Kadına uygulanan şiddete tıbbi bakış
Dr. Güçlü Ildız
 
 

Kadına şiddet uygulanması anormal bir davranış biçimidir. İnsan davranışları beyinde şekillenir. Eğer bir erkek karısına şiddet uyguluyorsa, o erkeğin beyin çalışmasıyla ilgili bir sorunu olduğu kesindir.

Her erkek, eşine şiddet uygulamıyor. Bu nedenle şiddeti uygulayan erkeğin bu davranış biçimi bir bireysel özelliktir.

Beyin çalışma özellikleri, bireyin akıl ve kişilik özelliklerini sağlar. Psikoloji denilen kavram tamamen beyin çalışma özellikleri sonucu ortaya çıkar.

Milyarlarca beyin hücresinin oluşturduğu trilyonlarla ifade edilebilen ağ sistemi nedeniyle, her beynin ya da her bireyin akıl ve kişilik özellikleri kendine özgü (şahsına münhasır) ve tektir. Bu nedenle yaşamış ve yaşayan insanlar, genetik özellikler bakımından benzerlikler gösterebilir ama birbirlerine tıpatıp benzemez.

Beyin gelişimine yön veren etkenler, dolaylı olarak kişilik özelliklerini de belirler.

Beyin gelişimini etkileyen faktörler:

1.Ge­ne­tik,

2.An­ne­nin has­ta­lı­ğı,

3.Zor do­ğum,

4.An­ne sü­tü,

5.Bey­ni et­ki­le­yen ateşli has­ta­lık­lar,

6.Ya­şam tar­zı, eği­tim ve çev­re et­ki­le­ri,

7.Bes­len­me özellikleri,

8.Hafif ya da şiddetli ka­fa dar­beleri,

9. Aşılar,

10.Ge­nel anes­te­zi al­tın­da ge­çi­ri­len ame­li­yat­lar,

11. Stres,

1.  Anne-babadan alınan genetik özellikler, beyin gelişiminin temel yapısını oluşturur. Sayılan diğer faktörler, genetik yönden belirlenen özellikler üzerine bina edilir.

2.  Annenin hamile iken içinde bulunduğu hastalık durumu, vücuttaki kimi hormonal çalışma bozukluklarına neden olur ve anne ile karnındaki bebeğin ilişkisini sağlayan kordonun çalışmasını etkileyerek bebeğin beyin gelişiminde değişikliklere neden olabilir.

3.  Doğum zorlukları sonucu bebeğin beyin kanlanması geçici olarak etkilenebilir.

4.  Anne sütü içinde bulunan kimi maddeler beyin gelişimi için gereklidir.

5.  Kimi bakteriyel ve virüsler beyin çalışmasını etkileyebilir.

6.  Beynin, insanlar için en önemli kazanılmış özelliği öğrenmedir. Damak tadından davranış modellerine, fiziksel etkinlikten teorik bilgilere kadar her konu; beyin yapısına yeni ağ sistemleri ekleyerek öğrenme işini gerçekleştirir. Beyin; doğru ya da yanlış ayırımı yapmadan, kendine verilen bilgileri doğrudan öğrenir. Şiddetin uygulanacağı kişi, zaman ve ortam öğrenilen bir davranış modelidir.

7.  Gelişen teknoloji ile değişen beslenme alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan doğal olmayan besinler, beyin üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bin yıllar boyunca doğada, doğal halde bulunan besinlerle gelişen bünyemiz; özellikle son 50 yılda ortaya çıkan yapay besin ürünlerine yabancıdır. Karton kutularda bir çok işlemden geçirilerek satılan sütler doğallıklarını tamamen yitirmişlerdir. Ekmek; saf buğdaydan değil, özü ve kepeğini kaybetmiş buğdaydan yapılır. Yürüyemeden, güneş ışığı görmeden ve tek yönlü beslenme ile yetiştirilen tavukların etleri ne derece sağlıklıdır? Sofra şekeri (glükoz)  ile hazırlanan besinler ve şekerin kendisi, tamamen rafine edilmiş bir üründür ve sindirim yoluyla alınması insan bünyesine zararlıdır. İnsan vücudu; besin maddesi olarak aldığı protein, yağ ve birleşik karbonhidratlardan şekeri elde eder. Doğrudan alınan basit şeker, önce insülin sonra diğer vücut sistemlerini olumsuz yönde etkileyerek hastalıkların oluşmasına zemin hazırlar.

Özellikle saf şeker başta olmak üzere, doğal olmayan besin maddelerinin önemli etkileri beyinde gözleniyor. Saf şekerin ve glisemik endeksi arttıran hamur işi gibi diğer besin maddelerinin beyin üzerinde uyarıcı etkileri vardır. Bu etki, çocukluk dönemlerinden itibaren beyin tarafından öğrenilir. Beyin çalışma özellikleri duyarlı hale geldiği durumlarda (sinirli, üzgün, yorgun, dikkat azlığı vb.) beyin uyarılma ihtiyacı hissederek bu maddelerin alınmasını ister. Çayda bulunan tein, kahvede kafein, kolada x maddesi ve şeker, sigarada nikotin, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda kullanılan ilaçların içeriğinde yer alan amfetamin, beyin uyarıcı özelliği olan diğer maddelerdir. Sonuçta, beyin çalışma özelliklerinin; hem bağımlılık yapıcı etkisiyle hem de bağımlılığın oluşturduğu maddelerin vücut üzerindeki zararlı etkisiyle hastalıkların gelişiminde önemli etkileri olduğu gözlenir.

8.  Beyin, kafatası içinde, etrafında su dolu bir kesede bulunur. Kafatası içinde çeşitli kemik çıkıntıları vardır. İvmeli kafa hareketleri, beyne zarar verebilir ve sonuçta beyin çalışması etkilenebilir. Beyin ön bölgesi çalışmasıyla insan kişilik özelliklerinin önemli bir bölümü şekillenir. Sinirli, sabırsız, dikkat eksikliği olan bir kişinin beyin ön bölge çalışması duyarlıdır. Beyin temporal (şakak) bölgeleri ise duyguların ton ayarının yapıldığı bölgelerdir.

Beyin ön ve şakak bölgelerine alınan darbeler sonucunda ortaya çıkan davranış bozukluklarından biri de öfke (dürtü) kontrol bozukluğudur. Bu kişilerde sıklıkla şiddete eğilim gözlenir.

9.  Aşılarda yer alan alüminyum, civa gibi ağır metallerin beyin üzerinde olumsuz etkileri vardır. 2002 yılında batıda bu maddelerin aşılardan çıkartılmasına karar verildi. Ülkemize dışarıdan gönderilen aşıların içeriği halen belirsiz. Üstelik Sağlık Bakanlığı yaptığı bir açıklamada, ağır metal içeren aşıların zararının olmadığını açıkladı. Oysaki son 50 yıl içinde otizm, dikkat eksikliği, ümmin sistem hastalıkları gibi durumlar, aşı uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte önemli artış olduğu gözleniyor. Son günlerde ülkemizde tanıtımı yapılan pnömokok aşısı alüminyum içeriyor. Amerika’da aşılardaki ağır metallerin çıkartılması önerilirken Sağlık Bakanlığının “zararsız” açıklaması, aşılara karşı güvensizlik yaratıyor.

10. Bilimsel çalışmalar genel anestezinin beyin çalışma özeliklerini olumsuz yönde etkilediğini bildirmiştir.

 

11.  Her bireyin sahip olduğu benzersiz beyin çalışma özellikleri, yukarıda adı geçen etkenlerle şekillenerek kendi duygu, düşünce ve davranış özelliklerini belirler. Stresin etkisi bu nedenle her beyinde farklıdır. Çünkü, her beyin farklıdır. Kimi bir olaya çok şiddetli öfke ve saldırganlık tepkileri verirken kimi depresyona girer. Bir başkasında ise kalp spazmı gözlenir.

Sonuç olarak; erkeğin beyin çalışma özelliklerini düzeltmeden, kadına uygulanan şiddetin önüne geçmek olası değildir. Beyin özelliklerini etkileyen 11 maddeden genetik faktörler dışındaki 10’u düzeltilebilir özellikler içermektedir.

Huzurlu bir evlilik yaşamı sağlayamayan erkek, işinde ve sosyal çevresinde de başarısızdır. Kadına şiddet uygulayan erkeğin bu tavrı zaten yaşamda başarısız olduğunu kanıtlayan bir göstergedir. O, yaşamın rekabet kurallarına uyum sağlayamamış, bu nedenle kendinden fiziki alamda güçsüz olan eşine üstünlük taslayan, beyin fakiri bir zavallıdır. Her şeyden önce beyninin iyileştirilmesine ihtiyacı vardır. Beyin çalışma duyarlılığı gösteren erkeklerin iyileştirilmesi mümkündür. Yeni gelişen QEEG ve nöroterapi gibi nörolojik yöntemler, beyin duyarlılığını ölçme ve tedavi etme olanağını sağlıyor. Önemli sorun, bu yöntemlerin halen ülkemizde yaygın olarak bilinmemesi ve haliyle uygulanamamasıdır.

 
 

 

 
 

İstanbul , 18-03-2008
Dr. Güçlü Ildız
Nöroloji Uzmanı
http://sufizmveinsan.com