Selam
ve selam
sesli ve sessiz harflerim
beni ben yapan
dna -habli metin- kader zincirim…
kopmayan ipim
selam harflerim…
varlığını noktalarının birliğinden almış sanat kitabım…
yedi nokta dizilmiş olmuş bir ELİF…
ve ELİF uzanmış ayağına,
kul olmuş kendisine…
ELİF kılıcı ile kesmiş kendisinden bir NOKTA…
almış ELİF ayağının altına ve o ELİF artık BE olmuş…
“o kendisine ilk kurban, ilk kevser olmuş o anda ”…
ve anlatmış Ehlibeyt’in anlamını orada…
evine köle ol, bekçi ol, kıtmir ol demiş aslında….
yedi noktanı uyandır ELİF ol -bin BE kayığına
ya da NOKTA ol da dal;
BE’nin atındaki denizine…
O ev Gönül Kabe’n-Kıble’nde hem sana…
kulsun sen demiş, O’na “kul”…
Elif’deki yedi nokta, terbiye olmuş yedi nefsinle
dön dur artık Kabe’n, hanende…
ve düşün bir de latin dilinde “B” yi
tak “B”gözlüğünü,
“B” ile bak her yanına….
biz bilmeyiz ne imla, ne büyük, ne de küçük harf
ilmimiz yoktur zaten, ne de yetkiliyiz sizler den …
sadece harflerin mürşidinden izinli ve torpilliyiz.
yazmış harflerimizle önce, bize hitabımızı,
bir Ali okutturmuş bize kitabımızı…
okuduğunu bir de sen yaz demişler..
bakalım ne anlamışsın görelim diye nazar da eylemişler..
kimse bizi anlamıyor diye hayıflanma sakın,
herkes kendi harflerini okuyabiliyor sadece …
sen de onların kitabını okuyamıyorsun ya zaten…
kendisini okuyup düren belki başkasına uzanabiliyor.
biz anlamayız ne rakamlardan ne de harflerden
sanata bakarız biz sanata
harfin resmine bakarız biz…
bak şu “TA-HA”ya mesela…
“TA” bir balta ..“ELİF”se sapı…
daima ,“H” den evvelinin başını keser “O”
böyle anlarız biz harfleri..
“H”ye gitmek istiyorsan her şeyi feda etmelisin,
ne can, ne canan yok sende, sadece “H” var..
ya da ELİF LAM MİM…
LAM’ın LA’sına bak,
bir eli semada HAK’tan almakta
ve MİM de düğüm olmuş hem de Tesbih,
O Ali ruhlu İnsan-ı Kamil aynasıdır bil
ve MİM’in uzamış da aşağıya bir eli;
HALKA ilim vermekte
hem de böylece Sema’yı öğretmekte…
kendinden kendine sanat eylemekte…
harflerin her biri bir tablodur
ona en büyük sanat eseri gibi bak….
her göz farklı bir yorumla anlatır
Aslında kendi harfini, kendi kitabını okur…
………….
Biz harflerimizi istediğimiz gibi dizebiliriz…
harflerimiz korkmaz kimseden,
istersek başımızı kestirebiliriz….
bazen öyle diziliriz ki rezil rüsva-alaşağı
edilebiliriz…
ve bazen harfler öyle denk gelir ki, olursunuz bir anda
evliya…
hepsi zan, sen boş ver, harfe gel – harfteki noktaya
gel…
evet.. sahi, aslım da bir harfteki noktalardan bir
noktaydı değil mi benim?
acaba nedir harfim ve hangi dostlarla yan yana bir
harfteyim?
bak gökyüzüne, Kabe örtüsü gibi kara bir atlas gece…
ve üzerinde ayetler altın yıldızlarla yazılmış..
sağa ve solda her yerde “Lailahe illallah” yazılı
bak altında “Muhammedunresulullah” da yazmışlar…
söyle kaç yıldız bir harf eder?…
………
“Kutsal Kitaptaki harflerin resimlerine bak”
demiş, Harflerimin Mürşidi…
“bak harflerin uzadığı yerlerde ferahlık-darlığında
sıkıntı da var”..
ve bakıyorum harflerime…
tüm kitabımın kutsallığında kim sayacak?
o kitaptaki harflerin noktalarını…
ve söyleyebilir miyiz “Ashabım Yıldızlar Gibidir”in
sayısını?…
tüm harflerim ELİF, BE, TE, SE,CİM, HA, KAF, NUN, MİM,
LAM, AYIN….
ya da A, B, C, D, E, K, M, L, O…
hepsi aynı manada, hepsi aynı noktaya aitler
ne güzel bir ilim ve ne dehşetli, sonsuzlukla heybetli…
biz sevinçliyiz bugün ve bayramdayız ey harflerim
uyduğumuz imam bizi ardına kabul buyurmuş…
“Alimin, A’li İmam Oğulları”
gönlümüzü muştulamışlar..
ve “Harflerimin Kutlu Doğumu” da başlamış..
ulaşılmaz sandığım kapının eşiğindeyiz,
gülümseyebiliriz..
korkular bitti, korku bizden korksun artık; biz İmamın
ardındaki saftayız….
O Eşiğin Kapısında kesilmiş başız…
“uydum İmama sağımda Sen, solumda Sen, secdem Sen”
kim benim derse, o hep yalan- hep hayal der …
işte böyle böyle gidiyoruz biz meçhule
o meçhuldeki “H”içliğine…
tüm harflerimizin önünde en huzurlu dalga boyumuzla
secdeye eğiliyoruz…
biz, size geri dönüyoruz…
size sizden, sizin dilinizle yansıyoruz…
Allahım şükrümüzü ve hayretimizi arttır.. Amin…. |