MEMURA
HEDİYE
Bir gün
ziyaretçilerden biri , Halife
Ömer bin Abdülaziz’e bir elmas getirmiş ; kabul etmesi için de ısrarda
bulunmuştu.
Ömer bin Abdülaziz, bütün ısrarlara
rağmen hediyeyi reddedince adam
-
Resulullah bile hediye kabul ederdi,
diye itirazda bulunmuştu.
Ömer bin Abdülaziz , bu itiraza
şu manalı cevabı verdi:
-Evet, Rasulullah’a verilen hediye şüphesiz ki hediyedir. Ama, bize
verilenler rüşvet yerine geçebilir.
NEFSE EZİYET
Alkama bin
Kays, nefsi ile çok mücadele ederdi.
Kendisine:
-Nefsine neden bu kadar azap
ediyorsun? diye sorulduğunda şu cevabı verirdi:
-Onu çok sevdiğim ve ateşten korumak istediğim için.
PAHALI SERVET
Diyojen’e
-Servet , ayaklarınızın altında olduğu halde neden fakirsiniz , diye
sorulduğunda şu cevabı vermiş:
-Ona ulaşmak için, eğilmek lazım da ondan.
ASILMA FARKI
İktidardaki
gücünü kaybetmeye başlayan Mussolini savaş raporlarını okuyordu. Bir
ara başını kaldırdığında gözü duvarda asılı duran kendi
portresine ilişti ve gözünü kırparak sordu:
-Bu gidişle halin ne olacak?
İç geçirerek kendisi cevapladı:
-Ne olacak , O’nu indirip beni asacaklar.
NE İLE ÖĞRENMİŞ
İbn-i
Abbas’a : ‘’Bu ilmi ne ile öğrendin?’’ diye sorulunca şu
cevabı verdi:
-Çok soran bir dil ve çok düşünen bir akıl ile.
SON ANDA HIZLANMAK
Bir
ihtiyar, yaşlandığı için kendini
yormamasını ve istirahat etmesini isteyenlere şu cevabı vermiş:
-Eğer bir yarışa katılmış olsaydınız, hedefinize yaklaştığınızda
yavaşlar mıydınız?
İYİ
BİR NASİHAT
Maddi bakımdan
daima sıkıntı çeken ünlü Macar şairi Petöfi’nin, bir nehirden geçmek
mecburiyetinde olduğu halde sandalcıya verecek parası yokmuş. Biraz kıvrandıktan
sonra:
-Arkadaş diye söze başlamış. Sana para veremem, ama mükemmel bir
nasihat verebilirim.
Petöfi, kayıkçıyı ikna etmeğe muvaffak olmuş ve karşı sahile
ulaştıklarında, merakı son haddine varmış olan adamın omuzunu
sıvazlayarak:
-Bunu yaptığını sakın başkalarına yapma, çünkü aç kalırsın ,
demiş.
İYİLİKLER ÖLMEZ
Hazreti İsa
Aleyhisselam şöyle dermiş:
-Ateşin ve toprağın yiyemediği şeyi çoğaltınız.
Bunun ne olduğunu kendisini sorduklarında açıklamış:
-İyilik yapınız!...
KÖŞE
Hazreti Şems’i,
konuşup nasihat etmesi için bir meclise davet etmişler. Hazret, meclise
girer girmez , kapı eşiğine oturmuş. Kendisini baş köşeye davet
edenlere de şu cevabı vermiş:
-Adam
adamsa oturduğu her yer köşe olur ona! Adam adam değilse, köşe bile eşik
olur ona!
BİR DERS
Sadi-i
Şirazi anlatıyor:
-Çocukluğumda
bir gece ibâdet etmek niyetiyle, babamla birlikte geç vakte kadar oturmuştum.
Bir ara pencereden dışarı baktığımda, komşu evlerin karanlık olduğunu
görerek:
-Baba, dedim. Ne olurdu şu evdekiler de kalkıp iki rekat namaz kılsalardı.
Ölü gibi uyuyorlar!..
Babam:
-Canım oğul, diye cevap verdi. Halkı çekiştireceğine, keşke sen de
uyusaydın.
TAHTADAN BAŞKA
Aziz Mahmud
Hüdaî kayıkla boğazı geçerken:
‘’Efendim, ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok
‘’ diyen talebesine şu cevabı vermiş:
-Evlâdım, karada o da yok ya!..
KALICI OLAN
Hz. Aişe vâlidemiz
anlatıyor:
-Bir gün bir koyun kesmiş ve budunun biri dışında hepsini dağıtmıştık,
Allah Resûlü:
-Koyunu ne yaptınız? Diye sorulduğunda:
-Ya Resûlüllah, dedim. Bütün koyunu muhtaçlara dağıttık, bize sadece
bir budu kaldı
Efendimiz buyurdu ki:
-Ya
Aişe; demek ki bir buddan başka hepsi bize kaldı.
<Devam
Edecek>
Yansıtan:
Hamdi Canik
http://sufizmveinsan.com
24.04.2002
|