Anlattığımız
bu yüce manalar karşısında ; şüphesi kısmen zail olan, fakat gayeyi
tam anlamayan biri , bize şöyle bir soru tevcih edebilir :
"Anlatılan manalarla sabit olan odur ki : Hakka yabancı bir şey yok
..
Ortada tek bir şey var.. Yani : Bir varlık.. Bir şey de , kendi kendine
bağlanamaz ; birleşemez..
O halde ; ona vüsul yolu nasıldır ?. Ve nasıl olmalı ?. "
Bu soruya cevap vermek kolaydır.. Ancak anlatabilmek biraz güç olsa gerek
..
Zira karşıdaki şahıs anlama kabiliyetinden yoksunsa , ona anlatmak nasıl
mümkün olur ?.
Ama çaresiz ; anlatacağız.. Biri anlamazsa ; bir başkası anlar ..
Şimdi dinle ..
Şüphesiz , hakiki halde ; ne birleşme var ; ne de ayrılmak ..
Şüphesiz , hakiki halde ; ne bir yakınlık vardır ; ne de uzaklık ..
Sebebine gelince.. Sorucunun da işaret ettiği gibi : Birleşmek veya ayrılmak
, yakınlık ya da uzaklık ancak iki şey arasında olur ..
Ortada , ancak bir varlık olduğuna göre : Ne birleşmek var; ne de ayrılmak
..
Bunun aksi , imkan dışıdır .
Vüsulün ; yani : Birleşmenin manasının tahakkuku ,ancak iki eşit şey
arasında olur .. Ya da eşit olmayan iki şey ..
Sonra.. cins olaraktan da , birbirine benzemesi icab eder ..
İki şey , birbirine benzemediği takdirde ; arada bir zıdlık meydana
gelir ..
Halbuki , Allah-ü Taala , her iki halden de münezzehtir ..
Kendisinin bir zıddı veya benzeri olamaz ..
***
İyi
bilmeli ki : Visal , bir başka visaldir.. Yakınlık , bir başka yakınlıktır
.. Uzaklık , bir başka uzaklıktır ..
Hulasa : Visal , yakınlık , uzaklık.. bütün bunlar zahirde bilinen
hallerin dışında düşünülecek ..
Haşa ki , Hakka vasıl olmak , uzak durmak ve yakınlaşmak dıştan görünen
iki şeyin birbirine yaklaşması , uzaklaşması veya birleşmesine
benzemeye ..
Şüphesiz , vuslat yok değildir .. Fakat vuslat dışı bir vuslat vardır
..
Yani : Zahirdeki manası dışında ..
Şüphesiz , yakınlık yok değildir .. Ancak yakınlık dışı bir yakınlıktır
..
Yani : Dıştan anlaşılan ve anlatılan şekil dışında ..
Şüphesiz , bir uzaklık da vardır . Ama , uzaklık mefhumu anılmayan bir
manada uzaklık vardır ..
Yani : Dıştan bilinen uzaklığın , hiç benzeri olamaz ..
***
Şimdi
..
Yukarıdaki sorunun cevabını verip bazı çeşitli halleri , manaları
anlattıktan sonra.. bir başka soru ile karşılaşmamız mümkündür ..
Mesela , o soru şöyle olabilir :
"Vaslın manası oldu.. Durum anlattığınız gibi vuslatsız bir vüsuldan
ibaret kalıyor.. Yani Buud ile kurb .."
Ayrıca :
Yakınlık olmadan bir yakınlık , uzaklık olmadan bir uzaklık ..
Mefhumunu andıran bir cümle geçti ..
Şimdi.. Bunların manası ne ola ?."
Bu sorunun cevabı da verilebilir ..
Bu soruyu sorduğuna göre , muhatap sen oldun.. O halde dinle ..
O manadan ; yani : Yakınlıksız yakınlıktan , uzaklıksız uzaklıktan
kasdım odur ki : Sen ; an , mefhumu ile anılan zamanların hepsinde , yakınlık
ve uzaklık içindesin ..
Ama , Allah'tan başka bir şey olmadan ..
Ne var ki ; sen bu manayı ,anlamak irfanına sahip değilsin ..
İşbu irfan mahrumiyetin , nefsinedir ; özünedir ..
Ve sen : Kendini bilmiyorsun ki ; osun..
Ama sensiz.. senliksiz ..
Dikkat et şu cümleye : Vuslat marifettir ..
Her ne zaman ki ; vasıl oldun ; yani , özünün arifi.. Hakka vasıl oldun
; sayılır ..
Ne var ki ; bu irfan duygusunda ; İRFAN harflerinin varlığı da
olmayacak..
<devam
edecek>
http://sufizmveinsan.com
09.04.2002
|