| BU
    ÇENGELLER NEDİR?
    
    
    
     Rivayete
    göre, İblis'in elinde farklı çengeller olduğu halde, Zekeriyya'ya göründü.
    İblis'i o halde gören Hz. Zekeriyya (a.s.) ona şöyle sordu:"Bu çengeller
    nedir?" İblis'in cevabı şu oldu:"Ben Ademoğlu'nu bunlarla
    yakalar ve bunlarla aldatırım."Hz. Zekeriyya (a.s.): 
    "Bana da bir çengel vurabilir misin?" 
    diye sorunca, İblis: "Evet, karnını iyice doldurduğun zaman,
    namaz ile zikirden sana ağırlık veririz."
    
    Hz. Zekeriyya (a.s.) bu cevabı alır almaz şöyle buyurdular:"O halde
    ben de asla karnımı tam doldurmayacağım." Bunun üzerine İblis söylediğine
    pişman oldu ve dedi ki:
 "Ben de bir daha hiç fikir vermeyeceğim."
 YAŞLILARA
    NE OLUYOR
    Kİ?
    
     Hz.
    İsa'ya (a.s.) bir gün sormuşlar:"Yaşlılara ne oluyor ki dünyaya
    gençlerden daha fazla
    bağlanıyorlar" Hz. İsa'nın cevabı ise şöyle olmuş:"Çünkü
    onlar, dünyadan gençlerin tadamadıklarını da tatmışlardır." DOKTORUN
    İŞİ
    
     Hz.
    İsa'yı (a.s.) insanlarca iyi bilinmeyen birinin evinden çıkarken gören
    havarileri:"Orada sizin nasıl bir işiniz olabilir ki?" diye sorarlar. Hz.
    İsa'nın (a.s.) cevabı şöyle olur:
 "Doktorun işi, hastaların bulunduğu yerlerdir."
 BÖYLE
    DENİR Mİ? Hz.
    İsa'nın (a.s.) yanında geçen bir domuza:
    
    "Selametle geç,"  dediğini
    duyanlar:
 "Domuza da böyle denir mi? derler.
 Hz. İsa (a.s.) ise şöyle cevap verir:
 "Dilimi kötü söze alıştırmak istemedim."
 NE
    PARLAK DİŞLERİ
    VARMalik bin Dinar anlatıyor: İsa (a.s.) havarileri ile birlikte bir köpek
    leşinin yanından geçerken
    havarilerin: "Bu ne pis
    kokuyor,"  demesi üzerine
    İsa(a.s.) ise şöyle buyururlar:
 “Ne parlak dişleri var."
 HERKES
    YANINDAKİNDEN VERİR Bir
    gün adamın biri Hz. İsa'ya (a.s.) hakaret etmiş. O sırada orada bulunup
    da hakareti duyanlar Hz. İsa'ya (a.s.): Niçin karşılık vermediniz? diye
    sorduklarında Hz. İsa'dan
    (a.s.) şu cevabı alırlar:"Herkes yanındakinden verir, onda bulunan
    benim yanımda yoktu ki." ***
    
     ARKADAŞI
    TİTREME
    
     Abdullah
    bin Yusr bir gün Peygamberimizi (a.s.m) ziyarete gelmişti. Efendimizi görünce
    birden
    titremeye başlamıştı. Bu durumu fark eden Peygamberimiz (a.s.m.)
    buyurdular ki:
    
    "Arkadaş!  Titreme! 
    Ben kral değilim,Kureyş'ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum."
 YANINDAKİ
    KİM? Hicret
    sırasında Hz. Peygamber (a.s.m) önde, Hz. Ebu Bekir(r.a.) ise arkadaydı.
    Uğradıkları yerlerde Hz. Ebu Bekir'i tanıyanlar çıkıyordu.
    
    Bir yere Hz. Ebu Bekir,daha önce geldiği için kendisini tanıyanlar çıkmış
    ve:"Ey Ebu Bekir!  Yanındaki
    kim?"  diye sormuşlardı.
    Bu soruya Ebu Bekir Efendimiz şu cevabı vermişlerdi:"Bana yol gösterendir."
 -
    KİM SATIN
    ALIR?
    
     Resülullah
    (a.s.m.) Zahir isimli bir sahabisi vardı. Zahir çölde yaşardı. Arasıra
    Allah Resülune,çöl çiçek ve meyvelerden hediyeler getirir,
    peygamberimiz de onu çölde lazım olabilecek hediyelerle sevindirirlerdi.
    Efendimizin şakalaştığı sahabilerden biri
    de Zahir idi.
    
     GEÇİMİNİ 
    KİM  SAĞLAR?
    
    
    
     Hz.
    İsa (a.s.) bir adama:"Ne yapıyorsun?" 
    diye sormuş ve:"İbadet ediyorum," cevabını almış. Bu
    kez de:"Geçimini kim sağlar?" 
    diye sormuş:
    
    "Kardeşim," cevabını alınca
    da şöyle buyurmuş:
 "Asıl ibadet eden kardeşim, desene."
 KRİSTALLERİ
    GÖTÜRÜYORSUN Allah
    Resülu (a.s.m.) hanımlarıyla birlikte yolculuk yapıyorlardı. Bir ara,
    Enceşe isimli bir köle,şiirler okuyarak hanımların bindiği develeri hızlandırınca
    Resülu Ekrem (a.s.m.) şöyle buyurdular."Enceşe, dikkatli ol.
    Kristalleri götürüyorsun." <Devam
    Edecek> Yansıtan:
    Hamdi Canikhttp://sufizmveinsan.com
 04.12.2001
   
      
 |