27
Mayıs 2009
Fethin
maddi ve manevi erlerine selâm olsun!
..... " Ben ki
İstanbul fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed bizatihi
alınterimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım
İstanbul'un Taşlık mevkiinde kain ve malumu'l-hudud olan
136 bap dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı
sahih eylerim.
Şöyleki: Bu
gayr-ı menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un
her sokağına ikişer kişi tayin eyledim... Ayrıca 10
cerrah, 10 tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasb
eyledim. Bunlar ki ayın belli günlerinde İstanbul'a
çıkalar, bila istisna her kapıyı vuralar ve o evde hasta
olup olmadığnı soralar; var ise şifası şifayap olalar.
Değilse kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin
Darülaceze'ye kaldıralar, orada salah bulduralar.
... Ayrıca
külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve
şühedanın kavimleri ve medine-i İstanbul fukarası yemek
yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizatihi
kendüleri gelemeyenlerin yemekleri güneşin loş bir
karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde
evlerine götürüle..."
Okuma:
http://www.semazen.net/yazar_yazi.php?id=625
“.....hatırlıyor musun Elmalı’daki sempozyumda, çay
molasında, İstanbul’un fethinin bir kutup savaşı
olduğundan, Ak Şemsettin’le Cibali Baba arasında
geçtiğinden söz etmiştin. Fatih, döktüğü toplarla
günler boyu şehri dövmüş ama bir türlü düşürememişti. Ak
Şemsettin’e hikmetini sormuştu. O da, Cibali Baba’dan
söz ederek, onun, sabahlara değin el açıp, ‘Ya Rabbi,
gavurcuklarımı öldürme, gavurcuklarımı öldürme’ diye
dua ettiğini söylemişti. Neden, diye sorduğunda,
kılavuzu, ‘rahmaniyet makamında çünkü, cemal baskın, bu
yüzden kimsenin zarar görmesine gönlü razı olmuyor’
demişti. Peki nolucak, diye sorduğunda da, ölmedikçe
şehri alamayız, demişti. Bunun üzerine halifelerini
toplayıp kırk gün secdede tevhit zikri yapmışlar ve
Cibali Baba’yı öldürmüşlerdi. Tevhit zikri secdede
yapılırsa öldürürmüş…
benim aklım
bunlara ermiyor…” |