Hamne
bint-i Cahş b. Riâb el-Esediyye'nin annesi, Abdul Muttalib'in kızı
ve Rasûlullah'ın halası Ümeyme'dir. Babası Cahş, Harb b. Ümeyye
ile dostluk antlaşması yapmıştı. Cahş'ın üç kızı vardı.
Hamne'den başka diğer ikisi mü'minlerin annesi Zeynep binti Cahş
ile Ümmü Habibe'dir. Bazı kaynaklarda Hamne ile Ümmü Habibe Aynı
hanım zannedilip Hamne'nin künyesinin Ümmü Habibe olduğu söylenmiş,
buna bağlı olarak da Ümmü Habibe ile evlenmiş olan Abdurrahman b.
Avf'tan "Hamne'nin kocası" diye söz edilmiştir.
İslamiyet'i
Mekke döneminde iken, ilk yıllarda kabul edenlerden oldu. Ayrıca
Mekke'den Medine'ye ilk hicret eden kadın olduğu gibi Peygamber
Efendimize ilk biat eden kadınlar arasında yer aldı. Zeyneb bint-i
Cahş'in kız kardeşi olduğunda da Rasûlullah'ın baldızı olma şerefini
kazandı. Peygamberimize bütün kalbiyle bağlıydı.
Cahşoğulları
ailesinin hepsi de ki 20 erkek 8 kadındı. Toptan ve hep birlikte
Medine'ye hicret ettiler. Mekke'deki kapıları kapandı, evleri boş
ve kimsesiz kaldı. Sonra bu evleri Ebu Ahmed'in kayınbabası Ebu Süfyan
zabdetti. Bu durumu Rasûlullah'a Abdullah b. Cahş (r.a.) haber
verince, Peygamberimiz ona, "Ey Abdullah! Allah, sana Cennette
ondan daha hayırlı ev verirse, razı olmaz mısın?" buyurdu.
Abdullah da, "Evet, razı olurum!" dedi.
Hamne
(r.anha), Mus'ab b. Umeyr (r.a.) ile evlendi. Bu evliliklerinden
Zeyneb isimli bir kızları oldu.
Onlar mutlu bir aile hayatı yaşıyorlarken Uhud savaşı
zuhur etti. Hz. Mus'ab (r.a.) bu savaşa katılarak çok büyük
kahramanlıklar gösterdi. Bu savaşta şehit düşen yetmiş kadar
sahabe oldu. Bunlardan biride Mus'ab idi.
İslam
ordusu Uhud Gazve'sinden Medine'ye döndüğünde merak içinde
bekleyen kadınlar savaşa katılan yakınlarından haber sorduklarında
hiç kimse bu konuda onlara cevap vermedi. Bunun üzerine kadınlar
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e başvurdular.
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) hepsine cevap verdikten sonra sıra Hamne'ye
gelince ona kardeşi Abdullah b. Cahş'ın ve dayısı Hazret-i
Hamza'nın şehit olduklarını söyledi. Hamne derin bir tevekkülle,
"Allah onları bağışlasın" dedi. Veya şu şekilde bir
konuşma aralarında gerçekleşti: "Hamne haber almak için
Peygamberimizin yanına yaklaşınca ona, 'Ey Hamne, sabret ve
Allah'tan sevabını bekle' buyurdu. Hamne (r.a.) "Kimin için
sabredeyim Ya Rasûlallah?" diye sordu. Peygamber Efendimiz
(s.a.v.) önce dayısı "Hz. Hamza için", sonra da kardeşi
"Abdullah b. Cahş için" buyurdular. Her ikisinin de
isimlerini duyan Hamne kadere teslim olarak şöyle dedi: "Bizler
Allah'ın kullarıyız, ve O'na döneceğiz. Allah onlara rahmet ve mağfiret
etsin. Şehitlik sevabıyla müjdelesin ve sevindirsin."
İki
Cihan Güneşi Sevgili Peygamberimiz tekrar, "Ey Hamne sabret ve
Allah'tan sevabını bekle" buyurdu. Hz. Hamne "Kimin için
sabredeyim Ya Rasûlallah?" diye sordu. Peygamberimiz bu sefer,
"Mus'ab b. Umeyr için" buyurdular. O ana kadar sabır ve
metanetini hiç bozmayan Hamne, kocasının ismini duyunca, birden değişiverdi
"Ah savaş, âh!" diye, feryat etti. "Vay benim başıma
gelenlere" diye ağlamaya başladı. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v) şöyle buyurdular: "Hiç şüphesiz kadınlarda kocalarına
karşı ayrı bir bağlılık vardır. Hamne dayısının ve kardeşinin
ölümüne dayanabildi. Fakat kocasının vefatını duyunca
metanetini koruyamadı. Fakat yine de kadere itiraz etmedi. Rasûlullah'ın
dua ve tesellisi ile sakinleşti. Uhud Gazvesinde savaşanlara su dağıtan
ve yaralıları tedavi eden Hamne'ye Hz. Peygamber (s.a.v.) Hayber'de
30 vesk yiyecek vermiştir.
Hamne'nin
hayız dönemi bittikten sonra da kan kaybettiği ve bu durumunu kız
kardeşi Zeyneb'in evine giderek Hz. Peygamber (s.a.v.)'e
anlatıp hükmünü sorduğu rivayet edilmiştir. Ayrıca birkaç
hadis-i şerîf daha ondan rivayet edilmiştir.
Hz.
Hamne'nin ifk olayına ismi karışanlardan biri olması dolayısıyla
kendisine hadd-i kazif uygulandığı da bilinmektedir. Kız kardeşi
ve Rasûlullah'ın zevcesi Hz. Zeyneb'e Hz. Âişe annemiz sorulduğunda,
"Ben Âişe hakkında ancak hayır biliyorum" demesine rağmen
kardeşi Hamne, maalesef Zeyneb'e olan sevgisinden dolayı bu olaya
karışmamıştır, deniliyor.
Mus'ab'ın
vefatından sonra Aşeri-i Mübeşşere'den Talha b. Ubeydullah ile
evlendi. Ondan iki oğlu oldu. Âbid ve zahid bir kimse olduğu için
"seccâd" (çok secde eden) lakabıyla anılan oğlu
Muhammed, Cemel vakasında öldürüldü. Diğer oğlu İmran Fazl b.
Abbas'ın kızı Ümmü Kulsüm ile evlendi. Hamne'nin vefat tarihi
bilinmiyor. (r.anha)
Hamdi
Boydak
İstanbul
- 08.10.2002
http://sufizmveinsan.com
|