54.Bölüm


GELEN GİDENİ ARATIR

Bekarlıktan sürekli olarak şikayet eden şair Asaf Halet Çelebi, bir gün nihayet evlenmiş. Arkadaşları tebriğe gelip sormuşlar:
-Eski dertlerinden kurtulabildin mi?
-Elbette, diye cevap vermiş şair. Eski dertlerin lâfı mı olur?

BÜYÜK İYİLİK

Son derece geveze ve can sıkıcı olan bir adam, sokakta rastladığı arkadaşına:

- Dün gece size uğrayacaktım, ama son anda vazgeçtim !... deyince arkadaşı:

-Size söz veriyorum dostum, diye gülümsemiş , bu iyiliğinizi unutmayacağım.

AYRILMA SEBEBİ

Evine almak istediği hizmetçiye sormuş:

-Bundan evvel çalıştığın yerden ayrılmana sebep neydi?

-Bıkkınlık, efendim.

-Demek ki o yerde uzun müddet çalışmaktan bıktın.

-Ben bıkmadım efendim. Onlar benden bıktılar.

BUYURUN CENAZE NAMAZINA!...

IV. Murat tütün içme yasağı getirdiğinde, bir çok gece tebdili kıyafet eder (halktan biri gibi giyinir) ve sokaklarda dolaşarak emirlerinin yerine getirilip getirilmediğine bakardı. Yine böyle bir gece, Edirnekapı dışındaki bir binadan sigara dumanları yükseldiğini gördü. İçeri girerek kahvehane sahibine sordu:

-Tütün içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun baba?

Kahveci elindeki sigarayı ona uzatarak:

-Uzun etme erenler!... dedi. Haydi sen de çek.

Padişah bu sefer daha sert bir sesle sordu:

-Padişahın emirlerine karşı gelmenin ne demek olduğunu biliyor musun?

Kahvehane sahibi, bunun üzerine şüphelenerek :

-Adınızı bağışlar mısınız? diye sordu.

-Murat , cevabını alınca :

-Sultanlığı da var mı?” diye ilave etti. Yine

-Evet!... cevabını alınca, yere boylu boyunca uzanarak şöyle dedi:

-Öyle ise buyurun cenaze namazına!...

HEDİYE

Münir Hayri Egeli, bir 23 Nisan bayramında küçük çocukları ziyaret etmiş.

Okul bahçesindeki çocuklar, en büyük yalanı söyleyene bir top hediye edeceklerini söylüyorlarmış.

Münir Bey, bu oyundan hoşlanmadığı için:

-Yaptığınız şey hiç de hoş değil çocuklar, demiş. Ağzınızı yalana alıştırmayın ve benim gibi yapıp hayatta bir kere bile yalan söylemeyin.

Çocuklar, topu Münir Bey’ e hediye etmişler.

 

ÖNEMLİ OLAN

Berlin’de üniversite öğrencisi olan şair Heine, gecenin geç bir saatinde, Friedrich Hegel’i ziyaret etmiş. Filozof yazısını yazarken, Heine de pencere önüne oturarak yıldızlara dalmış. Daha sonra yıldızlara şiir okumaya başlayınca, Hegel onun omuzuna dokunarak:

-Delikanlı!... demiş. Önemli olan yıldızlar değil, onlarda ne bulduğumuzdur.

KAVM-İ LÂTİF

Damat İbrahim Paşa, şair Nedim’le yaptığı bir sohbette, ona hangi milleti daha fazla sevdiğini sormuş. Nedim, bazı milletlerin Osmanlı’ya yaptığı kötülüğü az çok bildiği için:

-En çok gül kavmini severim, demiş. Çünkü o kavm-i lâtif (güzel millet) bize hiçbir zaman kötülük yapmaz

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-02.09.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail