31.Bölüm


Değerli okuyucular;

“GÜLÜMSEMEK” başlığı altında, daha önce otuz bölüm kadar yayınladığımız bu dizimiz sizlerden gelen istek üzerine devam edecektir. Mâlûm olduğu üzere bu bir derleme çalışmasıdır. Nükte, kelâm-ı kibar, hazır cevaplardan sizlere ulaşan yahut  bilginiz dahilinde olanları bizimle paylaşırsanız seviniriz. Uygun olanlar sütunlarımızın elverdiği ölçüde yayınlanacaktır.
Yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle ...

BOKSÖRÜN  CEVABI

Eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali, 11 Eylül günü yerle bir olan Dünya Ticaret Merkezi’ni olaydan bir ay kadar sonra ziyarete gittiğinde , gazeteciler kendisine:
-Şüpheliler ile aynı İslâm inancını paylaşmaktan dolayı ne hissediyorsunuz?... diye sorarlar.
Muhammed Ali şu akıl dolu cevabı verir:
-Siz Hitler ile aynı inancı paylaşmaktan dolayı ne hissediyorsanız!...

ÖZÜRÜ  KABAHATINDAN ...

Dalgınlığı ile meşhur La Fontaine bir dostunun evine giderek on gün önce defnettikleri arkadaşını sormuş.
Hizmetçi hayretle :
-Bizim bey mezarlığa gideli on gün oldu. Sizin  haberiniz yok mu ?... deyince ;
-Var tabiî.. Diye düzeltmeye çalışmış La Fontaine. Lâkin bu güne kadar orada kalacağına ihtimal vermemiştim de!...

KIZIM SANA SÖYLÜYORUM ...

Fransız Ordu Komutanlarından Prens de Conte , Rocrot Savaşını kazanarak halkın coşkulu alkışları arasında şehre girer. Onun bu zaferini çekemeyen bir general yanına sokularak:
-Düşmanlarınız bu zaferiniz için ne diyorlar acaba ?... diye sorar.
Conte cevabı yapıştırır:
-Bilmem ki !... Bende bunu size soracaktım!.

GERÇEKLİK

Fudayl bin İyaz’a :
-Filanca, senin haysiyetinle oynuyor, derler.
Kadı şunları söyler :
-Allah’ım; eğer o kulun doğru söylüyorsa beni, yalan söylüyorsa onu affet!...

KULTÜR  -1

Gazete sahibi, yazı işleri müdürünün yanına gelerek o günkü sayıda yer alan “Bir Telepati Olayı” başlığıyla yayınlanan haberi  gösterir ve öğüt verir:
-Size böyle yabancı kelimeleri kullanmayın demiştim. Bizler kültürlü birer kişi olarak telepatinin, boks maçı anlamına geldiğini biliyoruz ama cahil halk bunu nereden bilecek ?...

KULTÜR  -2

Çevresine kültürlü olduğu imajını vermek için, görünecek biçimde ceketinin yan cebinde, eski nüshalardan da olsa bir gazete bulundurmayı eksik etmezdi. Bir gün genç meslektaşları sorarlar :
-Ağabey bu engin kültürünüzü neye borçlusunuz?...
Düşünür gibi yapar ... Aslında bu ânın keyfini uzatmak için bekler ... cevap verir :
-Gazataya!

FİLOZOF SOHBETİ

Filozof Empedokles bir sohbet sırasında:
-Hikmet sahibi bir insan bulmakta zorlanıyorum, deyince Filozof Ksenofanes :
-Normaldir efendim, çünkü bir hikmet sahibini ancak hikmet sahipleri tanıyabilir ... der. 

KESKİN  ZEKÂ

Sultan Mahmut yolda gördüğü çocuğa bir altın verir. Ama çocuk bir türlü almak istemez. Sultan büyük bir merakla sebebini sorduğunda, çocuk :
-Sultânım, annem babam bu altını gördüklerinde çok kızarlar. “Onu mutlaka çaldın !..” derler, onun için alamam.
Sultan Mahmut :
-O zaman kolayı var. Bunu bana padişah verdi dersin, olur biter.
-Olmaaaz padişahım. O zaman hiç inanmazlar. 
-Peki ama neden inanmazlar evladım ?...
-“Eğer padişah verseydi , bu kadar az mı  verirdi ...” derler.
Sultan Mahmut çocuğun bu akıl almaz zekasını bir kese altın ile ödüllendirir.

Yansıtan: Hamdi Cenik
http://gulizk.com
18.03
.2003

 


Üst Ana sayfa e-mail