Son yıllarda çocuklarda obezite sıklığında
belirgin artış
olduğu
görülmektedir. Konuya en iyi açıklamayı getiren
bilimsel yayınlardan biri, Mart 2007 yılında
Pediatrics Dergisinde yayınlandı. Son 10 yılın
beslenme ile ilgili yapılan yayınların ortak sonucu
olan makale, Johns Hopkins Medical Institutions’dan
Dr. John M. Freeman ve arkadaşları
tarafından yazıldı. Ulaşılan
sonuca göre
şeker
ve unlu beslenme biçiminin kesilmesi; yağ,
sebze ve et oranlarının diyette arttırılmasıyla
epilepsi, obesite, otizm, kolesterol yüksekliği
gibi hastalıklarda belirgin düzelmelerin gözlendiği
saptanmış.
Makalenin sonuç bölümü
şu
cümlelerle bitiyor: Hayretle farketmekteyiz ki
yüksek yağlı
yiyeceklerin insanları
şişmanlattığı
ve kolesterol düzeylerini arttırdığı
doğru
değildir.
Beyinde yer alan hipotalamus, endokrin(hormonal) ve
sinirsel yolları kullanma özelliğiyle
vücut enerji metabolizmasının temel kontrol merkezi
olma durumundadır. Ghrelin adlı iştah
hormonu açlık durumunda mideden, leptin hormonu ise
yağ
dokusundan salınarak beyindeki hipotalamusa etki
eder. Bu etkiler sayesinde hipotalamus ve dolaylı
olarak beyin, iştah
ve enerji kaynağı
olan besin alma kontrolünü sağlar.
Yağ
dokusu artışıyla
kandaki düzeyi artan leptin, yağ
dokusu bilgilerini bir ölçüde beyne iletir. Ghrelin
artışıyla
iştah
kamçılanır. Obez çocuklarda ghrelin hormon
düzeylerinde belirgin azalma, leptin düzeylerinde
ise artma olduğu
görülmüştür.
Bu durum, obezitede her iki hormona karşı
gelişen
duyarsızlıkla açıklanmıştır.
Görüldüğü
üzere obezitede temel sorun, beyindeki
duyarsızlıktır. Basitçe ifade etmek gerekirse
beyindeki iştah
merkezi “doymamaktadır”.
Dikkat eksikliği
ve hiperaktivite, otizm, öğrenme
güçlüğü
gibi diğer
beyin rahatsızlıklarına sıklıkla obezitenin eşlik
ettiği
görülmektedir. Bu çocukların ergenlik ve yetişkin
dönemlerinde bağımlılık
oranında belirgin artış
olduğu
da bilinmektedir. Obez çocuklarda görülen aşırı
şeker
ve unlu besin tüketimi, bağımlılıkla
açıklanabilir.
Beyinde yer alan VTA adlı bölge, beyin ön bölgesinin
ihtiyacı olan dopamin adlı hormonu üreterek kişinin
yaşamdan
zevk almasını sağlar.
Sosyal olaylar, beslenme, cinsellik, eğlence,
sigara, uyuşturucu
maddeler; VTA bölgesini uyarırlar. Sol beyin ön
bölgesi; uygunsuz davranışları
önleme, yemeğin
sonlandırılması ve doyma özelliklerini kontrol eder.
Bilimsel veriler obez çocuklarda sol beyin ön
bölgesinin etkinliğinde
azalma olduğunu
bildirmektedir.
Şeker
ve unlu besinlere karşı
olan aşırı
iştah,
duyarlı olan sol beyin ön bölgesinin bir sonucudur.
Bu bölgenin etkinliğinin
VTA’dan gelecek olan dopamin ile arttırılma isteği
çocukta
şeker
ve unlu besinlere karşı
bağımlılık
gelişimine
neden olmaktadır.
Sonuç olarak çocuklarda görülme sıklığı
gittikçe artan başta
obezite olmak üzere, öğrenim
güçlükleri ve davranış
sorunlarının ana nedeni beyin ön bölgesidir. Bu
çocukların değerlendirilmesinde
beyin ön bölge çalışma
özellikleri incelenmeli ve tedaviler beyin çalışma
özelliklerini iyileştirici
yöntemler üzerine kurulmalıdır.
Kaynaklar
Obesity and ADHD may
represent different manifestations of a common
environmental oversampling syndrome: a model for
revealing mechanistic overlap among cognitive,
metabolic, and inflammatory disorders. K. Bazar et
al. Medical Hypotheses, Volume 66(2) 263-269.2003
Less activation of the
left dorsolateral prefrontal cortex in response to a
meal: a feature of obesity. Le DS et al. Am J Clin
Nutr.84(4):725-31.2006
Less activation in the
left dorsolateral prefrontal cortex in the
reanalysis of the response to a meal in obese than
in lean women and its association with successful
weight loss
Duc
Son NT Le et al. Am J Clin Nutr.86(3): 573–579. 2007 |