ÇULSUZ
Orta
oyuncularından Kavuklu Hamdi, uzun zamandır görmediği arkadaşı ile karşılaşmış.
Geçen yıllar içinde çok zengin olan adam, sohbet esnasında Kavuklu
Hamdi’ye sormuş:
-Sen
hâlâ çulsuz musun?
Hamdi
Efendi, çulun eşekleri örten bir örtü olduğunu söylemiş ama, boşuna...
Arkadaşı:
-İyi
ama, diye devam etmiş. Sen de o da yok.
Kavuklu
Hamdi, adamın üzerindeki süslü elbiseleri şöyle bir düzelttikten
sonra:
-Sen
bütün hepsini toplamışsın, diye gülümsemiş. Bize bir şey kalmamış.
HIRKA
Vaktiyle
adamcağızın biri, Hz. Abdülkadir Geylâni’ye gelerek:
-Aman
Yâ Hazret, mübarek hırkanı bana giydir de, senin hâlin ile hâlleneyim
demiş.
Geylâni
Hazretleri de şöyle cevap vermiş:
-Sen
kendin o hâli bulmadıkça, hırkamı değil kendimi giydirsem fayda
vermez.
TAHMİN
Bayburtlu
Zihni, bir işi için İstanbul’a geldiğinde, devlet dairelerinden birine
uğrar. Ancak oradaki memurlar, onun kıyafetini yadırgar ve kendisiyle
alay etmeye
başlarlar. Memurlardan biri:
“Hoca
efendi!..” der. “Siz hem akıllı, hem de bilgili bir zata
benziyorsunuz. Acaba benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?”
Bayburtlu
Zihni, altmışına yaklaşmış zâta cevap verir:
“Zât-ı
âliniz, 30-35 civarında gösteriyorsunuz efendim...”
Zihni
ile dalga geçmek isteyen diğer memurlar da aynı soruyu sormaya başlarlar.
Şair, her birinin yaşını 15-20 yaş küçülterek söyleyince, o
dairenin amiri lâfa karışır ve alaycı bir tavırla:
“Efendi
hazretleri!..” der. “Ne de güzel tahminlerde bulundunuz. Bu kabiliyet,
sizde doğuştan mıdır? Yoksa daha sonra mı kazandınız?”
Bayburtlu
Zihni, cevabı yapıştırır:
“Meslekten
gelen bir kabiliyettir efendim. Babam at baytarıydı, bendeniz de eşeklere
ve sıpalara bakarım.”
KİME
YALATTIN?
Hasırcızade
Muhammed Ağa, hazırcevap oluşunun yanı sıra şakacılığı ile de tanınan
bir insanmış. Bir gün eşeği ile yolda giderken köpekleri sevmesiyle
tanınan çocuğun bir tas yoğurt götürdüğünü görmesin mi? Çok
hararet bastığı için iyice susayan Hasırcızade, eşeğinden inmiş ve
çocuğun elindeki tası alarak yoğurdun suyunu içmiş. Kim bilir belki de
biraz yoğurtla birlikte.
Çocuk,
Muhammed Ağa’yı tanımadığı için ağlamaya başlayınca, Hasırcızade:
-Korkma
korkma, bir şey olmaz!... demiş. Annene: “Bu işi Hasırcıoğlu yaptı “ de, sana gücenmez.
Çocuk
ağlamaya devam ederek:
-Anam
bana kesinlikle inanmaz, cevabını vermiş. “ Sen bunu mutlaka bir ite yalattın der.”
Bu
sözlere çok şaşıran Hasırcızade, çocuğa hitaben:
-Hiçbir
münazarada mağlûp olmadım, demiş. Ama sen beni mağlûp ettin.
Yansıtan:
Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
http://gulizk.com
29.07.2003
|