Sadece çok akıllılar ve çok aptallar asla
değişmezler. Konfüçyüs
Kurumuş
nehir yatağında kurulu evlerinde oturan insanlar,
bir su baskını ile ciddi zarara uğrayabilirler.
Baskınzede insanlar, akıllarının onlara kazandırmış
olduğu özellikleriyle düşünmeli ve değişim kararı
vermelidirler. Değişime direnç gösteren insanlar bir
sonraki baskına uğradıklarında sahip olacakları
sıfat; baskınzede değil, aptal ya da ahmak
olacaktır.
Hayvanlar, türlerine ait üstün özelliklerini
beyinlerinden alır. Kuş beyni, gelişmiş denge
merkeziyle insandan üstün olan uçma eylemini
gerçekleştirerek kuş olmanın hakkını verir. İnsan,
gelişmiş beyin ön bölgesinin vermiş olduğu akıl
özelliğiyle hayvanlardan üstün olan yönünü ortaya
koyar.
Allah, akıldan daha değerli bir şey
yaratmamıştır. Hz. Muhammed
Dikkat
ediniz; akıl deniyor, insan değil. Bir başka
değişle, insan olmanın hakkını verebilmek için akıl
özelliğini kullanmak gerekir.
Aklın
temel özelliği, gelecekle ilgili öngörüde
bulunabilmedir. Bunun için eldeki veriler çok iyi
analiz edilmeli, ayrıntılı düşünme sistemiyle
neden-sonuç ilişkisi kurulabilmelidir. Hatalardan
ders çıkartabilme yetisi, bu özelliklerin oluşumuna
katkıda bulunur.
Kişiye
özel akıl sisteminin gelişmesi için sorgulama ve
araştırma özelliklerinin olması gerekir. Aklın
ölçüsü, içerdiği evrensel öğelerle değer kazanır.
Üniversitenin sözcük anlamı olan universal, evrensel
değiminden gelir. Bu nedenle üniversitelerde
evrensel gerçeklik değerleri, akıl özellikleri olan
sorgu ve araştırmalarla, aranır. Akıl, evrensel
değerlere yaklaştıkça üstünlüğü artar.
Akıl
özelliğini sağlayan beyin ön bölgesi, milyarlarca
hücrenin trilyonlarca yol ile birbirlerine
bağlanarak oluşturduğu bir ağ sistemini içinde
barındırır. Bu yapının gelişimi, hücreler arası
yolların sıklığıyla ilgilidir. Yollar arttıkça
yoğunlaşan ağ sistemi, insanın aklını kullanabilme
yetisiyle paralellik gösterir.
Aklın
önünde 2 temel engel vardır. Bağımlılık ve
şartlanma. Yetişme döneminde çevrenin etkisiyle
edinilen bağımlılık ve şartlanma özellikleri, o
beynin aklı ne ölçüde ortaya koyduğunu belirler.
Toplumsal şartlanmalar altında davranış özellikleri
belirleyen ve sahip olduklarını kaybetme korkusuyla
yaşayan bağımlı insanlar, beyin gelişimi
göstermediğinden dolayı akıl özelliklerini yeterince
kullanamazlar. Akıl özelliğini yeterince
kullanamayan birey özgür değildir. Özgür olmayan
bireylerin oluşturduğu toplumlarda demokrasiden söz
edilemez.
Hayvanlar değişen ortama uyum sağlama konusunda çok
başarılıdır. Beyin ön bölgesi yeterince gelişmeyen
canlılar, değişen ortama içgüdüsel olarak uyum
sağlarlar. Düşünebilen insanlar uyum özelliği
sağlamak için beyin ön bölge gelişimini devreye
sokmak zorundadırlar.
Beyin
ön bölgesinde kurulu olan ağ sistemini güçlendirmek
için hücreler arası yeni yolların kurulumuna gerek
vardır. İki hücre arasında kurulan temel yol ırmak
gibidir. Stres, su baskınına benzer. Irmağın kolları
ne kadar çok ise, su baskını etkisini o oranda
kollara dağıtarak azalabilir. Böylece strese ya da
değişime o oranda uyum sağlamış olurlar. Değişime
dirençli olan şartlanmış ve bağımlı toplumlar, bir
su baskını ile uyumsuzluk etkisini sürekli yaşarlar.
Değişmek, değişebilmek…İnsanın sahip olduğu bu büyük
erdemi işletebilmek için önce şartlanılan ve bağımlı
olunan değer yargılarını sorgulamak gerekir.
Anne ve babamdan aldığım bilgileri aklım
yatıncaya kadar sorgulayacağım. Gazali
Sorgularda referans, yerel kabuller değil, evrensel
gerçeklerdir. Evrensel gerçekleri topluma tanıtmak
bilimin görevidir. Bu nedenle üniversitelerin tam
bağımsızlığını kazanması gerekir. Siyasetin
etkisinde kalan üniversitelerin bilimselliği ve
toplumu aydınlatıcı özelliği yara almış demektir. Bu
durumda olan ülkelerdeki şartlanmış ve bağımlı
aydınsılar, toplumun değişim ihtiyacına tercüman
olmaktan öte önünde birer engeldirler.
Bir ulusun
büyüklüğü, nüfusun çokluğu ile değil, akıllı ve
erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür.
Victor Hugo
Toplumların gelişmesi için demokrasiye, demokrasinin
varlığı için sürekli sorgulayan ve değişime açık
özgür bireylere ihtiyacı vardır. Üniversiteler,
demokrasinin yerleştirilmesi ve yaşatılmasında öncü
kurumlar olma özelliğine kavuşmalıdır. |