Şu bir gerçektir ki, insanların gittikçe
birbirlerinden uzaklaştıkları bir sistemde
yaşıyoruz. Ulaştırma teknolojisi sanki insanları
birbirinden en uzak noktalara ulaştırmanın yarışı
içindedir. Nüfusun alabildiğine artmasına ve
insanların her gün daha yakın, daha içiçe yaşar hale
gelmesine rağmen bakıyoruz insanlar birbirinin
umurunda bile değiller. İnsanlar toplu olarak bir
takım apartmanlarda yaşıyorlar ki, kapıları iki
adımdır ama komşularını belki hiç tanımamışlardır.
Durum aile içerisinde de pek farklı değil. Her kesin
gün boyu çalışması gerekmektedir. Sonsuz ihtiyaçları
karşılamak için karı koca mesailerde harcarlar
ömürlerini. Akşam saatlerinde ise aile fertleri
oturur tv. seyrederler. Konuşacak bir şeyleri
olmadığı gibi fırsatları da olmamaktadır. İnsanlar
bu araçlar sayesinde pek uzak mesafelerden
programlanabilen robotlara dönmüşlerdir.
Haberleşme araçarı sistemin yalnız bir parçasıdır.
Çalışma düzenini ele alacak olursak aynı şekilde,
fabrikalarda işçi olarak, yazanelerde memur olarak,
üniversitelerde öğrenci olarak, öğretmen olarak
insanların yoğun bir çalışmaya şartlandıklarını
müşahede ederiz. Bu insanlar için yalnız kendi
çalışmaları ve kazançları vardır. Birbirlerinin
dünyalarından haberleri bile yoktur.
Bu sistemde insanlar üretim ve tüketim mekanizması
içinde gerilmiş bir takım canlılardır. Ve böyle bir
sistemin insanlara ihtiyacı yoktur. Bir takım
organizmalara ihtiyacı vardır. Bizler müslümanlar
olarak böyle bir sistemde yaşıyoruz ve ister istemez
zamanlarımızı ona göre ayarlıyoruz. Daha doğrusu bir
alternatif geliştirememe karşısında sistemin
şekillendirdiği bireylere dönüşüyoruz. İnandığınız
gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanırsınız.
Hepimiz gayet bağımsız ve birbirimizi pek
ilgilendirmeyen hesapların, planların sahibiyiz.
İslam boş zamanlarımızın, tatil günlerimizin bir
uğraşısı değildir. Modern çağın bireylere önem veren
ve bireyi vitrine koyan anlayışı İslam’dan tamamen
uzaktır. Allah’ın rahmet eli cemaatin üzerinedir.
Müslümanlar fert fert hep aynı sorumluluğu
taşımalıdır. Dünyamızı kimlerle ve nelerle
geçirmişsek onlarla haşr olacağız. Cemaatte rahmet
vardır. Cemaat içerisindeki bir kul hürmetine bütün
cemaatin kurtulması söz konusudur. Kendimizden
amellerimizden nasıl emin olabiliriz?
Bağlarımızı güçlendirmenin, sık sık bir araya
gelebilmenin bir yolunu bulmalıyız. Birbirimizi
aramalı, birbirimizle ilgilenmeli, İslamı ve insanı
sürekli gündemde tutmalıyız. |