14.Bölüm


NÛŞİREVAN

Nûşirevan’ın meclisinde bir konuşma üzerine orada bulunan uşaklardan bir kısmı güler. Şaşıran misafir, hükümdara sorar :
-Bu uşaklar sizden hiç korkmazlar mı?
Sultan cevap verir :
-Bizden yalnız düşmanlarımız korkar!...

MUTLULUK

Tolstoy’a :
-Nasıl mutlu oluyorsunuz?... diye sormuşlar. Şu cevabı vermiş :
-Sahip olduklarıma sevinerek , sahip olamadıklarımı ise hiç düşünmeyerek !...

FIRTINALAR

Fıtnat Hanım ve hizmetçisi Kapalıçarşı’da dolaşırken, arkalarından da Koca Ragıp Paşa ile şair Haşmet geliyormuş. Kocakarı soğuklarının zamanı olduğundan hava buz gibi imiş. Ragıp Paşa , Fıtnat Hanım’a laf atmak için :
-Haşmet , demiş ... Bu kocakarı da ortalığı kasıp kavuruyor!.
Bu sözü duyan Fıtnat Hanım, taşın kendine olduğunu anlar. Malum, kocakarı soğuklarından sonra da öküz fırtınası vardır. Bunu hatırlatarak şu cevabı  verir :
-Arkadan da öküz geliyor!...

EL ELDEN ÜSTÜNDÜR

Dünya boks şampiyonlarından Demisey, fildişinden yapılmış, altın kakmalı bastonunu lokantanın vestiyerine astıktan sonra, çalınmaması için de üzerine bir not iliştirir
-“Bu bastonun sahibi , üç öküzü tek yumrukta deviren bir boksördür!...”
Yemekten sonra bastonun yerinde olmadığını, kendi notunun arkasına da şunların yazıldığını görür :
-“Bu bastonu çalan, saatte otuz kilometre hızla kaçan bir koşucudur!...”

SINAV

Sözlü sınavda çok sıkıştırılan bir tıp öğrencisine :
-Hastaları terletmek için ne yaparsın ?... diye sorulduğunda, şu cevabı verir :
-Buraya, imtihana getiririm!...

TEŞVİK

Süfyan-ı Sevri evinin kapısı önünde bir dostu ile sohbet ederken , önlerinden son derece süslü kıyafetler giyinmiş biri geçer. Dostu bu adama hayranlıkla bakarken, Şeyh şunları söyler :
-Eğer sizler ona imrenerek bakmamış olsaydınız, o adam böyle süslenip israfa girmezdi. Hayranlığınızı ifade eden bu tavırlarınızla , bu adamın “israf” günahına siz de ortak oluyorsunuz!...

SORU

Malik bin Dinar’a :
-Nasılsınız ?... diye sorulduğunda :
-Nasıl olacağım, der. Her gün Rabbimin nimetini yiyor , şeytanın sözünü tutuyorum. Nasıl iyiyim  diyebilirim?...

GÖZYAŞLARI

Hz. Ali’yi bir gün ağlarken görürler ve sebebini sorduklarında :
-Yedi gündür soframda bir insana tek lokma olmadı. Sadece kendini düşünen , nefisperest bir müslüman durumuna düştüğüm için ağlıyorum!... der.

<Devam Edecek>

Yansıtan: Hamdi Canik
http://sufizmveinsan.com
26
.02.2002

 


Üst Ana sayfa e-mail