E-mail Yanıtlarına Devam... - 5


Soru : Es-selamu aleyke Ahmet abi,

Öncelikle, daha önce gönderdiğim e-maillerimi cevapsız bırakmadığınız için teşekkür ederim, kafamı kurcalayan bir konu var ve sizin bilgi ve görüşünüzü almak istedim.

Süleyman Ateş hocanın Turan Dursun a cevaben yazdığı iki kitaplık 'Gerçek Din Bu ' isimli serinin ikinci kitabında (okumuş olduğunuzu tahmin ediyorum, umarım öyledir), hadislerin derlenmesi ve sahih hadislerin belirlenmesi ilgili yaptığı eleştiriler biraz kafamı bulandırdı, yani temel eleştiri noktası,hadislerin sadece rivayet zincirinin incelendiği, içeriğinin Kuran 'a uygunluğunun önemsenmediğini, dahası hadis yazım işinin hicri ikinci asırda başladığı veya buna benzer şeyler, aslında burada her şeyi yazmak zor, umarım okuma fırsatınız olmuştur veya olur, çünkü bir çok yerde getirdiği eleştiriler insana mantıklı geliyor,ama bir yandan bu kadar asırdır bu konuda bir fikir birliği olması ki bu konuda kalbimin mutmain olmasını sağlayan da biraz da bu olsa gerek.

Eğer bu konuya sitenizde yer ayırabilirseniz sevinirim,

Allah'a emanet olun


Ali ER,
İstanbul

Cevap : Sayın Ali ER sayfamıza gösterdiğiniz yakın alaka  ve ayrıca sorularınızla bizde oluşturduğunuz dinamik katkı için teşekkür ederiz.

Süleyman Ateş Hoca, Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu seçkin ilahiyatçılarından biridir. Yaptığı çalışmalar Türkiye sınırlarını da aşarak, Avrupa’nın, hatta Arabistan’ın bir çok yerinde incelenmektedir.

Ben de kendisi ile aynı ortamlarda bulunma zevkini yaşamışımdır.

Hocamızın bu konudaki yaptığı araştırmaları saygı ile karşılıyorum. Elbette ki, hadis olarak bize kabul ettirilmeye çalışan ancak olmayan söylemler mevcuttur.

Bu konu sadece bugünün sorunu olmamış, Efendimizden kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştır. Ancak Hocamız gibi Din ve Tasavvuf alanında çok değerli isimler tarafından gerçekten çok titiz ve sıkı bir çalışma sonucu bugünkü İslam aleminin ortak olarak kabul ettiği ve  kullandığı “Kütüb-i Sitte” adı ile bilenen altı büyük hadis kitabı altında toplanılan hadislerin gerçekliği teyit edilmiştir.

Dolayısı ile bu kitaptaki hadisler, ilmimizi oluşturmada bize ışık kaynağı olmuştur.

Benim size tavsiyem Kütüb-i Sitte'deki hadisleri kaynak olarak kabul etmeniz ve herhangi bir sorun karşısında bu eserlere başvurmanız olacaktır.

Turhan Dursun hakkında esasen söylenecek pek bir şey bulamıyorum. Hz. Resulullah düşmanı bu insansı için yorum yapmaya bile gerek yok.

Teşekkür ederim. 


Soru : Ahmet Bey, iyi günler.

Sizi fazlaca kendimle meşgul ettiğimin farkındayım ve bunun için özür
dilerim ancak kendimle ilgili problemlerim var önlem alabilmem için bunları
size bildirmem gerekiyor.
1- Zikir çekmeye başladıktan bir müddet sonra gün ışığında havada nokta şeklinde ışık tanecikleri ve üzüm salkımına benzer şekilde ortasında adeta çekirdek olan daireler(Hücre yapısı gibi), gün ışığı azalınca gökten yere doğru sağnak halinde yağan yağmur gibi çiseltiler algılıyorum. 
2- Bilgisayar ve televizyon karşısında iken, onlardan üzerime doğru yoğun bir radyasyon bulutunun geldiğini algılıyorum.
3-Çok dua veya salavat okuyup sabaha karşı yattığım zamanlar odanın içi karanlıkta renk şovuna dönüşüyor.bazende odayı hiç durmadan hareket eden yoğun bir dumanımsı sanki sis bulutları dolduruyor.Ayrıca bu sabah 6 da damların üstünden işaret fişeği gibi parlayan bir şey geçti.Ama fişek değildi.
Korunma duasını aksatmadan çekmeye gayret gösteriyorum.Ama bunların
olmasını engelleyemiyorum.Bunlar cinni bir durum mu yoksa bir alt boyuttan
esintilermi.Ayırdedemiyorum.
Tüm bu hususlarda beni aydınlatmanız mümkün mü?
Teşekkür ederim. 

Aytül Ardor
İstanbul


Cevap :
Sayın Aytül Hanım, bugüne kadar hayatımda ne kimseye bir zikir tavsiye etmiş ne de yaptığı zikri engellemiş bir insan değilim. Bütün bu hususlar dikkate alındığında size tavsiyem yine de korunma dualarınızın sabah akşam muntazaman çekilmesi şeklinde olacaktır.

Diğer gördüğünüz olayları gelince, bunları tesbit etmekten acizim. İlla ki, bir şey söylemem gerekiyorsa, şunu ifade etmek isterim. Esas olan ilimdir prensibi gereğince, üzerinde çok fazla durmayın derim.

Selam ve saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum.

                                                    Ahmet F. Yüksel
İstanbul
16.01.2000