67.Bölüm


BÜYÜKLERİN HÂLİ

Yaşça kendisinden küçük olan dostu, birkaç gün evvel kalbini kırdığından dolayı, özür dilemek için Ahmed Haşim’in yanına varır. Elini öptükten sonra:
-Efendim, der. Özür dilerim herhalde sizi darılttım.
Haşim cevap verir:
-Büyükler sadece kızar, darılmaz.

YAZILAR NASIL OLSUN?

Ahmed Rasim, kendisinden yazı isteyen gazete yetkilisine sorar:
-Yazılarım uzun mu olacak, kısa mı?
Gazetenin yetkilisi buna bir mana veremeyince, Ahmet Rasim az sözle çok şey anlatmanın zorluğunu kast ederek şöyle der:
-Eğer uzun olacaksa beş, kısa olacaksa on lira isterim.

ZEHİR

L. George, feministlerin bir toplantısına katıldığında, kadınlardan biri ayağa kalkarak şöyle haykırmış:
-Eğer siz benim kocam olsaydınız, sizi tereddütsüz zehirlerdim.
Kadının gayet çirkin olduğunu gören L. George cevap vermiş:
-Merak etmeyin efendim. Eğer karım olsaydınız, zehiri gözümü kırpmadan içerdim.

KURT HESABI

Büyük İskender’e, İran kralı Dara’nın büyük bir ordu hazırlamakta olduğunu haber verdikleri vakit, ondan şu cevabı almışlar:
-Bir sürünün üzerine atılacak kurt, onun adedini asla düşünmez.

POST

Şair Hayati’nin, sık sık şakalaştığı Posti adında şair bir arkadaşı varmış. Bir gün Posti’ye şöyle bir cümle göndererek cevaplandırmasını istemiş:
-İt Posti, domuz Posti, tabak edilerek temiz olur mu?
Şair Posti, Hayati’ye şu cevabı göndermiş:
-Hayati da murdar, (pis) memati (ölüsü) de.

HEM DOST, HEM DÜŞMAN

Namık Kemal’e:
-En samimi dostunuz ve en şiddetli düşmanınız kimdir , diye sorduklarında şu cevabı verir:
-İnsanın en samimi dostu ve en şiddetli düşmanı, yine kendisidir.

KOMİK OLAN

Şair Eşref, Nükteyi anlamayanlar hakkında şöyle bir hatıra anlatır:
-Bir mecliste fıkra anlattığımda, oradakilerin hepsi güldüler, ama içlerinden birisi, hiçbir tepki vermedi. Merakımı çektiği için dayanamayıp sordum :
-Fıkra hoşunuza gitmedi mi?
Adam, kibar bir ifadeyle:
-Affedersiniz!.. dedi. Anlayamadım
Bir daha anlattım. Yine gülmedi ve bu sefer biraz mahcubiyetle:
-Tekrar affınızı rica ederim, dedi. Bu sefer de anlayamadım. Üçüncü defa anlattığım zaman öyle bir gülmeye başladı ki şaşırıp kaldım. Ve ister istemez:
-Anlattığım fıkranın  bu kadar komik olduğunu zannetmiyorum , dedim.
Adam katıla katıla gülerek:
-Çok affedersiniz, dedi. Ben fıkrayı komik bulduğum için değil, onu hâlâ anlayamadığım için gülüyorum.

Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-02.12.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail