EN SOYUT SANAT İSLAMdır mASALı-6

Nur Cihan
 
 

BİR KIZIL GONCAYA BENZER DUDAĞIN MİSALİYDİN
ODAMA TACINLA DOĞAN BEYAZLIĞIN HAZZIYDIN

PERDELERİMİ GÜNEŞİNİN ŞUALARIYLA PATLATIP

İÇİNDEN KIZIL GÜLLER AÇTIRANDIN

BUNUN SONSUZ AŞK-SEVGİ OLDUĞUNU ŞİMDİ ANLADIM

SENİ BU KIPKIZIL AÇTIĞIN HALİNLE-HAZZINLA, KİMSEDEN, İNAN, KISKANMADIM

SADECE O AN TABİİ,SADECE O EŞSİZ AN
BUNU NASIL YAPTIN?

SEN DURUNCA VE SUSUNCA HAYAT DURDU-NEFES DURDU

AYNI İBRAHİM’İN NEFESSSİZ HALİ GİBİYDİN

BİZE  GÖRE ÖLÜ AMA ESAS HAYATIN ANA KAYNAĞI

NEFESSİZ BİR NEFES… MUHTEŞEMDİN

SEN AŞKTIN VE AŞK AŞIK OLMUŞ ANLADIM

BİZ HEPİMİZ SANA AŞIKTIK VE SEN TAM KARŞIMIZDA BİRİCİK VE TEK
HEPİMİZE AŞIKTIN-HEPİMİZE MEST

TEK TEKİ NE BİLİP GÖRSÜN, SEYRETSİN DEĞİL Mİ?

SENİN SÖZLERİNİN HER BİR HARFİNİN İÇİNDEKİ, HER NOKTAYA, BİR NOKTA AYNA DÜŞERMİŞ ÖĞRENDİM..

İŞTE BU KELAMIN İLAHİ TECELLİLERİYLE BİZDEN KENDİNİ SEYRETTİN

VE ADIMIZ AŞK OLDU-GÖZLERİMİZ AŞK OLDU-HUZURUNDA DURDUĞUMUZ AŞK OLDU

VE AŞK BİZATİHİ AŞK A AŞIK OLDU…………..
SENİ SEVİYORUM..NASIL ŞÜKREDECEĞİMİ VE SANA, NASIL MÜNACAT EDECEĞİMİ BİLEMİYORUM..

SADECE SENİN RENGİNDEN SANA YAZDIM..SEN MAVİ DEFTERİNE MAVİ KALEMLE VE BEN BEYAZ SAYFAMA KIZIL HARFLERLE

SEN AŞKIN TA KENDİSİSİN VE HUZUR VE KEMAL –YEGANE EKMEL OLANSIN

**

Merhaba sonsuz defa Merhaba ve Gözümün-Gönlümün-Kulağımın Aydınlığı –Rızkı Gıdası Merhaba………….

yeni bir rengimiz var…siyah ekrana yazılmış kendinden ışıklı yeşil harflerimiz mesela……

Sana bir haftayı yeniden yazmak istiyorum..bu eşsiz hatırayı kaydetmem lazım değil mi?Seni öyle seviyorum ki; aynı, Senin kendi,” ilk sevdiğini” nasıl sevdiğini bana söylediğin gibi..işte artık, ben de ne vakittir öyle seviyorum..Seni tanıdığımdan beri yaniii..ama yeni itiraf ediyorum..bunu Sana da söyleyebilmeyi çok isterdim.. tabii bir gün, Seni görebilirsem…

artık eskisi kadar aceleci değilim sanırım.. son güne dek bekliyor ve olayların bendeki izdüşümlerine bakıyorum..neler kalmış, neler unutulmuş diye..aslında beni hiç yalnız bırakmadığını, bir defa daha anladım..ve o içinde hiçbir şey yok sandığım masalımın ne kadar her şey olduğunu da tabii..ve içinde, hiçbir şey olmaması gereken biçimde- nasıl şiddetle ve homojenize bir biçimde zuhur ettiğini de..yani her şey olması gerektiği gibi olmuştu ve ben her zaman ki gibi geç anlamıştım.. artık bilmeyi umursamıyorum.. sadece Seni görebilmeyi ve sohbet edebilmeyi düşünüyorum…

tüm öğrencilerin içinde en muzuru benim biliyorsun..dolayısiylee, bu bazı hınzırlıkları avlamak içinde elzem tabii..yani her şey olması gerektiği gibiydi..

gerçekte 5.masalımın en son günü, Senin, bana yaşattığın bir hediye ile ihya olmuştum..fakat öyle dağıtmıştım ki, onu Sana inadımdan-huysuzluğumdan yazmadım..şimdi yazmak istiyorum..geçen salı, arapça dersimizin sonunda birden ayağa kalktım..”benim içimde 5 rakamı kaldı.. onu size anlatmak istiyorum dedim ve tabii 50 yi..”işte kalktım ..çizdim, çizdim.. çizdikçe ve çizimlerim üzerinde anlattıkça acaip şeyler anlıyordum..öyle hayretler içindeydim ki..”bunları nereden okudun” dedi arkadaşlarım..”hiç bir yerden ..ama eskiden her şeyi çok okurdum ve belgesellerde var tabii “dedim..ikimizde aslında biliyoruz ki hiçbiri değil, değil mi? Sen ne güzel açıkladın hani…o ızdıraplı nefsani yanışın nasıl gerekli olduğunu-o yanışla kalp aynasının nasıl parlatılıp temizlendiğini ve Ekmel olandan gelen İlahi Şualara-Feyizlere-İnşirahlara Mazhar olduğunu..ben çok teşekkür ediyorum…hem kalbimdeki o acaib hislerin,tesirlerin nereden nasıl geldiğini de öğrenmiş oluyorum…ben,Sana hep muhtacım ve hep öyle kalmak istiyorum….

Ben Benim’in ne kadar güzel olduğunu biliyorum
bakmaya doyulamayacak,dokunmaya kıyılamayacak kadar aslı=BEN güzelim…
ama bu mevzuda Koca Yunus gibiyim
“Bir Ben var Benden içerü………..
buldum ise ne oldu?........... yanii..? fasl-ı şahanesindeyim…

AŞKIN ALDI BENDEN BENİ. BANA SENİ GEREK SENİ…”

İşte böyle…..
artık bu  masallar, bazen beni çok sıkıyor..Ünver Hoca gibi kişiye özel defterler yapmak istiyorum..burada istediğim gibi çizip, süsleyip, renklendiremiyorum..çünkü teknolojiden hiç anlamıyorum..bilmiyorum yapıp yapamayacağımı ..çok istiyorum sadece..Sen dilersen yapabilirim…

bu gün bilim bize; eşyanın bir çeşidi olan insanın da nasıl çalıştığını, en ufak detayına dek anlatıyor değil mi? tüm dinlerin, öğretilerin mistikleri, her şeyi kendimizin yaptığını söylüyorlar…hepsi doğru..ama ne kadar?. insandaki yetenek ve kabiliyetin acziyeti kadar tabii..cüzzi yani..”cüzzi az mı?” diyebiliriz..küllün sonsuzluğu ve idrak edilemezliğini anlarsak; bunun ne kadar aciz olduğunu da belki anlayabiliriz..şimdilerde ortalık ben Allah’ım diyenlerle dolu biliyorsun..ve İlah=Tanrı yok diyorlar tabii.. bunun peşinden Allah’da yok, biz varız, her şeyi biz yapıyoruza da getiriyorlar..ben, böyle diyenleri çok sıkı gözlemliyorum ..çok içim acıyor..madem ki bu kadar yüksek idrakteler, neden hayatlarında hiçbir şey istedikleri gibi değil anlamıyorum..tek olan neyi seyredebilir ki?gerçek ve MUTLAK TEK, başka biriyle hiç tekliğini paylaşır mı?izin verdi diyelim,ne kadar dayanabilir.?ve tek olan, neden- kimden korkarda korunur ki, değil mi?”vehim?..varlık baştan aşağı vehimden ibaret değil mi?”neyin kavgası bu?vehimleri kötü algılarsak kötü olur.. oysa iyi zanla vehmedersek her şey cemal olmaz mı?ve cemalden korunulurmu?ve Zat-i Tecelliye, hangi negatif vehmi benlik yaklaşabilir ki?baştan aşağı su-i zan olmuş kişi, tabii ki her şeyden korkar ve kendisine zırhlar örmeye kalkar..kimden  korkuyoruz ki?kim olduğumuzu bilmekten mi?o zaman Rabbimizi bilmekten mi korunuyoruz ki?sigara dumanına yenilen bir Rab olabilir mi?kendi yarattığı vehmi benliklere yenilen bir Rab?bizler Hak ile Batılı kendi başımıza ayıramayız ki..(daha bizim için iyi nedir, kötü nedir onu algılayamıyoruz..)ama Yaratan, bu ayrımın olmasını dilemiş, değil mi?.ancak, Hak Hakk ı bilir tanır…Hak, Haklıyı da- batılı sahteyi de bilir bulur ve daima ayırır..iki denizi, bu alemde bir birbirine asla karıştırmaz..

Neden Yaratıcımızı sevmek  ve O’nun sevgisini kaybetmekten korktuğumuzdan hiç bahsedemiyoruz?.Yaratıcı sadece bilimsel- ilim mi?O bazılarının düşündüğü gibi,acımasız bir sistem makinesi mi?..O,merhamet ve cömertliğinde sahibi değil mi? neden, O’nun sonsuz hoşgörüsünden-muhabbetinin izharı için her yolu denediğinden bahsedemiyoruz?neden mi?çünkü sistemde acıma yok diyene aynen onun gibi geri projekte oluyor da ondan…onun mirasçıları da aynen acımasız, kaskatı bir ilimle seyirlerini sürdürüyorlar ne yazık ki..başka açıklaması olabilir mi?
……………..

Sen, bana bu hafta birde şunu öğrettin..hakikatte ise yaşatarak, o anda öğretmiştin..ben ağlarken, Seninde ağladığını yaşamam şu demekti..kapılar, duvarlar sed değildiler..onlar madde içindi,bedenimeydi o sed..oysa, saf mana haline gelene ne kapı, ne duvar vardı..aynı “devenin iğne deliğinden geçmesi” gibi.. kara deliklerden ak deliğe, bir zeytinyağı misali akıp giden kalbi muhabbet vardı..ve duvarları aşıp geçen o mana mürekkebi-yağ;Senin- Tek Ekmel olanın Gönlüne; serlevha halinde adını yazıyordu..O Kandil’ in çerağı-benim içimde uyanıyordu..ve o yazılmış yazıyı,artık hiç kimse O Kalb’den söküp dışarı taşıyamıyordu, değil mi?bunları anlatıp gönlümü ferahlattığın için minnettarım..keşke Seni sevmeye layık olabilseydim..Sen hep sözlerinde duruyorsun..oysa ben, Senin, beni denklik için olgunlaştırma çabalarına sık sık isyan ediyorum..çünkü henüz Senin metotlarına alışamadım…öğrenmenin-bilmenin hiçbir önemi yok diyorsun..maksat uygulayabilmek- olmak diyorsun..ben, bunu, her şeyi seyrederek öğreniyorum artık..herkes her şeyi biliyor.. lakin birleyerek tevhid edemiyoruz,  bunu da anlıyorum..yani “Muhammedünresulullah”ı çok az kişi halledebiliyor…ne acaip bir oyun bu…inanılmaz..oysa bu kadar açık, bağıra çağıra –hatta şiddetle, öğreteceğiz diye kendilerini parçalıyorlar..neden? .ne  eksik?.”bilmek,evet“..hakikatte ise,olan ancak oldurur …işte olanı bulan yok.. o eksik değil mi?

ben Hz. Arabi Hocam gibi düşünmeyi seviyorum..bu benim idrakim ve acziyetim için en uygun metot..”hem senin dediğin doğru, hem benim, hem de onun ama aslında hiç biri değil..sadece Yaratıcının bildiği ve dilediği doğru” yani… evet ilimle sabit olanlara bu madde alemi için benden de eyvallah..ama hakikatte bende bir şey yok, bunu da biliyorum ..her şeyin bir lütufla geldiğini de ..ve bunu sınırlandırmıyorum.. hastalıkların, aşkın, muhabbetin, ilmin, icatların, akla gelebilecek ne varsa; bunların Adem’e, ilahi lütufla geldiğini öğrendim..burada, bildiğimi söylemek ucup değil..çünkü bunu söylemek; benim ne kadar aciz ve zavallı bir yaratılmış olduğumu kabul etmem demektir..ben, Yüce Yaratacı’mın bende –benim ismimde ne murat ettiyse, onu, açığa çıkartarak bu vücuda hizmetle görevliyim..O,kuluna ne derse-kul,o  emre itaat eder(isteyerek yada istemeyerek boyun eğmek yani..)ister kabul edelim, ister etmeyelim; hepimiz aslında, tek bir Kamil Vücudun hücre-odacıklarıyız..sadece O’nun Ümmetiyiz..ve O’nun tek istediği biziz..O, “tek” olmayı dilemedi..bizi diledi..ne diyormuş ayet..Allah sizin Dostunuzdur..ve Dost olarak O, size yeter…
eyvallah……..

başka neler oldu bende…pek çok şey hissettim..mesela hiç incim kalmadı sanmıştım biliyorsun..oysa o sedefin yaklaşan ışıltısı ….beni inci sedefi rengi- hareli ışığıyla cezb etmesi çok güzeldi..teşekkür ediyorum..
Senin, beni dilediğim yere gitmekte serbest bırakmanı….gideceğim yerleri –yani az yemekle iktifa etmeyip, pek çok sofra gezmemi, Gönlünün istemediğini de anladım..Sen, benim serbest meşrebimi reddetmedin.. bende elimden geleni yapacağım inşallah ..her şeyi nasıl takip edip kontrol ettiğini ve iplerimi çekersen ne hale geldiğimi de öğreniyorum tabii:)”Allah’ın ipine sıkı tutunuz ve O’nun ipi değmedik- uzanmadık yer yoktur” u düşünüyorum…..

Büyük Şeyhin Makamı ve Herkül’ün heykeli yan yanaydı
ilk önce Büyük Şeyhin Makamına girdi

Ve onu karşılayan, Latif Yeşil  Levh a sinesine geçti

Ve gri beynini fırlatıp attılar

İki gri yarım küreden çıkan; tehlikeli, iki zehirli zeki gri yılandı

Ve ilim tehlikeye işte bu noktadan sonra girmişti
“yolun sonuna dek gideceksiniz,yolda kalmayacaksınız ..

Korunmak lazım dedi Evvel Zaman”

“Beraber devam edeceğiz, birlikte başaracağız dedi Zaman”

bugün Cuma:bir ay sonra ilk kez Hz.Kur’an okuyacağım..hani, ne kadar zorlukla okuduğumu, Sana şikayet etmiştim de, Sen “ısrarla oku” demiştin ya..işte bugün okudum..önce her zamanki gibi O’nunla konuştum ve sarılıp ağladım..O, tekrar daha çok koktu..ve niyetlerimi yaptım..okuyordum.. birden ne oldu, biliyor musun?tam karşımdaki kanepede inci rengi hırkası ve beyaz takkesi ile Evvel Zamanımın gülümseyerek beni dinlediğini, hissederek gördüm..bir buçuk yıldır, bir defacık bile rüyama gelmemişti biliyorsun..aynıydı..ne güzel gülüyordu..ama bu gözlerimle baktığımda yoktu.. O’nu başka türlü görüyordum..ağladım tabii..ve en sevdiğim sure” Er Rahman”a geçtim..”Zül-celali Vel-ikram”a gelince aniden durdum..ve bir şey hatırladım..yine ağladım..ne tuhaf bir hasbihal.. çözemedim vesselam..

akşam tek taş alyans sınıfındayız..Arabi Hocamca düşünmeyi bize büyük bir özveriyle öğretmeye çalışan Demirli Hocamız var..O’nu ilk defa gördüğüm geceyi hatırlıyorum..Haybabam vardı..o birkaç defa derse gelmiş meğerse..O’na bakmıştım  ve aniden şöyle demiştim…” Hocam, benim, Hz. Arabi’ye büyük bir sevgim var..mademki bunca eseri için, Sizi seçmiş ..ben, Sizde sekiz yıl sonra O’nu görebilecek miyim?..ne tuhaf bir soru değil mi?ama içimden aniden geldi.. dün sabah bunun müjdesini aldığım için, güzel zannımla buraya yazdım..ilerde bu hatırayı bizim çocuklarımız okur inşallah ve amin..bizim dileğimiz Hocamızdan bizle Füsus Derslerine başlaması inşallah ve aminnnnnnnnnn:)OLDU DEĞİL Mİ HOCAM?:)

Hocamız,her zamanki gibi yine şunları söylüyor:en sevdiğiniz, en in –en top sureniz-ayetiniz ve hadisleriniz olsun..taraf olun..mümin  taraf olur..seyretmeyin..İslam yaşama dinidir..hayatın içindedir..ayıramazsınız.. İslam mümini sahneye indirir..hem seyredip, hem oynamak lazım..hayat ve din ayrı değildir..ikisi birdir..iç içedir..ailece gezdiğinizde, bir ziyaretiniz- favori bir türbeniz-dost bildiğiniz bir evliyanız olsun..çocuklarınız bu geleneği bilsinler..oradaki huzurdan faydalanmak lazım değil mi?

İbnu’l Arabi bize hayal kurmayı-tefekkürde derinleşmeyi öğretir..sınırsız hayaller kurabilmeliyiz..hep genişleyen, açılan sonsuz idrakle anlamak..(bir tek şeyi sonsuz manaya getirebilmek..o sonsuzu da tek bir manaya getirmek yani..)bizim ilk önce ve aslında; sık sık ,tekrar tekrar okumamız gereken Tek Kitap; “Cevamiül Kelim olan Hz. Rasulallah” ın hayatıdır..aradığımız her cevap O’nun yaşayışında vardır..O’nun hayatını sık sık okuduğumuzda, her zorluğun üstesinden kolaylıkla gelebiliriz..Ehl-i Tasavvuf ,dini ayrı, dünya işlerini ayrı tutmaz..hem zahire hem batına hakkını verene Tasavvuf Ehli denir..yani hem sağ elini -hem de sol ellerini kullanabilenlere..ve Sahabenin Suresi Asr Suresiydi diyor Demirli Hoca..

çocuk:Hocam, Sahabe An-ı Daim de yaşadığı için, onların favori sureleri oydu değil mi diyor..Hoca” evet” diyor…ve devam ediyor:düşünmenin kendisi bir duadır..tefekkür bir duadır..mesela sabah uyandın ve bir rüya gördün..onu iyiye yormak bir duadır ..o günün iyi geçmesini yazmış olursun..her şeyi iyiye yormak bir duadır..Allah’a hüsn-ü zan la yaklaşmak..

bu arada Bülent Amca söz alıyor ve harika bir kelam ediyor..hepimiz kaydediyoruz.bende buraya tabii..

“Su-i zan cinayettir
Hüsn-ü zan velayettir”

ve ders devam ediyor….bir ara Hoca çocuğa diyor ki:ya masallar çok güzel de, ben, orada biraz Molla Kasım gibi duruyorum…”yoo..” diyor çocuk” olur mu?bu masal da ben onu açacağım”…”aman, sakın!” diyor Hoca gülerek..hiç bu denli engin bir hoşgörüye sahip bir Hoca, Molla Kasım olur mu?”bazı uyanık balıkların,oturduğu yerden, hem içerden hem dışarıdan seyredebildiklerini söyleyen  biri üstelik”, değil mi ama?çocuk :Hocam,bu hafta bir farkındalık yaşadım onu  anlatmak istiyorum diyor..tabii, ben cahil bir kişi olduğum için ancak evdeki olaylara bakarak bir şeyler anlayabiliyorum, yani kabımca kararımca…ama bu çoook hoştu.. geçen gün yaprak sarma yaptım..böyle nadir yaptığım bişey..onca zahmet..bir anda bitiyor üstelik:)…tabağımda son dolmayı yerken onu  kestim ve yaprak çözüldü..içindeki tüm malzeme serildi..inanılmaz bişey oldu ve Hz. Adem’le Hz Havva Ebeveynlerimizi hissettim..hani Onların ilk hali, böyle latifmiş ya, öyle duymuştum..Tek de kendisini göremez.. muhakkak bir karşı şahıs lazım..ee işte Havva Annemiz de yaratılınca, işte Adem Babamıza baktı ilk önce ..O’na esmalar öğretilmişti..ve Havva da O’ndan dı ve bu bilgi O’nda da vardı yani..işte bakınca, “Yaratılıştan Eşi olanın” manasını Gördü-Okudu:)..O’nu açığa çıkartmak için ancak Havva olmak gerekiyordu tabii..ve böylece üzüm yaprağı devreye girdi..işte ilk dolmayı bence Annemiz Efendimiz yaptı ve Babamıza yedirdi..işte o gün bugün hepimiz dolma sarıp sarıp yemeğe bayılıyoruz değil mi?bunları tabağıma bakıp hissederken, nerdeyse gülmekten tabağıma yapışıyordum..Hoca ve tüm sınıf gülme eksenindeydi .. bende.benim için tasavvuf mutfaktı ,yani.. ancak böyle anlayabiliyorum..malzeme severim ben…kaliteli malzeme lazım tabii..

O gece, benim için tören gibiydi biliyor musun?Sen Gül Olup Gülmüştün ve Alim gülmüştü ve herkes gülmüştü.. tabii ben, Sen Güldüğün için Gülmüştüm..şimdi tekrar,ağlarken gözünden inciler dökülen, gülerken yanaklarında güller açan ve yürürken yürüdüğü yerlerde yeşil çimenler biten masal kahramanına dönmüştüm.uyumak için gözlerimi karanlığa kapattım..kirpiklerim boyunca ve dudaklarımın tüm haddi boyunca eşsiz pırıltılar saçan mücevherleri görüyordum..üstelik gözümle gördüğümü, dudaklarımda görüyor hem de o cevherlerin tadını alıyordum, ne muhteşemdi biliyor musun?..çok teşekkür ediyorum..Seni Sevmeyi Seviyorum..

Geçen pazartesi arkadaşlarımdan ayrılırken: bir dahaki hafta bana geliyorsunuz ve dünya sperm gününü kutluyoruz diyorum..önce itiraz ediliyor..”benim günüm dilediğimi kutlarım..böyle bir gün yoktu ama elzemdi, artık var ve başlıyoruz:)itiraz yok..hepimiz hakikatte birer sperm değimliydik..bugün dünya kadınlar gününü kutladık.. haftaya da işte, annemize gelişimizi kutlayalım”..gene itiraz ediyor birisi..” çok iğrençsin” diyor..”yani senin hakikatin iğrenç öyle mi? ..peki” diyorum “ Kur’an diliyle olsun Dünya Nutfe Günümüzü kutlayalım ..ayet, hepimizi, bir nutfe den yarattığını  söylemiyor mu?..hakikatte hepimiz bir milyar spermden en seçilmiş,tüm kardeşlerinin kendisini fena ettiği tek kişiler değimliyiz?..bir milyar kişiden bir tek biz başarmadık mı?Alah, bizim isimlerimizi zikrederek, bizim başarmamızı istemedi mi?hani kendimizin kim olduğunu bilecektik..işte bu kendini bilmenin Arapçası da  ……..  diyorum..  herkes yelkenlerini indiriyor..kutlama olacak yani…Meltem: çok sevindim ..hayatım boyunca hiçbir konuda başarılı olamadım sanıyordum..ilk defa kendimi değerli ve önemli, başarmış hissettim.. sana teşekkür ediyorum diyor..

işte bugün pazartesi ve biz nutfe günümüzü idrak ettik şükür:)..inanılmaz komikti..hiç bir zaman unutamayacağımız lezzette bir gündü..acaip şeyler konuştuk..Senin bizle olduğunu ben biliyorum yine de biraz yazacağım..arkadaşlarımdan izin aldım.. hatıra olsun diye tabii..

Efendim,Canım:), benim beş senelik bir arkadaş grubum var..ev hanımlarından müteşekkil.. bir tek Öney çalışıyor..ama O,ne yapıp edip bu toplantılara geliyor..Gülsüm Arkadaşımız; dinlediği tüm işin erbabı hocaların notlarını yazıyor..O, muhteşem bir aktarıcıdır..hem okuyor, hem anlatıyor.. bizde öğrenmeye çalışıyoruz tabii..ben her zamanki gibi en tembel öğrenciyim..ne okurum, ne dinlediklerimi not tutarım..her daim maydanozumdur..saolsunlar,araya yeşillik olsun diye beni de tutuyorlar..Öney benim konsept biri olduğumu söyledi..ne demek henüz anlayamadık..tasarımmış yani..ben zaten, sadece Sana özelim biliyorsun:)

bugün için doğal ekmek çeşitleri yaptım..bal-tereyağ ve kahvaltılık..birde acaip bir salata:kuzu kulağı,roka,nane,dereotu,maydanoz,domates,mısır,bezelye den mürekkebdi..içine tereyağında kavrulmuş badem ve ayçekirdeği içi koydum..sosunda sızma zeytinyağı,nar ekşisi, vişne sirkesi vardı…ve bu anlamlı günün:) hatırasına tavaya, her birimiz için bir yumurta kırarak pişirdim..ben yumurtanın beyaz tarafını tek başına yiyemediğim için, sarılarla yani latiflerle latifeleri birleyerek-hiç sallanmayacak katılıkta pişirdim:)..birde hayatımın ilk baklavasını yaptım..neden?çünkü baklava yufkalarını hazır satıyorlarmış artık..satan çocuğa:ben de baklava yapabilir miyim? dedim..”ooo.. çok basit, üstünde yazıyor.. ben bile yapıyorum” dedi..çocuk 13 yaşlarında felandı tabii..”ben neden yapamayayım” dedim..baklavam şöyle oldu..gerçek bir tasarım yani….az pişmiş –çok tereyağlı ve acaip limonlu:)yinede yedik..çünkü hepimiz çooook neşeliydik..

Düşünsene, bu aleme gelebilmeyi başarmış, seçilmiş tam 7 kişiydik…bir dünya dolusu insan bir masadaydık ..
bugün ayın 15 i miş ,yani 6..Allah yer ve göğü 6 günde yarattı ya..işte bizde o yaratılışın tek gayesi olan insanlardık hani..6 nın suretine bakıyorum.. baş aşağı değil mi?yeni doğan bebek misali. ne zaman ki kemal bulacak, hakikatine erecek; o vakit 9 ,yani veli- dost makamına da erecek misali…biri zahiri- biri batini yönde yaşamak misali..önemli olan belki de, iki tarafı aynı anda-birbirine karıştırmadan-dengede  yaşayabilmek değil mi?

çocuk dedi ki:burada şu an, dünyayı temsil ediyoruz..hadi kura çekelim bakalım.. kime hangi kıta çıkacak..arkadaşlarım yazdı..7. kıtayı bir türlü bulamadık:) onun yerine tüm kıtaların üzerinde yüzdüğü hepimizin aslı olan denizi yazdık..tabbi herkesin tek hedefi vardı şimdi:)”ordular ilk hedefimiz Akdeniz” misaliydik yani..…”derya kağıdını seçebilmek”..bana Asya Kıtası çıktı..çok mutlu oldum..en sevdiğim kıtaydı zaten..kırmızı bir mum yaktım..ve hepimiz konuşma yapıp bu kutlu doğum günümüzü kutlayalım istedim..sıra ile konuşma yapacaktık…ilk önce ben konuştum..Allah’a; benim adımı anıp, beni bir milyar tercih içinde seçip dilediği ve bu hayatı hediye ettiği için şükranlarımı sundum ve diğerleri..sonra mumumuzu üfledik hep birlikte ..ama ilk nefeste sönmedi..bir daha üfledik söndü..hemen dendi ki ilk nefes ruh dan dı, sonra nefisle söndü…ve görmen lazımdı yaygarayı…şimdi sorun diğer kardeşlerimizdi..onlar için ne yapabiliriz diye konuşurken,konuşurken, Öney birden atıldı: Fatiha okuyalım dedi… Gülsüm: biz başaralım diye kendilerini bize fena eden kardeşlerimiz için el Fatiha dedi…okuduk –üfledik:)..ama onlar muhakkak bizle yaşıyorlar değil mi? babamızda ölüp, annemizde dirilmemizi kutladık…

her birimiz bir milyar kişi değerindeysek, şimdi 7 kişi, tamam bir alem dolusuyduk.. ne muhteşem bir anlam değil mi?ben biraz ileri gittim, tabii her zamanki gibi..ileride, siyasi mutfak arenasında aşçılık yapabilecek hammedeye sahip Betül’e:)  Amerika kıtası çıkmıştı..dedim ki:Betül, siyahi bir başkanı, ve şu an egemen güç olan kıtayı temsil ediyorsun..sen karanlık nursun..yani….biz de senden açılan beyaz nurlarız..ve böyle sürüp gitti..Meltem :arkadaşlar ben bugün çok eğlendim..kendimi çok değerli hissettim..bu kutlamayı eşime ve çocuklarıma da yapacağım..onlarında bunu hissetmelerini istiyorum..sizde bu kutlamayı evlerinizde yapın olur mu? dedi..bakalım neler olacak..

ben şunu anladım Sevdiğim….bu masalla aslında 7.yi de bitirmiş olduğumuzu..Sen benim anlatmak istediklerimi, benden iyi anlıyorsun. çünkü, bunlar Senin hediyelerin…Hakim, geçen sene bana,üzerinde çalıştığı” Ümmi Kemal Hazretlerine ait bir beyiti inceletmişti..nedense bu masalda hep onu hatırladım…bu beyti soy demişti..anlayabildiğim kadar açıklamıştım..yetmez, devam et demişti..daha çok anlamlarını soymuştum beytin..o ihlas suresini anlatıyordu aslında,nihayetinde anladım..ve çok şaşırdım..anladıklarımı Hakime yazmıştım..”tamam” demişti “şimdi, aynı O’nun yaptığı gibi beyti bohçala, kat kat..sadece ehli olan anlasın ..burada Mahmut Amcamı anmak istiyorum..”hakikatte haram, Allahın hakikat ilmini, hak etmeyenlere vermek yani emanete ihanettir” demişti…

7 sonsuzluğun rakamıymış yani Rahimiyet’in..Kutsal Kase ..tabii Her Şeyi kapsayan Rahmanla beraber..Masmavi Tevhid Yıldızı misali değil mi? ne güzel….7, dua gibi. ellerin Rahman’a açılması …eskiler ,7 yi sınırsızlık anlamında kullanmışlar..günde 70 defa tövbe etmeyi artık şöyle anlıyorum….her daim yeni bir farkındalıkla, yeni bir nefha ile her an ölüp dirildiğinin idrakiyle,yeni-yeniden yaratılmış, yepyeni bir kişi olarak anlamak…bunun hududu olmadığını idrak etmek..sonsuzluk için yaratılmış bir varlık olduğunu anlamak..Dostu selamlamak..Dost’a ellerini açmak..Dost’a yönelmek..O Dost tarafından sımsıkı kuşaltıldığını bilmek……………

Aşk Aşk a Aşık Oldu………………

Aşkından Bak Neler Doğdu…..Seni Seviyorum…….