Hayat Yolunda Kılavuzlar
Bilal Atış
 
 

Hayat bir yolculuk ise bu, öncülerle, kılavuzlarla, yani yol göstericilerle yapılan bir yolculuktur. İnsan hayat yolculuğuna kendi başına çıkamaz. Birilerinin kılavuzluğuna sürekli ihtiyaç halindedir. İnsan hayatı yeni nesillerle sürekli yeniden başladığı için, daha önce bu yoldan geçmiş olanlar kendilerinden sonra gelenlere öncülük ederler.

İlk öncülerimiz yahut yol göstericilerimiz annelerimiz, babalarımızdır. Çok şükür cenabı Allah bize hayat yolculuğunda böyle samimi, böyle yürekten bağlı yol göstericiler nasip etmiştir. Eğer onlar olmasaydı hayat yolculuğumuz büyük bir ihtimalle, çok çetin geçerdi. Çünkü onlar yalnız öncü değil aynı zamanda koruyucularımızdırlar.

Zaten hayatta iyi bir yol göstericinin en esaslı vasfı samimi, kendi menfaati yerine sizin menfaatinizi düşünür ve sizi korumaya çalışır olmasıdır. Bir şehirde yolunuzu şaşırırsınız; karşınıza çıkan ilk adamdan yol sorarsınız. Eğer o adam samimi değilse, hele sırtınızdan şahsi bir menfaat koparmaya kalkarsa sizi kolaylıkla aldatabilir. Ana ve baba bu yüzden hayatta en iyi yol göstericilerdir. Size öncülük ederken kendi menfaatlerini unuturlar. Fedakârca yalnız sizin menfaatinizi, sizin iyiliğinizi düşünürler.

Ana babalar bu yol göstericilikte hata etmezler mi? Elbette edebilirler, ama bunu olsa olsa bilmeden yapabilirler. Yanlış yaptıklarını sonradan fark ederler ve ettikleri zaman sizden fazla üzülürler.

Hayat yolculuğunun ilk ve çetin adımlarını ana ve babamızın kılavuzluğunda attıktan sonra kılavuzlar çoğalmaya başlar. Tahsil çağımızda en iyi kılavuzlar arasına elbette ki öğretmenler katılır. Onlar da şahsi menfaat kaygılarından uzak kalmasını başarabilen yol göstericilerdir. Hayat yolculuğunda işimize yarayacak bilgi ve tecrübelerini bize cömertçe verirler. Daima saygı görmeleri, daima ellerinin öpülmesi bundan olsa gerek.

Okulları bitirip ayrıldıktan sonra bir bakıma kılavuza ihtiyacımız kalmamış gibi görünse de bu sefer karşımıza daha çeşitli kılavuzlar çıkacaktır. Hayat yolunda kılavuzsuz yolculuk yapmak her kesin başarabileceği bir iş değildir. Birilerinin peşine ister istemez takılırız. İşte hayatta en mühim mesele de belki de budur. Bir devirden sonra kılavuzumuzu doğru seçmek!

Ne çare ki, artık hayatta karşımıza çıkacak kılavuzların samimi olup olmadıklarını, size yol gösterirken hakikaten yalnız sizi mi, yoksa yalnız kendilerini mi düşündüklerini, “benim arkamdan gelirsen çok iyi olacak” dedikleri vakit sizin için mi, yoksa kendileri için mi çok iyi olacağını kolay kolay kestiremezsiniz. Çalışma hayatında olsun politika hayatında olsun öyle yol göstericiler görülmüştür ki, gösterdikleri yollar ekseriya kendileri için iyi cıkmış arkalarından gidenler bu nimetlerden istifade edememişlerdir, aldatıldıklarını da neden sonra fark edebilmişlerdir. Hem kendilerini hem de takipçilerini çıkmazlara sürükleyenler de görülmüştür.

Bunlarla beraber kendileriyle beraber olanlara saadet yollarını açabilenler de görülmemiş değildir.  

Bütün mesele hayatımızın bir devresinden sonra kılavuz seçerken çok dikkatli davranmak; onları iyice tartıp yoklamaktır, söylediklerine kulak verip kendilerini mi yoksa takipçilerini mi düşündükleri hakkında sağlam bir fikir sahibi olduktan sonra peşlerine takılmak veya takılmamakta toplanır. Bunun için de yolumuzu ışıtacak sağlam değerler edinmek ve onlardan ne olursa olsun taviz vermemek durumundayız. Dünya hayatının geçici renkleri gözümüzü almamalıdır.

Allah’a emanet olunuz efendim.

 

 
 

Bilal Atış
İstanbul - 16.07.2009
b.atis73@gmail.com
http://sufizmveinsan.com