| 
 | 
| 
 
 
 
 
 
 
 
 | 
 Türkiye’nin geneline hitap eden, önemli, ünlü bir din adamının gerek TV konuşmalarında, gerekse yazılarında kendine has anlayışla öne sürdüğü ifadeler, bir anda şimşeklerin üzerine çekilmesine sebep oldu. Bunlardan
      en önemlisi, hiç şüphesiz, epeyce yankı uyandıran  “Çıplak Uyarıcı” lık kavramı ile ilgili açıklamasıydı.
       Bu deyime o kadar yoğun tepki gösterildi ki, söylediğine pişman oldu. Ama, kendini savunurken takındığı sert tutumu ile de cidden çok ters durumlara girdi. Onun
      ayrıca “Şaklabanlar.” “Evet,
      uyarıcıyım.“ “Palavralara
      itibar etmiyorum. Gaza gelmem. Benim bunlara karnım tok.” “Aziz
      Nesin de bir uyarıcıdır. Uyarıcılıkta gizli kapaklı bir taraf 
      yoktur.” “Peygamberlik
      çoktan bitmiştir. Kişilerin Mehdiliği söz konusu olamaz.” “Amentü’nün
      esasları içinde, kader sıralaması yoktur”                
       şeklinde,
      konu başlığı olabilecek nitelikteki 
      beyanlarına  yorum
      getirmek niyetinde olmadığımı belirtmek isterim. 
       Bir
      din adamını tenkit etmek yaratılış gayeme uygun düşmez. Ancak, bu tip açıklamalarla onun dönüşü olmayan bir yola girdiği açıkça görülmektedir. Her alanda olduğu gibi, inanç sahibi kimselerin de orta yolu tercih etmeleri, evrensel değerler içinde yer almaları en mantıklı yoldur. Allah
      kulu Hz.Resûlullah’ın  çoğu
      kez iltifatına mazhar olup Allah’a aklı ile yaklaşması tavsiye
      edilen Velayetin şahı Hz. Ali’ye bir Arap şunları söylemiş: “Sen
      bir sürü çalışmalar yapıyorsun; ya, Âhiret 
      Âlemi dediğin şey yoksa, bunlar boşa gitmeyecek mi ?” Hz.
      Ali’nin yanıtı şöyle olmuş: “Ya Varsa!...” İki kelimelik bir cevap, bize çok şeyi açıklayan, konulara, olaylara nasıl bakmamız gerektiğini gösteren muhteşem bir örnek değil mi? Temennim, bu din adamının potansiyel tehlike oluşturmaktan bir an önce sıyrılıp kendini düzlüğe çıkarması ve insanlara faydalı olmasıdır. Zira, güvenilir olmak çok önemlidir. Yeni
      bir yılla hepimiz yaşlanıyoruz... “Gözündeki kalas dururken...”
      örneğini aklımızdan çıkarmayalım.  Olgun ve kemâlât sahibi olmakta yarar var. Tüm
      okurlara en içten dileklerimle kazasız, belasız, sıhhat ve afiyet dolu
      geçirecekleri yeni bir bin yıl diliyorum.  Bol sıfırlı rakamları içeren yılda buluşmak üzere, Allah’a emanet olun. Ahmet F. Yüksel | ||