Sure
başlarındaki İLK Ayetler, sure içinde geçen diğer ayetleri
açıklamaktadır.
Örneğin
“İndirilene uymak” yani “Takva” ile ilgili Ahzap suresine
baktığımızda Ulu’l-Azm Nebilerden alınan “Ağır Misak” nedir?
diye sorduğumuzda, İLK ayetlere baktığımızda Nebi’ye Takva
etmesi, Allah’a Tevekkül etmesi ve Vahye tabi olması
emredilmektedir.
Bu durumda
Nebilerden alınan Ağır Misak’ın, Allah’ın sözlerine dayanmak,
ona tevekkül etmek ve vahyedilene tabi olmak olduğunu anlarız.
Şüphesiz ki
Vahiy, ‘Gerçek Söz’ demektir ve özü-temeli “Tevhid”dir. Dini
Rabb’e özgülemekle iman ve ameli salihtir. Vahye tabi olan,
Allah’ın sözlerine güvenen (Takva) ve ona Tevekkül eden
(dayanan) insanlar, doğruyu bulur, ihtilafa düşmez ve onlar
kurtulanlardır.
Hayatımızdan
bir örnek verelim: Bir arkadaşla konuşurken üçüncü bir şahıs
olan AHMET’ten bahsediyorum ve söz içinde “kendisi iyi adamdır”
diyorum. Beni dinleyen kişi soruyor: KİM?
Bu durumu
çoğumuz yaşamışızdır veya biz yapmışızdır.
Bunu soran
arkadaş için şöyle diyebiliriz: 1- Beni dinlemiyor 2-
Düşünmüyor.
Şimdi
diyebiliriz ki; 1- Surenin İlk ayetleri ilerideki Ayetleri
açıklamaktadır. 2- Sure içindeki bir ayeti anlamakta
zorlanırsak, ilk Ayetlere bakmalı ve bağlantıları düşünmeliyiz.
Ahzap: 7.
Hani biz Nebilerden söz almıştık; Senden, Nuh'tan, İbrahim'den,
Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. Biz onlardan pek sağlam bir
söz aldık.
Buradaki
“Ağır Misak” hangi konuda alınmıştır? Sorusuna, eğer ilk sözleri
“Dinlemişsek” ve sonrakileri de ona göre “Düşünürsek” bu İLK
ayetler cevap veriyor:
Ahzap suresi
İlk Ayetleri:
33:1. Ey
Nebi! Allah'a TAKVA et, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme.
Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.
33:2. Rabbinden sana VAHYEDİLENE TABİ OL. Şüphesiz Allah, bütün
yaptıklarınızdan haberdardır.
33:3. Allah'a TEVEKKÜL et. Vekîl olarak Allah yeter.
Aynı Ahzap
suresinde dikkâti çeken bir ayette “Emanet” zikrediliyor.
33:72. "Biz
emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu
yüklenmekten çekindiler, korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu
o çok zalim, çok cahildir."
Şimdi bu
“Emanet nedir?” sorusuna yukarıdaki fikir doğrultusunda bu
emanet “İndirilendir-Vahiydir” diyoruz.
Maalesef
İnsan, ayetin son ifadesinde bildirildiği gibi, bu emanete
layıkıyla sarılıp sahip çıkmamakla ve Emredildiği gibi Ona Tabi
olmamakla Zalim ve Cahildir.
İmam
Rabbaniye göre Emanet ehli (ona uymakta olan-onu taşıyan) ise
Mazlum ve Meçhuldür.
Turgut Sak
İstanbul-22.02.2005
http://sufizmveinsan.com
|