ÖNCE
İNSANIZ
Hz.
Ömer, sadaka isteyen bir ihtiyarın zımmî, yani müslümanların iradesi
altında yaşayan bir gayrimüslim olduğunu öğrenince sordu:
-Niçin dileniyorsun?
İhtiyar:
-Cizye (vergi) verecek bir kazanca sahip değilim, dedi. Bunun için
dilenmek zorundayım.
Hz. Ömer, ihtiyarı “Beytülmal” e götürerek ona maaş bağlattı ve
yanındakilere şöyle dedi:
-Genç ve kuvvetliyken bunların çalışmalarından faydalanıp, ihtiyarladıkları
zaman onları sokağa atmak, bizim işimiz değildir.
YAKINLIK
Adam
birlikte göründüğü insanları dost ve arkadaşlarına tanıtırken: “Yakın
akrabamdan falanca kişi” dermiş. Arkadaşı
bir gün dayanamayıp:
-Yahu? Diye sormuş: Senin hiç uzak akraban yok mudur?
Adam içini çekerek:
-Maalesef dostum, demiş. Çünkü hepsi bizim evde oturur.
CAN
MI KALDI?
Yeniçeri
Ocağını kaldırdıktan sonra Bektaşi tekkelerini de kapatan ve “ can
“ adıyla bilinen öğrencileri çeşitli yerlere sürdüren II. Mahmut,
bir gün Rumelihisar’ında bulunan bir Bektaşi dergâhına uğramış. Ve
bir kenarda oturan yaşlı Bektaşi’ye sormuş:
-Baba erenler, yalnızsın. Can’lar nerede?
Bektaşi, taşı gediğine koyarak:
-Sultanım!... demiş. Sizin sayenizde kimde can kaldı ki?
PATAVATSIZ
Edebiyatçıların
kendi aralarında yaptıkları sohbetlere katılan, ama gevezeliği yüzünden
pek sevilmeyen bir adam, Yahya Kemal’le Mehmet Akif’in yanına gelerek:
-Bakıyorum sohbeti koyulaştırmışsınız, demiş. Yine ne yalanlar atıyorsunuz?
Bu söz üzerine Mehmet Akif kıpkırmızı olurken, Yahya Kemal taşı gediğine
koymuş:
-Mehmed
Akif’e seni methediyordum!...
Yansıtan:
Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
http://gulizk.com
15.07.2003
|