E-mail Yanıtlarına Devam... - 3


Sorularınızı içeren e-mailler aralıksız devam ediyor. Bunlara gücüm yettiğince ve aklım erdiğince yanıt vereceğimi söylemiştim... Şimdilik devam ediyoruz.

Doktorunuz Diyor Ki köşesine gelen soruları da uzman kadro yanıtlamaya başladı.  Sıkıntı yaratan bir rahatsızlığınız söz konusu ise veya ilginizi çeken konularda bilgilenmeyi arzu ediyorsanız, açık isimle ya da soru tipine göre rumuzlu olarak göndereceğiniz e-maillerin en iyi şekilde yanıtlanacağını belirtmek isterim. Amacımız, sizlere hizmettir. Halka hizmet, Hak’ ka hizmettir. Gayemiz budur.

Şimdi izninizle, sorulara geçiyorum...


Cengiz Ceylandağ - İstanbul

Ahmet Ağbi merhaba,

Kendimizi tanımaya çalışırken hayatı paylaşmış olduğumuz kadının, bizlere farkında olmadığımız, fakat bu yolda faydalı olan katkıları nelerdir? Bir erkek yalnız kaldığında neden duygusallığa kapılıyor ve çöküntü içine giriyor da, kadın yalnız kaldığında genelde bu hâl içerisinde olmuyor?

Sanırım, erkeğin kadın üzerinde ortaya çıkan bazı özellikleri mevcut... Kendimizdeki bazı özellikleri ortaya çıkarmak için bir mahâl gerekiyor diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyor muyum? Tabi kadın için de aynı şeyler geçerli... Ama, erkek yalnız kalınca çöküntü yaşıyor, kadında bu görülmüyor?..

Senin bir sözün var; "kadın, insan ile insansı arasında bir köprüdür."

Ve iki Hadis:

"Benden sonra, erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım."
"Uğursuzluk, evde, kadında ve kısraktadır."

Bu konularda beni biraz aydınlatabilir misiniz?..

Şimdiden teşekkürler...

C- Sayın  Ceylandağ, bir kadının yaşam kesitlerinde size hangi düzeyde yardımcı, ne gibi yerlerde zararlı  olduğunu saptayabilmeniz için, önce kaba anlamda  Allah ilminden bilgi düzeyinde de olsa nasibinizin olması gerekir ki, kadının kendine has  davranışlarının  tespitinde, oto kontrol ile olumlu olanı olumsuzdan ayırt edebilirsiniz.

Kadın ve Erkek başlıklı yazım, genele hitap ettiği için takdir edersiniz, belli bir seviyeyi yansıtıyordu. O yazıya istinaden karar vermemeniz gerekir. Diğer yandan, gerçekten kadını fitne olarak gören için,  tabi ki fitnedir. Bu arada, Hz Resulullah’ın “bana kadın sevdirildi” şeklindeki sözlerini de hatırlayın. Kadına bilinçli yaklaşım sağlanabildiği, yapısı, fizyolojik özellikleri göz önüne alındığı takdirde, ondan yansıyabilecek menfi bir olay, hangi koşullar altında olursa olsun olumlu şekilde   değerlendirilebilirse, neticede erkekte olgunluk yaratacak ve kadın İnsanlığa uzanan merdivende köprü vazifesini görecektir. Ancak bu anlatım, onun  bütün davranışlarını kabul etmek anlamına gelmez...

Ne kadınlar vardır erkek gibidir. Ne erkekler vardır...

Bu ayrıntıyı da lütfen unutmayın...


FamAYuzer@aol.com  adresli e-mail ile soru soran arkadaşımız,

Selamünaleyküm, ben Almanya’nın Herne Şehrinden Ali Yüzer...

Üstad Ahmed Hulûsi’yle tanıştıktan sonra din konusunu daha derin değerlendirmeye başladım.
Sayın Süleyman Ateş’ in kaderi yorumlayışı biraz değişik; sizin düşüncelerinizi öğrenmek için size yazıyorum. Ayrıca sayfanızı da çok beğeniyor ve faydalanıyorum. Allah muinimiz olsun...

Saygılarımla...

C- Din konusunu daha fazla benimsediğinizi söylüyorsunuz; bu güzel bir olay. Sizi bu hâle dönüştürenden Allah razı olsun.

Sayın Süleyman Ateş’in Kader konusundaki görüşleri, kendisinin  indi mütalâalarıdır. Şahıslar ve fikirleri hakkında yorum yapmaktan kaçınırım.

Şayet benim düşüncelerimi öğrenmek isterseniz,  “varlığın Tek oluşunu müşahede edemeyenin kader algılaması da eksik olur” diyebilirim. Böyle düşünüyorum. Umarım bir şeyler anlatabilmişimdir.

Sayfamı beğendiğiniz için teşekkür ederim. Profesyonellerin yanında oldukça sönük kalıyor, ancak yine de idare ettiğini söyleyebilirim.

Allah yolunda size başarılar dilerim.

Ahmet F. Yüksel
İstanbul, 21.12.1999