ESRAR (OT, JOINT ve DİĞERLERİ) ZARARSIZ MIDIR?

Prof.Dr. M.Kerem Doksat
 

Önce http://www.adsizalkolik.com/makaleler_kullanim_ile_ilgili_bozukluklar.htm mekânından bir aktarım yapacağım (lûtfen bu mekânı iyice okuyun, okutturun ve her yöne de duyurun).

Dün kızım tekrar bahsetti. Arkadaşlarının âileleri arasında “git takıl, esrardan, ottan zarar gelmez ama sakın sigara içme” diyen epey ebeveyn varmış.

Dehşete düştük Neslim de, ben de ve gene kızımın tavsiyesiyle bu yazıyı klavyeye almaya karar verdik.

Önce, sevgili meslekdaşlarımız Doç. Dr. Hakan Coşkunol ve Uz. Dr. Mehmet Âkif Ersoy’un temel kavramları özetledikleri kısmı ufak eklemelerle aktaralım:

Madde kullanımına bağlı sorunların boyutu oldukça büyüktür. 1990 yılında sorun kimyasal savaş olarak nitelemiştir. Madde kullanımının insidansını ve yol açtığı sorunları tam olarak belirlemek zordur. Çünkü bâzı sorunlar madde kullanımından uzun yıllar sonra ortaya çıkmaktadır.

Konuyla ilgili târifler:

Psikoaktif madde: İdrak, duygulanım, düşünce ve bilinç durumunu değiştiren maddelerdir. Reçeteli veya reçetesiz satılan çok çeşitli ilâç, tabiî veya sentetik maddeler psikoaktif madde kapsamına girebilir.

Madde kötüye kullanımı (sûiistimâl, abuse): Farmakolojik bir ajanı, belli bir toplumda kabûl edilen sosyal, tıbbî veya yasal sınırların dışında kullanmaktır. Örneğin alkol ve kannabis (esrar) kullanımında olduğu gibi, kullanmak ve kötüye kullanmak arasında kesin bir sınır yoktur.

Madde bağımlılığı: Fiziksel veya psikolojik bağımlılık şeklinde olabilir, kompulsif (takıntıya bağlı zoraki) veya itkisel (fevrî, impulsive) şekilde maddenin kullanımı ve arama davranışını tanımlar.

Sorunlu içicilik (kullanılıcılık): En az bir kez alkol veya madde nedeniyle alkollü araç kullanma, tıbbî sorunlar, âilevî veya diğer davranışsal sorunlarla karşılaşan kişi sorunlu içicidir. Yüksek riskli içicilik sonucu birçok sosyal ve tıbbî sorunlar yaşayan, fakat alkole bağımlı olmayan insanlar, alkolü kötü kullananlar veya bağımlı olmayan sorunlu içiciler olarak adlandırılırlar. Alkol kullanımı ile ortaya çıkan muhakeme bozuklukları ile alkol kullanımının vücut sağlığı üzerine olumsuz etkileri ile karşı karşıyadırlar. Olumsuz etkiler tek bir içme sonucu ortaya çıkabileceği gibi, uzun süreli yüksek riskli içiciliğe de bağlı olabilir.

Sosyal içici: Alkol kullananların çoğunluğunda hiç bir ciddi ve uzun süreli sağlık sorunu ve/veya sosyal sorun oluşmaz, alkol alınımı kesildiğinde de hiç bir sorun ortaya çıkmaz. Bu kişiler, sosyal içici olarak adlandırılır.

Bağımlılık (dependency): Çok genel olarak ifâde edecek olursak, içme davranışı üzerinde kontrol kaybı, kötüye kullanım ile bağımlılık arasındaki kritik sınırı oluşturmaktadır.

Bu bozukluklar hayat boyu süren hastalıklar olarak kabûl edildiği için, artık kullanmayan birisi için kullanılan terim “alkol bağımlılığı, remisyonda (düzelmede)”dir. “İyileşmiş” denilemez çünkü relaps (nüks) yalnızca bir bardak uzaklıktadır.

Alkolizm ve alkolik terimleri olumsuz sosyal çağrışımları olduğu için tercih edilmemelidir.

Tolerans (tahammül): Arzu edilen etkinin elde edilmesi için giderek artan miktarlarda madde kullanımı veya aynı miktarda düzenli kullanıldığında etkisinin azalmasıdır.

Çekilme veya yoksunluk sendromu: Bir maddenin düzenli bir şekilde kullanımını takiben azaltılması veya bırakılması sonucu oluşan fizyolojik belirtilerdir.

Çapraz (cross) tolerans: Bir maddenin başka bir maddeye tolerans veya bağımlılık gelişmesine sebep olması veya başka bir maddenin yoksunluk semptomlarını önleme kapasitesindir. Örnek: Fenobarbital veya klordiazepoksid ile alkol; methadon ile eroin…

Detoksifikasyon: Fizyolojik olarak bağımlı olunan maddenin kullanımının bırakılması işlemidir. Alkol, sedatif-hipnotik ve opioid detoksifikasyonunda uygun bir çapraz toleransı olan bir ilâcın geçici olarak maddelerin yerine konulması gereklidir. Kannabis veya kokain detoksifikasyonda farmakolojik bir ajana ihtiyaç yoktur.

***

Gelelim Ot/Esrar/Joint Hikâyesine…

ESRAR (KANNABİS)

Cannabis (Kannabis), Kannabis sativa adındaki kenevir bitkisinin kısaltılmış adıdır. Bitkinin bütün bölümleri psikoaktif kannabinoidleri içerir. En çok bulunan kannaboid ise delta-9-tetrahidrocannabiol’dür. Kannabis bitkisi genellikle kesilip kurutulduktan sonra parçalandıktan sonra sigaraya sarılarak veya nargile biçiminde içilir. En etkili esrar, bitkinin tomurcukları veya yapraklarından alınan siyah-kahverengi reçinemsi maddenin kurutulmasıyla elde edilir. Buna hashish veya hash denilmektedir.

Esrarın öförizan (keyif verici) etkisi binlerce yıldır bilinmektedir. Analjezik (ağrı kesici), antikonvülsan (havâle önleyici) ve hipnotik (uyutucu) etkileri gibi potansiyel tıbbi etkileri 19. ve 20. Yüzyıllar’da bulunmuştur. Son zamanlarda D-9-THC kanser hastalarında bulantı tedavisi için, AIDS hastalarında iştah açıcı olarak kullanılmaktadır.

Epidemiyolojisi

ABD’de en çok kullanılan kanun dışı maddedir. Türkiye’de kullanım konusunda yeterli geniş çaplı araştırma olmamasına karşın, İstanbul’da lise öğrencilerinde yapılan bir araştırmada en az bir kez kullanım %1.5 olarak bulunmuş, son 4 yıl içinde kullanım oranlarının lise öğrencilerinde 4 misli arttığı belirlenmiştir.

Nörofarmakolojisi

Esrara tolerans gelişir, psikolojik bağımlılık yapar fakat fizyolojik bağımlılık yaptığına dâir deliller kuvvetli değildir. İrritabilite (çabuk sinirlenme), huzursuzluk, uykusuzluk, iştahsızlık ve hafif bulantı gibi çekilme belirtileri yüksek dozlarda kannabis kullanan insanlarda madde kullanımı âniden kesildiğinde görülür. Sigara hâlinde içildiğinde öforizan etkisi dakikalar içinde görülür, yaklaşık 30 dakika içinde maksimuma ulaşır ve 2 ilâ 4 saat devam eder. Yemekler içinde de oral olarak (ağızdan) alınabilir. Oral yoldan alındığında aynı etkiyi elde edebilmek için 2-3 kat daha fazla alınması gereklidir.

Esrarın etkilerini pek çok faktör etkiler: Kullanılan esrarın potansı (gücü), hangi yolla alındığı, içme tekniği, sıcağın esrar içeriği üzerine etkileri, doz, kullanılan yer, kişinin daha önceki tecrübeleri, beklentileri ve kişinin esrar etkilerine kişisel fizyolojik duyarlılığı.

Teşhis ve klinik özellikler

En sık görülen fiziksel etkisi konjuktivalardaki (gözün beyaz kısmı) kan damarlarındaki genişleme (kırmızı göz) ve taKikardidir (kâlbin hızlı atması). Yüksek dozlarda postüral hipotansiyon (ayağa kalkıldığında tansiyonun düşmesi) yapabilir. Esrar entoksikasyonunun (zehirlenmesinin) diğer yan etkileri iştah artması ve ağız kuruluğudur. Tek başına esrarın ölüm sebebi olduğu hiç bildirilmemiştir. En kötü yan etkisi klâsik sigara tütünündeki karsinojen (kansere yol açan) hidrokarbonlara bağlıdır. Yoğun içicilerin kronik solunum hastalıkları ve akciğer kanseri risklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Esrar içeren sigaraların dibine kadar içilmesi alışkanlığı katran alımını arttırmaktadır. Serebral atrofi (beyinde küçülme), epileptik nöbete (sara) yatkınlık, kromozomal bozukluklar, doğum defektleri, immün (bağışıklık) sistem bozuklukları, testosteron konsantrasyonunda değişiklikler, menstrüasyon siklus disregülasyonu (ay hâli düzeninde bozukluklar) gibi durumlarla uzun süre esrar kullanımı arasında kesin olarak belirlenmiş olmamakla birlikte bir ilişki vardır.

Esrar bağımlılığı ve kötüye kullanımı

Psikolojik bağımlılık uzun süren kullanıcılarda ortaya çıkar.

Kannabis zehirlenmesi

A. Yakında kannabis kullanılmış olması.
B. Kannabis kullanımı veya hemen sonrasında gelişen, klinik açıdan belirgin olarak uygunsuz davranışsal yâhut psikolojik değişiklikler (örn. motor koordinasyon bozukluğu, öfori, anksiyete, zamanın yavaşladığı duyumu, yargılama bozukluğu, kendi içine kapanma).
C. Kannabis kullanımından sonraki 2 saat içinde gelişen aşağıdaki bulgulardan ikisinin (veya daha fazlasının) bulunması:
1. Konjonktivaya kan oturması (gözlerin kızarması)
2. İştah artması
3. Ağız kuruluğu
4. Takikardi
D. Bu semptomlar genel tıbbî bir duruma bağlı değildir ve başka bir zihinsel bozuklukla (psikiyatrik hastalıkla) daha iyi açıklanamaz.

Mevcutsa belirtiniz: İdrak bozukluklarıyla giden: Deliryum olmadan, gerçeği değerlendirme bozukluğu olmaksızın hallüsinasyonlar veya işitsel, görsel yâhut dokunsal illüzyonlar (yanılsamalar) ortaya çıktığında bu kullanılabilir. Hallüsinasyonlar ortaya çıktığında gerçeği değerlendirme bozukluğu da varsa, yâni kişi hallüsinasyonların dış gerçekliği yansıtmadığının ve bunun madde kullanımına bağlı olduğunun farkında ise, Maddenin Yol Açığı Psikotik Bozukluk, Hallüsinasyonlarla Giden tanısı düşünülebilir.

Kannabis zehirlenmesi sıklıkla kişinin dış uyaranlara hassasiyetini arttırır, yeni detayları ortaya çıkarır, renklerin daha parlak ve zengin görülmesini sağlar, zamanın geçişini kişi daha yavaş olarak idrak eder. Yüksek dozlarda depersonalizasyon (kişinin kendisine yabancılaşması ve kendini gerçekdışıymış gibi idrak etmesi) ve derealizasyon (çevrenin gerçekdışı olarak idrak edilmesi) yaşanabilir. Motor fonksiyonlar bozulur ve bu kannabis kullanımından 8-10 saat sonrasına kadar devam eder. Bu etkiler sıklıkla birlikte kullanılan alkolün etkileriyle additif (arttırıcı) etki hâlindedir.

Kannabis’in yol açtığı psikotik bozuklukta, hezeyanlarla giden geçici paranoid düşünceler sık görülür. Canlı psikotik tablo yüksek potanslı kannabisin uzun süre kullanıldığı bâzı ülkelerde sık görülür. Psikotik hecmelere bâzen kenevir deliliği denilmektedir. Bad-trip (kötü yolculuk) denilen yaşantılar kannabis zehirlenmesinden ziyâde hallüsinojen zehirlenmesinde görülür. Kannabis kullanan birisinde psikotik bozukluk ortaya çıktığında, bu kişinin önceki kişilik yapısıyla bağlantılı olabileceği düşünülmektedir.

Kullanımından 3-4 gün sonra idrarda tesbit edilmesini sağlayan testler kullanılabilir.

***

Bugüne kadar esrar kullanımına bağlı olarak gelişmiş yüzlerce psikoz, panik bozukluğu, depresyon, intihar teşebbüsü, manik depresif tablo gördük.

Ayrıca, esrar tam bir geçiş maddesidir. Yâni esrar ve sigarayla çıkılan yola daha ağır maddelerin kullanılmasıyla devam edilir ve bu eroine, diğer bâzı yeni nesil sinir zehirlerine uzandığında, intiharlar ve sözüm ona “altın vuruşlar” kaçınılmazdır.

Ey ebeveynler, çocuklarınızı kendi ellerinizle cehenneme atmayın!

Ey ergenler, delikanlılar, gençler, hayatınızı bile bile karartmayın!

Esrarsız ve bağımlılıksız, sıhhâtli günlere doğru yelken açalım, haydi…

 
 

 

 

İstanbul - 07.04.2011
Prof.Dr. M.Kerem Doksat
http://sufizmveinsan.com
doksat@superonline.com