Gülümsemek...
Herkes espri yapar: İyi ya da kötü, doğru veya yalandan oluşan...Peki
meşhur insanlar espri yaparlar mıydı? Onların esprileri sadece güldürmek
için miydi? Bu sayfada Nebî/Resûllerin,
velîlerin, padişahların, sadrazamların, kısaca yabancısı olmadığınız
hatta birçok hususta kendinize örnek aldığınız insanların esprilerini
bulacaksınız.
Peygamberimiz
(a.s.m):
"Evet,
ben de şaka yaparım, fakat şaka yaparken bile sadece hakikatı söylerim."
buyurmuşlardır.
HATALARIMI
HATIRLAYINCA
Hz. İbrahim (a.s) cehennemi her hatırlayışında ağlardı. Hatta, bu
esnada kalbinin atışı bile duyulurdu. Bir gün Cebrail (a.s.) gelip ona:
"Ya İbrahim! Sen hiç dostun azap verdiğini gördün mü? Sen Allah'ın
dostusun. O halde Allah'ın azabı olan cehennemden korkup ağlaman
niyedir?" diye sordu.
Bunun üzerine Hz. İbrahim (a.s.) cevaben şöyle buyurdular: "Ya
Cebrail, hatalarımı hatırlayınca, dostluğumu unutuveriyorum."
ŞİMDİ
CANIMI AL
Hz.
İbrahim (a.s.) ruhunu almaya gelen ölüm meleğine:"Hiç dostun
dostunu öldürdüğünü gördün mü?" diye sorması üzerine Allah'ü
Teala da İbrahim (a.s.)!a: "Hiç dostun dostuna kavuşmayı kötü gördüğünü
mü duydun mu?" diye vahyetti.
Bunun üzerine Hz. İbrahim (a.s.) ölüm meleğine şöyle dedi: "Şimdi
canımı al."
AÇLARIN
HALİNİ NASIL
ANLAYABİLİRİM?
Hz.
Aişe (r.a.) rivayet etmektedir: Mısır'da
kıtlık olduğu yıllarda Hz. Yusuf (a.s.) üç günde bir yemek yerdi. ona
(a.s.): "Bütün zahire ambarları senin elinin altında olmasına rağmen
neden üç günde bir yemek yiyorsun?" diye sordular. Hz. Yusuf (a.s.)
kendisine sorulan bu soruya şu soruyla karşılık verdi: "Benim karnım
tok olsa, etraftan zahire almaya gelen
açların halini nasıl anlayabilirim?"
ACI
SÖZ YEDİRMEYİN
DE
Lokman
Hekim'e: "Hastamıza ne yedirmemizi tavsiye edersiniz?" diye
sorduklarında, ondan şu cevabı almışlar: "Aman, acı söz
yedirmeyin de, ne yese olur."
ACABA
SANDIKTA NE
VAR?
Lokman
Hekim, ailesine bir sandık bırakarak şöyle demiş:"Ben öldükten
sonra bu sandığı açmadan satışa sunun, oradan alacağınız paralar
sizindir."Lokman Hekim vefat edince ailesi onun bu isteği üzerine
sandığı satmış. Sandığı alan şahıs ise heyecanla "acaba sandıkta
ne var" düşüncesiyle sandığı açınca, üzerinde şöyle yazan
bir kemikle karşılaşmış:"Ayağını sıcak tut, başını serin;
Kendine bir iş bul, düşünme derin..."
BİLGELİĞİ
KİMDEN ÖĞRENDİN?
Lokman
Hekim'e: "Bilgeliği kimden öğrendin?" diye sorduklarında ondan
şu cevabı almışlar:
"Körlerden öğrendim. Çünkü onlar elindeki değnekle tam araştırmadan
adım atmazlar.
Bacakları yerin sağlam olduğundan emin olduktan sonra adım
atarlar...Bundan dolayı ben de bir şey yapacağım zaman düşünür,faydalı
ise konuşur, yararlı ise yaparım...Faydasız ise bırakmayı ve susmayı
tercih ederim."
AŞIKLARIN
SÖZÜ
Hüdhüd
kuşu dişisini yanına çağırdığında dişisi nazlanıp onun davetini
kabul etmez. Bunun üzerine Hüdhüd kuşu: "Ben senin için dünyayı
Hz.
Süleyman'ın (a.s.) tahtı da dahil alt üst
edebilecekken niçin beni reddediyorsun?" der. Süleyman(a.s.) Hüdhüd'ün
bu sözünü duyunca
onu yanına çağırıp: "Sen
kimsin ki böyle yapacaksın? Ne cesaretle böyle konuştun?" diye
sorar. Hüdhüd, Hz. Süleyman'a (a.s.) şu cevabı verir:"Ey Allah'ın
Peygamberi! Aşıkların sözü ciddiye alınmaz ki."
TUTUN,
İŞTE HIRSIZ
BUDUR
Adamın
biri Hz. Süleyman'a (a.s.) gelerek, kazlarının çalındığını ve bunu
komşularının yaptığını iddia etmiş. Hz. Süleyman (a.s.) hemen halkı
mescide toplamış ve:"İçinizde biri hem komşusunun kazlarını çalıyor,
hem de çaldığı kazların tüyleri kafasında olduğu halde utanmadan
mescide geliyor," demiş. Hırsız bu sözleri duyar duymaz eliyle başını
sıvazlamaya
başlamış. Onun bu halini gören Hz. Süleyman (a.s.) şöyle buyurmuş:
"Tutun, işte hırsız
budur."
NASIL
DUA EDERİM?
Bilindiği
gibi Hz. Eyyüb (a.s.) sabır ve metaneti ile dillere destan olmuştu. Bir
rivayete göre o meşhur hastalığını on sekiz sene çekmişti. Hiçbir
zaman isyan etmeyen Hz. Eyyüb'e (a.s.) hanımı bir gün şöyle
sordu:"Bu hastalığın bitmesi, çektiğin dertlerin gitmesi için
Cenab-ı Hakka dua etsen olmaz mı?" Hz. Eyyüb (a.s.), hanımına şu
cevabı verir:"Benim bolluk ve refah içinde yaşadığım müddet 80 yıldır.
Çekmiş olduğum darlık ve sıkıntılı zaman ise daha bu süreye ulaşmamıştır.
Bu durumda ben Allah'tan utanırım. Ona (c.c.) bu halin üzerimden gitmesi
için nasıl dua ederim ki..."
<Devam
Edecek>
Yansıtan:
Hamdi Canik
http://sufizmveinsan.com
27.11.2001
|