FENER
Bir
elinde fener , omuzunda da ağır bir testi taşıyan âmâ adam , karanlık
sokakta yürüyordu. Onu gören birisi :
-Ey akılsız adam , dedi , senin için gece ile gündüzün ne farkı var
ki , fener taşıyorsun ?...
Âmâ yürüyüşünü hiç değiştirmeden , hem gidip hem cevap verir :
-Bu fener benim için değil , senin gibi kör kalpliler içindir. Bana çarpıp
ta testimi kırmayasınız diye!...
ADSIZ
Şair Eşref’e sormuşlar :
-Efendim , hicivleriniz zehir gibi olmasına rağmen , neden hicvettiğiniz
kişilerin isimlerini vermiyorsunuz ?...
Şair Eşref :
-Numarasız gözlük gibi kullanılsın diye. Bütün bozuk kişilere
uygulanmasını için gizliyorum , der.
SÜKÛT
Bilge birine sormuşlar :
-Bir insanın zeki olup olmadığını nereden anlarsınız?...
-Konuşmasından.
-Peki ... hiç konuşmazsa ?...
-O kadar akıllı insan yok ki!...
AĞIR
YÜK
Halife Ömer İbni Abdülaziz :
-Yüklendiğim vazifenin ağırlığından dolayı Allah’tan korkuyorum ,
der. Yanında bulunanlar :
-Biz Allah’tan korkmamanızdan korkardık , derler...
YÜCE
Sahabî Said bin Yerbû , Resûlullah’tan daha yaşlıydı.
Bir gün kendisine sordular :
-Siz mi büyüksünüz , Resûlullah mı ?.
-Resûlullah şüphesiz ki benden büyüktür. Ama ben ondan daha yaşlıyım,
cevabını verir.
TOK-AÇ
Yusuf a.s.’a sorarlar :
-Sen yeryüzünün hazinelerine sahip olduğun halde nasıl aç duruyorsun
?...
Şu cevabı verir :
-Eğer doyarsam, aç kalanların hâlini unutmaktan korkuyorum !...
İLMİN
KAYNAĞI
İmam-ı Gazali’ye sorarlar :
-İlimde ki bu yüksek makama nasıl eriştiniz ?...
Şu cevabı verir :
-Bilmediklerimi sormaktan çekinmeyerek.
DELİ
Abbasi halifelerinden birisi , peygamberlik iddiasında bulunan bir adamı
huzuruna çağırarak; peygamberliği ile ilgili bir delili olup olmadığını
sorar. Adam der ki :
-Elbette var. Ben insanın içinden geçenleri okurum.
Halife :
-Peki ... o zaman benim içimden geçenleri de oku bakalım ?..
-Şimdi içinizden, benim deli birisi olduğumu geçiriyorsunuz .
İDARE
İngiliz şairlerinden Milton’a sorarlar .
-Efendim , İngiliz prensleri, bildiğiniz gibi on dört yaşında taç
giyme hakkına sahip oluyorlar. Fakat evlenmek için neden on sekiz yaşını
doldurmak zorunda kalıyorlar ?...
Milton :
-Gayet normaldir efendim . Çünkü bir kadını idare etmek , bir ülkeyi
idare etmekten daha zordur, cevabını verir.
KIR
SAÇLAR
Yetmiş yaşlarında bir kadın , girdiği eczanede eczacının kulağına eğilerek
:
-Evladım , der , ağarmış saçlar için bir şeyiniz var mı?...
Eczacı yakasını düğmeler , fısıltıyla cevap verir :
-Derin bir saygıdan başka bir şeyimiz yok efendim.
ŞEYTAN
Adamın biri Hasan Basri’ye :
-Şeytan uyur mu ?... diye sorar.
Şu cevabı verir :
-Keşke uyusaydı!... Biraz olsun rahat ederdik!...
<Devam
Edecek>
Yansıtan:
Hamdi Canik
http://sufizmveinsan.com
02.04.2002
|