Sözün sahibi sözü söyleyen midir söyleten midir sizce? Hani
meşhur bir söz var, hatırlayalım yeri gelmişken: "Söyleyene
değil söyletene bak" size bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Sen beşikte iken söz sahibi annendir. Rahman diye görünür sana
ufaktan bir ışık; lakin farkına varmazsın. Hep sana ninniler
söyleyeni
görür gözlerin, Rahman ete bürünür ninni diye görünür, bazen de
ninni söyleyen olur. Bir bakmışsın, ağlıyorsun beşikte sen
bilmezsin!
Annen bilir! Bir bakmışsın, annen sana su getirmiş hem de ılık.
Birkaç fiil birden düşünülmüştür senin için. Gene Rezzak olup
rızkını
vermiş sana anne şefkatiyle. Çok seversin anneni... Çünkü
anneler birçok sıfatı içinde barındır.
Böyledir bu düzen, insanlar hep gözlerinin gördüklerini
severler. Ardını düşünmezler. Bu yönümüzle kimyamızın farkında
değiliz. Hep
gördüklerimizle sınırlarız beynimizi; oysa 21. yy bilimsel
gelişmeler "foton devri"ni başlattı bile... Artık foton
bilgisayarlar
tasarlanıyor! Farkında mıyız görünmeyenin?
Artık sana ninni gibi gözüken O müthiş güç. Şimdi bir başkasının
dilinden foton diye yankılanaduruyor. Sana Rezzak gözüken o
sıfatlarşimdi bir başka sıfatla kaim!
Tarih 21. yüzyıl ortalık halen karışık bir de bunların üstüne
üstlük yeni cihazlar geliştirildi. Bu kadar gürültü içinde bir
de sivri-sineğin
kanat çırpışındaki sesleri duyar olduk. Dün sesi sedası
duyulmayan, bugün kan/revan içinde kendini kesmiş.
Görülen o ki, yüce kudret kızmış duruma ki ortalık karışık.
Sırat gitgide inceliyor mu sizce? Yüce kudret yolları neden bu
kadar tehlike ile doldurdu? Neden cennete varmak bu kadar zor?
Ya evinde cipsini kolasıyla/sodasıyla yudumlayarak cennette
olduğunu varsayanlara ne demeli? Allah en iyisini bilir demeli!
Sen o cipsi yerken o yağ molekülleri inşallah bir engel teşkil
etmez. Aksi takdirde beynini tıkayan o yağ bile Allah yolunda
bir engel olabilir. Rasulullah bile yemek yerken doymadan
kalkarmış! Demek ki bu işler mide ile değil beyin ile olması
gerek şeyler. Bu arada 50-100 tane denklem bilip söz sahibi
olduklarını iddia edenleri gördük! Fakat denklemlerin de
çürütüldüğünü bilir misiniz siz? Sizi sözü kendinizin
söylediğini iddia ederken yanıldınız. Her şeyin kendinizden
çıktığını zannettiniz; oysa her şey yüce kudretin bir oyunu idi.
Şimdi diskalifiye oldunuz.
Sözün sahibi mi? Elbette sözü söylemeyendir; lakin biz onu hep
annemiz gibi severdik; o da bunun farkındaydı; farkında
olmayanlar, hep kendilerini söyledi durdu... Onlara aldananlar
ise sırasını halen daha bekliyorlar, bazen üniversite
sıralarında bazense bir cuma namazında... Ne mutlu söz sahibi
olmayanlara, onlar tüm olup biteni sadece ve sadece
seyrediyorlar!
|