12. Bölüm


İşte.. böyle bir irfana ki sahib oldun ; bileceksin ki , sen o olmuşsun.. olmuşu da geç.. osun..
Ne var ki ; sen daha önce , bunu bilmiyordun..
O olduğunu anlayacak bir marifete sahip değildin..
Hatta , düşünmüyordun bile : O musun ?. Yoksa , gayrı mı?.
İşbu anlatılan marifet hali ki , sana nasib oldu ; bu defa başka bir hale geleceksin..
Bileceksin ki: Allah'ı , Allah ile bildin.. Nefsinle değil..
Şüphesiz , böyle bir merhale kat ettikten sonra.. Yakınlığı da , uzaklığı da bırakırsın..
Ne yakınlığı ?.. Ne uzaklığı ?..
Bütün bunları bir kalem geç..
Geç.. geç de.. aşağıda vereceğimiz misali dinle..
Dinlemek yetmez ; anlamaya çalış..

***

Şimdi..
Kendini ele al.. Çünkü bu misalde sade sen varsın..
İsmin ve müsemman.. Aslında , bunların ikisi de aynı manaya gelir..
Ya , sana bir isim verilmiş ; ya da , sen bir isim almışsın..
Mahmud, adını almışsın ; ya da sana Mahmud adı konmuş..
Halbuki sen , kendi adını Muhammed biliyorsun..
Aradan bir zaman geçiyor..
İşbu zaman , uzundur , veya kısadır.. İkisi de farksız..
İşbu aradan geçen zamandan sonra anlıyorsun ve biliyorsun ki : İsmin Muhammed değil de , Mahmud imiş..
Şimdi n'oldu ?.. Vücudunda bir değişiklik oldu mu ?.
Hayır , hiçbir değişiklik olmadı..
Araya, sadece bir marifet oyunu girdi..
Ve sen, kendin elde ettiğin marifetinle, Muhammed ismi kalktı..
Ve sen : Mahmud oldun..
" Nasıl oldu bu iş ?. "
Diyerek düşünmeye ne hacet ?.. Şöyle oldu : Sen ancak Muhammed sandığın ismini özünden sildikten sonra oldu..
İşbu manadan , fena halinin de nasıl olduğunu anladın..

***

Şüphesiz fena hali , bir şeyin vücudunu ispattan sonra olur..
Yani : Zahirde kullanıldığı manadaki fena hali .
Ama , yukarıda anlatılan misalde fena hali öyle mi ?.. Hiç de değil..
Zahirde alışılan manada bir fena halinin olması için , bir başkasının varlığı olmalı..
Bu , hiç yakışık alır mı ?. Hem , hiç caiz mi ?.
Şüphesiz ; her kim yüce Allah'ın zatından gayri birine , bir varlık isbatlarsa.. müşrik olur..
Yani : Allah'a bir ortak bulmuş olur .
Halbuki , Allah-ü Taala , yücedir ; sübhandır.. Çook çok büyüktür..

***

Yine , yukarıdaki misale dönelim..
Arada bir isim değişti.. Muhammed Mahmud oldu..
Ama , ne Mahmud'dan bir şey eksildi ; ne de Muhammed'den..
Mahmud'dan bir kısılma , bir eksilme olmadı..
Sonra.. Muhammed de , Mahmud içinde bir yok değildi.. Fena bulmadı..
Sonra.. Onun içine de girmiş değildi.. Bir çıkış da olmadı..
Bir anlama sonunda , Muhammed eridi.. Silindi . Mahmud'un içine de girmedi..
Hulasa : Ortada , sadece bir mana değişmesi oldu..
Sonra.. Önce , Mahmud olan kimse.. kendisinin , Muhammed değil de ; Mahmud olduğunu nasıl anladı dersiniz?..
Kendi kendine anladı.. Muhammed ismi ile değil..
Çünkü , Muhammed yoktu..
Olmayan bir şeyle , olmakta olan bir şey nasıl anlaşılır?..

***

Dikkatli olursan ; yukarıdaki misalle pek çok şey elde edebilirsin..
Sonra.. Aşağıda anlatacaklarımızı da aynı misali nazara alarak oku..
Özet olarak , tekrar edelim : Tek varlık düşün.. Her şeyi , ama her şeyi o tek varlık içinde gör..
Durum bu olunca.. Bak : Arif kim ? Maruf kim?..
Her ikisi de aynı şeydir..
Sonra.. Vasıl kim?. Mevsul kim?..
Her ikisi de aynı varlıktır..
Evet.. aynı manada bak : Gören kim?. Görülen kim?..
Hiç bir zaman , bunları birbirinden ayırmak , kabil olamaz..

<devam edecek>

30.04.2002
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail