GÖNÜL
TOKLUĞU
Sultan
Fatih, kıyafet değiştirerek Edirne’yi dolaşırken, bir bakkala uğrayıp
yağ istemiş. Yağı aldıktan sonra da iyi bir balı olup olmadığını
sormuş:
Bakkal:
“Elbette var!..” cevabını vermiş. “Ama onu da karşı bakkaldan
almanız lâzım.”
Fatih, bunun sebebini sorduğunda, bakkal:
“Hep ben kazanırsam, diğer bakkallar ne yapar?” demiş. “Onların da
çoluk çocuğu var. Ben, çocuklarımın bugünkü rızkını kazandım.”
Padişah, diğer bakkallardan da aynı tür cevapları alınca, şu meşhur
sözünü söylemiş:
“”Ben böyle bir milletle, sadece İstanbul’u değil, bütün dünyayı
fethederim.”
EDİSON’UN
DALGINLIĞI
Dalgınlığıyla
da meşhur olan Edison, bir tren yolculuğuna çıkmış ve bindiği vagonda
bütün yol boyunca arkası dönük olarak oturduğu için midesi bulanmış.
Seyahat bitiminde bu durumu eşine anlattığında, karısı:
“Hata etmişsin”, demiş. “Karşında oturan
yolcu ile yerlerinizi değiştirseydiniz ya!..”
Edison:
“Bunu ben de düşündüm ama imkân yoktu” diye cevap vermiş. “Çünkü
kompartmanda yalnızdım.”
TAKVİM
VAR YA!..
Rıza
Tevfik, bir konferansını çok uzattığını anlayınca, dinleyicilere dönüp:
“Çok affedersiniz” demiş. “Fazla konuştuğumun farkındayım. Fakat
yanımda saat yok”.
Dinleyiciler arasında bulunan Mustafa Nihat Özon, Rıza Tevfik’e
seslenmiş:
“Evet ama, arkanızda takvim var.”
TATİL
YORGUNLUĞU
Bir
arkadaşı, uzun zamandır görmediği Feridun Fazıl Tülbentçi’ye
rastladığında:
“Neredesin birader?” Diye sormuş. “Bu yaz seni Adalarda, Modalarda göremedik.
Sayfiyeye (yazlık eve) çıkmadın mı?”
Feridun Fazıl:
“Bu sene başımı dinlemeye ihtiyacım vardı” diye gülümsemiş.”
Bu yüzden şehirde kalmak istedim.”
PİCASSO’NUN
HIRSIZI
Kübik
resmin büyük ustalarından Picasso, bir gece vakti evine dönerken, evine
girmek üzere olan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat
kalmadan hırsız kaçar. Picasso hemen içeri girerek
hırsızın resmini yapar ve yakalanması için polise gönderir.
Polis, üç gün sonra
ressama şu bilgileri verir:
“Sayın üstad!.. Gönderdiğiniz resim üzerine, çoğu sakat olmak üzere
yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır.”
ARTIK
ÇOK GEÇ
Ünlü
yazarlardan biri:
“Yazı yazmaya kabiliyetim olmadığını ancak on sekiz yılda
anlayabildim” deyince, arkadaşı sormuş:
“O halde niçin yazarlığı bırakmadınız?”
Ünlü yazar cevap
vermiş:
“Bu imkânsızdı dostum, çünkü meşhur olmuştum.”
KÂMİL
DAMAT
Mısır
Valisi Mehmet Ali Paşa, üçüncü kızı olan Zeynep Hanım’ı çok iyi
bir damada vermek istiyor, bunun için de Yusuf Kâmil Paşa’yı
uygun görüyormuş. Bir yemek sırasında:
“Niçin Kâmil Paşa?”diye sorduklarında, şöyle demiş:
“Kızımın
birini bir veliye, diğerini de bir deliye verdik. Üçüncüsünü de bir kâmile
verelim bari!”
Yansıtan:
Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
http://gulizk.com
05.08.2003
|