BÜYÜKLERİN HÂLİ
Yaşça kendisinden küçük olan dostu, birkaç gün
evvel kalbini kırdığından dolayı, özür dilemek için Ahmed Haşim’in yanına
varır. Elini öptükten sonra:
-Efendim, der. Özür dilerim herhalde sizi darılttım.
Haşim cevap verir:
-Büyükler sadece kızar, darılmaz.
YAZILAR NASIL OLSUN?
Ahmed Rasim, kendisinden yazı isteyen gazete
yetkilisine sorar:
-Yazılarım uzun mu olacak, kısa mı?
Gazetenin yetkilisi buna bir mana veremeyince, Ahmet Rasim az sözle çok şey
anlatmanın zorluğunu kast ederek şöyle der:
-Eğer uzun olacaksa beş, kısa olacaksa on lira isterim.
ZEHİR
L. George, feministlerin bir toplantısına
katıldığında, kadınlardan biri ayağa kalkarak şöyle haykırmış:
-Eğer siz benim kocam olsaydınız, sizi tereddütsüz zehirlerdim.
Kadının gayet çirkin olduğunu gören L. George cevap vermiş:
-Merak etmeyin efendim. Eğer karım olsaydınız, zehiri gözümü kırpmadan
içerdim.
KURT HESABI
Büyük İskender’e, İran kralı Dara’nın büyük bir
ordu hazırlamakta olduğunu haber verdikleri vakit, ondan şu cevabı almışlar:
-Bir sürünün üzerine atılacak kurt, onun adedini asla düşünmez.
POST
Şair Hayati’nin, sık sık şakalaştığı Posti
adında şair bir arkadaşı varmış. Bir gün Posti’ye şöyle bir cümle göndererek
cevaplandırmasını istemiş:
-İt Posti, domuz Posti, tabak edilerek temiz olur mu?
Şair Posti, Hayati’ye şu cevabı göndermiş:
-Hayati da murdar, (pis) memati (ölüsü) de.
HEM DOST, HEM DÜŞMAN
Namık Kemal’e:
-En samimi dostunuz ve en şiddetli düşmanınız kimdir , diye sorduklarında şu
cevabı verir:
-İnsanın en samimi dostu ve en şiddetli düşmanı, yine kendisidir.
KOMİK OLAN
Şair Eşref, Nükteyi anlamayanlar hakkında şöyle
bir hatıra anlatır:
-Bir mecliste fıkra anlattığımda, oradakilerin hepsi güldüler, ama
içlerinden birisi, hiçbir tepki vermedi. Merakımı çektiği için dayanamayıp
sordum :
-Fıkra hoşunuza gitmedi mi?
Adam, kibar bir ifadeyle:
-Affedersiniz!.. dedi. Anlayamadım
Bir daha anlattım. Yine gülmedi ve bu sefer biraz mahcubiyetle:
-Tekrar affınızı rica ederim, dedi. Bu sefer de anlayamadım. Üçüncü defa
anlattığım zaman öyle bir gülmeye başladı ki şaşırıp kaldım. Ve ister
istemez:
-Anlattığım fıkranın bu kadar komik olduğunu zannetmiyorum , dedim.
Adam katıla katıla gülerek:
-Çok affedersiniz,
dedi. Ben fıkrayı komik bulduğum için değil, onu hâlâ anlayamadığım için
gülüyorum.
Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul-02.12.2003
http://gulizk.com
|