66.Bölüm


TEŞEKKÜR BORCU

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethinin ertesi günü şehri atla dolaşarak, İmparatordan sonra Bizans’ın ikinci şahsiyeti olan Grandük Notaras’ın sarayına gitti. Notaras, bütün servetini Padişah için saklamış olduğunu söyleyip âdeta bir teşekkür beklentisi içinde hazinelerini takdim etti.

Fatih vaziyeti kurtarmakta gecikmedi:

-Bu hazineleri ve şehri bana lütfeden kimdir , diye sordu.

Notaras:

-Allah, cevabını verdi.

Padişah:

-Öyle ise, dedi, bunları madem bana Allah verdi, teşekkürü de Allah’a borçluyum.

İYİ ATIŞ

Avcılığa çok meraklı olan adam , arkadaşlarıyla birlikte gittikleri avda hiçbir kuş vuramayınca kendisiyle dalga geçerek :

-Hayrola yâ!... demişler. İyi nişan alamadın demek ki?

Avcı hiç aldırmadan:

-Ben çok iyi nişan aldım, diye cevap vermiş. Ama ne yaparsınız ki Allah kuşları korudu.

YOK

Necip Fazıl Kısakürek konuşuyor:

-“Yok” diyenlere bir sözüm var:

Siz bana gerçekten yok olan bir şeyi gösterebilir misiniz ki, yok’u ispat edebilesiniz?... Gösterebilecek olsanız, zaten o şey yok değil, var olur. Gösteremeyince de yok demeye imkânınız kalmaz! Allah’a yok diyebilmeniz ayrıca ispat ediyor ki; O “Var’ın ta kendisidir!”

EĞER DOSTUNUZ VARSA

Bernard Shaw, “Pygmalion” adlı tiyatro oyununun galasına davet ettiği W. Churchill’e şu notu iletir:

-Pygmalion’un ilk gecesi için size iki bilet ayrıldı. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa...

Churchill, bu iğnelemenin altında kalmadan şu mesajı gönderir:

-İlk gece gelemiyorum. İkinci gösteriye gelebilirim , eğer olacaksa...

DİL SÜRÇMESİ

Prof. Dr. Süheyl Ünver’e gelen bir hastası:

-Kalbim ağrıyor doktor, demiş. Bir ilâçla durdurabilir misiniz?

Süheyl Ünver:

-Elbette, diye cevap vermiş. Şimdi öyle ilâçlar var ki, bir yudum alsanız bile kalbiniz duruverir.

DERT ZENGİNLERİ

Abdülhak Hamid, insanın huzur ve saadeti bakımından zenginlikle züğürtlük arasında bir fark görmez ve şöyle derdi:

-Zenginin derdi bin türlü iktisadi gâile, fakirin derdi ise besleyemediği ailesidir. Bu yüzden zenginlikle züğürtlük arasında hiçbir fark yoktur.

SOY-SOP MESELESİ

Bahaeddin Nakşibend’e sorarlar:

-Soyunuz nereye ulaşıyor?

Cevap verir:

-İnsan, soyu ile hiçbir yere ulaşamaz.

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-25.11.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail