İKİ HAKLI GELİRSE
Kadı Emrullah’a davaları nasıl hallettiğini
sorduklarında:
-Haklıyı haklı, haksızı da haksız çıkarmak suretiyle cevabını vermiş.
-Ya ikisi de haklı olduğu zaman ne yaparsınız, denildiğinde ise şunları
söylemiş:
-Vallahi ben, kadılık yaptığım bunca yıl içinde, iki haklının mahkeme
kapısından içeri girdiğini görmedim.
EN İYİSİ
Ercüment Ekrem Talu’nun jübilesinde
bulunanlardan biri:
-Üstadım , diye sormuş. Bu güzel günde söyleyeceğiniz güzel şeyler vardır
öyle değil mi?
Ercüment Ekrem gülümseyip şöyle demiş:
-İnsan elli yıl boyunca boş boğazlık ettikten sonra, bugün yapacağım en
güzel şey susmaktır.
YAŞAMAK
Eski gazetecilerden Vartan Efendi Babıâli
yokuşunu çıkarken tanıdıklarından birine rastlar. Çoktandır görmediği
arkadaşı, Vartan’ın yıllardan beri hiç değişmemiş olması karşısında
hayretini gizlemeyip:
-Yahu Vartan der, sen hiç ihtiyarlamıyorsun
Maddi zorluklar içinde kıvranan Vartan mütevekkil eda ile cevap verir:
-Yaşamıyoruz ki ihtiyarlayalım.
SEVDİĞİ YEMEK
Keçecizade Fuat Paşa’ya hangi yemekleri daha çok
sevdiğini sormuşlar. Şu cevabı vermiş.
-Tok iken hiç birini sevmem. Aç olduğum zaman ise hepsini.
ŞEYTAN KİMLERE VESVESE
VERİR
Hz. Peygamber, kendisine:
-Şeytan kimlere vesvese verir , diye soran bir sahabeye şu cevabı vermiştir:
-Hırsız, içinde bir şey olmayan eve girmez.
BENZETENİ BENZETMEK
Bir arkadaşı, romancı Esat Mahmut Karakurt’u
görünce:
-Geçen gün birisi benim sana benzediğimi söyledi, demiş.
Esat Mahmut birden bire kızarak
-Halt etmiş, diye bağırmış. Kim o adam? Göster bana haddini bildireyim.
Dostu büyük bir sükûnetle
-Merak etme diye gülümsemiş. Senin söylediğin işi ben yaptım zaten.
TAHTADAN BAŞKA
Aziz Mahmud Hüdai kayıkla boğazı geçerken:
- Efendim, ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok , diyen talebesine
şu cevabı vermiş:
-Evlâdım karada o da yok ya.
KOL VE SAKAL
II. Selim zamanındaki İnebahtı mağlûbiyetinin
üzerimizdeki tesirini anlamak isteyen Venedik elçisi Sokullu’ yu ziyarete
gelmişti. Büyük adam derhal vaziyeti kavradı. Ve elçiye söz sırası
bırakmadan hitap etti.
-Siz söylemeseniz de
ziyaretinizin hakiki sebebini anlıyorum. Cevabım şudur: Biz Kıbrıs’ı almakla
sizin kolunuzu kopardık siz de İnebahtı da donanmamızı yakmakla bizim
sakalımızı kestiniz. Kesilen sakal çabuk uzar ama, koparılan kol bir daha
yerine gelmez.
Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-07.10.2003
http://gulizk.com
|