Hayat
bir yolculuk ise bu, öncülerle, kılavuzlarla, yani
yol göstericilerle yapılan bir yolculuktur. İnsan
hayat yolculuğuna kendi başına çıkamaz. Birilerinin
kılavuzluğuna sürekli ihtiyaç halindedir. İnsan
hayatı yeni nesillerle sürekli yeniden başladığı
için, daha önce bu yoldan geçmiş olanlar
kendilerinden sonra gelenlere öncülük ederler.
İlk
öncülerimiz yahut yol göstericilerimiz annelerimiz,
babalarımızdır. Çok şükür cenabı Allah bize hayat
yolculuğunda böyle samimi, böyle yürekten bağlı yol
göstericiler nasip etmiştir. Eğer onlar olmasaydı
hayat yolculuğumuz büyük bir ihtimalle, çok çetin
geçerdi. Çünkü onlar yalnız öncü değil aynı zamanda
koruyucularımızdırlar.
Zaten
hayatta iyi bir yol göstericinin en esaslı vasfı
samimi, kendi menfaati yerine sizin menfaatinizi
düşünür ve sizi korumaya çalışır olmasıdır. Bir
şehirde yolunuzu şaşırırsınız; karşınıza çıkan ilk
adamdan yol sorarsınız. Eğer o adam samimi değilse,
hele sırtınızdan şahsi bir menfaat koparmaya
kalkarsa sizi kolaylıkla aldatabilir. Ana ve baba bu
yüzden hayatta en iyi yol göstericilerdir. Size
öncülük ederken kendi menfaatlerini unuturlar.
Fedakârca yalnız sizin menfaatinizi, sizin
iyiliğinizi düşünürler.
Ana
babalar bu yol göstericilikte hata etmezler mi?
Elbette edebilirler, ama bunu olsa olsa bilmeden
yapabilirler. Yanlış yaptıklarını sonradan fark
ederler ve ettikleri zaman sizden fazla üzülürler.
Hayat
yolculuğunun ilk ve çetin adımlarını ana ve
babamızın kılavuzluğunda attıktan sonra kılavuzlar
çoğalmaya başlar. Tahsil çağımızda en iyi kılavuzlar
arasına elbette ki öğretmenler katılır. Onlar da
şahsi menfaat kaygılarından uzak kalmasını
başarabilen yol göstericilerdir. Hayat yolculuğunda
işimize yarayacak bilgi ve tecrübelerini bize
cömertçe verirler. Daima saygı görmeleri, daima
ellerinin öpülmesi bundan olsa gerek.
Okulları bitirip ayrıldıktan sonra bir bakıma
kılavuza ihtiyacımız kalmamış gibi görünse de bu
sefer karşımıza daha çeşitli kılavuzlar çıkacaktır.
Hayat yolunda kılavuzsuz yolculuk yapmak her kesin
başarabileceği bir iş değildir. Birilerinin peşine
ister istemez takılırız. İşte hayatta en mühim
mesele de belki de budur. Bir devirden sonra
kılavuzumuzu doğru seçmek!
Ne çare
ki, artık hayatta karşımıza çıkacak kılavuzların
samimi olup olmadıklarını, size yol gösterirken
hakikaten yalnız sizi mi, yoksa yalnız kendilerini
mi düşündüklerini, “benim arkamdan gelirsen çok iyi
olacak” dedikleri vakit sizin için mi, yoksa
kendileri için mi çok iyi olacağını kolay kolay
kestiremezsiniz. Çalışma hayatında olsun politika
hayatında olsun öyle yol göstericiler görülmüştür
ki, gösterdikleri yollar ekseriya kendileri için iyi
cıkmış arkalarından gidenler bu nimetlerden istifade
edememişlerdir, aldatıldıklarını da neden sonra fark
edebilmişlerdir. Hem kendilerini hem de
takipçilerini çıkmazlara sürükleyenler de
görülmüştür.
Bunlarla beraber kendileriyle beraber olanlara
saadet yollarını açabilenler de görülmemiş değildir.
Bütün
mesele hayatımızın bir devresinden sonra kılavuz
seçerken çok dikkatli davranmak; onları iyice tartıp
yoklamaktır, söylediklerine kulak verip kendilerini
mi yoksa takipçilerini mi düşündükleri hakkında
sağlam bir fikir sahibi olduktan sonra peşlerine
takılmak veya takılmamakta toplanır. Bunun için de
yolumuzu ışıtacak sağlam değerler edinmek ve
onlardan ne olursa olsun taviz vermemek
durumundayız. Dünya hayatının geçici renkleri
gözümüzü almamalıdır.
Allah’a
emanet olunuz efendim. |