sma,
ismin cem’idir. Hüsnâ, en güzel demektir. Bu terkibin manası:
En güzel isimler anlamındadır. En güzel isimler Allah’a
aittir. Çünkü O, tam kemâlat sahibidir.
Allah’ı
bilmek, sevmek, kulu olmak ve rızasına nail olmak, O’nun
isimlerini öğrenmek ve onlarla varlığını güzelleştirmekle
mümkün olur. Esmâü’l Hüsnâ’yı öğrenmekle Allah
bilgisi kazanılır. Bu ise, Allah sevgisinin tohumudur. Bir gönüle
bu tohumdan düşerse
filizlenir. O gönülden şevk ve muhabbet ağacı biter, bu ağacın
meyveleri vardır ki, kalbde, ruhta, elde, ayakta, gözde,
kulakta, insanın bütün maddi ve ruhi varlığında belirir ve
olgunlaşır. Bu meyvelerin başlıcaları; yaradana hürmet,
yaradılmışlara saygı, kötü huyları atmak, güzel huy
sahibi olmak, hak uğruna her şeye katlanmak, kızmamak, yumuşak
halli olmak.... gibi meziyetlerdir. Hakiki
insan olmak bu meziyetlere sahip olmakla mümkündür. Allah’ın
rızası, dünya ve ahiretin saadeti de bunların arkasındadır.
Ebû
Hüreyre r.anh’den, dedi ki: Allah’ın Rasûlü
salla’llahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Muhakkak
ki, Allahu teâla’ya mahsus olarak doksan dokuz isim vardır.
Her kim bu 99 ismi İhsa ederse cennete girer, sonsuz saadete
ulaşmış olur.
İhsâ
ne demektir?
Üç
manaya gelir. Sırasıyla saymak, ezberlemek ve ma’nalarını
bilmek. İhsa tahakkuk etmesi için bu üçünü de sırası ile
yapmak gerekir.
Bu
99 isme “İhsa isimleri” denir. Yoksa Allah’ın sadece bu
kadar ismi var demek değildir. Kur’an’da Allah’u Teâla’nın
başka isimleri de bildirilmiştir.
Burada,
Esmâü’l Hüsnâ’daki doksandokuz isim, açıklamalı
olarak belirtilmiştir...
1-HU
(Hu vallahulleziy la ilahe illa Hu)... Hüviyete işaret
eder... Varlığı kabul edilen her şeyin mutlak hüviyyeti
Allah’dır!.. Yani, o şeyin hüviyyeti Allah’ın hüviyyeti
ile kaim ve daimdir. Zahirde algılananların hepsi hayaldir
ancak hüviyyetleri olan, O Tek HUviyet gerçektir.
2-RAHMAN...
Tüm vasıfları ve isimlerinin manalarıyla alemleri var eden
ve her an yeni bir şanda olarak, var kabul edilenler üzerinde
tasarrufta bulunandır. İcabında sıkıntı verici hallerle
kemale ulaştırandır.
3-RAHİM...
Açığa çıkardığı varlıklar içinde kendine seçtiklerine
kendini tanıtıp; sonsuz nimetleriyle onlara cennet hayatı bağışlayandır.
4-MELİK...
Mülkünde mutlak ve yegane tasarruf sahibidir. İhtiyaçtan müstağnidir,
herşey ona muhtaçdır.
5-KUDDUS...
Tüm, sınırlılık ifade eden hatıra ve hayale gelen
kavramlardan beri olan mukaddes ve arı varlıktır.
6-SELAM...
Tum sıkıntı ve dertlerden uzak, huzur halini yaratan...
7-MÜ’MİN...
İman nurunu yaratan; bunun getirdiği emniyeti bahşeden;
gaybın sonsuz sınırlarına açık idrakı oluşturan…
8-MÜHEYMİN…
Zat-ı İlâhi indinde hiçliğini hissettiren, sonsuz esma
ve vasfın karşısında hayretlere daldıran, yüceliği karşısında
kendinden geçiren, hami olan…
9-AZİZ…
Mutlak ve yegane galip… Galip gelmek ancak onunla mümkündür…
Mağlubiyet görmemek, Aziz ile meydana gelir. Mahcubiyet duymamak ancak bu isim ile gerçekleşir…
Benzeri ve naziri olmayan…
10-CEBBAR…
Hükmünü tüm varlık üzerine mecbur ederek ister istemez
kabul ettiren...
11-MÜTEKEBBİR… Büyüklük, yücelik, kibir sıfatlarının hakkıyla
yegane sahibi.
12-HALİK…
Eşi, benzeri, numunesi, misali olmayan şeyi meydana
getiren… Takdir eden… Mukadder kılan…
13-BARİ…
Her yarattığını bir diğerinden farklı yeni bir icad
ile meydana getiren…
14-MUSAVVİR…
Manaları şekillendiren...
15-GAFFAR…
Dilediği tüm suçları, kusurları bağışlayan...
16-KAHHAR…
Dilediği herşeyi ortadan kaldıran.
17-VAHHAB…
Karşılıksız olarak ihsanda bulunan.
18-REZZAK…
Sonsuz sınırsız manaları ile sürekli maddi ve manevi
besleyen…
19-FETTAH…
Sürekli yeni aşama kapıları açan, tüm kapanıklıkları
geçirten…
20-ALİM…
Zatını, sıfatlarını, tüm manalarını ve bu manaların
meydana getirdiği tüm konpozisyonların her halini bilen…
21-KAABIZ…
İzhar ettiklerini geri alan, kudreti altında tutan.
22-BASIT…
Açan, yayan, genişlik veren, kalıplaşmayı betonlaşmayı,
sabitliği donukluğu kaldıran.
23-HAFİZ…
Küçük görünmekten korunmuş
24-RAFİ…
Yükselten…
25-MUİZZ…
İzzet bahşeden, değerli kılan…
26-MUZİLL…
Zillete düşüren, değersiz kılan, alçaltan…
27-SEMİ…
Tüm yarattıklarının hitaplarını her hali ile algılayan…
28-BASİR…
Yarattıklarının hepsinin her halini algılayarak onların
durumuna vakıf olan
29-HAKEM…
Yegane hüküm veren ve hükmü kayıtsız şartsız yerine
gelen…
30-ADL…
Herşeyi ne için varettiyse, o şekilde ona hakettiğini veren.
31-LATİF…
En ince ve zarif bir biçimde lutuf sahibi, her yapının özünde
ve yapısında yer alan bir biçimde mevcut olan…
32-HABİR…
”Şey”in
kendisinde olarak kendisinden haberdar olan…
33-HALİM…
Yumuşaklık ve hoşgörü sahibi…
34-AZİM…
Sonsuzluğuyla azamet sahibi…
35-GAFUR…
Merhametinden dolayı suçluları bile küçük düşürmek
istemeyen… Suçları, eksiklikleri örten…
36-ŞEKÜR…
Kendisi için yapılan işlere ziyadesiyle karşılık
veren...
37-ALİYY…
Yüce; fevkalade yüksek…
38-KEBİR…
Sonsuz manalara sahip olmasından ileri gelen üstünlük
sahibi… EKBER…
Sonsuz manalara sahip olmasından ileri gelen üstünlüğüyle
ancak kendi kendini değerlendirebilen yüce Zat…
“ALLAHUEKBER” Ancak Allah, kendi sonsuz yüce vasıflarını
hakkıyla değerlendirebilir; anlamında anlaşılabilir.
39-HAFIZ…
Koruyan, muhafaza eden, ayakta tutan…
40-MUKİT…
Bütün varettiklerinin yapılarına göre gıdasını
veren…
41-HASİB…
İhtiyaçları karşılayan, her an her varlığın hesabını
görerek bir sonraki aşamaya, hesabına göre geçirten… Güvenilecek
yegane varlık…
42-CELİL…
Zatıyla tüm kemal sıfatlarına sahip; varlığı meydana
getirip hükümran olan.
43-KERİM…
Sınırsız cömertlik sahibi…
44-RAKİB…
Tüm halkedilmişleri her an kontrolunda tutan.
45-MUCİB…
Tüm yönelenlerin dileklerine cevap veren…
46-VASİ…
Sonsuz genişlik ve tahammül sahibi; nimeti bol olan…
47-HAKİM…
Her fiilin altında bir hikmet, bir incelik, bir sebep, ve
bir gerekçe yatan…
48-VEDUD…
AŞK kaynağı: Her zerrede sevilen gerçek
varlık… Vedud’un yüzünü gösterdiği mahalli
sevmemek asla mümkün değildir… Vech-i ilahi VEDUD’
dur ki; “Başını ne yana döndürürsen
Allah’ın vechini görürsün...” hükmünce görüldüğü
her zerrede O’na aşık
olmamak mümkün değildir…
49-MECİD…
Şanı, namı yüce olan…
50-BAİS…
Bir yaşam bitiminin hemen akabinde yeni bir yaşam tarzını
başlatan… Ölüm ile fizik-biyolojik bedenden, ışınsal
bedene sıçrama yaptıran…
Her ortam bedeninden yeni bir ortama yeni bir bedenle başlatan…
51-ŞEHİD…
Görünen hiçbirşeyi kaçırmayarak her şeye şahid olan, her
şeyin, her olayın gerçeğini gören…
52-HAKK…
Gerçekten yegane var olan…
53-VEKİL…
Kendisini vekil tutanların işlerini en mükemmel biçimde
neticeye ulaştıran…
54-KAVİ…
Tüm kuvvelerin oluşmasını sağlayan tek kuvvet sahibi…
55-METİN…
Sonsuza dek kendisine herhangi bir zaaf gelmeksizin sapasağlam
kalan...
56-VELİ…
Yardımcı, hami, dost, sevdiklerine arka çıkıp onları
kemale ulaştıran…
57-HAMİD…
Hamd kendisine ait olan… Başkasının hamd etmesi mümkün
olmayan… Ancak, Allah
kendine hamd eder… Yani ancak Allah, kendi kendisini hakkıyla
bilip, değerlendirebilir. Sena, övgü Allah’a aittir!..
58-MUHSİ…
Sonsuz varlıkları her zerrelerine kadar özellikleriyle yaşayan…
59-MUBDİ…
Kainatı ve tüm içindekileri, bir benzerleri mevcut olmadığı
halde yoktan vareden.
60-MUİD…
Yaratılmışları ortadan kaldırdıktan sonra yeni bir biçimde
yeniden vareden…
61-MUHYİ…
Hayata kavuşturan, can veren…
62-MUMiT…
Ölümü tattıran,
can alan…
63-HAYY…
Sonsuz dirilik, canlılık sahibi…
64-KAYYUM…
Kendi varlığı ile kaim olup, tüm mevcudatı kendi varlığı
ile varlık sahnesinde meydana getirip tutan.
65-VACİD…
Ne kadar ve neler bağışlarsa bağışlasın hiç bir şeyi
eksilmeyen, sonsuz zenginlik sahibi…
66-MACİD…
Şan şeref yücelik sahibi…
67-VAHİD-ÜL
AHAD… Cüzlerden, parçalardan meydana gelmemiş ve cüzlere
ayrılması parçalanması mümkün olmayan; öyle bir sonsuz sınırsız
ki; dolayısıyle kendisinden gayrının varlığından söz
edilmeyen TEK…
68-SAMED…
Kendisine herhangi bir şeyin girmesi, çıkması, eklenmesi
mümkün olmayan ve böyle bir ihtiyaçtan da beri olan…
69-KAADİR…
Kudreti her şeye yeten…
70-MUKTEDİR…
İktidarı tüm varlıkta geçerli olan… Mutlak tasarruf…
71-MUKADDİM…
Dilediğini öne geçiren
72-MUAHHAR…
Dilediğini geri bırakan; erteleyen…
73-EVVEL…
Başlangıcı olmayan, ilk…
74-AHİR…
Sonu olmayan; sonraki…
75-ZAHİR…
Apaçık ortada olan; algılanabilen…
76-BATIN…
Gizli ortada olmayan; algılanamayan…
77-VALİ…
Her şeyi tedbir ve idare eden…
78-MÜTEALİ…
Yücelikten yüceliğe eriştiren; sonsuz sınırsız yücelik
sahibi zat…
79-BERR…
Varliklara kolaylık ve istedikleri iyilikleri veren.
80-TEVVAP…
Yaptıklarına pişman olanların bağışlanma taleplerini
kabul eden...
81-MUNTAKİM…
Bir diğerine zarar vereni yaptığının karşılığıyla ödeştiren…
82-AFUVV…
Sınırsız sonsuz biçimde dilediğini affeden… Günahları
yok eden…
83-RAUF…
Son derece merhametli, acıyan…
84-
MALİK-EL MÜLK… Tüm boyutlarıyla mevcudatın TEK
sahibi…
85-ZÜL
CELALİ VEL İKRAM… Her şeyin önünde boyun eğdiği yüce
varlık ki bütün kullarına her an türlü türlü ikramlarda
bulunur…
86-MUKSID…
Her şeyi birbirine denk, uygun ve yerli yerinde yapan…
Zalimden mazlumun hakkını alan…
87-CAMİ…
Dilediği tüm manaları, dilediği anda ve dilediği yerde
toplayan…
88-GANİ…
Yegane zenginlik sahibi…
89-MUĞNİ…
Zenginleştiren; zenginlik veren her manada ve boyutta…
90-MANİ…
Önleyen engelleyen, istemediğinin olmasına izin
vermeyen…
91-DARR…
Zarara uğratan… Her, şer kabul edilenin gerçek
varedicisi…
92-NAFİ…
Faydayı meydana getiren, yararlandıran… Her, hayır
Kabul edilenin gerçek varedicisi…
93-NUR…
Aydınlatan, idrak ettiren, kendisiyle irşad olunan…
94-HADİ…
Hidayet eden; gerçeğe yönlendiren; gerçeği görmeyi sağlayan.
95-BEDİİ…
Bir benzeri olmayan şeyleri icad eden… Zatı, sıfatı,
fiillerinde benzeri olmayan…
96-BAKİ…
Sonsuza dek yegane varolan…
97-VARİS…
Tüm varlıkların gerçek tek varisi…
98-REŞİD…
Her varlığı varediş gayesine uygun bir biçimde hedefine
ulaştıran; olgunlaştıran…
99-SABUR…
Sabırla,
rızası olmayan şeylerin neticesini bekleyen…
İstanbul
- 08.12.2000
http://afyuksel.com
|