59.Bölüm


İKİ HAKLI GELİRSE

Kadı Emrullah’a davaları nasıl hallettiğini sorduklarında:
-Haklıyı haklı, haksızı da haksız çıkarmak suretiyle cevabını vermiş.
-Ya ikisi de haklı olduğu zaman ne yaparsınız, denildiğinde ise şunları söylemiş:
-Vallahi ben, kadılık yaptığım bunca yıl içinde, iki haklının mahkeme kapısından içeri girdiğini görmedim.

EN İYİSİ

Ercüment Ekrem Talu’nun jübilesinde bulunanlardan biri:
-Üstadım , diye sormuş. Bu güzel günde söyleyeceğiniz güzel şeyler vardır öyle değil mi?
Ercüment Ekrem gülümseyip şöyle demiş:
-İnsan elli yıl boyunca boş boğazlık ettikten sonra, bugün yapacağım en güzel şey susmaktır.

YAŞAMAK

Eski gazetecilerden  Vartan Efendi Babıâli yokuşunu çıkarken tanıdıklarından birine rastlar. Çoktandır görmediği arkadaşı, Vartan’ın yıllardan beri hiç değişmemiş olması karşısında hayretini gizlemeyip:
-Yahu Vartan der, sen hiç ihtiyarlamıyorsun
Maddi zorluklar içinde kıvranan Vartan mütevekkil eda ile cevap verir:
-Yaşamıyoruz ki ihtiyarlayalım.

SEVDİĞİ YEMEK

Keçecizade Fuat Paşa’ya hangi yemekleri daha çok sevdiğini sormuşlar. Şu cevabı vermiş.
-Tok iken hiç birini sevmem. Aç olduğum zaman ise hepsini.

ŞEYTAN KİMLERE VESVESE VERİR

Hz. Peygamber, kendisine:
-Şeytan kimlere vesvese verir , diye soran bir sahabeye şu cevabı vermiştir:
-Hırsız, içinde bir şey olmayan eve girmez.

BENZETENİ BENZETMEK

Bir arkadaşı, romancı Esat Mahmut Karakurt’u görünce:
-Geçen gün birisi benim sana benzediğimi söyledi, demiş.
Esat Mahmut birden bire kızarak
-Halt etmiş, diye bağırmış. Kim o adam? Göster bana haddini bildireyim.
Dostu büyük bir sükûnetle
-Merak etme diye gülümsemiş. Senin söylediğin işi ben yaptım zaten.

TAHTADAN BAŞKA

Aziz Mahmud Hüdai kayıkla boğazı geçerken:
- Efendim, ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok , diyen talebesine şu cevabı vermiş:
-Evlâdım karada o da yok ya.

KOL VE SAKAL

II. Selim zamanındaki İnebahtı mağlûbiyetinin üzerimizdeki tesirini anlamak isteyen Venedik elçisi Sokullu’ yu ziyarete gelmişti. Büyük adam derhal vaziyeti kavradı. Ve elçiye söz sırası bırakmadan hitap etti.
-Siz söylemeseniz de ziyaretinizin hakiki sebebini anlıyorum. Cevabım şudur: Biz Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kopardık siz de İnebahtı da donanmamızı yakmakla bizim sakalımızı kestiniz. Kesilen sakal çabuk uzar ama, koparılan kol bir daha yerine gelmez.

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-07.10.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail