ORUCUN VE RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
3082 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın
bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz
misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle
buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu
(dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini
terketti."
"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de
Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf),
Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.''
3083 - Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur: "Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç
tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine
yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona
bulaşmasın).''
Buhari, Savm 2, 9, Libas 78; Müslim, Sıyâm 164 (1151); Muvatta, Sıyâm 58, (1,
310); Ebu Dâvud, Savm 25 (2363); Tirmizi, Savm 55, (764); Nesâi, Sıyâm 41, (2,
160-161); İbnu Mâce, Sıyam 1, (1638), Edeb 58, (3823).
3084 - Yine Ebu Hüreyıe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah
onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.''
Tirmizi, Cihâd 3, (1624).
3085 - Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü dedim, bana
öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfaatlandırsın.''
"Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur.''
Nesâi, Sıyam 43, (4, 165).
3086 - Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan sadece
oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez."
Buhari, Savm 4, Bed'ü'l- Halk 9; Müslim, Sıyâm 166, (1152); Nesâi, Sıyam 43, (4,
168); Tirmizi, Savm 55, (765).
Tirmizi'nin rivayetinde şu ziyâde var: "Oraya kim girerse ebediyyen susamaz.''
3087 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) buyurdular ki: "Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun
sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun seyabından hiçbir
eksilme olmaz.''
Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mâce, Sıyâm 45, (1746).
3088 - Yine Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "ResuluIIah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır,
cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."
Buhari, Savm 5, Bed'ü'I-Halk 11, Müslim, Sıyâm 2, (1079); Nesâi, Sıyâm 5, (4,
129).
3089 - Nesâi 'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Bir münâdi, her gece şöyle
nida edip bağırır: "Ey hayır isteyen, gel! Ey şer isteyen kendini şerden tut!''
Nesâi, Savm 5, (4, 130).
3090 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm): "Ramazandan sonra hangi oruç efdaldir?'' diye sorulmuştu, şu cevabı
verdi:
"Ramazanı ta'zim için Şa'bân!" Tekrar soruldu:
"Hangi sadaka efdaIdir?''
"Ramazanda verilen!'' cevabını verdi.''
Tirmizi, Zekat 28, (663).
ORUCUN FARZLARI, SÜNNETLERİ VE AHKÂMI
3091 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ramazanı zikrederek buyurdular ki: "Hilâli görünceye kadar oruç
tutmayın, yine (müteakip) hilâli görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse
ayı takdir edin.''
Buhari, Savm 11, 5, 13, TaIâk 25; Müslim, Sıyâm 9, (1080); Muvatta, Sıyâm 1, (1,
286); Ebu Dâvud, Savm 4, (2320); Nesâi, Savm 10, 11, (4, 134).
Buhari'nin bir rivayetinde: "Bulut, görmenize mâni olursa sayıyı otuza
tamamlayın'' denmiştir. Müslim ve Nesâi'nin Ebu Hüreyre'den kaydettikleri bir
rivayette: "Hava bulutlu ise otuz gün oruç tutun'' denmiştir.
3092 - Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselam)
buyurdular ki: "Ramazan ayını, hilâli görmedikçe veya sayıyı ikmal etmedikçe öne
alıp başlatmayın. (Hilali görüp veya sayıyı tamamladıktan) sonra müteakip hilâli
görünceye veya sayıyı tamalayıncaya kadar orucu tutun"
Ebu Davud, Savm 6, (2362); Nesâi, Savm 13, (4, 135, 136).
3093 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Şâban ayının günlerini hesapladığı kadar başka bir ayın günlerini
hesaplamazdı. Sonra Ramazan hilâlini görünce oruca başlardı. Eğer bulut araya
girer (hilâIi göremez) ise (şâbanı) otuz gün olarak hesaplar, sonra ramazan
orucuna başlardı."
Ebu Dâvud, Savm 6, (2325).
3094 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: Bir Bedevi Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a gelerek:
"Ben hilâli -yani ramazan hilâlini- gördüm!'' dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet getirir misin?" dedi. Adam buna da,
"evet!" diye cevap verince, Efendimiz:
"Ey Bilal! dedi, halka yarın oruç tutmalarını ilan et!"
Ebu Davud, Sıyam 14, (2340, 2341); Tirmizi, Savm 7, (691); Nesai, Savm 8, (4,
132); İbnu Mace, Sıyam 6, (1652).
3095 - İbnu Ömer (radıyallalıu anh) anlatıyor: "Halk hilâli görmek için gayret
sarfetti. Ben, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gördüğümü (tek başıma)
söyledim. Sözüm üzerıne oruç tuttu ve halka da oruç tutmalarını emretti.''
Ebu Dâvud, Savm 14, (2342).
3096 - Hüseyin İbnu'l-Haris el-Cedeli, Haris İbnu Hatib (radıyallahu anh)'den
anlatıyor: "Haris dedi ki: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) hiIali görünce
oruç tutmamızı emretti, eğer biz göremez de iki âdil şâhid gördükleri hususunda
şehâdet ederlerse, onların şehâdetlerine uyarak tutacaktık.''
Ebu Dâvud, Savm 13, (2338).
3097 - Ebu Umayr İbnu Enes, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ashabından
olan amcalarından naklettiğine göre, bir grup kimse Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam)'a binekleriyle gelip: "Dün hilâli gördük'' diye şehâdette bulundular.
Bunun üzerine, Efendimiz onlara oruçlarını açmalarını, sabah olunca da musallaya
(bayram namazına) gelmelerini emretti."
Ebu Davud, Salât 255, (1157); Nesâi, Iydeyn 2, (3, 180).
3098 - Küreyb (rahimehullah) anlatıyor: "Ben Şam'da iken ramazan hilali
beklenmişti. Hilali bir cum'a günü ben de gördüm. Sonra ayın sonunda Medine'ye
geldim. lbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ):
"Hilali ne zaman görmüştünüz?'' diye sordu. Ben
"Cum'a günü!'' dedim. İbnu Abbâs tekrar:
"Sen de hilali gördün mü?'' dedi. Ben:
"Evet, hem ben, hem de halk gördü ve herkes oruç tuttu. Hz. Muâviye (radıyallahu
anh) de oruç tuttu!'' dedim. İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ):
"Ama biz hilâli cumartesi gecesi gördük. Öyleyse otuza tamamlayıncaya veya
hilali görünceye kadar tutmalıyız!'' dedi. Ben:
"Hz. Muâviye'nin görmesiyle ve onun orucuyla iktifa etmiyor musun?'' dedim.
Cevaben:
"Hayır! Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize böyle emretti'' dedi.''
Müslim, Sıyâm 28, (1087); Ebu Dâvud, Savm 9, (2332); Tirmizi, Savm 9, (693);
Nesâi, Savm 7, (4, 131).
3099 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"(Muteber) oruç, (hep beraber) tuttuğunuz gündekidir. (Muteber) iftar, hep
beraber) ettiğiniz gündekidir. (Muteber) kurban (hep beraber) kurban kestiğiniz
gündekidir.''
Tirmizi, Savm 11, (697); Ebu Dâvud, Savm 5, (2324).
3100 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) buyurdular ki: "Ramazan ayı şöyle, şöyle şöyledir -bu sırada iki elini
bütün parmaklarıyla iki sefer çırptı, üçüncu çırpışta sağ veya sol başparmağını
yumdu.-"
3101 - Müslim ve Nesai'de gelen bir rivayette: "Biz ümmi bir milletiz, ne yazı
ne de hesap biliriz. Ay, şöyle şöyledir" dedi. Yani bir defasında yirmidokuz,
bir defasında otuz gösterdi" denmiştir."
Buhari, Savm 13, 5, 11, Talak 29; Müslim, Savm 13-15, (1080); Ebu Davud, Savm 4,
(2319, 2320, 2321); Nesai, Savm 17, (4, 139, 140).
3102 - Ebu Bekre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "İki bayram ayı eksilmezler: Bunlar Ramazan ve Zü'l-Hicce
aylarıdır."
Buhari, Savm 12; Müslim, Sıyâm 31, (1089); Ebu Dâvud, Savm 4, (2323); Tirmizi,
Savm 8, (692).
NİYET
3103 - Hz. Hafsa (radıyallabu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim orucu fecirden önce niyetle (kesin kılmazsa) onun
orucu yoktur.''
Ebu Dâvud, Savm 71, (2454); Tirmizi, Savm 33, (730); Nesâi, Savm 68, (4, 196,
197).
3104 - Hz. Aişe ve Hz. Hafsa (radıyallahu anhümâ) buyurdular ki: "Sadece
şafaktan önce niyet edenlerin orucu muteberdir.''
Nesâi, Savm 68, (4, 197, 198); Muvatta, Sıyâm 5, (1, 288).
NAFİLE ORUCUN NİYYETİ
3105 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselâm) bir gün bana:
" Yanında (yiyecek) bir şey var mı?'' diye sordu.
"Hayır!'' demem üzerine: "Ben oruç tutacağım!'' buyurdu. Yanımdan çıkınca bize
bir hediye geldi -veya bize bir grup misafir geldi.- Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) eve geri dönünce:
"Ey Allah'ın Resulü bize bir hediye geldi -veya bize ziyaretçiler geldi- sana
yiyecek bir şey hazırladım!'' dedim.
"Nedir o?'' diye sordu. Ben:
"Hays! (un, yağ, hurmadan yapılan bir yemek)'' dedim.
"Getir onu!'' buyurdu. Ben de getirdim. Aleyhissalâtu vesselam onu yedi, sonra:
"Oruçlu olarak sabahlamıştım'' buyurdu.''
Mücâhid (rahimehullah) der ki: "Bu, malından sadaka çıkaran adam gibidir, o,
dilerse çıkardığı sadakayı verir (yani kararını icra eder), isterse vermekten
vazgeçer.''
Müslim, Sıyâm 169, (1154); Nesâi, Savm 67, (4, 193-195); Tirmizi, Savm 35, (733,
734); Ebu Dâvud, Savm 72, (2455).
3106 - Ümmü'd-Derdâ anlatıyor: "Ebu'd-Derda (radıyallahu anh) gündüzleyin gelir:
"Yanınızda yiyecek var mı?'' diye sorardı. Şâyet biz: "Hayır, yok!'' diyecek
olsak: "Öyleyse bugün ben oruçluyum!'' derdi. Ebu Talha, Ebu Hüreyre, İbnu Abbâs,
Huzeyfe (radıyallahu anhüm) hep böyle yaptılar."
Buhari, Savm 21, (Tercümede, yani bir bab başlığında zükretmiştir).
ORUCU BOZAN ŞEYLERDEN KAÇINMAK
3107 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza
gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin."
Ebu Dâvud, Savm 32, (2380); Tirmizi, Savm 25, (720); İbnu Mâce, Savm 16, (1676).
3108 - Ebu Sa'id (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan
aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.''
Tirmizi, Savm 24, (719).
3109 - Ma'dân İbnu Talha, kendisine Ebu'd-Derdâ (radıyallahu anh)'nın şunu
anlattığını söylemiştir: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) kustu ve orucunu
açtı. Sevbân (radıyallahu anhâ) bu meseleyi sordu. Sevbân:
"Doğru söylemiş, o zaman abdest suyunu ben döktüm'' dedi.''
Ebu Dâvud, Savm 32, (2381); Tirmizi, Tahâret 64, (87).
3110 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu."
Buhari, Savm 32, Tıbb 11; Müslim, Hacc 87, (1202); Ebu Dâvud, Savm 29, (2372,
2373); Tirmizi, Savm 61, (775, 776, 777).
3111 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz oruçlunun hacamat olmasını,
sâdece bitap düşmesinden korkup terkettik."
Ebu Dâvud, Savm 29, (2375); Buhari, Savm 32.
3112 - İbnu Ebi Leylâ, Sahâbi bir zâttan naklediyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) hacamat olmaktan, muvâsaladan (üst üste bir kaç gün oruç açmamaktan)
yasakladı. Ancak bunları Ashâbına haram kılmadı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü,
sen sahura kadar orucu devam ettiriyorsun'' denildi de şu cevabı verdi:
"Ben sahura kadar uzatıyorum, zira Rabbim bana yedirip içirmektedir."
Ebu Dâvud, Savm 29, (2374).
3113 - Rafi' İbnu Hadic (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Şöyle buyurdulaı: "Hacamat ettiren de, hacamat eden de orucunu
açmıştır."
Tirmizi, Savm 60, (774); Ebu Dâvud, Savm 28, (2367); İbnu Mâce, Savm 18, (1679,
1680, 1681).
3114 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın
Resulü, gözüm ağrıyor, oruçlu olduğum halde sürme çekiyorum (bu, orucumu bozar
mı?)'' diye sordu. Resulullah: "Hayır (bozmaz)" dedi.''
Tirmizi, Savm 30, (726).
3115 - Abdurrahman İbnu Nu'man İbni Ma'bed İbni Hevze an ebihi an ceddihi
anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) uyku sırasında gözlere miskle
karıştırılmış ismid (sürmesi) çekilmesini emir buyurdu ve:
"Oruçlu bundan sakınsın!" dedi."
Ebu Dâvud, Savm 31, (2377).
ÖPME VE MÜBAŞERET
3116 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) oruçlu olduğu halde hanımlarından birini öperdi" (Hz. Aişe bunu
söyleyip sonra güldü.)
3117 - Bir başka rivayette şöyle der: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm),
oruçlu iken mübaşerette bulunurdu. O, nefsine hepinizden çok hâkim idi.''
Buhari, Savm 24, 23; Müslim, Sıyâm 62-65, (1106); Muvatta, Sıyâm 14, (1, 292);
Ebu Dâvud, Savm 33, (2382-2386); Tirmizi, Savm 31, (727-729).
3118 - Hz. Câbir anlatıyor: "Hz. Ömer İbnu'I-Hattâb (radıyallahu anhümâ) (bir
gün telâşla gelerek):
"Ey Allah'ın Resulü! Bugün ben büyük bir hatada bulundum, oruçlu iken (hanımımı)
öptüm!'' dedi. Resulullah da şöyle cevapladı:
"Sen oruçlu iken mazmaza yapmaz mısın? (Bu orucunu bozar mı?)''
(Ravilerden İsa İbnu Hammâd rivayetinde) der ki: "Dedim ki: "Bunda bir beis
yok!'' Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Öyleyse niye (öpmeden telaşa düşüyorsun?)''
Ebu Dâvud, Savm 33, (2385).
3119 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'a oçuçlunun hanımıyla mübaşeretinden sordu.
Aleyhissalatu vessalam ruhsat verdi.
Arkadan bir başkası geldi, o da aynı şeyi sordu. Buna mübâşereti yasakladı.
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ruhsat tanıdığı kimse yaşlı birisiydi,
yasakladığı kimse de gençti.''
Ebu Dâvud, Savm 35, (2387).
3120 - Nâfi merhum anlatıyor: "Abdullah İbnu Ömer (radıyallahü anhümâ) oruçluyu
öpme ve mübaşeretten men ederdi."
Muvatta, Sıyâm 20, (1, 293).
UNUTARAK ORUCU BOZMA
3121 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse
orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir."
Buhari, Savm 26, Eyman 15; Müslim, Sıyâm 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721);
Ebu Dâvud, Savm 39, (2398).
ORUCUN ZAMANI
3122 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam), bazan olurdu bir ay boyu oruç tutmazdı ve o aydan hiç oruç
tutmayacağını zannederdik. Bazan da (öylesine ara vermeden) tutardı ki, o aydan
hiç bir günü oruçsuz geçirmeyecek zannederdik. Sen onu, geceleyin namaz kılarken
görmek istesen mutlaka görürdün. Geceleyin uyur görmek istesen mutlaka
görürdün."
Buhari, Savm 53, Teheccüd 11; Müslim, Sıyâm 180, (1158); Tirmizi, Savm 57,
(769).
3123 - İbnu Abbâs (radıyallabu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissâlatu
vesselâm), ramazan dışında hiçbir ayı tam olarak oruçlu geçirmedi."
Buhari, Savm 53; Müslim, Savm 178, (1157); Nesâi, Savm 70, (4, 199)
AŞÛRE ORUCU
3124 - Katâde (rahimehullah) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Aşura orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını
Allah(ın rahmetin)den umarım.''
Tirmizi, Savm 48, (752).
3125 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ramazan (farz olmazdan) önce
Aşura orucu tutuluyordu. Ramazanın farziyeti indikten sonra onu dileyen tuttu,
dileyen de tutmadı."
Buhari, Savm 69, Hacc 1, 47, Menâkıbu'l-Ensâr 26, Tefsir, Bakara 24; Müslim,
Sıyâm 115; Muvatta, 33, Ebu Dâvud, Savm 64, (2442, 2443); Tirmizi, Savm 49,
(753).
3126 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Medine'ye gelince, yahudileri Aşüra günü oruç tutar gördü. Onlara:
"Bu da ne, (niçin oruç tutuyorsunuz)?" diye sordu.
"Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Beni İsrâil'i düşmanlarından
kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu '' dediler. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Ben Musa'ya sizden daha layığım" buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlarada
tutmalarını emretti.
Buhari, Savm 69, Enbiya 22, Fedailul-Ashab 52, Tefsir, Yünus 1, Tâ-hâ 1, M
üslim, Sıyâm 127, (1130); Ebu Dâvud, Savm 64, (2444).
3127 - Kays İbnu Sa'd İbnu Ubâde (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Biz Aşura günü
oruç tutuyor ve sadaka-ı fıtrı ödüyorduk. Ramazan orucunun farziyyeti ve zekat
emri inince artık onunla emredilmedik, ondan yasaklanmadık da, biz onu
yapıyorduk."
Nesai, Zekat 35, (5, 49).
RECEB ORUCU
3128 - Abbâd İbnu Hanif anlatıyor: "Sa'id İbnu Cübeyr (rahimehullah)'e Receb
ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi:
"İbnu Âbbâs (radıyallahu anhümâ)'ı dinledim, şöyle demişti: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Receb ayında bazı yıllarda öyle oçuç tutardı ki biz,
"(Gâliba). hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)'' derdik. (Bazı yıllarda da
öyle) yerdi ki biz; "(Galiba) hiç tutmayacak'' derdik.''
Buhari, Savm 53; Müslim, Sıyâm 179, (1157); Ebu Davud, Savm 55, (2430).
ŞABAN ORUCU
3129 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm
(bazan) oruca öyle devam ederdi ki, "(Bu ay) hiç yemiyecek'' derdik. Bazan da
öyle devamlı yerdi ki, "(Bu ay) hiç tutmayacak'' derdik. Ben, onun ramazan
dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir ayda, şâban ayında
tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim."
Buhari, Savm 52; Müslim, Sıyâm 175, (1156); Muvatta, Sıyâm 56, (1, 309); Ebu
Dâvud, Savm 56, 59, (2431, 2434); Tirmizi, Savm 37, (736); Nesâi, Savm 70, (4,
199, 200).
3130 - Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam)'ın Şâban ve Ramazan dışında iki ayı peş peşe tam olarak oruçla
geçirdiğini göımedim."
Tirmizi, Savm 37, (736); Ebu Dâvud, Savm 11, (2335); Nesâi, Savm 70, (4, 200).
3131 - Hz. Üsâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, Şâban
ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)''
diye sordum. Şu cevabı verdi:
"Bu, Receb'le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki O,
amellerin Rabbülâlemin'e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde
amelimin yükseltilmesini istiyorum."
Nesâi, Savm 70, (4, 201).
ŞEVVAL'DEN ALTI GÜN
3132 - Eyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave
ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur."
Müslim, Sıyâm 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Dâvud, Savm 58, (2432).
ZİLHİCCE'DEN ON GÜN
3133 - Hüneyde İbnu Hâlid hanımından, o da Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın zevcelerinden birinden anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselâm) Zilhicce'den dokuz günle Aşura günü oruç tututardı. Bir de her aydan
üç gün, ayın ilk pazartesi ile perşembe günü oruç tutardı."
Ebu Dâvud, Savm 61, (2437); Nesâi, Savm 83, (4, 220).
3134 - Kâsım İbnu Muhammed (rahimehullah) anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu
anhâ) Arefe günü oruç tutardı. Ben Arefe akşamı imamın (hacc emirinin,
Müzdelife'ye gitmek üzere) hareket ettiği sırada Hz. Aişe'nin yerinde kalarak,
halkla kendi arasında bir boşluk açılana kadar bekleyip sonra içecek birşeyler
isteyerek iftar yaptığını gördüm."
Muvatta, Hacc 133, (1, 375).
3135 - Ebu Katâde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulüllah (aleyhissalatu
vesselâm) buyurdular ki: "Arafat günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek
yılın günahlarına kefaret olacağına Allah'ın rahmetinden ümidim var."
Tirmizi, Savm 46, (749); İbnu Mâce, Sıyâm 40, (1730); Müslim, Sıyâm 196, (1162).
"Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Beni İsrâil'i düşmanlarından
kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu '' dediler. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Ben Musa'ya sizden daha layığım" buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlarada
tutmalarını emretti.
Buhari, Savm 69, Enbiya 22, Fedailul-Ashab 52, Tefsir, Yünus 1, Tâ-hâ 1, M
üslim, Sıyâm 127, (1130); Ebu Dâvud, Savm 64, (2444).
3127 - Kays İbnu Sa'd İbnu Ubâde (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Biz Aşura günü
oruç tutuyor ve sadaka-ı fıtrı ödüyorduk. Ramazan orucunun farziyyeti ve zekat
emri inince artık onunla emredilmedik, ondan yasaklanmadık da, biz onu
yapıyorduk."
Nesai, Zekat 35, (5, 49).
RECEB ORUCU
3128 - Abbâd İbnu Hanif anlatıyor: "Sa'id İbnu Cübeyr (rahimehullah)'e Receb
ayındaki oruçtan sordum. Bana şu cevabı verdi:
"İbnu Âbbâs (radıyallahu anhümâ)'ı dinledim, şöyle demişti: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Receb ayında bazı yıllarda öyle oçuç tutardı ki biz,
"(Gâliba). hiç yemeyecek (ayın her gününde tutacak)'' derdik. (Bazı yıllarda da
öyle) yerdi ki biz; "(Galiba) hiç tutmayacak'' derdik.''
Buhari, Savm 53; Müslim, Sıyâm 179, (1157); Ebu Davud, Savm 55, (2430).
ŞABAN ORUCU
3129 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm
(bazan) oruca öyle devam ederdi ki, "(Bu ay) hiç yemiyecek'' derdik. Bazan da
öyle devamlı yerdi ki, "(Bu ay) hiç tutmayacak'' derdik. Ben, onun ramazan
dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir ayda, şâban ayında
tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim."
Buhari, Savm 52; Müslim, Sıyâm 175, (1156); Muvatta, Sıyâm 56, (1, 309); Ebu
Dâvud, Savm 56, 59, (2431, 2434); Tirmizi, Savm 37, (736); Nesâi, Savm 70, (4,
199, 200).
3130 - Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam)'ın Şâban ve Ramazan dışında iki ayı peş peşe tam olarak oruçla
geçirdiğini göımedim."
Tirmizi, Savm 37, (736); Ebu Dâvud, Savm 11, (2335); Nesâi, Savm 70, (4, 200).
3131 - Hz. Üsâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü dedim, Şâban
ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)''
diye sordum. Şu cevabı verdi:
"Bu, Receb'le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki O,
amellerin Rabbülâlemin'e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde
amelimin yükseltilmesini istiyorum."
Nesâi, Savm 70, (4, 201).
ŞEVVAL'DEN ALTI GÜN
3132 - Eyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave
ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur."
Müslim, Sıyâm 204, (1164); Tirmizi, Savm 53, (759); Ebu Dâvud, Savm 58, (2432).
ZİLHİCCE'DEN ON GÜN
3133 - Hüneyde İbnu Hâlid hanımından, o da Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın zevcelerinden birinden anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselâm) Zilhicce'den dokuz günle Aşura günü oruç tututardı. Bir de her aydan
üç gün, ayın ilk pazartesi ile perşembe günü oruç tutardı."
Ebu Dâvud, Savm 61, (2437); Nesâi, Savm 83, (4, 220).
3134 - Kâsım İbnu Muhammed (rahimehullah) anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu
anhâ) Arefe günü oruç tutardı. Ben Arefe akşamı imamın (hacc emirinin,
Müzdelife'ye gitmek üzere) hareket ettiği sırada Hz. Aişe'nin yerinde kalarak,
halkla kendi arasında bir boşluk açılana kadar bekleyip sonra içecek birşeyler
isteyerek iftar yaptığını gördüm."
Muvatta, Hacc 133, (1, 375).
3135 - Ebu Katâde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulüllah (aleyhissalatu
vesselâm) buyurdular ki: "Arafat günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek
yılın günahlarına kefaret olacağına Allah'ın rahmetinden ümidim var."
Tirmizi, Savm 46, (749); İbnu Mâce, Sıyâm 40, (1730); Müslim, Sıyâm 196, (1162).
HAFTANIN GÜNLERİ
3136 - Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
pazartesi ve perşembe günlerinde oruç(la sevap) arardı."
Tirmizi, Savm 44, (745); Nesai, Savm 70, (4, 202, 203); İbnu Mace, Sıyam 42,
(1739).
3137 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Ameller Allah Teala hazretlerine pazartesi ve perşembe
günleri arzedilir. Ben, amelimin oruçlu olduğum halde arzedilmesini severim."
Tirmizi, Savm 44, (747).
EYYÂMU'L-Bİ'Z
3138 - Abdullah İbnu Katâde İbni Milhân el-Kaysi, babası (radıyallahu anh)'ndan
anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bize eyyam-ı bi'z'de yani ayın
onüç, ondört ve onbeşinci günlerinde oruç tutmamızı emrederdi ve "Bunlar yıl
orucu vaziyetindedir'' derdi.''
Ebu Dâvud, Savm 68, (2449); Nesâi, Savm 83, (4, 220, 221).
3139 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) eyyâmu'l-bi'z'de oruç tutmayı hazerde de seferde de bırakmazdı."
Nesâi, Savm 70, (4, 198).
3140 - Muâzetu'l Adeviyye anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'den sorduın:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) her ay üç gün oruç tutar mıydı?''
"Evet!'' diye cevap verdi. Ben tekrar:
"Ayın hangi günlerinde tutardı?'' dedim.
"Hangi günde oruç tuttuğuna ehemmiyet vermezdi'' diye cevap verdi.''
Müslim, Sıyâm 194, (1160); Ebu Dâvud, Savm 70, (2453); Tirmizi, Savm 54; (763).
3141 - Hz. Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) buyurdular ki: "Kim ber ayda üç gün oruç tutarsa işte bu, yıl orucu
olur. Allah Teâlâ hazretleri bu hususu te'yiden kitabında şu ayeti indirdi: "Kim
bir hayır işlerse o kendisinden on misliyle kabul edilir" (En'am 160). Bir gün
on misliyle kabul ediliyor."
Tirmizi, Savm 54, (761); Nesâi, Savm 82, (4, 219).
3142 - Âmir İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) buyurdular ki: "Zahmetsiz ganimet kışta tutulan oruçtur.''
Tirmizi; Savm 74, (797).
3143 - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'ye:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselâm) herhangi bir güne ayrı bir ehemmiyet verir
miydi?'' diye sordum.
"Hayır!'' dedi ve ilave etti: "O'nun ameli hafif ve devamlı yağan yağmur
gibiydi. Hanginiz Resulullah (aleyhissalâtu vesselam)'ın tahammül ettiği şeye
dayanabilir?"
Buhari, Savm 64; Rikâk 18; Müslim, Salâtu'l-Müsâfirin 217, (783); Ebu Dâvud,
Salât 317, (1370).
ORUCUN HARAM OLDUĞU GÜNLER
3144 - Ebu Sa'id (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "İki günde oruç câiz olmaz: Fıtır günü (Ramazan
bayramının birinci günü) ve Nahr günü."
Buhari, Savm 67, Fadlu's-Salât 6, Cezâu's-Sayd 26; Müslim, Sıyâm 288, (827); Ebu
Dâvud, Savm 48, (2417); Tirmizi, Savm 58, (772).
3145 - Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri, biz
müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme-içme günleridir."
Ebu Dâvud, Savm 49, (2419); Tirmizi; Savm 59, (773); Nesâi, Menâsik 195; (5,
252); Tirmizi, hadisin sahih olduğunu söylemiştir.
3146 - Nübeyşe el-Hüzeli (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Teşrik günleri, yeme-içme ve Allah'ı zikretme
günleridir."
Müslim, Siyâm 144, (1141).
3147 - Sıla İbnu Züfer anlatıyor: "Biz, Şabandan mı, Ramazandan mı olduğu şüphe
edilen günde Ammâr (radıyallahu anh)'ın yanında idik. Bize kızartılmış bir koyun
getirildi. Cemaatten biri: "Ben oruçluyum'' diyerek geri çekildi. Ammâr: "Kim
bugün oruç tutarsa, muhakkak olarak Ebu'I Kâsım aleyhissalâtu vesselâm'a isyan
etmiştir" dedi".
Ebu Dâvud, Savm, 10, (2334); Tirmizi, Savm 3, (686); Nesâi, Savm 37, (4, 153);
İbnu Mâce, Sıyâm 3, (1645).
3148 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim ebed orucu tutarsa, ne oruç tutmuş, ne iftar
etmiştir.''
Nesâi, Savm 71, (4, 205, 206).
3149 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Şaban ayı yarılandı mı artık oruç tutmayın."
Ebu Dâvud, Savm 12, (2337); Tirmizi, Savm 38, (738).
3150 - Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Sizden kimse, ramazanı bir veya iki gün önceden oruç
tutarak karşılamasın. Eğer bir kimse, önceden oruç tutmakta idiyse, orucunu
tutsun.''
Buhari, Savm 14; Müslim, Savm 21, (1082); Ebu Dâvud, Savm 11, (2335); Tirmizi,
Savm 2, (684); Nesâi, Savm 31, 32 (4, 149).
3151 - Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Arefe günü Arafât'da oruç tutmayı yasakladı.''
Ebu Dâvud, Savm 63, (2440).
3152 - Yine Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden hiç kimse, cum'agünü oruç
tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde cum'a
günü de oruç tutabilir."
3153 - Müslim'in bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Cum'a gecesini, diğer geceler
arasında gece namazına tahsis etmeyin, cum'a gününü de diğer günler arasında
oruç günü olarak tayin etmeyin, ancak birinizin tutmakta olduğu oruç arasına
denk gelirse o hariç."
Buhari, Savm 63; Müslim, Sıyâm 147, 148; Ebu Dâvud, Savm 50, (2420); Tirmizi,
Savm 42, (743).
3154 - Abdullah İbnu Büsr es-Sülemi, kızkardeşi es-Sammâ (radıyallahu anh)'dan
naklediyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Cumartesi günü
oruç tutmayın, ancak Allah'ın size farzettiği şeyde o gün oruç tutarsınız.
Biriniz yiyecek nev'inden bir şey bulamaz da sadece üzüm (asması) kabuğu veya
bir ağaç çöpü bulacak olsa onu ağzında çiğnesin (ve yine de cumartesi günü
oruçlu olmasın).''
Ebu Dâvud, Savm 51, (2421); Tirmizi, Savm 43, (744); İbnu Mâce, Sıyâm 38,
(1726); Ebu Dâvud hadisin mensuh olduğunu söylemiştir. Tirmizi de hasen
demiştir.
ORUCUN SÜNNETLERİ
3155 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Sahur yemeği yiyin, zira sahurda bereket var."
Buhari, Savm 20, Müslim, Sıyâm 45, (1095); Tirmizi, Savm 17, (708); Nesâi, Savm
18, (4, 141).
3156 - Amr İbnu'I-As (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Bizim orucumuzla Ehl-i Kitab'ın orucunu ayıran fark
sahur yemeğidir.''
Müslim, Sıyâm 46, (1096); Ebu Dâvud, Savm 15, (2343); Tirmizi, Savm 17, (709);
Nesâi, Savm 27, (4, 146).
3157 - Zeyd İbnu Sâbit (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'Ia birlikte sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık.'' Kendisine:
"(Yemekle sahur) arasında ne kadar zaman geçti?'' diye sorulmuştu, şu cevabı
verdi: "Elli âyet (okuyacak) kadar!"
Buhari, Savm 19, Mevâkitu's-Salât 27, Teheccüd 8; Müslim, Sıyâm 47, (1097);
Tirmizi, Savm 14, (703); Nesâi, Savm 21, 22, (4, 143).
3158 - Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben ailem içerisinde
sahuryemeği yiyordum. Sonra ben, sabah namazını Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam)'Ia birlikte kılmak için sür'atli yiyordum."
Buhari, Savm 19, Mevâkit, 27.
3159 - Zirr İbnu Hubeyş anlatıyor: "Huzeyfe (radıyallahu anh)'ye: "Sen
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte hangi vakitte sahur yedin?''
diye sorduk. Şu cevabı verdi: "Gündüzdü, ancak güneş doğmamıştı.''
Nesai, Savm 20, (4, 142).
3160 - Talk İbnu Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) buyurdular ki: "Fecr-i kâzib size mâni olmasın, fecr-i sadık karşınıza
çıkıncaya kadar yiyin için.''
Ebu Dâvud, Savm 17, (2348); Tirmizi, Savm 15, (705).
3161 - Buhari ve Müslim'in İbnu Mes'ud (radıyallahu anh)'dan rivayetlerine göre,
ResuluIlah, fecr-i sâdık'ı tarif ederken: "0, enlemesine görülen aydınlıktır,
uzunlamasına görülen değil" buyurdu."
Buhari, Ezân 13, Talâk 24, Haberu'I-Vâhid 1; Müslim, Sıyâm 40, (1093); Ebu
Dâvud; Savm 17, (2347); Nesai, Savm 30, (4, 148).
3162 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise,
ihtiyacını görünceye kadar onu bırakmasın.''
Ebu Dâvud, Savm 18, (2350).
İFTAR VAKTİ
3163 - Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Gece şu taraftan (doğudan) gelince, gündüz de şu
taraftan (batıdan) gidince, güneş de batınca oruçlu orucunu açmıştır."
Buhari, Savm 43; Müslim, Sıyâm 51, (1100); Ebu Dâvud, Savm 19, (2351); Tirmizi,
Savm 12, (698).
3164 - Humeyd İbnu Abdirrahman anlatıyor: "Hz. Ömer ve Hz. Osman (radıyallahu
anhüma), akşam namazını, gecenin karanlığını (ufukta) görür görmez daha iftarı
açmadan kılarlar, namazdan sonra da oruçlarını açarlardı. Bunu ramazanda
yaparlardı."
Muvatta, Sıyâm 8, (1, 289).
İFTARDA TA'CİL
3165 - Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "İnsanlar iftarda ta'cile yer verdikleri müddetçe hayır
üzere devam ederler."
Buhari, Savm 45; Müslim, Sıyam 48, (1098); Muvatta, Sıyâm 6, (1, 288); Tirmizi,
Savm 13, (699).
3166 - İmam Mâlik'ten anlatıldığına göre, Abdulkerim İbnu Ebi'I-Muharik'in şöyle
söylediğini işitmiştir: "Nübüvvet (peygamberlik) amellerinden biri de iftarın
ta'cili (öne alınması), sahurun da te'hir edilmesidir.''
Muvatta, Kasru's-Salât 46, (1, 158).
3167 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) namaz kılmazdan önce biçkaç taze hurma ile orucunu açardı. Eger taze
hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Eğer kuru hurma da bulamazsa birkaç yudum su
yudumlardı."
Ebu Dâvud, Savm 22, (2556); Tirmizi, Savm 10, (694).
3168 - Mu'az İbnu Zühre anlatıyor: "Bana ulaştı ki, Resulullah aleyhissalatu
vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: "Allahümme leke sumtü ve ala
rızkıke eftartü. (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla
orucumu açıyorum.)"
Ebu Davud, Savm 22, (2358).
3169 - Mervan İbnu Salim, Hz. İbnu Ömer radıyallahu anhüma'den naklediyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam orucunu açınca şöyle derdi: "Susuzluk gitti,
damarlar ıslandı, inşaallah Teâlâ sevap kesinleşti."
Ebu Dâvud, Savm 22, (2357).
"Rezin, duanın baş kısmına "Elhamdülillah" kelimesini ziyade etti.''
3170 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Ramazan ayının sonunda oruçları vasletti (yani hiç bozmadan birkaç gün
ard arda devam ettirdi). Onunla birlikte halk da vasletti. Durum ResululIah'a
ulaşınca:
Eğer Ramazan ayı bizim için uzatılsaydı biz onu öyle bir vaslederdik ki derine
dalanlar (aşırılar) bundan (aşırılıklarından) vazgeçmek zorunda kalırlardı. Ben
sizin gibi değilim. Ben gölgelenirim. Rabbim bana hem yedirir hem de içirir."
Buhari, Savm 48; Tenmenni 9; Müslim, Savm 57-60 (1103-1105); Tirmizi; Savm 62,
(778).
3171 - Ebu Bekr İbnu Abdirrahman'ın anlattığına göre, babası, Mervan'a Hz. Aişe
ve Ümmü Seleme (radıyallahu anhümâ)'nin kendisine şunu haber verdiklerini
söylemiştir: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan ayında, rüya sebebiyle
olmaksızın cünüb olarak fecir vaktine ulaştığı olurdu da, kalkıp yıkanır ve
orucunu tutardı."
Buhari, Savm 22, 25; Müslim, Sıyâm 76, (1109); Muvatta, Sıyâm 12, (1, 291); Ebu
Dâvud, Savm 36, (2388, 2389); Tirmizi, Savm 63, (779); Nesâi, Tahâret 123, (1,
108).
3172 - Âmir. İbnu Rebi'a (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ben Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ı, oruçlu iken misvaklandığını sayamayacağım kadar çok
gördüm."
Buhari, Savm 27; Ebu Dâvud, Savm 26, (2364); Tirmizi, Savm 29, (725);
(Buhari'nin rivayeti muallaktır).
3173 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) şöyle demiştir: "Oruçlu, günün başında ve
sonunda misvak kullanır.''
Buhari, Savm 25 (bab başlığında (tercüme) kaydetmiştir).
3174 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah. (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim yalanı ve onunla ameli terketmezse (bilsin ki)
onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur."
Buhari, Savm 8, Edeb 51; Ebu Dâvud, Savm 25, (2326); Tirmizi, Savm 16, (707).
3175 - Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz yemeğe davet: edilince, oruçlu ise: "Ben
oruçluyum" desin."
Müslim, Sıyâm 159, (1150); Ebu Davud, Savm 76, (2461); Tirmizi, Savm 64, (780;
781); İbnu Mâce, Sıyâm 47, (1750).
3176 - Hz. Aişe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe
(nafile) oruç tutmasın."
Tirmizi Savm, 70, (789); Tirmizi, hadis için: "Münkerdir, Hişam İbnu Urve
dışında sâ biri tarafından rivayet edildiğini görmedik" der.
3177 - Ümmü Ammâre Bintu Ka'b (radıyallahu anhâ)'ın anlattığına göre:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanına girmiştir. Ammare yemek ikram
edince, Aleyhissalâtu vesselâm:
"Sen de ye!" demiş, kadın: "Ben oruç tutuyorum'' deyince Resulullah şöyle
buyurmuştur:
"Oruçlu kimse, başkasına ikramda bulunur ve yemeğinden başkaları yerse, onlar
yedikleri müddetçe melaike aleyhimüsselam oruçluya rahmet duasında bulunurlar."
Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Oruçlunun yanında oruçsuzlar yemek yiyecek
olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar.''
Tirmizi, Savm 67, (784, 785, 786).
3178 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Kadın, kocası varken izin almadan (nafile) oruç
tutmasın."
Buhari, Nikâh 84; 86; Müslim, Zekât 84, (1026);. Ebu Davud, Savm 74, (2485);
Tirmizi, Savm 65, (782);
Ebu Dâvud'un rivayetinde, "Ramazan dışmda" ziyadesi vardır.
ORUCU AÇMANIN MÜBAH OLMA ŞARTLARI
3179 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselam) fetih yılında Mekke'ye müteveccihen Ramazan ayında yola çıkmıştı.
Kürâ'u'l-Gamim nam mevkiye gelinceye kadar kendisi de, beraberindekiler de oruç
tuttular. Sonra orada bir bardak su istedi ve bardağı kaldırdı. Herkes bardağa
baktı. Sonra sudan içti. Bundan sonra bazıları kendisine: "Halkın bir kısmı oruç
tuttu" diye haber verdi. Aleyhissalâtu vesselam:
"Onlar âsilerdir! Onlar âsilerdir!" buyurdular."
Müslim, Sıyâm 90, (1114); Tirmizi, Savm 18, (710); Nesâi, Savm 49, (4, 177).
3180 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz bir seferde Resulullah
(aleyhissalatu vesselâm) ile beraberdik. Aramızda bir kısmı oruç tutuyor, bir
kısmı da tutmuyordu: Sıcak bir günde bir yerde konakladık. Gölgelenenlerin çoğu
elbisesi olanlardı. Bir kısmımız güneşe karşı eliyle korunuyordu. Derken
oruçlular yığılıp kaldılar, oruçsuzlar kalkıp çadırları kurdular, hayvanları
suladılar. Bunun üzerine, Resül-i Ekrem aleyhissalâtu vessalâm:
"Bugün sevabı oruçsuzlar kazandı!" buyurdular.''
Buhari, Cihâd 71; Müslim, Sıyâm 100; (1119); Nesâi, Savm 52, (4, 182).
3181 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) bir seferdeydi. Etrafına insanların toplandığı bir adam gördü, ona
gölge yapıyorlardı.
"Nesi var?" diye sordu.
"Oruçlu biri!'' dediler. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Seferde oruç birr (Allah'ı memnun edecek dindarlık) değildir!" buyurdular.''
Bir rivayette: "Seferde oruç birr'den değildir" denmiştir."
Buhari, Savm 36, Müslim, Sıyam 92, (1115); Ebu Dâvud, Savm 43, (2407); Nesâi,
Savm 48 (4, 176).
3182 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Hamza İbnu Amr el Eslemi
(radıyallahu anh), Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan yolculuk sırasında
tutulan orucu sordu. Kendisi çok oruç tutan birisi idi. Resulullah şöyle cevap
verdiler:
"Dilersen tut, dilersen tutma."
Buhari, Savm 33; Müslim, Sıyâm 103, (1, 121); Muvatta, Siyâm 24, (1, 295);
Tirmizi, Savm 19, (711); Ebu Dâvud, Savm 42, (2402); Nesâi, Savm 56, (4, 185).
3183 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ile beraber (seferde) idik. Bir kısmımız oruçlu bir kısmımız oruçsuz
idi. Ne oruçlu oruçsuzu ayıplıyor, ne de oruçsuz, oruçluyu kınıyordu."
Buhari, Savm 37, Müslim, Sıyâm 98, (1118); Muvatta, 23, (1, 295); Ebu Dâvud,
Savm 42, (2405).
3184 - Ebu'd-Derdâ (radıyallahu anh) anlatıyor: "Biz çok şiddetli sıcak bir
mevsimde, Ramazan ayında Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) ile birlikte sefere
çıktık. Hararetin şiddetinden herkes elini başına koyuyordu. Aramızda oıuçlu
olarak sadece Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile İbnu Ravâha vardı.''
Buhari, Savm 35; Müslim, Savm 108, (1122); Ebu Dâvud, Savm 44, (2409).
3185 - Amr İbnu Ümeyye ed-Damri (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir sefer dönüşü
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a uğradım. Bana: "Ey Ebu Umeyye, sabah
yemeğini bekle (beraber yiyelim)" buyurdular. Ben: "Oruçluyum'' dedim:
"Öyleyse gel yaklaş, sana yolcudan haber vereyim (de dinle!" dedi ve devamla:)
"Allah Teâla Hazretleri yolcudan orucu ve namazın yarısını kaldırdı" buyurdu."
Nesâi, Savm 50, (4, 178).
3186 - Abudullah İbnu Ka'b İbni Mâlikoğullarından ismi Enes İbnu Mâlik olan bir
adamdan anlatıldığına göre, demiştir ki: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri, yolcudan namazın yarısını kaldırdı,
oruca da yeme hususunda ruhsat tanıdı. Ayrıca çocuk emziren ve hamile kadınlara,
çocukları hususunda endişe ettikleri takdirde, orucu yeme ruhsatı tanıdı."
Ebu Dâvud, Savm 43, (2408); Tirmizi, Savm 21, (715); Nesâi, Savm 51, (4,
180-182), 62, (4,190); İbnu Mace, Sıyam 12, (1668).
3187 - Muhammed İbnu Ka'b anlatıyor: "Ramazanda Enes İbnu Malik (radıyallahu
anh)in yanına geldim. Sefer hazırlığı yapıyordu. Devesi hazırlandı, yolculuk
elbisesini giydi. Yemek getirtip yedi. Ben kendisine:
"(Yola çıkarken orucu bozmak) sünnet midir?" diye sordum.
"Evet!" dedi ve bineğine atlayıp yola çıktı."
Tirmizi, Savm 76, (799, 800).
3188 - İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. Ömer (radıyallahu anh) Ramazan ayında
yolcu ise ve Medine'ye günün başında gireceğini tahmin etmişse, oruçlu olarak
şehre girerdi."
Muvatta, Sıyam 27, (1, 296).
3189 - Mansür el Kelbi anlatıyor: "Dıhye İbnu Halife (radıyallahu anh),
Ramazan'da Dımeşk'e bağlı köylerden (Mizze adındaki) birinden çıkıp Fustat'tan
Akabe köyüne olan mesafe kadar bir yol aldı. Bu mesafe üç millik bir uzakİıktı.
Dıhye ve beraberindekilerden bir kısmı (o gün) orucu yediler. Bir kısmı ise
orucu yemeyi uygun görmediler. Dıhye, köyüne dönünce;
"Vallahi bugün, vuküa geleceği lıiç aklımdan geçmeyen bir hadise ile
karşılaştım: Bir kısım kimseler Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın ve
ashâbı'nın sünnetini beğenmediler" dedi. Bunu, o gün orucu açmayanlar için
söylemişti. Dıhye (radıyallahu anh) bu hayıflanmasını şöyle noktaladı:
"Allahım beni yanına al!''
Ebu Dâvud, Savm 46, (2413).
3190 - Ubeyd İbnu Cübeyr rahimehullah anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın ashabından olan Ebu Basra el-Gıfari (radıyallahu anh) ile
Fustât'tan yola çıkan bir gemide Ramazan'da beraberdik. (İskenderiye'ye gitmek
istiyordu. Ebu Basra ve beraberindekiler) gemiye çıkarıldı. (Daha evleri tamamen
geçmemişti ki sofra emretti.) Sabah yemeği getirildi. Bana da: "Yaklaş (beraber
yiyelim!)" dedi. Ben:
"Evleri hâlâ görmüyor musun?" dedim. Bana:
"Yoksa sen Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sünnetinden hoşlanmıyor
musun?" dedi. Bunun üzerine o yedi, ben de yedim."
Ebu Dâvud, Savm 45, (2412).
3191 - Seleme İbnu'l- Muhabbak (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim sefer sırasında Ramazan'a erer ve
beraberinde kendisini karnını doyuracak yere götürecek bir bineği varsa nerede
olursa olsun orucunu tutsun."
Ebu Davud, Savm 44, (2410, 2411).
ORUCU YEMEYİ GEREKTİREN ŞEYLER
3192 - Nafi anlatıyor: "İbnu Ömer radıyallahu anhüm diyor ki: "Ramazanı,
hastalık ve sefer sebebiyle yiyenler, onu peş peşe tutarlar."
Muvatta, Sıyâm 45, (1, 304)
3193 - İbnu Şihâb anlatıyor: "Ebu Hüreyre ve İbnu Abbâs (radıyallahu anhüm)
Ramazan orucunun kazası hususunda ihtilaf ettiler. Biri: "Araları açılabilir''
dedi. Diğeri, "açılamaz!'' dedi. Ben hangisinin "açılabilir '' dediğini,
hangisinin de "açılamaz!'' dediğini bilmiyorum.''
Muvatta; Savm 46, (1, 304).
3194 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Üzerimde Ramazan orucu bulunurdu da
ben onları ancak Şaban ayında kaza edebilirdim. Bu, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'ın mevkii sebebiyle idi."
Buhari, Savm 40; Müslim, sıyam 151, (1146); Muvatta, Sıyam 54, (1, 308); Ebu
Davud, Savm 40, (2399); Tirmizi, Savm 66, (783); Nesai, Savm 64, (4, 191).
3195 - Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Kim üzerinde oruç borcu olduğu halde ölürse, velisi ona
bedel tutar."
Buhari, Savm 42; Müslim, Sıyam 153, (1174); Ebu Davud, Savm 41, (2400).
3196 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir kadın Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Annem vefat etti, üzerinde de nezir orucu
borcu var, kendisine bedel oruç tutabilir miyim?" dedi. Resulullah:
"Annen üzerinde borç olsaydı da sen ödeyiverseydin, bu borç onun yerine ödenmiş
olur muydu?" diye sordu. Kadın:
"Evet!" deyince, Aleyhissalatu vesselam:
"Öyleyse annene bedel oruç tut!" buyurdu."
Buhari, Savm 42; Müslim, Savm 156, (1148); Ebu Davud, Eyman 25, (3307, 3308);
Tirmizi, Savm 22, (716).
3197 - İmam Malik'e ulaştığına göre İbnu Ömer radıyallahu anh, bir kimsenin
diğer bir kimse yerine oruç tutmasını veya bir kimsenin başka bir kimse yerine
namaz kılmasını münker addederdi."
Muvatta, sıyam 43, (1, 303).
3198 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ben ve Hafsa oruçlu idik. Bize
yiyecek hediye edildi. Ondan yedik. Resulullah aleyhissalatu vesselam yanımıza
girdi. Hafsa (cür'ette) babası gibiydi, sözde benden evvel davranıp:
"Ey Allah'ın Resulü, biz, Aişe ve ben nafile oruca niyet etmiş, bu niyetle
sabaha kavuşmuştuk. Bize bir yemek hediye edildi. Biz de ondan yedik" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Bunun yerine bir başka gün kaza orucu tutun!" buyurdu."
Muvatta, Sıyam 50, (1, 306); Ebu Davud, Savm 73, (2457); Tirmizi, Savm 36,
(735).
3199 - Esma Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah zamanında
bulutlu bir günde orucumuzu açtık. Sonra güneş doğdu. Hişam'a: "Kaza emredildi
mi?" diye soruldu. "Kazasız olur mu?" diye cevap verdi."
Buhari, Savm 46; Ebu Dâvud, Savm 23, (2359).
3200 - Eslem rahimehullah anlatıyor: "Ömer bunu, yani kazayı yerine getirdi ve
dedi ki: "Bu iş basittir, içtihadda bulunduk.''
Muvatta, Sıyâm 44, (1, 303).
3201 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Ramazan ayında, hasta veya ruhsat sahibi olmaksızın kim
bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez."
Buhari, Savm 29; Tirmizi, Savm 27, (723); Ebu Davud, Savm 38, (2396).
KEFARET
3202 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü, helak oldum" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Seni helak eden şey nedir?" diye sorunca:
"Oruçlu iken hanımıma temas ettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah'la aralarında
şu konuşma geçti:
"Azad edecek bir köle bulabilir misin?"
"Hayır!"
"Üst üste iki ay oruç tutabilir misin?"
"Hayır!"
"Altmış fakiri doyurabilir misin?"
"Hayır!"
"Öyleyse otur!" Biz bu minval üzere beklerken, Aleyhissalatu vesselam'a
içerisinde hurma bulunan bir büyük sepet getirildi.
"Soru sahibi nerede?" diyerek adamı aradı. Adam:
"Benim! Buradayım!" deyince, Aleyhissalatu vesselam:
"Şu sepeti al, tasadduk et!" dedi. Adam:
"Benden fakirine mi? Allah'a yemin ediyorum, Medine'nin şu iki kayalığı arasında
benden fakiri yok!" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah güldüler ve:
"Öyleyse bunu ehline yedir!" buyurdular."
Buhari, Savm 29, 31, Hibe 20, Nafahat 13, Edeb 68, 95, Kefaretu'l- Eymân 3, 4,
Hudud 26; Müslim, Sıyâm 81, (1111); Muvatta, Sıyâm 28, (1, 296, 297); Ebu Davud,
Savm 37, (2390, 2391, 2392, 2393); Tirmizi, Savm 28, (724).
3203 - İmam Malik'e ulaştığına göre, Enes İbnu Malik (radıyallahu anh)
yaşlanınca oruç tutamaz oldu. O zaman orucu yedi ve oruca bedel fidye ödedi."
Muvatta, Sıyâm 51, (1, 307).
3204 - Yine İmam Mâlik'e ulaştığına göre; Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu
anhhüma)'e "Hamile kadın, karnındaki çocuk için endişeye düşecek olur ve oruç da
kendisine ağır gelmeye başlarsa ne yapmalı?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi:
"Orucu yer, her gün için bir fakire, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın müddü
ile bir müdd buğday verir."
Muvatta, Sıyam 52, (1, 308).
3205 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi)
her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin."
Tirmizi, Savm 23, (718).
3206 - Kâsım İbnu Muhammed rahimehullah'dan anlatıldığına göre şöyle diyordu:
"Üzerinde Ramazan borcu olan kimse, kaza edecek güç ve kuvvette olduğu halde,
müteakip Ramazan gelinceye kadaı bunu tutmamış ise, her bir gün yerine bir
fakire bir müdd buğday vermeli ve orucu kaza etmelidir."
Muvatta, Sıyâm 53, ( 1, 308).
ORUCUN FAZİLETİ
6472 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Her iftar vaktinde Allah tarafından
(cehennemden) azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazanın) her gecesinde olur."
RAMAZAN AYININ FAZİLETİ
6473 - Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anhuma anlatıyor: "Ramazan ayı girmişti.
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bu mübarek aya girmiş
bulunuyorsunuz. Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan hayırlıdır. Bu gecenin
hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış
gibidir. Onun hayrı ise sadece (uhrevi saadetten) mahrum kimseye haramdır."
YEVM-İ ŞEKK ORUCU
6474 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, Ramazan orucunu hilali görmezden bir gün önce başlatmayı yasakladı."
6475 - Hz. Muaviye İbnu Ebi Süfyan radıyallahu anhüma minber üstünde şunu
anlatmıştır:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam Ramazan ayından önce minberde buyurdular ki:
"Ramazan falan gün başlayacak. Biz daha önceden oruç tutarız. Dileyen önceden
başlasın, dileyen de (o güne kadar tutmayı) tehir etsin."
RAMAZAN AYI KAÇ GÜN?
6476 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam (bir gün): "Ramazan ayında kaç gün geçti?" buyurdular. Biz: `Yirmiiki,
geriye de sekiz gün kaldı!" dedik. Resulullah bu cevabımız üzerine: "Ramazan ayı
şu kadardır, Ramazan ayı şu kadardır, Ramazan ayı şu kadardır!" diyerek
(ellerinin parmaklarıyla) üç kere gösterdi ve sonuncu sefer bir parmağını büktü
(yani yirmidokuz isareti yaptı)."
6477 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'ın sağlığında ramazan ayını yirmidokuz gün olarak tutmamız otuz
tutmamızdan daha fazladır."
YOLCULUKTA ORUÇ TUTULUR MU?
6478 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Yolculuk (sefer) sırasında oruç tutmak birr (denen
makbul ve mahbub amelden) değildir."
6479 - Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Seferde Ramazan orucu tutan hazerde oruç tutmayan
gibidir."
RAMAZANDA BİR GÜN YEMENİN KEFARETİ
6480 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Helak oldum!" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Seni helak eden şey nedir?" diye sordu. Adam: "Ramazan içinde hanımıma temasta
bulundum!" dedi. Resulullah: "Öyleyse bir köle azad et!" buyurdu. Adam: "Kölem
yok ki!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Üst üste iki ay oruç tut!" emretti.
Adam: "Tahammül edemem" dedi. Resulullah: "öyleyse altmış fakir doyur!" buyurdu.
Adam: "(Bu kadar yiyeceği) bulamam!" dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam
adama: "Otur!" dedi. Adam oturdu. Adam bu şekilde beklerken arak denen bir sepet
hurrma getirildi. Aleyhissalatu vesselam: "Haydi bunu götür ve tasadduk et!"
buyurdular. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Seni Hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal'e
yemin olsun şu iki kayalık (Uhud ve Air dağları) arasında (yani Medine'de)
yaşayan aileler içerisinde buna bizden daha muhtacı yoktur!" dedi. Resulullah
aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse haydi götür, horantana yedir!" buyurdular."
Hadisin yine Ebu Hureyre'den yapılan bir başka rivayetinde şu ziyade mevcuttur:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam adama: "Ramazandan bozduğun gün yerine bir
gün oruç tut!" buyurur."
ORUÇLU KUSARSA
6481 - Fezale İbnu Ubeyd el-Ensari radıyallahu anh'ın anlattığına göre:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam, oruçlu olduğu bir günde yanlarına gelmiş,
içmek üzere su istemiş ve içmiştir. "Ey Allah'ın Resulü! Bugün siz oruçlu
idiniz!" denince: "Evet öyleydim, lakin (az önce) kustum (orucum bozuldu)"
buyurmuştur."
ORUÇLU MİSVAK VE SÜRME KULLANIR MI?
6482 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Oruçlunun hayırlı hasletlerinden biri misvak kullanmasıdır."
6483 - Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam oruç iken gözüne sürme çekti."
ORUÇLU HACAMAT OLUR MU?
6484 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Hacamat yapan da yaptıran da orucunu bozmuş olur."
ORUÇLUYKEN ÖPME
6485 - Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın azadlılarından Meymune radıyallahu
anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a oruçlu iken, oruçlu
hanımını öpen adam hakkında sorulmuştu: "İkisinin orucu da bozulur!"
buyurdular."
ORUÇLUYKEN MÜBAŞERET
6486 - İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Yaşlı oruçlulara mübaşeret (öpme
vs.) hususunda ruhsat tanındı ise de gençlere mekruh kılındı."
ORUÇLUYKEN GIYBET
6487 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Nice oruçlular vardır ki, tuttuğu oruçtan yanına sadece
çektiği açlık kâr kalır. Nice gece namazı kılanlar vardır ki, onların da kârı
gece uykusuz kalmaktan ibarettir."
SAHUR
6488 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Gündüz orucuna sahur yemeği ile yardımcı olun, kaylüle
(öğle uykusu) ile de gece namazına yardımcı olun!"
İFTARDA ACELE
6489 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "İnsanlar iftarı ta'cil edip (geciktirmedikleri)
müddetçe hayır üzere devam ederler. Öyleyse iftarı tacil edin (ilk vaktinde
orucunuzu açın). Çünkü yahudiler,
iftarlarını te'hir ederler."
ORUÇLU CÜNUB SABAHLARSA
6490 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh demiştir ki: "Hayır! Kâbenin Rabbine
yemin olsun!
"Cünub olarak sabahlayan kimse orucunu bozsun!" sözünü ben söylemedim. Bunu
söyleyen, Muhammed aleyhissalatu vesselam'dır."
HZ. NUH'UN ORUCU
6491 - Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'ın: "Nuh aleyhisselam Ramazan ve Kurban bayramları hariç, yıl orucu
tutmuştur" dediğini işittim."
ŞEVVALDEN ALTI GÜN
6492 - Sevbân Mevla Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Ramazan bayramından
sonra altı gün oruç tutan, yıl orucu tutmuş gibi olur. Zira (ayet-i kerime'de)
"Kim bir hayır amelde bulunursa ona yaptığının on misli ecir verilir"
(buyrulmuştur)" dediğini işitmiştir.
TEŞRİK GÜNLERİ ORUÇ TUTULMAZ
6493 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "(Hacc sırasında) Mina'da geçirilen günler yeme içme
günleridir."
6494 - Bişr İbnu Suhaym radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam teşrik günlerinde hutbe okudu ve dedi ki: "Cennete sadece müslüman
kimse girecektir ve şurası da muhakkak ki bu günler yeme içme günleridir."
CUMARTESİ ORUCU
6495 - Abdullah İbnu Büsr radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Cumartesi günleri, farz oruçlar dışında oruç tutmayın.
Sizden biri, o gün, üzüm çöpünden veya bir ağaç kabuğundan başka (yiyecek) bir
şey bulamasa bile, onları emip oruç tutmasın."
AREFE GÜNÜ ORUCU
6496 - Katâde İbnu'n-Numan radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'ın: "Arafe günü oruç tutan kimsenin önündeki bir yıl ile geçmişteki bir
yıllık (küçük) günahları mağfiret olunur" dediğini işittim."
AŞURA ORUCU
6497 - Muhammed İbnu Sayfi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Aşure günü bize sordu: "Bugün sizden bir şey yiyen var mı?" Biz de:
"Yiyen de var yemeyen de" dedik. Bunun üzerine: "Bu günün geri kalanını bir şey
yiyen de, yemeyen de (oruçla) tamamlasın. Arûz halkına da haber salın, onlar da
günün geri kalan kısmını (oruçla) tamamlasınlar" buyurdu." Ravi der ki: "Arûz
ile, Medine civarındaki Arûz nam mevkiin ahalisini kastetti."
PAZARTESİ-PERŞEMBE ORUCU
6498 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine: "Ey Allah'ın
Resulü! Siz Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutuyorsunuz (bunun hikmeti nedir?)"
diye sorulmuştu. Şu açıklamada bulundu: "Allah Teâla hazretleri pazartesi ve
perşembe günleri birbirlerine küsenler hariç bütün müslümanlara mağfiret buyurur
ve (amelleri arzeden meleğe): "Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları
bırak!" emreder."
HARAM AYLARINDA ORUÇ
6499 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Receb ayı orucunu yasaklamıştır."
6500 - Muhammed İbnu İbrahim anlatıyor: "Üsame İbnu Zeyd radıyallahu anhüma
Haram aylarda oruç tutardı. Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisine:
"Şevval'de oruç tut!" buyurdular. O da, bundan sonra haram aylarda orucu
terketti ve vefat edinceye kadar Şevval ayında oruç tuttu."
ORUÇ BEDENİN ZEKATIDIR
6501 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Herşeyin bir zekatı (temizlenme vasıtası) vardır,
cesedin zekatı oruçtur."
Muhrız rivayetinde şu ziyadede bulundu: "Resulullah aleyhissalatu vesselam şunu
ilave etti: "Oruç, sabrın yarısıdır."
6502 - Abdullah İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam Sa'd İbnu Muaz'ın yanında iftar açmıştı. Şöyle
buyurdular: "Yanınızda oruçlular iftar etti. Yemeklerinizden ebrâr olanlar yedi,
size de melaikeler rahmet duasında bulundular."
ORUÇLUNUN YANINDA YENİRSE?
6503 - Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
Bilal radıyallahu anh'a: "Yemek ye, ey Bilal!" demişti. "Ben oruçluyum!" diye
karşılık verdi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Biz rızıklarımızı
yiyoruz. Bilal'in rızkının fazlı cennettedir. Ey Bilal yanında yemek yenen
oruçlunun kemiklerinin tesbih ettiğini ve meleklerin de onun için istiğfarda
bulunduğunu hissettin mi?" buyurdular."
ORUÇLUNUN DUASI MAKBUL
6504 - Abdullah İbnu Amr İbni'l As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını
açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır."
BAYRAM NAMAZINA BİRŞEYLER YİYEREK GİDİLiR
6505 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam ashabına fıtır sadakasından yedirmedikçe Ramazan bayramı günü bayram
namazına çıkmazdı."
RAMAZANDA MÜSLÜMAN OLAN
6506 - Atiyye İbnu Süfyan radıyallahu anh anlatıyor: "Sakif kabilesinin müslüman
olmasını müzakere etmek üzere Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gönderilen
heyetimizin bize anlattığına göre, heyet Ramazan ayında O'na varmıştır.
Aleyhissalatu vesselam, onları, mescidin içinde kurduğu çadırda ağırlamıştır.
Heyet müslüman olunca ayın geri kalan günlerinin orucunu tutmuşlardır."
KADIN KOCANIN İZNİYLE ORUÇ TUTAR
6507 - Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
kadınların kocalarından izin almaksızın (nafile) oruç tutmalarını yasakladı."
MİSAFİR, NAFİLE ORUCUNU EV SAHİBİNİN İZNiYLE TUTAR
6508 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'ın: "Bir kimse başkasının yanında misafir olunca, ev sahibinden izin
almadan oruç tutmasın" dediğini rivayet etmiştir."
ŞÜKÜRLE YİYEN ORUÇLU GİBİDİR
6509 - Sinan İbnu Senne el-Eslemi radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şükreden oruçsuz kimseye, sabreden
oruçlunun sevabının misli verilir."
MU'TEKİF MESCİDE YERLEŞİR
6510 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma'nın anlattığına göre: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam itikafa girince, yatağı veya karyolası onun için, tevbe
sütununun gerisine konulurdu."
MU'TEKİF HASTA ZİYARET EDER, CENAZEYE KATILIR MI?
6511 - Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Mutekif (itikafta olan), cenazeye katılır, hastayı
ziyaret eder."
İTİKAFIN SEVABI
6512 - İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam mütekif hakkında: "O, günahları hapseder ve bütün hayırları işlemiş
gibi ona hayırlar kazandırır" buyurdular."
BAYRAM GECELERİNİ İHYA
6513 - Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Kim her iki bayramın da gecesini, Allah'tan sevap umarak
ibadetle geçirirse kalplerin öldüğü günde kalbi ölmez." |