Sinir
ağlarını anlamak akıl hastalıklarının
tedavisine yardımcı olabilir.
Doktor Jeff
Lichtman ve Harvard Üniversitesi'ndeki
araştırma ekibi, zihnin nasıl
çalıştığını anlamaya yönelik bir
araştırma kapsamında beyin parçalarını
dilimliyor. Amaçları, dilimleri güçlü
bir elektron mikroskobunda inceleyerek
beynin karmaşık sinir ağlarının
ayrıntılı resimlerini çıkarıp sonra da
bunları birleştirmek.
Kısacası, zihnin bütünsel bir haritasını
çıkarmak. Yeni gelişen bu bilim dalının
adı "konnektomi" ("connectomics" yani
bağlantı bilimi). Bu alanda çalışan
sinirbilimciler anıların, kişilik
özelliklerinin ve yeteneklerin nasıl
depolandığını bulmak istiyor.
Sinirbilimciler bir "konnektom" yani
kişinin zihinsel yapısını elde etmek
istiyor. Konnektominin bilgisayarla
ilgili yönü üzerinde çalışan,
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden
sayısal sinirbilim profesörü H.
Sebastian Seung, "Konnektom, genleriniz
ile deneyimlerinizin bir ürünü.
Genetik ve
çevresel etkenlerin birleştiği bir alan"
diyor. Sonuca ulaşmaya daha yıllar var.
En gayretli kişiler bile çalışmalarının
bir sonuç vermemesi olasılığını
kabulleniyor. Ancak ABD Ulusal Sağlık
Enstitüsü Eylül ayında Harvard, St.
Louis'deki Washington Üniversitesi,
Minnesota Üniversitesi ve Los Angeles
California Üniversitesi
araştırmacılarına 40 milyon dolarlık
bağış yaptı.
Bu
araştırmacılar, İnsan Konnektom Projesi
kapsamında çalışıyor. Araştırmacılar
1970'lerden beri sadece 300 nörona
(sinir hücresi) sahip bir solucanın
konnektomunu çıkardı. Fare beyninde 100
milyon nöron var. İnsan konnektom'unu
çıkarmanın çok daha zor olduğu
biliniyor. Çünkü bu 100 milyarı aşkın
nöron arasındaki tüm bağlantıları ve
beyindeki milyonlarca kilometrelik sinir
ağlarının bir haritasını çıkarmak demek.
Araştırmacılara göre, fare beyninin bir
milimetre küpünün resmini oluşturan
görüntüleri saklamak için, bir petabyte
kadar bilgisayar belleği lazım. Bir
kıyaslama yaparsak, Facebook'ta 40
milyar fotoğrafı saklamak için yaklaşık
bir petabyte veri depolama alanı
gerekli. Lichtman "Şu anda insan beynini
görüntülemek için gereken milyon
petabyte boyutundaki veri dizisini
saklayamayız.
Ama ileride bu
mümkün olacak" diyor. Sinirbilimciler,
konnektom'un kendilerine beynin
işleyişiyle ilgili sayısız bilgi
sağlayacağını ve özellikle akıl
hastalıklarının anlaşılmasında yararlı
olacağını söylüyor. Doktorlar hastaların
sinir hücresi bağlantılarının resmini
"normal" beyinle karşılaştırabilecek.
Cerrahlar
beyinde daha hassas kesimler
yapabilecek. Konuya eleştirel
yaklaşanlar ise konnektom meraklılarının
değerli araştırma bütçelerini heba
ettiklerini ve kendilerini büyük bir
hayal kırıklığına hazırladıklarını
belirtiyor.
Ayrıca
araştırmacılar başarılı olsalar bile,
beynin farklı uyaranlara nasıl tepki
verdiğini gösteren bir resim yerine
sadece onun durağan bir resmini
çıkaracak.
Ancak dünyanın birçok yerinden bilim
insanları, hem insanların hem de diğer
canlıların beynini ve sinir sistemini
haritalamak için değişik teknikler
geliştirdi.
Harvard Üniversitesi'nden Moleküler ve
Hücre Biyolojisi Profesörü Lichtman
"Bazı insanlara göre, 'Maliyeti
düşünülünce, belki de bu bilgiye ihtiyaç
yok ve bu proje ertelenmeli'. Bu haklı
bir tartışma" diyor. Lichtman'ın
laboratuvarındaki aletler, elmas
bıçaklarla fare beyninden 29,4 nanometre
inceliğinde dilimler kesebiliyor. Bu
dilimleri toplayıp görüntüleyen
araştırmacılar, yapbozun parçalarını
tekrar birleştiriyor. Bilgisayar
tarafından birleştirildiklerinde
görüntüler güzel.
Ekip beyin hücrelerine ayrı renkler
verip tek bir nöronun bağlantılarını
izlemeyi kolaylaştırıyor.
Araştırmacıların fare beyni korteksinden
7 bin parça kesmesi üç gün sürüyor.
Lichtman "Kesmek kolay, ama asıl zaman
alan şey görüntüleme" diyor. Lichtman
fare beyninin konnektomunu tamamlamanın
birkaç yıl alacağını tahmin ediyor.
Tabii ki, insan beyni çok daha karmaşık
ve zaman alıcı. Harvard'daki
araştırmacılardan Boby Kasthuri'nin
dediği gibi, "Bu ya büyük bir başarı
öyküsü ya da ibretlik bir başarısızlık
olacak" diyor.