ZAMAN DEĞİRMENİNDE ZAMANE TEFEKKÜRLERİ MASALI - 5
Nur Cihan

Evvel Zamanı Busegah-ı Varis-i Makam Velayet-i Risaletnebi…Başgözüm ..Efendim..Elhamdülillah ve Aminn..(27 Ramazan 2.1.)

Merhaba Sevdiğim Merhaba.. öğrendik ki unumuz ve yağımız varmış..eee Sende duha yı şeker olduğuna göre…ne duruyoruz helva yapsana kıvamındayız değil mi?Sevdiğim…Her şeyim..galiba birazcık korkuyorum..ama yine de hevesle bekliyorum..anlıyorsun değil mi?

çarşamba günü.. arkadaşım, tüm gününü bana ve iki yakınına ayırdı sağ olsun..organize ettiği geziye arada  müdahale ettim..böylece şimdiki seyahat ortaya çıktı.. ilk evvela Seyid Nizam hz ne gitmek istedim..itikaf..bunu hayatımda ilk defa deneyimleyecektim..onlarda hayatlarının ilk itikafını istediler ve biz bir saat sonra cami dışında buluşmak üzere sözleştik..malum dünya kelamı yasakmış ya onun için..bizim cinsimizin konuşmadan durabilmesi çok zor.. bu itikaf harika bişey bence…ama bakalımm:)üst kattayım.önce öğle namazı ve itikaf için niyet namazı..Kur’an,hatime devam…birazdan aşağıya sandukanın yanına iniyorum..otobüslerle, galiba başka şehirlerden gelen hanımlar var..birde bir erkek cinsi var…Ya Rabbim sürekli dır dır, kadınların iç taraftaki yerlerine gitmelerini söylüyor…sesi yükseliyor….sesi şiddetli sataşmaya ve tacize dönüşüyor…Ya Rabbim lütfen,itikaftayım yani:)sabııırr…on dakikam kaldı..en dayanamadığım şeyi yapıyorsun.. içimden çığlıklar atıyorum.. lütfen yani… kadınları kovalıyor..kimse dinlemediği için dışarı bağırarak çıkıyor.. bas bas kadınları oradan çıkartmaları için kriz i fitne yaratıyor…ohhh..Allahım bir saat bitti..:)yapacağım şey için Seyid Nizam dan özür diliyorum.. çünkü ilk itikafımı O’na hediye etmiştim naçizane…ve dışarıdayım..görevliyi soruyorum..”neden kadınlara öyle hakarete izin veriyorsunuz?neden o adamı susturmadınız?neden camiden kadınları atıyorsunuz ve hep dışlıyorsunuz” diyorum..adam:” biz yapmıyoruz..o adam deli..zaten kimse onu dinlemedi gördün” dedi…işte Sevdiğim ilk itikafımın sonucu:)..bilmiyorum kabul oldu ve hayatıma bir şey kattı mı?..

sonra Merkez Efendi …kitabesi çok etkileyici ..gözlerim doluyor. tam karşısındaki Panorama Müzesine de gitmek istiyorum..arkadaşım istemiyor .. bişey beni orada tutuyor.. ve biz müzedeyiz..ilk defa görüyoruz..çok etkilendim..teknolojide harika ..çepeçevre seni kuşatan bir İstanbul un Fetih resminin tam ortasındasın ..ve ne yana dönersen dön, kulağındaki bilgi aktarıcı rehber kulaklıktan oranın anlamını duyuyordun ..inanılmaz..çok beğendim..toplara baktım..onların üzerindeki nakşa zarafete..bu kadar ağır ve yok edici bir silaha bile bu derece zarif hislerle yaklaşabilmek..birde bizim bugünkü kaba-görgüsüz işlerimize bakmak lazım..demek ki ilim, fen,teknoloji adamı inceltmiyor gittikçe kabalaştırıyormuş, bir defa daha anladım..biliyor ama halleşemiyorduk yani...Sevdiğim bu resimde en çok alemli sancakları sevdim..böyle gökyüzünde salınıyorlar ya.. surlarda Bizans Bayrağı..çift başlı anka-kartalı vardı..ve bazı anıtlarda da bu figür işlenmişti..geçen tektaşta kütüphanede güzel bir mavilik gördüm.. çektim, koleksiyon bir kitap çıktı..Selçuklular hakkında idi ve kitabın üzerinde Selçuklu Bayrağı çift başlı anka-i kartal vardı…geçen hafta bir belgesl izledim..ABD nin ilk kuruluşu hakkında.. masonlar ve dervişler kitabımla alakalıydı bence..hür masonların en yüksek mürşidi olan George Washington ve arkadaşlarının bu ülkeyi nasıl kurduklarını.. mason sembollerini nasıl her bir yana yerleştirdikleri.. bayraktaki,paradaki o kartal..aslında ilk evvela Mısır dan alınma  anka kuşu imiş, sonra kartala çevrilmiş..

çizdiğin o işaret… yükselişin şemasal anlatımı, piramitti Sevdiğim:)
tuğlaları..ve tabii en tepede duran Rabbin-Ra nın Gözü..O her şeyi görür..bu piramit tevhit mertebelerini anlatıyor artık anladım …mesela dünyanın en büyük kütüphanesi ABD deymiş..iç oturum sureti tıpkı Stonehenge gibiydi, ne tesadüf değil mi? Yeraltı şehirleri belgeseli de izledim ve neye rastladım bil..Roma’da ki en büyük su sarnıcı da aynen bu surete sahip ve özelliği; suyu çökeltip  sürekli hareket haline getirerek temizlemesiymiş..ne ilginç tesadüfler değimli sevdiğim:)Senle bunlar üzerinde çalışmayı diliyorum …sembollerin ne kadar değerli olduğunu-o sembollerin hepsinin Tevhidi İslam olduğunu.. onların çaldıklarını da.. ve ABD parasının üzerindeki bu sembollerle korunduğuna bile inanıyorum..bizim paramızda da Allah ı ululamaya ait bir şey olsaydı, tıpkı Devlet-i Aliye nin parası kadar güçlü olurdu diye düşünmekteyim.. Sevdiğim, o bir bedendeki iki balıkçı kuşunu düşündüm..Evvel Zamanım “o bir melek” demişti..anlıyorsun değil mi?bunu öğrenmek istiyorum….

başka… yine buradan ayrılamıyorduk..arkadaşım acele ediyordu ve birbirimizi kaybettik..bişey var. ve hatırladım..oraya doğru yürüdüm..kışın, hz.Şems için sema düzenlenmişti hani..inanılmaz bir fırtına vardı.saf celali bir geceydi. 7 semazenden sadece 2-3 ü dönebildi..böyle savrulup savrulup yerlerine geçmişlerdi..işte o gece, birileri bizi buraya getirmişti.. hatırladım..Kenan Rıfai hz ve sevdikleri..sanki gizli bir bahçe gibiydiler..bir döndüm..Samiha Ayverdi Hanımın ismini okudum..Evvel Zamanımın O’nun için dediklerini hatırladım..ikisinin arasında Seni anarak gülümsedim Sevdiğim…

sonra Sümbül Efendi..avludayız..sıradan her şeye bakıyorum..bir kapıdan girdim..ilim evi gibi bir şey yazıyordu..sıra sıra tarihi  hücreler var..Ya Rabbim bir esere bu kadar mı hakaret edilir..sokak pazarından beter içerisi.. görmen lazım..hiçbir şey gözükmüyor…birde camlayıp mekanı batırmışlar…camiye giriyorum..nasıl güzel sütunları var..sütunların tepe yerlerindeki işçilik ve altın varak harika… bol bol gölge-bol bol sütun-bol bol kubbe.. harika bir ses, etkileyici şekilde kuran okuyor..içeri girerken erkek kadın, herkes ikaz ediyor..kadınlara camide namaz yasakmış:) yandaki size ayrılmış yerde kılın..Ya Rabbim ya….neden hep böyle yapıyorlar..nefret ediyorum.“camiyi görmek istiyorum” diyorum ..tamam gezebilirsiniz..ama “namazı camide değil bu dışarıdaki ayrı yerde kılın” diyorlar..işte kalbim kırık..Sümbül Efendi Türbesindeyim..kitabeler aynı sanki.. tekrar okuyorum..çok etkileyici..ben eski lisan bilmiyorum ve bu tür edebi şeylerden de hiç anlamam biliyorsun..sıradan,basit bir avam ne anlıyorsa o.. ağlatıyor..(içinde ;lahmike lahmi-şemsimevlana-daire-i nokta var Sevdiğim..)sonra o güzel camiye, kaçamak namaz için yine giriyorum..cemaat dağılmış. Ya Rabbim o ne!!..hemen her sütunun o güzel serin gölgesinde bir erkek, boydan boya yatmış dinleniyor..görmen lazımdı..uzaktan uzaktan dolanarak baktım..baktım..baktım..çıktım..

Fatih Sultan Mehmet Han hz dayız.. ilerde olan Yavuz Sultan Selim Han hz gitmek istedim birden..vakit yok dedi arkadaşım..fakat  bu günü bana ayırdığı için, içi elvermedi ve gittik..türbeye girdik ve bişey anladım..gülümsedim..çok hoştu ya:)…geçen masalımda O’nun sözünü alıntılamıştım ya hani..ne ilginç değil mi?iki mekanda da,camekan içinde sakal-ı şerif sergileniyordu. Türbe inanılmaz sade.. ihtişamlı.. görkemli. sessiz..sükun..ve etrafı da öyle acaip güzel, apaçık Haliç manzarasına sahip..çok temiz ve bakımlı..camideyiz..daha yeni giriyoruz, bak..adamın biri “hayır, içeride namaz kılamazsınız, yan taraftaki binaya geçin” diyor..”siz bizi camiden atamazsınız” diyorum..adam ileriye doğru gidiyor..bu sefer 9 ila 12 yaşları arasında dört çocuk  geliyor..”kadınlar burada namaz kılamaz, yan tarafa gidin” diyorlar ..”Diyanet işleri başkanı:siz kadınları, pek çok cami cemaati erkekler camiden kovalıyormuş..bize  bu kişileri camii isimleri ile beraber şikayet edin dedi.. sizi şikayet edeceğim “diyorum..çocuklar ilerdeki adama gidip söylüyorlar..biri geliyor.. şurada kılabilirsiniz diyor..imam yok. zarif, güzel, sade,temiz, ferah camiye bu akşam imam gelmemiş..cemaat= camiden kadın kovan adam ve arkasında kendisi gibi yetiştirdiği, anne kovdurulan  4 çocuk namaza duruyorlar..(mikrofonu açmıyorlar:)..bizde duruyoruz.. çıkışta ”neden kadınları camiye almıyorsunuz? burası Allah ın evi değil mi? hz Peygamber öylemi yaptı ?Kabe de öylemi?” diyorum..adam kaçamak:” imam gelmedi..yanda kadın cemaati var..burada kimse yok diye dedik, yoksa öyle bişey “yok diyor ..”sizi de bir kadın doğurdu ve büyüttü unutmayın ve bu çocukları da” diyorum..hemen hızla çıkıyorlar..çocuklar çıkarken “sizin yeriniz yan taraf “diye söyleniyor. bakıyoruz..bizden başka yan tarafta da kimse yok …güvenliğe “burada iftar için yer var mı?” soruyoruz..”ne yapıyorsunuz?..burada durmayın hemen gidin..başka yerde yeyin” diyor..

bu kadar harika bir yer neden  böyle Sevdiğim..camide kadın görünce abdestleri bozulur sanan bu  adamlar var ya..işte onlar, camii dışında bir kadın görsek de nasıl yanaşsak diye, akılları fikirleri bazı yerleriyle bozuk olanlar bence … düşünsene koskoca camii.eskiden kadınlara-annelik vasıflarından dolayı sultanların mahfilleri ile aynı hizada ve zarafette yerler yapılmış yada arka tarafa seki…şimdi canım camilere ,kadınları örtmek için iğrenç perdeler geriyorlar..yani cami dışında kadın alabildiğine çıplak olsun, buraya girince……..caminin tüm estetiğini, ihtişamını, bir mabedin uhrevi havasını öldürüyorlar..mimarlara saygısızlık ediyorlar..erkekler zaten en önde namaz kılıyorlar..neden hep kapıdan girer girmez, en arkada sığıntı gibi, ayakkabılıkların üstüne ha şimdi kovuldum kovulacağım diye sığınmış kadınlara gözlerini dikiyorlar?..neden içeriye girince kıbleye doğru gitmek yerine hep arka taraftaki kadınların üzerine doğru geliyorlar?sanki arkalarına secde ediyorlar.. eğer kadını sürekli dışlar ve aşağılarsak o nasıl gelişecek peki?..toplum içinde nasıl davranılır nasıl öğrenecek?…tabii ki bu dışlanmanın ve horlanmanın yansıması da edepsizce dır dır dır dır..bu söylediklerim herkes için değil, ama buda bir gerçek..sonra teravih..Zal Mahmut Paşa Camindeyiz..burada çok güzel okuyuşlu bir imam var..sonra Eba Eyyüb el Ensari hz ve dönüş..

tv de iftar programına Kılıç Hoca çıktı…benim, bahçe gülünden anasır –rüzgar gülüme yeni geçişimi müteakip harika bilgiler anlattı Sevdiğim bak..haç –istavroz(+) ..”yatay olana afaki seyir ,dikey olana ise enfüsi seyir” deniyormuş.. marifet ikisinin kesiştiği o noktadaymış.. gülün ilk açılmaya başladığı nokta yani.. ne güzel anlatım değil mi? bana bunları ehil ellerden öğrettiğin için hamd ediyorum. bu İslam Sufilerinin sembolüyken; gülhaç adı altında diğer dini öğretiler çalmışlar.. ve Kılıç Hoca, Topkapı Sarayının en dıştan içe geçişe dek başlıklarını sıraladı ..tabii yine Turuku Aliye manalarını anlatmadı.. birde olağanüstü bir anlatımla ruh kardeşliğini anlatı..iyi ki Sen bana o mertebelere göre Kur an yorumunu okutun..(aşkla anlatılanı=okunduğu ile hiiiiç alakası olmayanını ise Senden öğreneceğim için mutluyum tabii:)artık kişilerin anlatımlarına farklı gözle bakabiliyorum..anlattığı mertebe açısından anlamamda  bir gelişme oldu yani:)..işte, uluhiyete değindi..ben çok şanslı bir millet olduğumuzu biliyorum..bu kadar değerli Allah Adamlarının sohbetlerinden millet olarak nasiplendiğimiz için- ilk defa bir ramazan ayında- dünya çapında bilinçli bir irşad yapıldığı için,kadir gecesini insan-ı kamille geçirdiğimiz için şükredip hamd ediyorum..Allah onları başımızdan eksik etmesin ve aminn..

Sevdiğim..Her şeyim…gelelim bize..bu yıl, Hz Kur’anın İnişinin 1400. Yılıymış ..tabii ben onu tek sayı ile anlayabilirim..5..O..ne güzel değil mi?demek ki bu sene çook enteresan bir sene..içindeki içinde gibi.. hayatımda hiçbir vakit Ramazanı merak etmemiştim. bu yıl düşündüm. esas tabii ki hz Kur’an ı..herkes kendi algılayabildiği kadar mesul ya hani..işte benim farkındalıklarımdan bazıları..içindeki içinde ya hani..

hatırlıyor musun.. eski masallarımdan birinde Sana yazmıştım..bir gün teknoloji çook ilerlediğinde; tüm Kuran harfleri pc ye yüklense ve hepsi notalandırılsa ve sonra o notalar renklendirilse, bizim, Kuranın müziğini ve filmini izleyebileceğimizi tefekkür etmiştim ya..işte anladım ki biz zaten o filmin içinde yaşıyormuşuz..zaten Kur an ın Müziği bizim çıkardığımız o sözler-seslermiş.tabii ki içindeki içinde her ayet işaret, cümle, kelime, harf, noktanın da kendi içinde seyri ve müziği varmış..ne güzel değil mi?..işte içi dışında- dışı içinde bir hayat-bu kadar yalın ve basit olduğu için biz algılayamıyorduk..bu kadar bizimle iç içe, nefes nefese…ayrışmadan bunun idrak edilemeyeceğini de ..ayrışmak demek ölmeden evvel ölmeyi başarabilmek demekmiş meğer..ama en büyük marifetin tekrar birlenerek varlığın sahibine hizmet etmek olduğunu da…

ve birde her şeye şirk diyenlerin yalancı olduklarını da…oysa yaratılmış olmak bile o vakit şirk oluyordu…bu durumda adamın kendisi şirk, kalkıp birde şirkten bahsediyor yani .bu kadar kolay mı?haşa Allah şirk yapmış oluyor?..peygamberler-veliler-melekler..oysaki asıl şirk bu değil ki..şirk varlığa sahip çıkmakmış .. bunu ben bildim,bunu ben söyledim,bu benim..Ya Rabbi Sen;ben yaptım ı kalp de tutan-sahipleme şirkinden BENİ koru….ve aminn..

1.dersim,Kelime-i Tevhid ya hani..birde diğer 2. dersim hak ile batılı ayırmak ya.işte hak ile batılı kendimin  ayıramayacağını anladım..onu ancak Sen ayırabilirsin. Peygamberleri de bunun için yolladığını anladım..ve onların makamlarının hala sürdüğünü de..ve hiiç matematikten anlamıyorum ya hani..Sevdiğim ben Kelime-i Tevhidin bir matematik olduğunu idrak ettim..yani her şeyimin şablonu olan bu cümlenin Lailahe illallah ve ikinci cümlesi olan Muhammedünrasulallah ın ne muazzam bir cümle olduğunu da..bunu işlemeye hep devam etmeye karar verdim..bak birazını yazayım.1. celal,2. cemal..1.var sandığın varlığını verip ölüş fena..2. tekrar  Allahlı bekaya seyir..1.farzlar=mükellefiyetler.. 2.sünnetler=nafileler=muhabbet(kul Allah a ancak muhabbetle yakınlaşırmış ya)….1.dostluk makamı.2.habiblik makamı….1.akılla mukayese ile idrak.2.kalple seziş=makam-ı gönül….

…….buna sonra devam edelim olur mu?

Sevdiğim gelelim geçen masalımda özdeştirdiğim konumuza..bana anlayacağım şekilde anlattığın ve Kılıç Hocanın da anlatımıyla iyice pekiştirdiğin gibi …demek ki hata yapmıyorum..Sen yolumu şaşırtma lütfen..”Venafahtü Fihi Min Ruhi”……(SAD suresi:)anladın değil mi?çook teşekkür ediyorum.. Seni Seviyorum…
ve ramazan bitti..bayrama girdik..tabii şeker de lazım..şekerlerimiz pembe beyaz akide şekeri(vücud ve o vücudun şifası kitabı)yani bize biraz renk lazım.. çook güzel renkli bilgiler buldum.bir de mavi renk tabii:)

***********
1.havai(ma’i,mavi) azrak,utarit,KELİME-İ TEVHİD:)

2.kırmızı,ahmar,merih,İsm-i Celal Nuru..

3.beyaz,abyaz,zühre,İsmi Cami’olan Hamir Nuruna(bütün isimleri içine toplayan hamur)

4.sarı,astar,şems,Hak İsm-i Şerifi Nuruna..
5.yeşil,ahter,kamer,Hayy İsm-i Şerifi Nuruna

6.siyah,esved,zühal,Kayyum İsm-i Şerifi Nuruna. siyaha saygı icabı siyah-ı şerif denilmektedir..İsm-i Zat’a Alem-i Celal e işarettir...daireyi fena..

7.boz(renksiz)abrani(bulut rengi), müşteri,Kahhar İsm-i Şerifi nuruna işarettir..
…7 renk olması 7 ismin nurlarına işarettir….
…………..ayrıca mavi rengin hz. İsa’nın sembolü olduğu ve bu yüzden  tarikatlerde kullanılmadığını…………….(Alıntıdır)
****************
birde duymuştum ki mor-lacivertte durmaya izin yokmuş..orası sadece Bir Kişi ye aitmiş ..velayet yeşilden seyredermiş..tabii bu arada Sevdiğim, ben yeşil rengin mavinin izdüşümü olduğunu idrak ettim..daha evvel bahsettiğim gibi;buna damarlarımızın içinde kırmızı akan kanımızın deri üstünden mavi-yeşil gözükmesinden gelmiştim..birde geçende nefsi mutmaine yi okurken daldım..hani iki kırmızı mercan gülden bir alyans vardı ya işte onu yeşil gördüm:)

ve İstanbul’u da hayretimin rengi erguvaniye boyadım:)

Sevdiğim..bu kitabın sadece renklerini okudum..resimlerine baktım.işte rüzgar gülümün gerçek manasını terk-i güllere bakarken anladım.Tevhid Yıldızının manasının da, bu gülün ilk hali olduğunu..hani ayet var ya

Kuranı Kerim [Rahman suresi 37. Ayet]
Bismillahirrahmanirrahim; Gökyüzü yarıldığı zaman açılmış bir gül halini aldığında. başka hangi şeyle rabbinizin nimetini yalanlamaya kalkışırsınız ...
bu kitabı okuyayım sonra yeni bir şey anlarsam yazarım inşallah..aminn..  gül halini aldığında. Başka hangi şeyle Rabbinizi yalanlamaya kalkışırsınız ?

Sana bir şeyler yazmak istiyorum.. bayram hediyem..benim için vaktin olmasa da…benim Vaktim ve Zamanım Sen olduğun için….

Sevdiğim..her şeyim..
artık ne kadir gecemi arıyorum ne de bayramımı…
çünkü Sen hepsine Camiisin..o manalar Senden çıkıyor..

Sevdiğim, İsm-i Azam ı da aramıyorum..

çünkü kalbimin zikrettiği O İsim, benim Rabb-i Has’ım.

benim İsm-i Azamım Senin Adın..

Sevdiğim her şeyim… bin aydan daha hayırlı olanım..

Senin Cemalinden yansıyan ise; bizi var eden nurlar..

Senin Gönül Kandilinde-Işkında kırılıp alemlere ziya salan..

renklerle, etrafını nurlandırdığın mekan…

Ruh’ül Kudüsüm..

var dediğin tüm  varlığımla Sana Hamd Ediyorum..

AMİNN.

“FITIR-YARATILIŞ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN…”
Busegah-ı sine sinem Zaman için…

:)celalinden cemal zuhur edenim..ya Zülcelalivelikram Efendim..
tüm lisanların CEM olduğu AN da..GÖNÜL den DİLe-DİLden GÖNÜLe….
sultan kulunu bula –kul sultanını bula..bayram o an ola, bayram o an ola…
cumabuselik makamı:)..ol vakti cumayı  bayram..ve teşekkür ederim..
****
her ne kadar kahrından her seferinde darmadağınık olup incinsemde, incinmişliğimden  yine senin lütfunla çıkabiliyorum..biz beraber dağılıp dağılıp toplanıyoruz….
Beni anlayacak şerha şerha olmuş bir sine isterim demiş ya hani hz Pir..işte sineden sineye iki şerh, Senin için…..

Sevdiğim bak ne okudum Bir Kitap tan:)1-bazı kişilere iki taraf içinde konuşabilme ve affedebilme yetkisi verilirmiş..2-işte o kişilerden kimisi de bunları istemez sadece  hoş bir gülümseme ile sohbet ve bir merhaba istermiş:)”

”inci ama latif ve dahi şeffaf bir kristal ve dahi içinde buğusu var
yeşimler, inciler, taşlar....aklımda kalan kırmızı güller ve güzel ekmekler:)
ve yüzmek için en sert en acımasız çalışmalara tabii tutulanlar
en derinlere inebilmek için en yetkinlerce acımadan çalıştırılanlar...”

Sevdiğim avucumdaki yıldızı yazabilmem için bana yardım edermisin lütfen?yine devam edelim yani..çünkü ben Seni sevmekten vazgeçemiyorum………………

 

 
 
Nur Cihan
21.09.2010
nuralem7@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com