GELEN
GİDENİ ARATIR
Bekarlıktan
sürekli olarak şikayet eden şair Asaf Halet Çelebi, bir gün nihayet
evlenmiş. Arkadaşları tebriğe gelip sormuşlar:
-Eski dertlerinden kurtulabildin mi?
-Elbette, diye cevap vermiş şair. Eski dertlerin lâfı mı olur?
BÜYÜK
İYİLİK
Son
derece geveze ve can sıkıcı olan bir adam, sokakta rastladığı arkadaşına:
-
Dün gece size uğrayacaktım, ama son anda vazgeçtim !... deyince arkadaşı:
-Size
söz veriyorum dostum, diye gülümsemiş , bu iyiliğinizi unutmayacağım.
AYRILMA
SEBEBİ
Evine
almak istediği hizmetçiye sormuş:
-Bundan
evvel çalıştığın yerden ayrılmana sebep neydi?
-Bıkkınlık,
efendim.
-Demek
ki o yerde uzun müddet çalışmaktan bıktın.
-Ben
bıkmadım efendim. Onlar benden bıktılar.
BUYURUN
CENAZE NAMAZINA!...
IV.
Murat tütün içme yasağı getirdiğinde, bir çok gece tebdili kıyafet
eder (halktan biri gibi giyinir) ve sokaklarda dolaşarak emirlerinin yerine
getirilip getirilmediğine bakardı. Yine böyle bir gece, Edirnekapı dışındaki
bir binadan sigara dumanları yükseldiğini gördü. İçeri girerek
kahvehane sahibine sordu:
-Tütün
içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun baba?
Kahveci
elindeki sigarayı ona uzatarak:
-Uzun
etme erenler!... dedi. Haydi sen de çek.
Padişah
bu sefer daha sert bir sesle sordu:
-Padişahın
emirlerine karşı gelmenin ne demek olduğunu biliyor musun?
Kahvehane
sahibi, bunun üzerine şüphelenerek :
-Adınızı
bağışlar mısınız? diye sordu.
-Murat
, cevabını alınca :
-Sultanlığı
da var mı?” diye ilave etti. Yine
-Evet!...
cevabını alınca, yere boylu boyunca uzanarak şöyle dedi:
-Öyle
ise buyurun cenaze namazına!...
HEDİYE
Münir
Hayri Egeli, bir 23 Nisan bayramında küçük çocukları ziyaret etmiş.
Okul
bahçesindeki çocuklar, en büyük yalanı söyleyene bir top hediye
edeceklerini söylüyorlarmış.
Münir
Bey, bu oyundan hoşlanmadığı için:
-Yaptığınız
şey hiç de hoş değil çocuklar, demiş. Ağzınızı yalana alıştırmayın
ve benim gibi yapıp hayatta bir kere bile yalan söylemeyin.
Çocuklar,
topu Münir Bey’ e hediye etmişler.
ÖNEMLİ
OLAN
Berlin’de
üniversite öğrencisi olan şair Heine, gecenin geç bir saatinde,
Friedrich Hegel’i ziyaret etmiş. Filozof yazısını yazarken, Heine de
pencere önüne oturarak yıldızlara dalmış. Daha sonra yıldızlara şiir
okumaya başlayınca, Hegel onun omuzuna dokunarak:
-Delikanlı!...
demiş. Önemli olan yıldızlar değil, onlarda ne bulduğumuzdur.
KAVM-İ
LÂTİF
Damat
İbrahim Paşa, şair Nedim’le yaptığı bir sohbette, ona hangi milleti
daha fazla sevdiğini sormuş. Nedim, bazı milletlerin Osmanlı’ya yaptığı
kötülüğü az çok bildiği için:
-En
çok gül kavmini severim, demiş. Çünkü o kavm-i lâtif (güzel millet)
bize hiçbir zaman kötülük yapmaz
Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-02.09.2003
http://gulizk.com
|