SELÇUK
KORKMAZ (COME-X)
Come_x@usa.net
Ahmet bey geçen ki yazılarınızdan biri
olan (İhlas suresi) hakkında. Kafamı
cok
karıştıran bu yazınızda Allah doğmamış doğurmamış ve
dengi-misli yoktur
demişsiniz bu yazıdan anladığım kadarıyla Allah şu ünlü
felsefe sorularından
biri olan evrenin ana maddesi nedir?? Sorusunun cevabı konumunda
bu da demekki
İnsan daha geniş kavramda herşeyin özündeki Allahın bukadar
mükemmel bir
sistem yaratıp neden bizi bir sınav içine atıp
Bize herşeyin özünden gülüp dalga geçmesini bir türlü
anlayamıyorum. Neden
namaz neden niyaz ne ki amacımız ilerde iyi bir yaşam neden şimdiden
bize
bunları sağlamıyor amaç ne bunu bir türlü anlayamıyorum
benim kısıtlı olan
yapıdaki beynim bunları bir türlü çözemiyor diyorki içki
yasak zevkler kötü
kendini birşeye bağlamak(Benlik)yasak ozaman bunlar neden var yaşam
ötesi
yaşam olarak algıladığım ruhlar boyutunda bunlar olmayacak mı
bunlar kafamı
acayip karıştırıyor bu konuda ne yapmalıyım....
C-
Sorunuzu çok dikkatli okuduktan sonra sormak istediğiniz şeyleri iki ana başlıkta değerlendirdim.
Birincisi; Allah ismi altında bize Allah
Resûlunun bildirdiği ile
sizin algılamanızın bambaşka olması.
İkincisi; emir-yasak adı altında getirilen tekliflerin
sisteminin
neye dayandığı ve gerekçesi.
İsterseniz, ilk olarak emir-yasak şeklinde Nebilerin getirdiği şartların
sistemi nedir ona göz atalım. İnsan bedenin en önemli organı
beyindir. Beyin insan için ister dünya dediğimiz bu ortamda
bedensel varlığını devam ettirmesinde ister ahiret dediğimiz
ölüm ötesi yaşam da varlığını sürdüreceği ruh bedeninin
üretilmesinde büyük bir misyona sahiptir.
Dolayısı ile bu organımız özel koruma altına alınmalı ve insanın
bedeninin sıhhati ve ahiret saadeti için düzenlenmelidir.
Haram ve yasak adı altında önerilen her ne varsa, beyine gelecek
zararları bertaraf etmek içindir.
Örneğin içki;
alkol ihtiva ettiğinden, kana karışmasından kısa bir zaman sonra
direk kan yolu ile beyne gidecek ve bu organımızdaki hücreleri
yok edecek veya en azından atıl hale getirecektir. Bu yüzden
haram adı altına konmuştur.
Amaç Ruhumuzu oluşturacak olan beynimizin en iyi şekilde değerlendirilmesini
sağlamaktır.
Namaz, ise eda edilidiği süreç içinde yapılan kelime tekrarları
sonucunda beyinde nöronlar arası aktiviteyi hızlandıracak
bunun sonucu beynin kapasitesini artırırken, ürettiği bir takım
enerji dalgalarınında ruha yüklenmesini sağlayacaktır.
Dolaysı ile emir ve yasakların, ötemizde bizi bir çift göz ile
seyreden ve Hz. Muhammed (a.s) tarafından asla varlığının olamıyacağı açıklanan tanrıyı memnun etmek için değil, beynimizi en iyi şekilde
kullanabilmemiz için olduğunu , idrak etmeniz gerekir.
Bunu daha somut şöyle düşünün,
Bilgisayar alıyorsunuz ve tüm bilgilerinizi hard diskinde saklıyor ve
gerektiğinde de en iyi şekilde bunları kullanarak üretim yapıyorsunuz.
Bilgisayarcınız ise ;
“Bilgisayarınızda ki bilgilerin tümü bir elektirik kesilmesi sırasında tümden yok olabilir, bu
yüzden öncelikle bir adet kesintisiz güç kaynağı alın daha
sonra da bir yedekleme ünitesi alarak datalarınızı ayrıca
saklayın” diyerek teklifte bulunuyor.
Sizde bunları yaptığınız takdirde, eliniz ayağınız olan PC’ nizi en iyi ve mükemmel bir
şekilde kesintisizce kullanıyor ve verim elde ediyorsunuz.
Yok, ciddiye almayıp ta, bana necilik şeklinde olaya yaklaşırsanız,
her şey ilk probleme kadar düzgün gidiyor ama daha sonrası
ise hayal kırıklığı oluyor. Vakit kaybı, üretimsizlik ve
verimsizlik.
Şimdi Dindeki, teklifleri getireni de sizi PC gibi kabul ettiğini
varsayarsak, size ait tüm sistemleri çok iyi bildiğinden,
sizin beyninizin en güvenli ve verimli bir şekilde çalışması
için önerilerini sıralıyor.
Ama gerisi size kalmış, bunları yapar varlığınızı en iyi biçimde
devam ettirirsiniz, ya da yapmayıp, karşılığı ne ise onu
yaşarsınız.
İkinci konu ise Allah ismi ile bize anlatılan ile, sizdeki tanrısallık
anlayışına verdiğiniz Allah isminin , bünyenizde oluşturduğu
çelişkiler.
Allah’ın ne olduğunu anlatan ayetler sizin de yukarıda belirttiğiniz
gibi İhlas suresi içinde Resulullah efendimiz tarafından
belirtilmiştir AHAD ve SAMED olarak, diğer ayetlerde ise
Allah’ın ne olmadığı anlatılmıştır. “Doğmamış”
“Doğurulmamış” , “Uyumaz”, “Uyuklamaz” vb...
Tüm bunları derinlemesine düşündüğümüzde , varacağınız en
basit sonuç şu olacaktır.
Göklerde, bir yıldızda, bir başka galakside,
ötelerimizde bir tanrı yok. Kendi
prensipleri ile ve
gerçeği ile var olan sistemler var ve bunlar bir an durmaksızın
varlığını sürdürmekte.
İnsan da ancak içinde
bulunduğu sistemin şartlarını okuyarak ve çözerek
ya da en azından okumuş ve çözmüş olan Allah Resûlunun önerilerine
kulak vererek selamete erecektir.
Ahmet Tekin;
İslam da şöhret çok
nahoş bir durumdur ama gelgör ki sen ismini bayrak yapıp asmışsın
en tepeye sayfanda doğru dürüst bir Allah (CC) ismi bile yok
ama seninki en başta. Benden sana bir kardeş uyarısı alırsın
almazsın sana kalmış , titre ve kendine gel.
Selam
C-
Sayın Ahmet Bey, göndermiş olduğunuz e-maildeki uyarıları dikkate
alarak, site başlığının adını, birbirleri ile özdeş iki
kelime olan “Sufizim ve İnsan” şeklinde değiştirdim.
Bu yeni düzenlemeyi sanırım TOP-LİSTELERİNDE ki değişiklikle farkına
varmışınızdır. Tahmin ettiğiniz gibi site düzenlemelerinin
yapımı belli bir süreye bağlı olduğu için teklifinizi kısa
süre sonra da olsa gerçekleşecektir.
Her şeyden önce, kelimenin tam tabiri ile, Hz. Muhammed hayranı
olduğum için O’na ait logoyu, sitenin sağ tarafına koymayı
da ihmal etmedim. Uyarılarınız için teşekkür eder, size başarılar
dilerim.
Allah’a emanet olun.
Ahmet
F. Yüksel
İstanbul, 30/12/1999
|