Gerçek Hak aşıklarının her biri bir Hak dostu, halk için
bir sevgilidir. Çok ağlayıp Hakk’a çok yalvarmalı, bir
aşığa dost olmalı. Hakk’a gönül bağlayıp, Hak ile dosta
teslim olup, dost hanesine dalarak aklı kapıda koymalı.
Artık, akıl ile maddiyat, gönül ile maneviyat kazanmalı.
İşte, böyle bir dosta kavuşarak, belki bir gün
ruhaniyetimiz, vaktin babası(Ebü’l Vakt)olan O insan-ı
kamil tarafından çekilip yok olur, tekrar hayata
dönerek, vaktin evladı(İbn-ül Vakt)olma şerefini
kazanır.
HER
DEVİRDE BİR İNSAN-I KAMİL VAKTİN BABASIDIR. O’NUN
RUHANİYETİ KAİNATIN EKSENİDİR. TÜM KAİNAT BU EKSEN
ETRAFINDA DÖNER. O’KAİNATIN KABE’SİDİR. O TEVHİT
GÜNEŞİDİR. TEVHİT NURU BÜTÜN RUHANİYETLERE O’NDAN
YAYILIR.
********
Allah’ın sevdiği kulları, Allah’la kul arasına girmez.
Lütuf Allah’ındır, ihsan Allah’ındır. Allah onların
dilinden konuşur, onların elinden verir. Ancak O,
sevdiği kulda tecelli eder.
Allah bir kuluna nurundan ihsan ederse, o kul şekilden,
suretten kurtulup, manaları görür. Göz, Allah’ın nuruyla
parlarsa, O’nun Cemalini gösterir. Alem, aşıkların
aynasıdır. CemAli o aynada nişansız olarak görünür.
Bütün suretler manadan meydana geldiğine göre, sen
gölgeden vazgeç de gölgeyi meydana getiren güneşi
görmeye gayret et. Allah tan yardım iste. O ancak
Allah’ın yardımı ile olur.
”Faruk Dilaver’in SIR BAHÇESİ kitabından alıntır. ”
***
İBN’ÜL VAKT’İM BEN EBU’L VAKT OLMAZAM
VEHM-İ MAHZ’AM BEN TASARRUF BİLMEZEM
Niyazi Mısri Hazretleri
İstiyorum ki, NefEs-i Rahmanı-neler olup bittiğini
anlamama yardım eden, Noktanın Sonsuzluğu kitabını yazan
Lütfi Filiz Hazretlerine şükranlarımı sunayım. Allah
kendisinden böyle bir eser dilediği için O’na
minettarım. İnsan-ı Kamil’li günümüz anlatımı ile
anlayacağımız şekilde yazdığı için. Böyle bir anlayışla
daha evvel hiç okumamıştım yada ben henüz anlamak için
hazır değildim:)
Artık biliyorum ki, daima Hakikat-i Muhammedi’yi taşıyan
tek bir kişi var. ”O’da İnsan-ı Kamil Sırr-ı Be dir. ”
Yani Zamanın Babası. Bugün bunu anlamış olmaktan dolayı
bahtiyarım ve sizle sürekli sevincimi paylaşıp
duruyorum. Çünkü bu gerçekten bayramdır. Ve ne şanslıyız
ki bizler zamanın çocuklarıyız. Bir babanın sorumluğunda
O’nun kanatları altındayız. Bunu bilsek te olur-
bilmesek te.
Ben dostuma, çocuklarımdan biri için bir şey sormuştum,
bana şöyle demişti:
”O, akıl baliğ olana dek senden ayrı değildir. Anne ve
çocuk aynı kişi sayılır. Bir kişi gibisiniz” demişti.
Şimdiki aklımla bunu daha güzel anlıyorum ve daha çok
seviniyorum.
Sizlerde eğer dilerseniz aynı gönül sevincini yaşayın
istediğim için de, yeni bir niyet ve o niyete dua
yazıyorum.
Ama önce kurgusal bir masal yazmalıyım ki içimdeki
çocuğu eğlendirebileyim.
MASALDA SINIR OLMAZ MASALI
Çocuk
düşünüyordu.
Bu İnsan-ı Kamil ne demekti ki:
Düşünüyordu.
Bir spermin yumurtaya girmesi için sefere çıkan milyar
spermi
Tek biri başarsın diye O’nda fena olan bir milyar neferi
Ve o bir milyar spermin tek bir spermde toplanan
RUHunu
Ve Hz Musa için öldürülen binlerce çocuğu
Aynı mana dedi,
Kendine iyi bak,
Ve hergün biz anlamadan üzerimizde ölen trilyon tane
hücre benlere bak dedi
Aynı şey dedi yine
Hepsi sen yeniden doğ, yeniden HAYat bul diye, sende sen
OLmak için secdedeler
Ya her an benden akıp giden düşüncelerim
Eğer iyi iseler hesabıma cennet ameli olarak geçiyorlar
Erguvani suretsiz kadınlarım, benim amellerim
Hepsi benim ben, aynı nefes gibi suretsiz
Aynı nefes gibi anlaşılmayan ve anlatılamayan yanım
Evet hepsi farklı anlatımlarda olsada aynı idi.
Aynı NEFESin Mp5000 hali RUHum gibi dedi.
TV ÇOCUĞU
Arefeydi . Akşam olmuştu ve hükmen bayram girmişti.
Çocuk tv yi açmıştı ki yetimleri gördü
Bir gün evveli yetimler için telefondaki görüşmeyi
hatırladı şaşırdı.
Daha sonra çocuğun kahramanı gözüktü
Çocuk sevindi ve neşelendi
Tüm kalbi ile onun sözlerini dinlemeye başladı
Ve pek çok evde,
Evlerin reisleri çılgınca öfke nöbetine girmişti,
biliyordu
Evlerin babaları babalara gelmişlerdi, hissediyordu. .
:)
Herkes bala gelmemeliydi, usül buydu, anlıyordu.
”Hıııııı diyordu bazı reisler:
Şuna bakın, bana geleceksiniz diyor, başka çareniz yok
bana geleceksiniz!!!. ”. .
O’ndaki o ulvi manayı kibir sanıp taklid ederlerdi.
Oysa O, proğramın sonunda bir hikaye anlatmıştı.
Hz. Musa’yı taklid eden birini, Hz Musa Rabbine şikayet
etmişti.
Demişti Rabbi:”O’na ceza veremem . ”
”Neden dedi Musa neden. ?”
Rabbi dedi ki:
”Çünkü o seni taklid ediyor. ”
Bu çocuğa çok dokundu, anladı. . Anladı.
Onu taklid eden bile Rabbine sevimli geliyordu demek.
Çocuk kahramanına baktı
O canlı Kitap olduğu için O’na kitap hediye edilmemişti
O anlamıştı ince espiriyi
Kitap yerine eğilip, gönlünü sunmuştu.
Gülmüştü çocuk neşeyle gülmüştü.
Ama neden kimse anlayamamıştı şaşırdı.
Ve bayram kutlaması yapıldı,
Ardından Cumhurbaşkanı kutladı, altında devlet erkanı
yazıyordu.
Peşinden Başbakan bayram mesajını verdi , altında
devlet erkanı yazıyordu.
Çocuk seviçten havalarda uçuyordu.
Manaya gel heyyyyyyy manaya diyordu.
(Beyninde biri bu esnada “mana”daki ayn-ı çatlatarak
taklit ediyordu:)
Ne yazık ki yanlızdı
Ve kimse bu manayı anlamıyordu
Bunlar kendi vehimleri olabilirdi.
Neden başkası da aynı hayali kursundu ki?
Daha sonra bir gece kalbine derin bir sevinç geldi,
O nasıl Kabe gibi huzurlu bir neşeydi anlatılamazdı.
O’nu kalbinde gördü.
İşte o an şunu istedi.
Ben O’nu herkes sevsin istiyorum
Benim sevdiğim gibi
Herkes O’nu sevsin
Çünkü O tüm yetimlerini seviyor
Ve masal bitti.
Gökteki bir ağaçtan, sonsuz elma düştü ve zamanın
çocukları bu elmaları yediler. . :)
***
İnsan o kadar değerli ki, başı boş bırakılmıyor o
yüzden. Aile çok önemli. En kimsesiz olduğunu sanaların
bile bir ailesi var aslında. Ben çok yanlızım diyenler
yanlız değiller. Kimse yanlız değil. Bir ağacın elmaları
gibiyiz ve elmalar daima tam yetişir değil mi?
Hiç yarım elma büyümez. Onu ayıran bizleriz. Ne kadar
ayırsakta çekirdeğinde o gene sonsuz tam elmadır.
Bugün istiyorum ki, kalbimle iman ettiğim Zamanın
Babası’na yani Ebu’l Vakt e biat edelim.
Kişi bunu bilmesede olur ama biz eğer öğrendiysek, böyle
bir mana olduğunu anladıysak, buna imanı dilimizle de
tastik edelim ki neşe kalbimize yerleşsin. Bunun ne
önemi var diyeceksiniz. Şöyle bir önem bilmem sizlere
yeter mi?
Herkes gerçek bir İnsan-ı Kamil bulamamaktan şikayetçi.
(Dolar alırken sahtesine-gerçeğine bakıyorsunuz,
mürşidinde sahtesine-gerçeğine bakmalısınız diyen bir
babam var mesela benim. )
Bunca riski göze almamak için belkide bu zamana en uygun
ve kolay seçim bu olabileceği için . Ve kesin, sapmaz ve
sadece kendimizin bileceği bir mürşidimiz olacağı için.
Öyle birine öğrenci olmak çok özel birşey olacağından;
korkunç kıskançlık gerektiren böyle derinnnn bir bağı
yaşayabilmek ve bu kıskançlığı aşıp, başkaları ile
cömertçe paylaşabilmek için.
Ne kadar birbirimizi boğazlıyor görünsekte aslında bir
bütün olduğumuzu daha kolay anlayabilmek için.
Ve en
önemlisi de cenneti filan boşverip NEFES’e ulaşabilmek
için.
Hakikat-i Muhammedi Nefes’in, O’nun Nefes’inden
yayıldığını anlayabilmek için.
Ve O
Nefes’e dahil olabilmek için. O Nefesin içindeki tüm
A’li Ruh’lara kavuşabilmek için.
Sizin için RUHunu yağmalayan SAF NEFES OLana
kavuşabilmek için. Şişeleri kırmaya niyet edelim mi?
””Niyet ediyoruz ki, biz Zamanın Babası’nının
evlatlarıyız. Ve kendisine tabiyiz. O kimse ve nerdeyse
biz O’nun evlatlarıyız. O Allah’ın Nefesi(Rahim’i),
Rahman’ın tecellisi ise bizde O’nun nefesindeyiz. Biz
O’nun öğrencileri olmak için O’na niyet ettik. O’nun
önderliğinde sarsılmayan orta yoldan sonuna dek HU ya
gitmeye niyet ettik. Kendimizi, ailelerimizi ve tüm
dostlarımızı Zamanın Emanetçisi Ehli olan A’li Ruh’a
emanet ediyoruz. ””
Ve kendisine Dostu ALİmin selamları ile bir Fatiha ve üç
İhlas okuyoruz . .
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed(s. a. v)
Aminnnnnnnn. |