İnsan
ve Kur'an ikiz kardeştir...
Birbirlerinin ikizi olan iki yapı...İnsan aynasında
kendini seyreden Kur'an,Kur'an aynasında kendini
seyreden insan...
Aynalardan Kur'an'da seyretmeye çalışıyorum hakikatim
olan insanı...Ayetlerde geziniyorum ağır
ağır...Birbirinden farklı sure ve ayetlerde gözüme
çarpan ilk kavram “İNDALLAH”...
İndallah sözcüğü ile ifade edileni anlayabilmek için
tabi ki öncelikle Allah ismi ile işaret edilene dair bir
farkındalık olabilmeli...
Pek
çok mealde ,İndallah:Allah katı ,olarak
çevrilmiş...Allah İlminden Yansımalar'da ise aynen
olduğu gibi korunmuş...Düz bir mantıkla İndallah'ı
algılayabildiğim kadarı ile şöyle tanımlamaya
çalışıyorum...Algılanan boyutunda algılanan,isim
boyutunda isimlenen,sıfat boyutunda sıfatlanan ve
zatı'nın şehadetinde şahit olunanın konuşulabilecek her
boyutta o boyutun kendisi olarak o boyutu ve
halkolmuşlarının kendisi olarak da halk olunmuşluğu
seyrettiği,tasarruf ettiği sistem...Kendini seyrin
mekanizması ve bu mekanizmanın işleyişinin tek sözcükle
anlatımı İndallah...Dehr indallah....Sünnetullah
indallah...Ekberiyet ile işaret edilen ve subhaniyetle
tenzih edilenin her ikisi oluşu İndallah...
İndallah ile ilgili fikirlerimi bir kenara not ettikten
sonra devam ediyorum yine ayetlerde gezinmeye...Gözüme
çarpan ikinci kelime “Sadr” ...
Sadr
insana ait bir kavram ...İnsanda olan bir yapı...
Kalp,sine,şuur,gönül,açığa çıkan,görünen gibi anlamları
mevcut...
İçimden bir ses İndallah ve Sadr sözcüklerinin bir
paralellik taşıdıklarını fısıldıyor durmadan...Sanki her
ikisinin de işaret ettikleri sisitemin özü yahut
taşıdıkları mana yönleri ile ait oldukları yapıların
kaynağı oluşları gibi bir anlatım var gibi...
Ayetlere dönüyorum tekrar:
“”....vallahi Aliymun bi zatis sudur!”
sînelerinizin hakikati O'nun Esmâ'sıdır
(Ali İmran 154)
* * *
“vAllahu 'Aliymun Bi Zâtissudur;”
“Allah içlerinizin zâtı olarak Alîm'dir!”
(Teğabün 4)
* * *
İ”nneHU 'Aliymun BiZâtissudur;”
Muhakkak ki O, sadırların
(içinizin-bilincinizin-şuurunuzun)
zâtı olarak Alîm'dir.
(Mülk 13)
Tam bu nokta da Kur'an'ın hatırlatıcı oluşu bilgisinin
verildiği ayetleri hatırlıyorum;
”... huve
illâ zikrun lil alemiyn;”
“O, ancak âlemler (ins ve cinn) için bir hatırlatmadır!
(Yusuf 104)”
* * *
“...ellezine amenu* kad enzelAllahu ileyküm Zikra; “
“Allah size gerçekten bir hatırlatıcı (Zikir) inzâl
etmiştir!
“(Talak 10)
Sözlük anlamı itibariyle; bir şeyi telaffuz etme,
istenilen şeyin zihne döndürülmesi, hatırlama, anma,
hatırlatma, bildiğimiz şeyleri akılda sürekli tutmaya
zikir denir. Bir başka ifadeyle, unutulmuş bir şeyin
yeniden hatırlanması ya da hâfızadakinin unutulmamak
üzere sürekli canlı tutulmasına zikir denilir....
Zikir sözcüğünün işaret ettiği gerçekliği de göz önünde
bulundurarak bu üç kavramı; İndallah,Sadr ve zikir
birbirleri ile nasıl bağdaştırabilirim diye düşünürken
aklıma düşenler şöyle şekilleniyor...
İndallah insanda insanın
sadrı olarak mevcut...Ve kendini arayanların yönelmesi
gereken tek nokta kendi sadırları... Bu bağlamda dünya
içinde sadrı olarak Kabe-i Muazzamayı düşünebiliriz...
Bu
düşüncemi teyit edebilmek adına aradığım ayeti bukuyorum
çok geçmeden:
“Elem neşrah leke sadrek;”
Senin göğsünü açmadık mı (darlığını
genişletmedik mi)?(inşirah
1)
Bu ayetle anlıyorum ki sadrın indallah hükmü ile
varoluşunu ikame edebilmesi için kendisini örten vehmi
“ben” algısının yarattığı kapanlılık,örtülülük halinin
açılması gerekli ..
Açılışı nasıl olacak peki soruma yanıt yine hakikatimin
aynası Kur'andan Alak suresi ilk beş ayetten...
1-)
Ikra' Bismi Rabbikelleziy halak;
Yaratan Rabbinin ismi (ile işaret
ettiği hakikatin olan kuvveler)
ile OKU!
2-)
Halekal'İnsane min 'alak;
İnsanı Alak'tan (kan pıhtısı;
genlerden)
yarattı.
3-)
Ikra' ve Rabbükel'Ekrem;
Oku! (Çünkü)
Rabbin Ekrem'dir!
4-)
Elleziy 'alleme
bilKalem;
O ki, (O Rabbanî özellikleri ve
genetiğini) Kalem olarak öğretti
(programladı)!
5-)
Allemel'İnsane ma lem ya'lem;
(Yani) insana bilmediğini talim etti.
Sadr sözcüğü ile işaret edilen o yapım “Kalem olarak
öğretti...” şeklinde de ifade ediliyor bi başka
şekilde...
Hakikatim olan kuvveler genlerimin programlanması ile
oluşarak sadrımı var ediyor gibi anlıyorum...Hemen bir
başka ayet daha da açıyor bu kalem olarak
programlanmayı;
“”....vallahi Aliymun bi zatis sudur!”
sînelerinizin hakikati O'nun Esmâ'sıdır (Ali İmran 154)
Biraz duruyorum...Toparlayabilmek adına sistemli
düşünmeye çalışıyorum....
İndallah'ı yaşamak varlığımda mevcut sadrıma yönelmekle
mümkün.Sadrım genetik yollu programlanmam ile varlığımda
bulunan esmalardan oluşmakta...Kur'anın zikir oluşu ile
sürekli hatırımda tutarak yönelmem gereken gerçek
bu...Bu gerçeğe yönelmek tam olarak ne demek...Bu
gerçeğe yönelmek, bu gerçeği ,yemek yemek gibi yürümek
gibi konuşmak gibi bedenimle var olduğum boyutta sürekli
olarak kullandığım melekelerim gibi kendim olarak bilmek
bundan hiç şüphe duymamakla mmkün...
Bunu başarabildiğimde:
“inna Lillahi ve inna ileyhi raciun “
"Biz
Allah (Esmâ'sının açığa çıkması) içiniz ve O'na
dönücüyüz (sonuçta bu gerçeği yaşayacağız)"
derler.(Bakara 156)
ayetindeki bakış açısı ile bakanın hali ile hallenmiş
olabilirim ki, bu da:
Rabbena
veb'as fiyhim Rasulen minhüm yetlu aleyhim ayatike ve
yüallimuhümül Kitabe velHikmete ve yüzekkiyhim* inneKE
ENTEl Aziyz'ül Hakiym;
"Rabbimiz, onların içinde senin âyetlerini
(âlemlerinde Esmâ'nın
açığa çıkışını) onlara öğretip okutan, onlara
Bilgiyi ve açığa çıkış sistemini (hikmeti)
öğreten, onları arındıran Rasûl bâ's et
(insanlara Hakikati bildiren Esmâ'nın açığa çıkmış
sûretini oluştur)."
Kesinlikle sen Azîz Hakîm’sin.(Bakara 129)
* * *
Kema
erselna fiyküm Rasulen minküm yetlu aleyküm ayatina ve
yüzekkiyküm ve yüallimükümül Kitabe vel Hikmete ve
yüallimüküm ma lem tekünu ta'lemun;
Nitekim, içinizden (hakikati dillendirmek üzere) Rasûl
irsâl ettik (açığa çıkardık), âyetlerimizi (varlığın
hakikati oluşumuza dair işaretleri) size tilavet ediyor
(okuyup anlatıyor), sizi arındırıyor ve Kitabı (hakikat
ve Sünnetullah bilgisini) Hikmeti (varlığın oluş sistem
ve düzenini, oluş mekanizmasını) ve bilmediklerinizi
öğretiyor.(Bakara 151)
Alak suresinde anlatılan
sistemi kendinde bularak kedini okuyan ,Kur'an ve İnsan
ikiz kardeştir hükmü ile de kendinde bulduğu hakikati
Kur'an la dillendiren rasulu sadrımda ,sadrımdaki,
“ben”lik vehminden kurtularak ortaya çıkarıp mutlak
benin kendini seyrinde ,dillendirişinde fena
bulabilirim...
Huuuu...
Kur'an beşeriyette
uluhiyetin hakikatini farketme,kendinde bulma ve yaşama
kılavuzum...Kendimi kullanma klavuzum...Kendimi bilme
klavuzum...Ki bu klavuzun ufku da Hu dur an'ı da Huuuu...La
mevcude illa Hu... |