|
Biliyorsunuz,
Merkür 5 – 25 Kasım
tarihleri arasında rotara girdi.... Merkür rotarda iken prensip olarak,
kesin kararlar almak, yeniliklere girişmek çok isabetli olmaz... Sebebi;
fikir ve zeka gezegeni Merkür’ün rotar dönemlerinde iken beyinlere
normal tesirler göndermemesi veya gelen tesirlerin farklı ve genelde
yanlış algılanmasına vesile olmasıdır... Başka
bir ifadeyle, bireyin fikirsel işlerlik kapasitesi düşüklüğü, yavaşlaması
veya pratik zekanın durgunluğu söz konusudur, denebilir.... Bu
etmenleri göz önünde bulundurarak, haftanın sohbetinde değişik bir
konuya yer vermek istedim... Ulusal
takımımızın final maçlarına şöyle bir göz atalım.... Gerek
İrlanda ‘da, gerekse Türkiye’de oynanan maçlarda takımımızın
Avrupa düzeyine geldiğini hepimiz memnuniyetle gözlemledik...
Bu kapasiteye Galatasaray ile ulaştık desek doğruyu söylemiş
oluruz... Gelelim
her iki maçın kritiğine: Milli
Takımımız bu müsabakalarda gerçekten çok iyi mücadele örneği
verdi ve galibiyeti kaçıran taraf oldu. Sayın Denizli, takımı maçlara
çok
iyi motive etmiş, arkadaşlık düzeyinin belli bir seviyeye gelmesini
temin etmiştir... Müsabakalarda
en göze batan isimler, ortada virtiöz Sergen, geride
Alpay, kalede ise Rüştü idi... Diğer
taraftan, toplumsal yapımızın
her kesiminde görülen garipleşme
milli takımımızın seçiminde de kendini gösteriyor. Örneğin;
Denizli’nin inadı bırakıp, genç Fevzi’yi Rüştü’nün arkasına
almasının zamanı geldi...
Ayrıca, kendi takımında oynayamayan bir futbolcuyu Milli takıma
davet etmenin bir mantığı yok gibi... Oysa ki; Avrupa basınında bile günün konusu olan bir futbolcuyu
( Emre GS),
Sergen’in yanına monte etmek daha mantıklı gibi görülüyor... Bütün
bunlar, Mustafa Denizli‘nin eksileri
ve artıları....... Temennimiz,
sporda veya günlük yaşamda daha objektif kararlar
alınarak her olgunun okunmasını temin edebilmektir...
Milli
takımımıza gönül dolusu sevgiler ve başarılar.... Haftaya buluşmak üzere şimdilik hoşça kalın.... Ahmet F. Yüksel
|
||