“SENİN ŞANINA SADECE GELMEK
YARAŞIR!”
”Kusuruma bakmayın benim,
dostlar, bağışlayın beni!
Ben davullara,
bayraklara aldırmayan bir padişah ın yoluna düşmüşüm,
deli divane olmuşum.
Çok uzaklardan yürüyen bir
adam gibiyim ben, çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.
Ama yok sayılmam hani, var olan bir şeyim ben.
Haydi ben bensiz geleyim,
sen sensiz gel. Ne varsa şu ırmağın içinde var,
soyunalım iki can, dalalım şu ırmağa hadi.
Bu kupkuru yerde yakınmadan
gayri ne gördük, bu kupkuru yerde ne gördük zulümden
gayri.
Bu ırmakta ne ölmek var bize,
bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.
Bu ırmakta alabildiğine yaşamaktan, bu ırmak iyilikten,
cömertlikten ibaret.
DURMA, ÇABUK GEL, GELMEM
DEME. NE “EVET”DEMEK YARAŞIR SANA NE
“HAYIR”DOSTUM, SENİN ŞANINA SADECE GELMEK YARAŞIR!”
Faruk Dilaver’in”ŞEMS-Mevlanayı
yakan güneş”adlı kitabından alıntıdır.
Faruk dilaver'in "ŞEMS- M Faruk dilaver'in "ŞEMS-
Mevlanayı yakan güneş" Faruk dilaver'in "ŞEMS- Mevlanayı
yakan güneş" adlı kitabından
ZAMAN’I
YİYEN ÇOCUK MASALI
itabından alıntıdır.
BİR var mış, BİR yok muş.
.
EVVEL ZAMAN içinde. .
AHİR ZAMAN içinde bir çocuk varmış. . . . .
Bu çocuk
kendisini arıyormuş. Kimim, neyim, nereden geldim, kime
aidim ve neden, nedenim???
Masal bu ya çocuk kimsesiz olduğunu sanıyormuş ve de çok
cahil. Bundan çok büyük utanç duyuyormuş, cahilliği
fiillerinin kabalığı ile bütünleşince, kendinden kaçmaya
çalışıyormuş çocuk.
Bir gün
rüyalarındaki PADİŞAH a ulaşmış ve elini öpmüş. O öyle
BİR SULTAN EFENDİymiş ki, çocuk tüm acziyeti ile Ona
aşık olmuş. Koskoca bir padişah bu garip çocuğa tenezzül
buyurmuş. Çünkü en tepedeki nin azameti, en
aşağıdakine tenezzülü ile ölçülürmüş.
MANA PADİŞAH ı çocuğa tenezzül buyurup NAZAR etmişler.
Çocuk o
günden itibren BELA sandığı BELİ BELİ-EVET EVET
yağmurunda ıslanmış durmuş. DIŞARISI BELA-BELİ
yağmurunda baştan aşağı yıkılarak yıkanıyormuş, içerisi
de gözyaşları ile. Çocuk artık kendi iç mağarasına
kapanmış. O harabeden HIZIR ın gömdüğü hazinesini
çıkartması gerekiyormuş. Çocuk uzun zaman, çok uzun
zaman hazineSİNden habersiz ağlamış, başına gelen
felaketlerden dolayı sızlanıp durmuş. Ama şikayet
edememiş çünkü o ettiği niyeti hatırlıyormuş o zaman.
Yaratanını
öğrenmek için herşeyine- herşeyine, hatta ölümüne söz
verdiği o günü gözyaşları ile hatırlıyor ve sabretmeye
çalışıyormuş.
Çocuk
ZAMAN PADİŞAH ının A’li dostlarına takdim edilmiş. HEPSİ
“BİR A’Lİ -DOST “O-lduklarından çocuk hepsinin göğsünde
ağlayabiliyormuş. Ve HEPsi çocuk uyanma vaktine dek,
aklını yitirmeden bu imtihanlarından geçebilsin diyerek;
bazen çocuğu uyutarak bazen se dürtükleyip uyandırarak
yolunda REHBER lik yapıyorlarmış.
Çocuk
uyanmak istemiyormuş. Kendisinden çok korkuyormuş. Hep
uyuyarak rüya görmek istiyormuş. Oysa artık öğrenmiş ki
rüya tevil sanatı aslında bu hayatın sembolik –mecazlı
manasını çözmek için yolun başında gerekliymiş.
Artık canlı
rüya görme vakti geldiğinden, baktığı her şey de ki
İLAHi SANATı okumayı öğrenmesi gerekiyormuş. Bunun
içinse rüyaya gerek yok muş. Her şey canlı ve ortada
“ama” esasında herşey bir sanallıktan ibaretmiş. Çocuk
her perdeyi yırttığında -açtığında diğer iç perdeye,
yeni bir sanallığa geliyormuş.
Çocuk MANA
PADİŞAHI nı çok seviyormuş. O’nu sevdiğini sanıyormuş
-aslında PADİŞAH çocuğu nedensiz sevmiş, hatta çocuğun
sevdiği herşeyi ve herkesi de çocukla beraber sevmiş ki,
çocuk incinmesin diyerek. Çünkü O CÖMERTLİK DERYASININ
TA KENDİSİ ymiş.
ÇOCUK
YIKILIP YIKILIP YENİDEN YAPILIRKEN ETRAFINDA Kİ HER ŞEY
VE HERKES DE YIKILIYORMUŞ. ONLAR ANLAMASA DA ÇOCUK BUNU
BİLİYOR VE HERŞEYİ İZLİYORMUŞ. HATTA BU YAZILARI TAKİP
EDENLER BİLE:)
Çocuk MANA
PADİŞAH ını öyle sevmiş ki bir rüya görmüş. Bedeni
kılıçlarla parçalanmış bir Şehid Sahabe “etimi ye
kanımı iç “diyormuş. Çocuk PADİŞAH ına anlatmış.
PADİŞAH ı gülmüş, sevinmiş ve onu müjdelemiş.
ZAMAN la
çocuk PADİŞAHA Olana sevgisinden O’nu yemek, O’nu içmek
istemiş. Ve aslında bu ZAMANın PADİŞAHın istediğiymiş.
Çocuk ZAMAN ın ZAT’ı A’Lİ sini yemiş ve O’nun
KEVSERinden içmiş. Ve çocuk AŞILANMIŞ.
Bu aşı hem
mana hem madde aşısı olmuş. Ve çocuk artık A’İLeye kabul
olmuş. Çocuk mana padişah ının evladı olmuş. O garip ve
fakir bir kimsesiz ken onu alıp korumuşlar. Ona
öğretmişler.
Çocuk tüm
olup bitenleri düşündüğü gecenin sabahında bunları
yazmaya başlamış. Evet, O yeni masal dizisi
senaryolarına başlayacakmış, anlamış. . Çünkü YENİ ZAMAN
ve çocuk televizyonu çok seviyorlarmış. Tv izlemekten ve
SEYRETMEKten çok hoşlanıyorlarmış ve müzik sonsuz müzik
sonsuz ritm ve NAZIM HİKMETLİ DAİRELERLE SALINARAK -
AHENK.
Çocuk bir
mesaj almış dün gece . DEVİR –ZAMAN teknolojik olunca ve
“YENİ ZAMAN-NEVZAT ZAMAN a uyunca” masal da sanal olunca
herşey mübah olur tabii.
Arayan
Bülent BAŞARan mış. Çocuk buyrun demiş, ” bana AÇ diye
mesaj atmışsınız “. BAŞalan, ”Yok demiş ben sizi
aramadım ve size mesaj çekmedim. ”. Üç kez, ” size mesaj
çekmedim demiş adam. ”.
Ben AHMED i
aradım. ”. AHMED kim demiş çocuk. ”. EMEKLİ BAŞ KOMİSER
AHMED i aradım demiş adam. ”. Çocuk gülmüş peki demiş
anlamış, sezmiş. Ama reddetmiş. ”Ne zaman geleceksiniz,
gelin sizi özledik demiş adam, ” çocuk olur demiş
gelirim.
Telefonu
kapatınca LATİFHAKİMini aramış çocuk hemen denetlenmek
istemiş. ”Biliyorsunuz demiş hakim, biliyorsunuz, hıııı
der gibi gülmüş”. Bu A’Lİ DOSTlar olmasa, çocuk
dürtüklenmese asla uyanamazmış zaten. ÇOCUK TÜM GECE
AĞLAMIŞ. Ağlamış, ağlamış. Ve ANLAMIŞ.
Anlamış
neden yediği MANA PADİŞAH ını göremiyormuş. Çünkü o
çocuğun bedenine karışmış ve çocuğun bedeninde hapis
olmuş. Ve çocuğun kendisindeki O PADİŞAHı görebilmesi
için YENİ ZAMAN-NEVZAT ı-YENİ MANA PADİŞAH ını bulması
gerekmiş. Ve çocuk hep ağlamış çokkkkk ağlamış. .
YENİ ZAMAN
ın aynasında DOST unu ancak SEYRedebilecekmiş. Ve YENİ
ZAMANLA bir şekilde karşılaşacaklarmış. Çocuk bu
düşüncelerle uyuduğu gece nin sabahında eline YENİ ZAMAN
bir akitname-kontrat tutuşturmuş. :)
BABAsının kızını teslim aldığına dair uzun yıllar evvel
yapılan bir antlaşmaymış bu. . Çocuk ZAMANın el yazısı
ile yazdığı o beyaz kağıdı sesli olarak ZAMAN a okurken
öyle bir içler parçalayan sesle ağlamaya başlamış ki
sesin yankısı alemi sarmış ve çocuk rüyasından dünyasına
uyanmış. .
Bir
zamanlar söylediği; sende gelin olayım gelin sözünü
hatırlamış her ne hikmetse. !!
ÇOCUK VE ZAMAN İSİMLİ SONSUZ MASAL DİZİMİZ DAİMA SÜRECEK
EFENDİM. :) |