Fırçada Canlanan Fetih

Abdullah Furkan
 

İstanbul’un Fethi… Daha yeni yeni imparatorluk olan bir devletin, tarihe maddi- manevi her şekilde altın harflerle yazdığı bir destan. Belki anlatılamaz, belki anlaşılmaz ama çoğu kişinin evinde, raflarında tozlanan tarih kitaplarını açıp baktığımızda, bu kitaplar bize bazı fikirler veriyor ve düşünebilen bir kişinin kafasında o sahneler canlanabiliyor. Tıpkı Panorama 1453 Müzesindeki resimleri yapan ressamların kafasında canlandığı gibi. Ben de ressamların kafasında İstanbul’un Fethi nasıl canlanmış merak ettim ve okulumla birlikte Panaroma 1453 Müzesine gittik.

Daha önce ağabeyim bu müzeye gitmişti. Bir şeyler söyledi fakat hiçbir şey anlamadım. Sanırım orası anlatılamaz, gezenin anlayabileceği bir yerdi. Oraya vardık Müzenin ana bölümü gerçekten anlatılamazdı. Büyük bir salonun her tarafı savaş meydanı gibi boyanmış. İçeri girince kendimizi zırhsız savaşçılar gibi hissettik. Zaten kim girse kendini asker zanneder. Demiştim ya anlatılamaz diye, sanırım gerçekten anlatamıyorum.

Şu ana kadar okuduğum tarih kitapları kendilerini sanatın kollarına bırakmış, usta ressamlarda bu kitapların içinde yazanları resimler halinde  görselleştirmişlerdi. Gerçekten böyle olmuştu. En ufak ayrıntı bile atlanmamıştı. Tarih kitaplarında şahî topunun uzunluğu vs. hepsi yazıyordu. Oradaki uzunlukların bile aynı olduğunu oradaki resimler hakkında bilgi veren panoda okumuştum.

Resimlerde ne güzel anlatılmıştı yeniçeriler, savaşın ne kadar dehşet bir şey olduğunu ne güzel anlatmışlardı… İnsan oraya gidince bir daha çıkmak istemiyor, şimdi bizi aşağılayanları eskiden nasıl dize getirmişiz diyor. Bende orada savaşanlardan biri olmak isterdim aslında. Müzedeki resimler bana bu isteği verdi.

Müzeye giden büyüleniyor, ‘o zamanlarda neler oldu, savaşta neler kullanıldı?’ gibi soruların cevaplarını bize veriyor. Aslında şimdi çoğumuzun anlayamadığı gerçeklerden biri de: Sanatın verdiği mesajlarla bize çok şey anlattığı. Atatürk’ün dediği gibi:’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’ Allah bizi sanattan uzak bırakmasın…

Panaroma müzesi olmasaydı İstanbul’un Fethi olarak görsel bir resim kafamda oturmayacaktı. Bu müze bana çok bilgi verdi ve birçok şeyi hatırlattı. Bu toprakların nasıl kazanıldığı ne kadar kan döküldüğü ve bunları asla unutmamam gerektiği gibi…

Fırçadan yansıyan renklerle muhteşem bir fethi dakika dakika yaşamak, seyretmek ve coşmak isteyenler için Panoroma 1453 sizi bekliyor.

http://www.panoramikmuze.com/

 

 

 
 
İstanbul - 02.02.2010
furkan.dogramaci@hotmail.com
 http://sufizmveinsan.com