Asıl
adı Hind olan Ümmü Seleme (r.anha) Peygamber Efendimizin pak
zevcelerinden, mü'minlerin annelerindendir. Peygamberimiz (s.a.v)'in
halası Berre'nin oğlu Ebu Selem (r.a) ile evli idi. Her ikisi de İslamiyeti
ilk kabul edenlerden oldular. Mekkeli müşriklerin ilk müslümanlara
yaptıkları işkence ve eziyetlere maruz kaldılar. Karı-koca
birinci ve ikinci Habeşistan'a , hicrette gidenler arasında yer aldı.
Dört çocukları orada dünyaya geldi. Peygamberimiz (s.a.v)'in
hicretinden önce de Medine'ye hicret ettiler. Onların Mekke'den oğullarıyla
çıktıklarını gören Ümmü Seleme'nin akrabaları yolları üzerine
dikildiler. Kadını kocası ve çocuğundan ayırıp onu kabilesi yanına
götürdüler. Çocuğun çekiştirme esnasında da kolunu çıkardılar
ve babasının akrabaları da onu alıp götürdüler. Kocası Ebu
Seleme Medine'ye tekbaşma gitti. Bir yıl sonra anne ile oğlunun
buluşması mümkün oldu.
Ümmü
Seleme (r.anha) zeki ve cesur bir kadındı. Bir yıla yakın üzüntü
içinde döktüğü gözyaşları sona erer ermez Medine'ye kocasının
yanına gitmek üzere hazırlığını tamamladı. Oğlunu da alıp
devesinin hevdecine yerleştirdi ve yola çıktı. Ten'im mevkiinde
bulunduğu sırada Osman b. Talha ile karşılaştı. Osman (r.a) ona
nereye gittiğini ve yanında kimsesi olup olmadığını sordu. O da
Medine'deki kocasının yanına gitmek istediğini ve şu yavrusundan
başka kimsesinin olmadığını söyledi. "Vallahi sen,
kimsesiz, yalnız bırakılamazsın" diyerek Hz. Osman b. Talha
(r.a) O'nu ve çocuğunu kocasının bulunduğu Küba'ya kadar emniyet
içinde götürdü.
Ümmü
Seleme (r.anha) annemiz çektiği bu ve benzeri sıkıntıları her ne
zaman hatırlarsa şöyle derdi: "Allah için, İslam'da hiçbir
aile görmedim ki, Ebu Seleme'nin çektiği sıkıntıları çekmiş
olsun. Osman b. Talha'dan daha iyiliksever bir adam da görmemişimdir."
Kocası
Hz. Ebu Seleme'nin (r.a) Uhııd Savaşı'nda aldığı bir yaranın
yeniden nüksetmesi üzerine vefat etmesiyle dul kalan Ümmü
Seleme'ye Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'den evlenme teklifleri geldi ise
de reddetti. Nihayet Peygamberimiz (s.a.v)'den teklif geldi. Bu sefer
üç mazeret ileri sürdü. Yaşlılığı, kıskançlığı ve çocukları.
Peygamberimiz (s.a.v) bunlara şöyle cevap verdi: Ben senden yaşlıyım,
kıskançlığın gitmesi için Allah'a dua ederim, çocukların ise
Allah ve Rasülüne aittir." Bu sözleri duyan Ümmü Seleme
orada bulunan oğlu Ömer'e "Kalk ya Ömer, beni Allah'ın Rasülüne
nikahla" dedi. Böylece Umme Seleme Hazretleri Rasulü Ekrem'in
pak zevceleri arasına girerek Ümmühat-ı Mü'minin'den oldu.
Kendisine mihr verildi. Vefat eden Hz. Zeyneb binti Huzeyme'nin odasına
yerleşti. İşte çeyiz ve mihri; iki adet el değirmeni, bir adet su
testisi, bir adet çanak, bir adet yüz yastığı (yüzü deriden, içi
hurma lifi ile dolu idi), bir adet döşek.
Hudeybiye
sulh antlaşması esnasında Hz. Peygamber (s.a.v)'in yanında bulunan
Ümmü Seleme (r. anha) ashabın antlaşma metninin hoşlarına
gitmemesi üzerine kurban kesip tıraş olmaları tavsiyesine karşılık
yerlerinden kalkmamaları, Rasulü Ekrem'i üzmüştü. Bunu O'na
anlatınca; "Ya Rasülallah, bunların yapılmasını istiyorsan,
çık ve hiç kimseye birşey söylemeden kendi deveni kes ve sonra
berberini çağır ve tıraş ol" dedi. Peygamberimiz (s.a.v) bu
makul tavsiyeyi gerçekleştirdi. Peygamberimiz (s.a.v)'in bu halini gören
müslümanlar hızla yerlerinden kalkarak kurbanlarını kesip tıraşlarını
oldular. Kurban kesme ve tıraş olma işi bitince, bir fırtına çıktı.
Ashabın kesilen saçlarının hepsini Haram mevkiine savurdu.
Sahabeler, bu hadisenin yapılan umrenin kabul edildiğine dair Allah-ü
Teâlâ tarafından mü'minlere bir işaret olduğunu düşünerek,
birbirlerini tebrik ettiler.
Ümmü
Seleme (r.anha) annemiz, fezahat ve belagatta çok ileri derecede idi.
Dirayet ve fetanet sahibiydi. İbadete düşkün ve çok cömertti.
Aynı zamanda çok mütevazi ve sıkılgandı. Ayrıca, Medine'ye
hicret eden ilk Mekkeli kadın sıfatını da taşımaktadır.
Uhud,
Hudeybiye, Hayber, Mekke'nin Fethi, Taif Kuşatması, Veda Haccı vs.
de Peygamberimizle birlikte oldu. Peygamberimiz (s.a.v)'in vefatından
sonra ise müslümanların müracaat ettikleri bir ilim ve irfan
mektebi olarak yaşadı. Kadınlardan fıkhı en iyi bilenlerdendi.
Ümmü
Seleme (r. anha) Peygamberimiz (s.a.v)'in rahatına ve rızasına büyük
ihtimam gösterirdi. Peygamberimiz (s.a.v)'in hizmetkârlarından
Sefine, aslından O'nun cariyesiydi. Ümmü Selem, yaşadığı müddetçe
Peygamberimiz (s.a.v)'e hizmet etmesi şartıyla onu azat etti.
Peygamberimiz
(s.a.v)'in bütün hanımları bilgili ve ilim sahibi oldukları halde
Hz. Âişe ve Ümmü Seleme'nin rakipleri yoktu. Ümmü Seleme
Peygamberimiz (s.a.v)'den 378 hadis rivayet etti. Okuma bilir, yazma
bilmezdi. Cebrail'i ashabtan Dıhye şeklinde görmüştür. Kur'an'ı
Peygamberimizin üslubunda okurdu.
Peygamberimiz
(s.a.v)'le evlendiğinde 44 yaşına idi. 84 yaşında vefat etti.
Peygamberimiz (s.a.v)'in en son vefat eden zevcesi oldu. Cenaze namazını
Ebu Hureyre (r.a) kıldırdı. Baki Kabristanı'na defnedildi.
Hamdi
Boydak
İstanbul
- 04.02.2003
http://sufizmveinsan.com
|