Nasıl Bir Rasul?
Özgür Kurt Durmaz
 

Tek söz konusu olduğunda sanırım birbiri ardınca sıralanan şu üç noktayı ve işaret ettikleri gerçeklikleri çok iyi değerlendirmek gerekli...

Vucud’un tek’liği 

Şuhud’un tek’liği 

Zati Şuhud

“Rasulullah “denildiğinde aklıma ilk gelen ,O’nun bu üç boyutu nasıl aynı an’da yaşayabiliyor olduğu sorusudur ?Her birinden bakış farklı bir okumayı getirse de Rasulullah Tek’ten nasıl seyretmiştir? 

Beşeriyette,bedenlerin ve ben’lerin  dünyasında,dünyamızda nasıl seçimlerle yaşamıştır bu hakikati? 

Rasulullah’a bakmak değilde Rasulullah’tan bakmak nasıl gerçekleşebilir olaylar karşısında? 

Kesret yani varlığı çokluk olarak algılama hali içerisindeyken olanı nasıl oku’mak lazım ki adı risalet olabilsin? 

Bir dost ,

‘Rasulullah’a gelen ilk vahiy Oku’idi diyorlar!’ dedi geçenlerde

‘Sizce de ilk vahiy 'OKU !' mu?’

“ Bence  okuyabilmesi için kendisinin okuyabilecek kişi olduğunun yani rasul olduğunun kendisine hissettirilmesi aldığı ilk vahiydir !”dediğnde hepimiz susmuştuk öylece... 

“Ben” işareti ile ifade etmeye çalıştığım yapı  bireyselliğim,“Benliğim”...

Bu benliğe hakikatinin  Rasulullah oluşunu okutturabilmek için önce onun Rasul oluşuna iman edebilmeliyim ki ardından Rasulullah’tan bakabilmek gelebilsin... 

İman etmek....

Algıladığımın ötesi olduğunun farkındalığının oluşması hali (A.H)...

Nasıl iman edicem peki? 

Önce uluhiyetin ve  hakikatinin ne olduğunu görmeli ,kavramalı ve ikan sahibi olmalıyım , 

ŞUARA  184

"Sizi ve önceki nesilleri yaratandan (onlara yaptıklarının sonucunu yaşattığı ve size de yaşatacağı için) korunun!" 

MAİDE 2

Allah'tan (yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun... 

FETİH 24

Allah yaptıklarınızı (yaratanı olarak) Basîr'dir. 

HAŞR  18

Allah'tan korunun! Muhakkak ki Allah yaptıklarınızda Esmâ'sıyla yaratanı olarak Habîr'dir. 

NECM 31

Semâlarda her ne varsa ve arzda her ne varsa Allah (Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerin açığa çıkması) içindir! 

NECM 39

İnsan için yalnızca çalışmalarının (kendisinden açığa çıkanların) sonucu oluşacaktır!

NECM 62

Secde edin (Esmâ'sıyla hakikatınız olan) Allah'a (indîndeki "yok"luğunuzu fark edin) ve kulluğunuza devam edin. 

RAHMAN 17

İki doğuş yerinin (dünya ve ölüm ötesi yaşam boyutu) Rabbidir ve iki batış yerinin (dünya ve kabir âlemi) Rabbidir. 

RAHMAN 18-19

Hakikat böyle iken, Rabbinizin (varlığınızı oluşturan Esmâ özelliklerinin-şuur ve bedeninizin) nimetlerinin hangi birini sayarsınız yalan? 

Salmıştır (melekiyet ve hayvaniyet; şuur ve bilinç) iki denizi; kavuşup kucaklaşıyorlar. 

BAKARA 189

Allah'tan korunun ki felâh bulasınız.

Uluhiyet ve rububiyet Allah’ın risaletini açtığı boyutlar ve Allah ayetlerde de işaret edildiği üzere esması ile uluhiyetinin ve rububiyetinin gereklerini ortaya koymada ...Nerede...Ben adı altında...Ben ile işaret edilen esmalarla o esmalar olarak...

Ayetler ‘korunma’ sözcüğünü ısrarla kullanıyor. Uluhiyetin Rububiyet yollu işleyişine işaret edip uyuyanları uyandırmak ve oku’manın esası olarak bu hakikati farkettirmek adına... 

Sanırım biraz görebildim  kendimde risaletten gayrının olmadığını...

Peki ya hangi kendim?

Esmalardan ibaret terkibim olarak isimlendirdiğim mi?Yoksa esmaların açığa çıktığı fuad noktam itibarıyle olan kendim mi? 

İkincisi sanırım ,ilki olsa risalet bireysel terkibimle sınırlanmak durumunda kalırdı... 

Tamam, bunca detaydan sonra Uluhiyetin kalbimdeki fuad noktasından Rububiyetim yollu verdiği ol emrine ve gerçeği oluşturuşuna şahit olarak (A.H. ŞEHİD esması tanımı, EŞ ŞEHİYD... Varlığıyla varlığının şahidi olan. Açığa çıkardığı Esmâ özelliklerinden varlığını seyredip açığa çıkanlara şehâdet eden! Şehâdet edilenin kendisinden gayrı olmadığını yaşatan.)hayatın içinde nasıl seçimler yapmalıyım? 

Rasulullah’a bakıyorum ;

Alanlardan değil verenlerdendi hep Rasulullah....

Herkese gülümserdi Rasulullah... 

Herkese selam verirdi Rasulullah... 

Birine yönelmesi gerektiğinde tüm vücudu ile ona dönerdi Rasulullah... 

Kimseyi suçlamazdı Rasulullah.... 

Herkesi dinlerdi Rasulullah....

Az yerdi Rasulullah...

Az uyurdu Rasulullah...

Herkesten daha çok cana yakındı Rasulullah....

Sesini yükseltmez tane tane konuşurdu Rasulullah....

Kendisini taşlayanlara hayır dua ile dönüştüren Rasulullah....

Gecenin karanlığında kopan seste herkes korkudan sinerken,savaş meydanında herkes amacını yitirmiş bişekilde terkibiyetine kapılıp  hedeflerinden kopup dağılırken sesin geldiği yere de düşman hatlarına da en yakın Rasulullah....

Herkesin en çok güvendiğiydi Rasulullah...

İnfakı yaşarken,kızını uyarırken,hanımının işini bölüşürken,Ay yarılırken,çocukları sevindirirken hep en önde Rasulullah.... 

......................................................................

Rasulullah'ın gözlerinden bakmak baktığında Allah'ı görmek,baktığının ardında Allah'ı görmek ve Allah'ın ilmi ile Allahın ahlakı ile bakmaktı...

Allah'ın ahlakı neydi derken  o muhteşem ayete daha önce hiç göremediğim bir noktadan bakmak kolaylaşıyor...

ALİ  İMRAN 19 

“Allah indînde Din, İslâm'dır. “

Sistem İslamdır...S-L-M ...

Sistem selam hali üzerinden akar...

Sistem algıladığını kendinde bularak bakabildiğinde açar kendini sana...Kendin olarak görüp yöneldiğinde senindir tüm karşıtlıklar...

Gülümsersen kolaylaşır iletişim,selam verirsen kolaylaşır paylaşım,,suçlamazsan açılır nedeni niçini oluşun...susarsan anlatır sana kendini evren,bölüşürsen,kendinden verirsen verdiğin cinsinden akar sana misli misli...

Sistemi okumak ve beşeriyette rasulullah’tan bakmak selam halini yaşamakla olur... 

ES SELÂM... Yaratılmışlara (beden ve tabiat kayıtlarından; tehlikeden; boyutlarının kayıtlarından) selâmet ihsan eden, yakîn hâlini oluşturan; iman edenlere "İSLÂM"ın hazmını veren; Dar'üs Selâm (hakikatimize ait kuvvelerin tahakkuku) olan cennet boyutu hâlinin yaşamını meydana getiren! Rahıym isminin tetikleyerek açığa çıkardığı isim-özelliktir! "Selâmün kavlen min Rabbin Rahıym = Rahıym Rab'den "Selâm" sözü ulaşır (Selâm ismi özelliğini Rableri olan Esmâ hakikatlerinden açığa çıkan yolla yaşarlar)!" (36. Yâsîn: 58). A.H 

ES SELAMUN ALEYKUM....