O
, birliği ile zahir oldu.. Açığa çıktı..
O , tekliği ile batın oldu.. Gizlendi..
O , zatı ve kayyumiyet sıfatı ile , evveldir .
O , deyumiyet sıfatı ile de ahirdir..
***
Evvel
, harflerinin varlığı odur..
Ahir , harflerinin varlığı odur..
Zahir , harflerinin varlığı odur..
Batın , harflerinin varlığı odur..
Hasıl-ı : İsmi ve müsemması ile , anlatılanların tümü odur..
***
Anlatılanların
hiç biri garipsenmemeli .. Alışılmalı.. Bu arada şu kıyas bir yardımcı
olabilir.. Mesela :
Mademki , onun varlığı mutlaka gereklidir ; arada , ona yabancı
bulunmaması da gerekli olur ..
***
Bir
kimse vardır ; sanır ki Kendisi Hakkın gayrıdır ; ama bu olamaz ..
Sebebine gelince : Allah-ü Teala bir gayrı olmaktan yana tenzih edilir .
Gayrı ne demek ?. Elbet gayrı da odur.. Ama , bir gayrı şeyin varlığı
onunla olmadan..
" Gayrı.. "
Olarak anılan şeyin de varlığı şüphesiz odur.. Hem içte , hem dışta..
Yani : Hem zahirde , hem de batında..
***
İrfan
yoluna giren herkesin anlatılan aleme ayak uydurması gerekir ; sonrası
kolay.. Ki orada ; çeşitli sıfatlar alacaktır..
***
Her
kim , anlatılan sıfatlarla kendisini bezerse.. Onun için sıfatlar olur..
Ki onların , ne haddi vardır ; ne de nihayeti..
***
Şu
manayı da iyi düşünmek gerek.. Bir kimse , kendisini tanımadan ,
bilmeden belli şekliyle ölünce ; iyi ve kötü vasıfları da onunla
beraber ölür gider..
Bu misal , zahirdeki belli ölümün bir sonucudur..
Bir de , manevi ölümle öleni düşünelim.. Yani: Ölmeden evvel öleni..
Tıpkı yukarıdaki gibi , bundan da iyi ve kötü sıfatlar kalkar..
Fakat.. Öyle bir hal alır ki ; yukarıda anlatılana hiç benzemez..
Allah-ü Taala , onu kendi makamına oturtur.. Ama bütün hallerde..
Zatı makamına oturtur ; Allah'ın zatı olur..
Sıfatları makamına oturtur ; Allah'ın sıfatları olur..
İşbu manaya cidden ermek gerek..
Çook önemlidir..
İşte bu mana icabıdır ki ; Resulüllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu :
" Ölmeden evvel ölünüz.. "
Bu hadis-i Şerifin şerhi şöyle olabilir :
" Belli ölümle ölmeden evvel kendinizi anlayınız.. İrfan sahibi
olunuz.. "
Aşağıda anlatacağımız kudsi hadis de aynı manayı teyid eder..
Rasulüllah S.A. efendimiz şöyle anlatıyor :
" Allah-ü Taala şöyle buyurdu :
- Kul nafile ibadetlerle bana yaklaşır..
Öyle bir hal alır ki ; ben onu severim..
Onu sevdiğim işbu vakitte : Onun kulağı olurum , gözü olurum ve eli
olurum.... "
***
Yukarıda
anlatılan kudsi hadiste irfan sahibine bir işaret vardır.. İrfan sahibi
, anlatılan manaya erdikten sonra , özünde görecektir ki ; tüm varlığı
, Hakkın varlığıdır..
Fakat.. Onun zatında ve sıfatında hiç bir değişiklik görmeden..
Kaldı ki ; aslında böyle bir değişikliğe ihtiyaç da yoktur..
Çünkü kendisine ait bir varlığı yoktur..
Yok olan bir şeyin nasıl değişir ki ?. Bu arada kendisi , sadece cehlini
giderdi.. Yani : marifet yolu ile..
Bir varlık sahibi idi , bilmiyordu ;şimdi bildi..
Şimdi sıra sende..
Dinle ve anlamaya çalış.. Her ne zaman ki ; nefsini anlayıp , özünü
bildin ; işte o zaman kendi mevhum varlığın ortadan kalkar.. Ve.. anlarsın
ki ; sen , Allah'ın gayrı değilsin..
Bu mana da bir hakikattır .
Bir an için olsun ; anlatılan mananın tersini ele alalım.. Ki onda
Kendine has bir varlığın vardır ; o varlığın fenaya da ihtiyacı
yoktur . Hatta marifete de ..
Böyle olduğunu düşün : Sen Allah'tan başka bir Rabb olursun..
Ama , asıl hakikat şudur ki : Allah-ü Taala kendisinden başka bir Rabb
yaratmaz..
Bu , olmaz ve olamaz..
Allah-ü Taala bu gibi bir manaya karşı , yücedir ; tenzih edilir .
***
Bu
arada , biraz da malumat vermek iyi olacak..
Vereceğimiz bu malumat ; bir yönüyle yoldur.. Yani : Nefsi bilme yolu ..
Bu durumu ki , bildin ; dinle ve anlamaya çalış..
Bilmelisin.. sadece bilmek de , yeterli değil.. tahkik makamına çıkmalısın..
Hulasa : Bildiğin şeyin hakikatını bulmalısın..
Bilmen gereken ve hakikatına varman icab eden husus şudur : Vücudun..
Varlığın..
Aslında , senin kendine mal ettiğin vücudun , var olmuş bir şey hiç
olmadı..
Onun yokluğu da böyle.. Ama ,zamanların hiçbirinde..
Olucu şey de değilsin..
Ama , hiç mi ? hiç..
Bu manayı ; hem gelecek için , hem de geçmiş için kullanabilirsin..
***
Yukarıda
anlatılan manadaki hakikatı ki , bilip buldun.. İşte o zaman sana :
" LA İLAHE İLLALLAH IİLAH YOKTUR SADECE ALLAH "
Cümlesindeki mana zahir olur..
Hakikaten ilah yoktur O vardır.. Gayrı Vücud bile yoktur O vardır..
Hasıl-ı : Aşağıdaki cümleleri tekrar oku , özünü onlara alıştır..
Ondan başka hiç bir şey yoktur .
İlah yoktur ; ancak o vardır..
***
Bu
arada şöyle bir şey denebilir :
" Arada yabancı kalmadı . Bu durumda , Rububiyet sıfatı yok oldu..
Onu hiçe saydın ?.
Bu , yanlış bir anlayıştır..
Ben , öyle bir şeyi söyleyemem.. Hem ne haddime?.. Sonra nasıl
yapabilirim ki ?..
Bir defa düşün ki o :
Henüz ortada Rabba ihtiyaç duyan bir mahluk yokken , yine bir Rabb idi..
Yaratılmaya ihityaç duyan bir mahluk yokken , o yine bir Halik idi..
Yani , ezeldeki durum bu idi..
Şimdi de , eslisinden bir farkı yoktur.. O : yine bir Rabb'dır ; yine bir
Halik..
Mahluk , mefhumunu sil ; ortada o kalır..
Hasıl-ı , değişen hiç bir şey yoktur..
O : Ezelde ne idiyse .. şimdi , şu anda yine öyledir..
Onun halikıyeti , bir mahlukun bulunmasına ihtiyaç duymaz..
Onun rububiyeti , keza bir merbub aramaz.. buna ihtiyacı yoktur..
***
Hele
bir düşün..
O : Vardı.. Yani : Mükevvenat yaratılmadan..
Ve o.. işbu varlığı içinde , eksiksiz bütün sıfatlarını zatında
toplamıştı..
Şimdiye kadar , hiç bir değişiklik olmadı.. Olamaz da..
Şu anda , ilk andaki gibidir..
<devam
edecek>
http://sufizmveinsan.com
19.03.2002
|