Sorularınızı
içeren e-mailler aralıksız devam ediyor. Bunlara gücüm yettiğince
ve aklım erdiğince yanıt vereceğimi söylemiştim... Şimdilik
devam ediyoruz.
Doktorunuz
Diyor Ki köşesine gelen soruları da uzman kadro yanıtlamaya başladı. Sıkıntı yaratan bir rahatsızlığınız söz konusu ise
veya ilginizi çeken konularda bilgilenmeyi arzu ediyorsanız, açık
isimle ya da soru tipine göre
rumuzlu olarak göndereceğiniz e-maillerin en iyi şekilde yanıtlanacağını
belirtmek isterim. Amacımız, sizlere hizmettir. Halka hizmet,
Hak’ ka hizmettir. Gayemiz budur.
Şimdi
izninizle, sorulara geçiyorum...
Cengiz
Ceylandağ - İstanbul
Ahmet
Ağbi merhaba,
Kendimizi tanımaya çalışırken hayatı paylaşmış olduğumuz
kadının, bizlere farkında olmadığımız, fakat bu yolda
faydalı olan katkıları nelerdir? Bir erkek yalnız kaldığında
neden duygusallığa kapılıyor ve çöküntü içine giriyor da,
kadın yalnız kaldığında genelde bu hâl içerisinde olmuyor?
Sanırım,
erkeğin kadın üzerinde ortaya çıkan bazı özellikleri
mevcut... Kendimizdeki bazı özellikleri ortaya çıkarmak için
bir mahâl gerekiyor diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyor
muyum? Tabi kadın için de aynı şeyler geçerli... Ama, erkek
yalnız kalınca çöküntü yaşıyor, kadında bu görülmüyor?..
Senin
bir sözün var; "kadın, insan ile insansı arasında bir köprüdür."
Ve
iki Hadis:
"Benden
sonra, erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım."
"Uğursuzluk, evde, kadında ve kısraktadır."
Bu
konularda beni biraz aydınlatabilir misiniz?..
Şimdiden
teşekkürler...
C-
Sayın
Ceylandağ, bir kadının yaşam kesitlerinde size hangi düzeyde
yardımcı, ne gibi yerlerde zararlı olduğunu saptayabilmeniz için, önce kaba anlamda
Allah ilminden bilgi düzeyinde de olsa nasibinizin olması
gerekir ki, kadının kendine has davranışlarının tespitinde,
oto kontrol ile olumlu olanı olumsuzdan ayırt edebilirsiniz.
Kadın
ve Erkek başlıklı yazım, genele hitap ettiği için takdir
edersiniz, belli bir seviyeyi yansıtıyordu. O yazıya istinaden
karar vermemeniz gerekir. Diğer yandan, gerçekten kadını fitne
olarak gören için, tabi
ki fitnedir. Bu arada, Hz Resulullah’ın “bana kadın
sevdirildi” şeklindeki sözlerini de hatırlayın. Kadına
bilinçli yaklaşım sağlanabildiği, yapısı, fizyolojik özellikleri
göz önüne alındığı takdirde, ondan yansıyabilecek menfi
bir olay, hangi koşullar altında olursa olsun olumlu şekilde
değerlendirilebilirse, neticede erkekte olgunluk yaratacak
ve kadın İnsanlığa uzanan merdivende köprü vazifesini görecektir.
Ancak bu anlatım, onun bütün
davranışlarını kabul etmek anlamına gelmez...
Ne
kadınlar vardır erkek gibidir. Ne erkekler vardır...
Bu
ayrıntıyı da lütfen unutmayın...
FamAYuzer@aol.com
adresli e-mail ile soru soran arkadaşımız,
Selamünaleyküm,
ben Almanya’nın Herne Şehrinden Ali Yüzer...
Üstad
Ahmed Hulûsi’yle tanıştıktan sonra din konusunu daha derin
değerlendirmeye başladım.
Sayın Süleyman Ateş’ in kaderi yorumlayışı biraz değişik;
sizin düşüncelerinizi öğrenmek için size yazıyorum. Ayrıca
sayfanızı da çok beğeniyor ve faydalanıyorum. Allah muinimiz
olsun...
Saygılarımla...
C-
Din konusunu daha fazla benimsediğinizi söylüyorsunuz; bu güzel
bir olay. Sizi bu hâle dönüştürenden Allah razı olsun.
Sayın
Süleyman Ateş’in Kader konusundaki görüşleri, kendisinin
indi mütalâalarıdır. Şahıslar ve fikirleri hakkında
yorum yapmaktan kaçınırım.
Şayet
benim düşüncelerimi öğrenmek isterseniz,
“varlığın Tek oluşunu müşahede edemeyenin kader algılaması
da eksik olur” diyebilirim. Böyle düşünüyorum. Umarım bir
şeyler anlatabilmişimdir.
Sayfamı
beğendiğiniz için teşekkür ederim. Profesyonellerin yanında
oldukça sönük kalıyor, ancak yine de idare ettiğini söyleyebilirim.
Allah
yolunda size başarılar dilerim.
Ahmet
F. Yüksel
İstanbul,
21.12.1999
|