E-mail Yanıtlarına Devam... - 4


SELÇUK KORKMAZ (COME-X)
Come_x@usa.net

Ahmet bey geçen ki yazılarınızdan biri olan (İhlas suresi) hakkında. Kafamı cok karıştıran bu yazınızda Allah doğmamış doğurmamış ve dengi-misli yoktur demişsiniz bu yazıdan anladığım kadarıyla Allah şu ünlü felsefe sorularından
biri olan evrenin ana maddesi nedir?? Sorusunun cevabı konumunda bu da demekki İnsan daha geniş kavramda herşeyin özündeki Allahın bukadar mükemmel bir sistem yaratıp neden bizi bir sınav içine atıp Bize herşeyin özünden gülüp dalga geçmesini bir türlü anlayamıyorum. Neden namaz neden niyaz ne ki amacımız ilerde iyi bir yaşam neden şimdiden bize bunları sağlamıyor amaç ne bunu bir türlü anlayamıyorum benim kısıtlı olan yapıdaki beynim bunları bir türlü çözemiyor diyorki içki yasak zevkler kötü kendini birşeye bağlamak(Benlik)yasak ozaman bunlar neden var yaşam ötesi yaşam olarak algıladığım ruhlar boyutunda bunlar olmayacak mı bunlar kafamı
acayip karıştırıyor bu konuda ne yapmalıyım....

C- Sorunuzu çok dikkatli okuduktan sonra  sormak istediğiniz şeyleri  iki ana başlıkta değerlendirdim.

Birincisi; Allah ismi altında bize Allah Resûlunun bildirdiği ile sizin algılamanızın bambaşka olması.

İkincisi; emir-yasak adı altında getirilen tekliflerin sisteminin neye dayandığı ve gerekçesi.

İsterseniz, ilk olarak emir-yasak şeklinde Nebilerin getirdiği şartların sistemi nedir ona göz atalım. İnsan bedenin en önemli organı beyindir. Beyin insan için ister dünya dediğimiz bu ortamda bedensel varlığını devam ettirmesinde ister ahiret dediğimiz ölüm ötesi yaşam da varlığını sürdüreceği ruh bedeninin üretilmesinde  büyük bir misyona sahiptir.

Dolayısı ile bu organımız özel koruma altına alınmalı ve insanın bedeninin sıhhati ve ahiret saadeti için düzenlenmelidir.

Haram ve yasak adı altında önerilen her ne varsa, beyine gelecek zararları bertaraf etmek içindir.

Örneğin içki;

alkol ihtiva ettiğinden, kana karışmasından kısa bir zaman sonra direk kan yolu ile beyne gidecek ve bu organımızdaki hücreleri yok edecek veya en azından atıl hale getirecektir. Bu yüzden haram adı altına konmuştur.

Amaç Ruhumuzu oluşturacak olan beynimizin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlamaktır.

Namaz, ise eda edilidiği süreç içinde yapılan kelime tekrarları sonucunda beyinde nöronlar arası aktiviteyi hızlandıracak bunun sonucu beynin kapasitesini artırırken, ürettiği bir takım enerji dalgalarınında ruha yüklenmesini sağlayacaktır.

Dolaysı ile emir ve yasakların, ötemizde bizi bir çift göz ile seyreden ve Hz. Muhammed (a.s) tarafından asla  varlığının olamıyacağı açıklanan  tanrıyı memnun etmek için değil, beynimizi en iyi şekilde kullanabilmemiz için olduğunu , idrak etmeniz gerekir.

Bunu daha somut şöyle düşünün,

Bilgisayar alıyorsunuz ve tüm bilgilerinizi hard diskinde saklıyor ve gerektiğinde de en iyi şekilde bunları kullanarak üretim yapıyorsunuz.

 Bilgisayarcınız ise ;  

“Bilgisayarınızda ki bilgilerin tümü  bir elektirik kesilmesi sırasında tümden yok olabilir, bu yüzden öncelikle bir adet kesintisiz güç kaynağı alın daha sonra da bir yedekleme ünitesi alarak datalarınızı ayrıca saklayın” diyerek teklifte bulunuyor.

Sizde bunları yaptığınız takdirde, eliniz ayağınız olan PC’ nizi en iyi ve mükemmel bir şekilde kesintisizce kullanıyor ve verim elde ediyorsunuz.

Yok, ciddiye almayıp ta, bana necilik şeklinde olaya yaklaşırsanız, her şey ilk probleme kadar düzgün gidiyor ama daha sonrası ise hayal kırıklığı oluyor. Vakit kaybı, üretimsizlik ve verimsizlik.

Şimdi Dindeki, teklifleri getireni de sizi PC gibi kabul ettiğini varsayarsak, size ait tüm sistemleri çok iyi bildiğinden, sizin beyninizin en güvenli ve verimli bir şekilde çalışması için önerilerini sıralıyor.

Ama gerisi size kalmış, bunları yapar varlığınızı en iyi biçimde devam ettirirsiniz, ya da yapmayıp, karşılığı ne ise onu yaşarsınız.

İkinci konu ise Allah ismi ile bize anlatılan ile, sizdeki tanrısallık anlayışına verdiğiniz Allah isminin , bünyenizde oluşturduğu çelişkiler.

Allah’ın ne olduğunu anlatan ayetler sizin de yukarıda belirttiğiniz gibi İhlas suresi içinde Resulullah efendimiz tarafından belirtilmiştir AHAD ve SAMED olarak, diğer ayetlerde ise Allah’ın ne olmadığı anlatılmıştır. “Doğmamış” “Doğurulmamış” , “Uyumaz”, “Uyuklamaz” vb...

Tüm bunları derinlemesine düşündüğümüzde , varacağınız en basit sonuç şu olacaktır.

Göklerde,  bir yıldızda, bir başka galakside, ötelerimizde bir tanrı yok. Kendi prensipleri ile ve gerçeği ile var olan sistemler var ve bunlar bir an durmaksızın varlığını sürdürmekte.

İnsan da  ancak içinde bulunduğu sistemin şartlarını okuyarak ve çözerek ya da en azından okumuş ve çözmüş olan Allah Resûlunun önerilerine kulak vererek selamete erecektir.

Ahmet Tekin;

İslam da şöhret çok nahoş bir durumdur ama gelgör ki sen ismini bayrak yapıp asmışsın en tepeye sayfanda doğru dürüst bir Allah (CC) ismi bile yok ama seninki en başta. Benden sana bir kardeş uyarısı alırsın almazsın sana kalmış , titre ve kendine gel.

Selam

C- Sayın Ahmet Bey, göndermiş olduğunuz e-maildeki uyarıları dikkate alarak, site başlığının adını, birbirleri ile özdeş iki kelime olan “Sufizim ve İnsan” şeklinde değiştirdim.

Bu yeni düzenlemeyi sanırım TOP-LİSTELERİNDE ki değişiklikle farkına varmışınızdır. Tahmin ettiğiniz gibi site düzenlemelerinin yapımı belli bir süreye bağlı olduğu için teklifinizi kısa süre sonra da olsa gerçekleşecektir.

Her şeyden önce, kelimenin tam tabiri ile, Hz. Muhammed hayranı olduğum için O’na ait logoyu, sitenin sağ tarafına koymayı da ihmal etmedim. Uyarılarınız için teşekkür eder, size başarılar dilerim.

Allah’a emanet olun.

Ahmet F. Yüksel
İstanbul, 30/12/1999