İlahi kudretten nasibin var senin, ilahi genlerin/ilahi
düşüncelerin var senin, ilahi davranışların...
Hatırla ki, zaman zaman ilahi düşünürsün sen de bazen gerçekleri
örtsen de. Bazen melek gibisin.
Demek ki, insan farkına varmadan çok samimi olabiliyor bazen,
sanki "o an" kalbine bir melek girmiştir. Hatta bundan da ötesi,
sanki sen bir meleksin. Varlığında açığa çıkan sıfatlar/fiiller
sorgusuz sualsiz etrafınca kabul görülür.Nereden geldi şimdi bu
düşünce ki, insanlar boyun eğdi bu kelama diyebilir,
şaşırabilirsin. İşte o an "ilahi genlerin" aşikâr olduğu
vakittir...
Bilimsel olarak şu bir gerçektir ki, ilahi düşünceler ilahi
fikirleri doğurur.Melaikesel düşünceler oldukça, beyninde
yayılan bir elektrik diğer nöronları da melaikesel güçlere
yönlendirmektedir.Bu, aslında insanoğlunun kuantumunda vardır ;çünki
kuantumun sırrıdır bu.
Bu melaiki tesirlere de severek ancak yaklaşabiliriz.Sevgi yüklü
olmalıyız ki sevenlerle birlik olabilelim.
Sevmek/sevilmek kavramlarına da duygusal bakmamak gerekir,bu
kavramlar hormonlarımızı ciddi anlamda etkilediği
için,sevmek/sevilmek zorunlu olarak yapılması,ortaya koyulması
gereken davranışlardır. Aslında, ortaya koyduğumuz her
fiil,sağlığımızı olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir.
Dopamin hormonu, bilinen klasik bir örnektir.Örneğin, dopamini
az salgılanan kişilerin daha mutsuz oldukları ve depresyona
girdikleri bilinen bir gerçektir.
Dikkât ederseniz, hepsinin kökeni ilahi düşüncelerle
bağlantılı.İlahi düşünceler,ilahi fikirler ve bizleri
yazılarıyla/fikirleriyle ilahi düşüncelere yönlendirenler de
aslında sağlığımızı olumlu yönde etkilemekteler...
Öyleyse melek kökenli davranışlar ortaya koymalı,hep bana hep
bana dememeli,bir sana bir bana demeli!
Hatta bunları da bırakalım,kendimizi karşı tarafın yerine
koyalım ve şöyle diyelim: Hep sana hep sana ...Çünki ben,
senim.Senin yediğini ben de yemiş gibi olurum.Böylelikle vahdet
(teklik) bilincine de kısmen adım atmış oluruz.
|