49.Bölüm


ÇULSUZ

Orta oyuncularından Kavuklu Hamdi, uzun zamandır görmediği arkadaşı ile karşılaşmış. Geçen yıllar içinde çok zengin olan adam, sohbet esnasında Kavuklu Hamdi’ye sormuş:

-Sen hâlâ çulsuz musun?

Hamdi Efendi, çulun eşekleri örten bir örtü olduğunu söylemiş ama, boşuna...

Arkadaşı:

-İyi ama, diye devam etmiş. Sen de o da yok.

Kavuklu Hamdi, adamın üzerindeki süslü elbiseleri şöyle bir düzelttikten sonra:

-Sen bütün hepsini toplamışsın, diye gülümsemiş. Bize bir şey kalmamış.

HIRKA

Vaktiyle adamcağızın biri, Hz. Abdülkadir Geylâni’ye gelerek:

-Aman Yâ Hazret, mübarek hırkanı bana giydir de, senin hâlin ile hâlleneyim demiş.

Geylâni Hazretleri de şöyle cevap vermiş:

-Sen kendin o hâli bulmadıkça, hırkamı değil kendimi giydirsem fayda vermez.

TAHMİN

Bayburtlu Zihni, bir işi için İstanbul’a geldiğinde, devlet dairelerinden birine uğrar. Ancak oradaki memurlar, onun kıyafetini yadırgar ve kendisiyle alay  etmeye başlarlar. Memurlardan biri:

“Hoca efendi!..” der. “Siz hem akıllı, hem de bilgili bir zata benziyorsunuz. Acaba benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?”

Bayburtlu Zihni, altmışına yaklaşmış zâta cevap verir:

“Zât-ı âliniz, 30-35 civarında gösteriyorsunuz efendim...”

Zihni ile dalga geçmek isteyen diğer memurlar da aynı soruyu sormaya başlarlar. Şair, her birinin yaşını 15-20 yaş küçülterek söyleyince, o dairenin amiri lâfa karışır ve alaycı bir tavırla:

“Efendi hazretleri!..” der. “Ne de güzel tahminlerde bulundunuz. Bu kabiliyet, sizde doğuştan mıdır? Yoksa daha sonra mı kazandınız?”

Bayburtlu Zihni, cevabı yapıştırır:

“Meslekten gelen bir kabiliyettir efendim. Babam at baytarıydı, bendeniz de eşeklere ve sıpalara bakarım.”

KİME YALATTIN?

Hasırcızade Muhammed Ağa, hazırcevap oluşunun yanı sıra şakacılığı ile de tanınan bir insanmış. Bir gün eşeği ile yolda giderken köpekleri sevmesiyle tanınan çocuğun bir tas yoğurt götürdüğünü görmesin mi? Çok hararet bastığı için iyice susayan Hasırcızade, eşeğinden inmiş ve çocuğun elindeki tası alarak yoğurdun suyunu içmiş. Kim bilir belki de biraz yoğurtla birlikte.

Çocuk, Muhammed Ağa’yı tanımadığı için ağlamaya başlayınca, Hasırcızade:

-Korkma korkma, bir şey olmaz!... demiş. Annene: “Bu işi Hasırcıoğlu yaptı “ de, sana gücenmez.

Çocuk ağlamaya devam ederek:

-Anam bana kesinlikle inanmaz, cevabını vermiş. “ Sen bunu mutlaka bir ite yalattın der.”

Bu sözlere çok şaşıran Hasırcızade, çocuğa hitaben:

-Hiçbir münazarada mağlûp olmadım, demiş. Ama sen beni mağlûp ettin.

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
http://gulizk.com
29.0
7.2003

 


Üst Ana sayfa e-mail