Yeni Yıl

Prof.Dr. İbrahim Ortaş
 

Yeni Yıl Hayata Yeniden Başlamaktır

Her toplumun kendi yeni yılı var elbette. Maya,Gregoryen, Roşaşana, Jülyen, Hicri, Milâdî ve Nevroz takvimleri insanlığın zaman yönetimini sağlamaktadırlar. Bütün yazılı ve sayılı kültürü erken öğrenmiş toplumların hayata yeninden başlamak anlamına gelen takvim ve yeni yıl kutlaması etkinlikleri bulunmaktadır. Bu anlamda Dünyanın halen geniş bir kesiminde takvimler de yeni yıl mevsimlerin doğaya canlılık verdiği dönemlere denk gelmesi nedeniyle farklı renklerde kutlanmaktadır. Etopyalı bir arkadaşım “bizim yeni yılımız ve takvimimiz farklı. Biz yeni yılı doğanın yeniden yeşermesi, hasat ve bereketin başlangıcı olarak Eylül ayında yeni yılı kutlarız” dedi. Yeni yılı yeni bir başlangıç, geçmişten arınmış olarak kutlanması çok dilli, çok kültürlü, çok farklı inançların yaşandığı dünyamızda aynı amaca uygun olarak kutlanıyor. Bu anlamda yeni yıl bir yenilenme ve geçmişle muhasebeleşmek açısından önemsiyorum.

İnsanlığa ve Doğaya Hesap Vermek Gerekir

Ben kendi kendimle her yıl hesaplaştığım ve kendimi sorgulama ve geleceğe yönelik beyin egzersizi ve kurgumu oluşturma fırsatı vermesi nedeniyle de önemserim. Günümüz dünyasında her türlü iyi niyet temennilerimize rağmen, ne yazık ki, insanların varsıllık ve yoksulluk temelinde, etnisite, inanç ve yaşam biçimleri yönünde ayrıştığı, insanlığın yalnızlaştığı, buna bağlı olarak işsizliğin ve yoksulluğun artığı çalışmadan çok kazanıp çok tüketen, başkasının emeği üzerinden geçinen, sahtekârlık ve kalpazanlığın artığı, yalanın dolanın bol olduğu, bir dünyada yaşıyoruz. Hele hele küçük çıkarlar için her türlü yalanı ve yanlışı bile bile benimseyen insanların dünyasında yaşam günde güne zorlaşmaktadır. Tabii dünya yer altı ve yer üstü kaynakları hızla ve sorumsuzca tüketiliyor, çevrenin hızla kirlileşiyor, atmosferdeki gazlar ve su buharı artıyor. İnsanlığın ortak malı dünya değerleri artık sinyal veriyor.

Bütün bunlar, bu dünyanın ortak olanaklarını kullanan bilinç sahibi bizleri aralıklarla iç sorgulamaya davet ediyor. Hele hele sorumluluk makamında oturanlar ve bizler gibi akademik yaşamda olan ve asıl görevi bilgi üretmek olan kişileri ise daha çok sorumlu tutuyor. Bu bağlamda bizler insanlığa ve doğaya karşı hesap vermek zorundayız. Doğa ve insanlık aslında bizden ne yaptığımızı, olup bitenler karşısında nerede durduğumuzu, ne tür düşünce ve bilgi ürettiğimizi bizden beklemektedir.

Geçen 2010 Yılını Sorgulamak ve 2011’i Kurgulamak

Bu anlamda yeni yılı kuru kuru sorumsuzca yalnızca sokağa çıkmak akşam hangi mekânda ne yiyip içeceğiz demeden önce kendimizi ve yaşadıklarımızı ve bundan çıkardığımız derslerin bir muhasebesini yapmamız gerekir. En azından sorumluk sahibi, bilinci olan her birimizin yapması yaralı olacaktır. Nedense son yıllarda kendimi doğaya, ülkeme ve aileme karşı biraz mahcup hisseder hesap vermeye çalışıyorum. 

Bu arada da yeni yılı (2011) gerçekçi ve gerçekleşebilir hedeflerimizi ortaya koymamız da gerekir. Umutlu olmak, hayal kurmak, hedef koymak, hedefler uğrunda çabalamak çok önemli. Tabii yapamadıklarımızdan ve başarısızlıklarımızdan da ders çıkarmak ve yeni önlemler de almak gerekir.

Verimli Olmak

Genelde akademik, sosyal ve aileme karşı sorumluklarım yönünden kendimi sorguladığımda geçen yılki hedeflere ulaşmasam da benim için dolu dolu iyi bir yıl geçirdim diyebilir.

Bu yılın son altı ayını yurt dışında akademik araştırma ile geçirdim. Akademik hayata başladığım 1986 yılından bu yana aralıklarla kısa sürelide olsa yurtdışına çıkıp son gelişmeleri değerlendirmekteyim. Son yenilikleri öğrenmek açısından aralıklarla başka bilim ve araştırma merkezlerini ziyaret etmek önemli yaralar sağlıyor. Aslında gelişmiş üniversiteler her 6 yılda bir öğretim üyelerine bu imkânı tanıyorlar. Umarım bir gün bizde de bilim istediğimiz yere gelir. Her yıl batıdaki üniversitelerde olduğu gibi hesap sorulabilirlik mekanizması ile birlikte özerk üniversitelerde bu imkânlar da bilim insanlarına sağlanır.

Akademik olarak yayınlanan makalelerim, yayına hazırladığım makaleler, katıldığım bilimsel konferanslar, verdiğim tebliğler, laboratuarıma kazandırdığım proje imkânları açısından değerlendirdiğimde istediğim gibi olmasa da göreceli olarak 2010 yılının verimli geçtiğini söyleye bilirim.

Bilim insanı olarak topluma karşı, öğrencilerime karşı olan sorumluğum gereği aralıklara kişi odaklı olmamak kaydı ile yazdığım makaleler, konferanslar ve düşünsel paylaşımımı ve sorumluluğumu bu yıl yurtdışında yoğun bilimsel çalışmalarım nedeniyle istediğim gibi geçekleştiremedim. Giderek ciddi sorun haline gelen çevre ve iklim konusundaki gelişmeleri ele alan birkaç yazı yazdım ancak yayınlayamadım. Umarım 2011 de sizler ile paylaşırım.

Ruh Sağlığı Önemli                         

2010 yılının önemli bir kısmını bilimsel makale okuyarak ve yazarak geçirdiğim için kendi kendime zenginleştiğimi düşünerek 2011’e mutlu ve umutlu giriyorum. Ohio Amerika’da bu yıl eken gelen kış ile birlikte sürekli kar ve dondurucu soğuk hava koşulları bende zaman zaman sağlık sorunu yaratıysa da genel sağlığım yerinde. Hepsinden önemlisi koşullar elverdiği ölçüde inandığım gibi çalıştığım için ruh sağlığım iyi.

2010 yılı içinde en çok önemsediğim zamanı verimli kullanma konusunda yine istediğim gibi zaman yönetimini başaramadım. 2010 yılı içinde katıldığım bilimsel toplantı mekânları dışında başka bir yere gidip tatil yapma şansım olmadı. Bilimsel makale dışında birkaç kitap ile bilinçli yaşadığım son 30 yıl içinde, en az kitap okuduğum dönem oldu diyebilirim. Hepsinden önemlisi son 6 ayda çok az televizyon izlemediğim için çok mutlu ve huzurluyum. Günde bir kez haberlere bakıyorum bir de BBC de dünya haberlerine bakıyorum.

Günlük olarak birçok yerli ve yabancı gazete takip ediyorum. Bu aralar popüler bilim, tarih ve felsefe dergilerine biraz daha ağırlık verdim.

Yeni Yıl Umutla Girelim

Yeni yıla yeni hedeflerle girmek, hedefler doğrultusunda plan üretmek ve öngörüleri ve planları sürekli güncel tutmak ve yeni hedefler belirlemek gerekir. En azından birkaç temel hedef belirlemek gerekir. Umudum 2011 de daha çok bilinçli çalışmak, üretmek, daha çok yazmak ve aileme ve arkadaşlarıma biraz daha fazla zaman ayırmaktır.

2011 yılının ülkemiz için ve dünya için birkaç konuda çetin ve zorlu geçeceğini düşünmeme rağmen yinede umutluyum. Türkiye'nin ciddi genç potansiyeline çok güveniyorum. Gençliğinin yaratıcı potansiyelini doğu kullanan toplumlar başarılı olacaktır.

 

Yeni Yılı Kuru Kuru Eğlenerek Değil, Anlamlı ve Paylaşarak Kutlayalım

Umarım 2011 yılını 2012ye devrettiğimiz zaman yeniden belirlediğim hedeflere ulaşmış olarak kendi kendimi ödüllendirir ve mutluluğumu ailem ve dostlarımla başarıyı kutlarız.

Mutluluk doğal olarak hakkımızdır. Bir yılın sonunda eğer kendi kendimize süreçten memnunsak, eğlenmek, bazen çocuklar gibi sevinmek de yerindedir. Yaşam hep çalışmak değildir elbette. Her şeye zaman ayırmak ve her şeyin hakkını vermektir. Maalesef ben bu konuda yeterince başarılı değilim. Arkadaşlarıma fazla zaman ayıramadığım için hep şikâyet edildim. Şikâyetler haklı olmakla berber koşullar içinde eksik bıraktıklarımın asıl neni sanırım kendimce daha fazla yaralı olabilmek için çalışmaktır. Tabii çalışmadan, yorulmadan, düşünmeden hak edilmeden yapılacak kuru kuru kutlama bir şey ifade etmez.

Yaşama dört elle sarılıp, yaşamın bize sunduğu bütün imkânları doğa ve insalık yararına faydalı olmak için kullanmak kaydı ile her şey bizim hakkımızdır. Ölçülü ve sorumlu olmak koşullu ile yaşamı doyasıya yaşamak herkesin hakkıdır.

Başta sağlık olmak üzere, insanların daha çok okuduğu, daha çok bilinçlenerek aydınlandığı, insanların bir birine ötekisi diye bakmadığı, ayrışmadığı, bir birini daha iyi dinlediği ve anladığı, çevre bilincinin geliştiği, doğanın (özelde toprağın ve suyun) daha çok korunduğu, her alanda sürdürülebilirliğin sağlandığı bir yıl dileğiyle.

 

 

 
 
Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü
OHIO, ABD - 05.01.2011
iortas@cu.edu.tr
 http://sufizmveinsan.com