Kadınlar konusu bir hayli tartışmalı konudur.Tartışmayı sevmeyen bir yapım olduğu için, kadınlar üzerine yazılmış atasözleri,büyük sözler,araştırmaları paylaşmak isterim sizlerle...Atasözlerinden başlayalım;

Kadın var vezir yapar,kadın var rezil yapar...
Bu atasözü kadının gücünden bahseder...

Kadın var ev yapar, kadın var ev yıkar.
Yine kadının gücünden bahseder,yapmak yıkmak eylemleri gücü simgeler,yine kadının gücünden bahseder...

Kadın var kardan soğuk, kadın var kardan sıcak.
Sıcaklık/soğukluk izafi kavramdır. Anladığım kadarıyla kadın çok sıcak veya tam zıttı çok soğuk davranabiliyor olsa gerek ki böyle bir atasözü var.

Bir kadın kısık sesle konuşuyorsa bir şey istiyor demektir. Sesini yükseltiyorsa bilin ki istediğini elde edememiştir...
Enteresan bir söz, kadınlar bireysel duygularına dönük çalışan yapılar olması nedeniyle böyle bir söz söylenmiş olabilir.

Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar zengin değildir.(SUDAN)
En beğendiğim sözlerden biri budur! Sizce de etkileyici değil mi?

Bir erkek ölürken kıpırdayan son yeri, kalbidir. Bir kadın ölürken, dili...(George Chapman)
Etkili bir söz daha; acaba kadınların dil kasları daha mı gelişmiş? Ne dersiniz?

Kadına inanan, kendini aldatır. İnanmayan da kadını aldatır.(Çin Atasözü) 
Çinlilerden muhteşem sözler çıkıyorsa dönüp bir de yedikleri böcekgillerdeki protein miktarına bakmak lazım!(%70 protein içerir örnek bir çekirge) Burada söylenmek istenen, sanırım kadının duygularıyla yola çıkmayınız denmek istenmiş. Kadın erkeğe her ne kadar destek olsa da, bilimsel olarak ileriye dönük hesaplamalarda erkeğin daha başarılı olduğunu biliyoruz. Zeka kısa vadede, akıl ise uzun vadede belli olacağından...Zeka ile yola çıkmayınız şeklinde konuyu genişletebiliriz.

Kadın psikolojisini otuz yıldır incelememe rağmen büyük soruya cevap bulamadım. Gerçekte kadınlar ne istiyor?...(Sigmund Freud)

Kadınlar mavi hayaller ister, sevgili Freud. Ama mavi hayalleriniz yoksa onlara bir şey veremezsiniz. Çocuk olmak gerek! Çocuk olup bir A4 kağıdına mavi şeyler karalamak mı aşk? Yoksa ben de mi anlamamışım bu işten bir şey? Sufizm diline göre ise, Allah'ın boyasıyla boyanmak, yerinde yaklaşımdır. Nitekim, kadınlar renkli şeyleri severler. Renkli olmak, boyanmak gibi... Hayat ise renkli boya kalemi gibi. Mavi ışık altında maviye boyanmak gibi bir şey...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Ben cehennemi gördüm. O günkü (dehşetli) manzara gibi bir manzara daha görmedim. Ateş ehlinin çoğunun kadınlardan oluştuğunu gördüm.”

Bu yazının kilit noktası bu sözdür! Peki neden bu konuyla ilgileniyorum diye bir soru gelebilir aklınıza? Hani şu meşhur fırıncı/kasapçı mantığıyla, birilerini cehenneme mi göndereceğiz? Hayır haşa! Böyle düşünenlere de hakkımı helal etmem!

Amacım Rasulullah'ın neden böyle bir ifade kullandığını,anladığım oranda anlatmak.

Buna en iyi cevap kadın yapısını tanımakla başlar. Nedir, kadınları nasıl tanırız? Ben, bu sorulara en mantıklı cevabı bilimin getirdiğini düşünüyorum.

Birincisi, kadınların beyin yapısı ; ikincisi ise hormonal yapıları itibariyle erkeklerden farklıdırlar. Haliyle Ruh hallerinden,düşünce sistemlerine kadar değişkenlik gösteriyorlar...

Birilerini övmek,yermek,sevmek,nefret etmek değil amaç! Amaç sistemi anlatmak! Kadınlar ise maalesef yetinmeyi sevmeyen üç kuruşun hesabını yapıp ;beş kuruştan olan insanlardır. Kadınlar çok güzel hesap yapar,lakin hesap yaparlarken vicdanlarını,merhametlerini unuttuklarını düşünüyorum!

Bu tüm kadınlar için böyle midir? Çoğunluğu bu hal içerisinde maalesef! Bu nedenle değil midir ki, hep hesapları erkeklere ödetiyorlar... Umarım kadınlar kendilerindeki bu duygulardan kurtulup/arınıp yaşama biraz daha duygusuzca (mantıksal) bakmayı becerirler.

Bireysel fikrim şu ki, kadınlarda menfaat duygularının ağır bastığını gördüm! Bilimsel araştırmalara göre ise kadınlar yön bulmak konusunda çok zayıf kalıyorlar! Labirente konulan kadınlar labirentte kaybolmuş. Erkekler ise yön bulma konusunda daha iyiler. Anlaşılan o ki menfaatlerini düşünmekten yollarını bile kaybediyorlar.

Güzel kadın o kadındır ki; erkekteki akla hürmet gösterip erkeğin aklını gücüyle destekleyendir. Aksi halde çok zeki olan kadın, zekasıyla sistemi çözemez! Hatta ve hatta, bir kadın beyni evreni dolduracak kadar büyük olsa bile,yaratılışı zekasıyla çözemez! İlahi emir diye bahsi edilen bir sisteme/düzene göre yürürlükte olan kainatın kuantumunu çözmek demek ; erkeğin yürüttüğü aklı desteklemektir!

Unutmayalım ki kadınlar her ne kadar zarif kırılgan olsa da,yaratıcı onlara müthiş bir güç vermiştir! Bu nedenle kadınları ikinci plana iten zihniyetten de Allah’a sığınmak gerekir.Ben, kadın erkek ilişkisini enzim/substrat ilişkisine benzetiyorum.Yani birbirini tamamlayan muhteşem ikili! Böylelikle bin yıllık bir tecrübeyi ortaklaşa on yılda elde edebilirler!