Şimdi
başlığımızı açıklamaya geçebiliriz: Madem hiçbir şey
yoktan var olamaz, bu mevcudat hep var mıydı? Eğer hep
vardıysa, mevcudat ezelden beri vardır demektir ve bu da
ebede kadar olacağını gösterir ki bu durumda mevcudat
Allah olur. Eğer mevcudat yoktu da sonra var oldu ya da
var edildi ise bu durumda hiçbir şey yoktan var olamaz
diyemeyiz. İşin aslı şudur ki, yukarda da yeri gelip
belirttik, mevcudat vardan var olmuştur yani yoktan var
olmuş değildir. Bu durumda hiçbir şey yoktan var olamaz
hükmü, zincirin son halkasında, mevcudatı var kılan
varlık için düşünülmesi gereken bir gerçektir. Yani
Allah yoktan varolamaz demektir. Zaten biz de Allah'ın
ezelden beri var olduğunu söyleyerek bunu teyit etmiş
oluyoruz. Allah'ın yoktan var olduğunu düşünmek, mutlak
hiçlikten bir varlığın varolduğunu düşünmek demektir ki
mutlak hiçlik, tanımı gereği hiçbir varlığa varlık hakkı
tanımaz. Bu durumda en azından mevcudata bile bakmamız,
yokluğun, daha doğrusu mutlak hiçliğin hiçbir zaman
olmadığının ve bu da hiçbir zaman olamayacağının
göstergesidir. Aksi takdirde hiçbir şeyin hiçbir şekilde
olmaması gerekirdi. Öyleyse en küçük bir zerrenin bile
olmuş olması, yokluğun hiç olmadığını, yokluğun hiç
olmaması da yokluğun hiç olamayacağını gösterir. Neden
yokluğun hiç olmamış olması, onun gelecek bir anda da
hiç olamayacağını göstersin? Bunu da başlık cümlemizin
ikinci kısmıyla açıklayalım.
Diyoruz ki hiçbir şey varken yok olamaz. Öyleyse
mevcudat hiçbir zaman yok olmayacak mı? Her şeyin formu
değişse bile varlığı daim mi kalacak yani ebediyen mi
var olacak? Oysa ebediyen var olmak, zaman ötesi bir
kavram olup, ezelden beri de var olmayı gerektirir. Bu
durumda mevcudat yine ezelden ebede vardır demek olur ki
bu da yukarda bahsettiğimiz gibi mevcudat Allah'tır
demektir. Aksi hal ise, mevcudatın yok olabileceğini
düşünmek olup, hiçbir şey varken yok olamaz hükmümüzle
çatışır. Oysaki mevcudatın varlığının dayandığı
varlığın, zincirin son halkasının yok olamayacağını
düşünmek, hiç bir şey varken yok olamaz hükmünün
doğruluğunu ve mevcudatın gerçek anlamda varlığı
olmadığı için yokluğunun da düşünülmesinin bu hükmü
geçersiz kılmak olmadığını gösterir. Öyleyse Allah
vardır ve yok olamaz demektir var olan hiçbir şey yok
olamaz demek. Zaten biz de Allah'ın ezelden ebede
varlığını kabul etmekle O'nun hiçbir zaman yok
olamayacağını teyit etmiş oluruz. Mutlak hiçlik,
varlığın hiçbir an var olamayacağı demek olup, varlığın
şu anda var olması, mutlak hiçliğin geçersizliğini
gösteriyor. Mutlak hiçlik geçersiz bir düşünceyse,
geçmişte hiçbir anda ve gelecekte hiçbir anda gerçek
anlamda yokluk yoktur demektir. Öyleyse yokluğun hiç
olmamış olması onun hiç olamayacağının da ispatıdır.
Özetle, hiçbir şey yokluktan var olamaz deyişimizde
"hiçbir şey" Allah'ın vücudu demektir diyoruz. Şimdi bu
tanımdan ve başlığımızdan hareketle tekrar diyebiliriz
ki Allah 2. bir Allah yaratamaz çünkü "hiçbir şey" yani
Allah yoktan var olamaz, evvelinde yokluk düşünülemez.
Ve yine bu başlıktan hareketle tekrar diyebiliriz ki
"hiçbir şey" varken yok olamaz yani Allah var iken yok
olamaz, kendini yok edemez. Ve dahi Allah'ın var kıldığı
her şey yok hükmünde var olmak zorundadır. Ve Allah,
mutlak yokluğu da yaratabilir değildir. Çünkü bu zatının
yokluğunu da gerekli kılacağından, muhaldir. |