Mesnevi 2. Ciltten Notlar
*Öte âleme bağ olan şeyler; ağız ve boğazdır. Onları kapa da
ötel
*Bâki nur, bu aşağılık dünyanın ardındadır. Unutma ki; süt de
kan nehirlerinin içinden akarak saf oldu.
*Bir akıl başka
bir akılla birleşirse, kötü söz ve kötü işe engel olmuş
demektir. Nefis başka bir nefsle dost olursa, akıl işe yaramaz
hale gelir. Akıl başka akılla birleşti mi yol görünür, nefs
başka nefsle birleşti mi yol kapanır.
*Bilgiyle uyumak, uyanıklıktır.
*Ruh, ilim ve akılla dosttur.
*Hayvan padişahın mevkiini bilebilse, öküzle eşek de Allah’ı görürdü.
*Sabır,
kurtuluşun anahtarıdır. Sabır, gözün perdesini açar; gönlü yarar
açar. Gönül saf hale gelince de toprak ve su haricinde suretler
görürsün.
*Güzel; güzeli sever.
*Can aynası, ancak sevgilinin yüzüdür.
*Mal çöptür. Ama boğazına da bir takıldı mı âb-ı hayatı içmene engel
olur.
*Nice dualar
vardır ki; helak olmanın ta kendisidir. Onun için Allah kabul
etmez onları.
*İnsanların çoğu; insan yiyicidir. Selam verseler de pek emin olma.
*Aslan gibi
avını kendin avla.Yabancının yaltaklanmasını, akraba desteğini
falan unut.
*Kimsesiz olmak; adam olmayanların işve yapmasından daha iyidir.
*Tene yağlı ballı şeyleri verdikçe cevherini gelişmiş
göremezsin.
*Miski tene sürme, gönle sür. Misk; Allah adıdır.
*Temiz söz
hakikatten uzak olanlara tesir etmez. Çarpık ayakkabı çarpık
ayağa uyar. Doğru olmayan gönüllere de şeytanın efsun ve
efsanesi uyar.
*Dini, babadan bedava miras olarak buldun. Onun için şükürden baş
çevirirsin. Mirasyedi, mal kıymetini ne bilsin!..
*Ben birisini
ağlatırsam rahmetim coşar, ağlayıp taşan kişi de rahmete erer.
*Birine bir şey vermek istemezsem, o isteği ona göstermem.
*Rahmetim
ağlamalara bağlıdır. Kul ağladı mı rahmet denizi dalgalanmaya
başlar.
*Şehirler diridir. Kalıba bakma sen, onlar da hisseder.
*Gönlüne geçim
kaygısını az koy. Eğer Hak kapısında isen korkma, ikram
edilirsin.
*Beden, ruha otağdır.
*Dal, ağlayan
buluttan yeşerir. Mum ağladıkça aydınlık artar.
*Mukallit
olarak yaşama dini. Ama mukallit de ihsana nail olur.Yakını
ölmese de cenazede yas edicilere de ücret verirler. Ekmek
isteyen, yıllardır “Allah” der de gönle inmemişse bu söz, mushaf
taşıyan eşekten farksızdır.
*Gözün, aklın ve kulağın saf olsun dilersen; tamah perdesini
yırt.
*Afetsiz, felaketsiz hiçbir köşe yoktur. Allah’ın halvet yerinden başka
hiçbir yerde dinlenme ve rahat yoktur.
*Sabır, güzel hayallerle tatlılaşır.
*Kurtuluş ümidi imandan gelir.
*Sen mekânsın.
Ama aslın mekânsızlıktır. Bu dükkânı kapa da ötekisi açılsın.
*Kim seni Hak’tan, hakikatten soğutursa bil ki; şeytan
içindedir.
*İnsanlardaki güzellik, altın yaldızdır.
*Eşeğin varsa
mutlaka semer de olur. Canın var ise ekmek az çok gelir korkma.
*Tenini
geliştirip de sonra “İnsanlar bana hased ediyor” diyen yanıldı.
Hasedci içinde a ahmak!.
*Nefsini
öldürürsen, özür dilemekten kurtulursun.
*Allah seni çirkin yaratmış olabilir. Bari ahlakını güzelleştir de hem
yüzü hem huyu çirkin olmaktan kurtul.
*Bu dünyada en
iyi ehliyet, iyi huydur.
*Fazileti ve mahareti kenara at. Hak yolda iyi huy ve hizmet
fayda verir.
*Demirciler
demir döverler. Demir kıpkırmızı olur da silah olur işe yarar. O
demir, meşakkat çeken fakirdir.
*İnsan; dilinin
altında gizlidir. Dil, can kapısına perdedir. Rüzgâr eserse
perde açılır, içi görünür.
*Halk kendinden
gafildir. Herkes önce kendi kusurunu görebilse ıslah edicilere
ihtiyaç kalır mıydı? Kendi yüzünü görmek herkese nasip olmaz.
Gören, Hak nurunu görür.
*Her şey, neye
layıksa ona dönüşür.
*Her hünerin aslı, hayal ve düşüncedir.
*Kötü huylu güzel yüz, sahte paraya benzer.
*Sevgilinin
huzurunda tedbir almayı bırak. Hoş,sana tedbir aldıran ya da
aldırmayan da O zaten
*Şehadet mümine
hayat, münafık için çürüme ve ölüm.
*Her canın gıdası farklıdır. Öküz şekerden ne anlar?
*İnsanın asıl gıdası Allah nurudur.
*Her şey bir şeyle buluşur da hayat bulur. Erkek kadınla
buluşur çocuk olur, toprak bulutla buluşur bereket olur.
*Yeşilliğe bakanın gamı gider.
*Nice kişiler
surette kaldı, özü göremedi. Göz aslında bir yağdır; gönülle
birleşirse nur olur. Sen gözü gönülle destekle de nuru gör,
sureti aş.
*Her kötü
huyunu diken bil. Kaç kere ayağın yaralandı da fark etmiyorsun.
*Cömertlik;
şehvet ve lezzetleri terk etmektir. Şehvet yüzünden düşen
kalkamaz, hiç unutma.
*Heva ve hevesi
bırakmak sağlam bir iptir. Buna tutunup arşa çıkarsın.
*His nuru insanı aşağı çeker, Hak nuru yukarı
*İhlasa eren
kurtulur. Hiçbir ekmek tekrar buğday olmaz, hiçbir ayna tekrar
teneke olmaz. Öyleyse ihlas makamına ermeye bakmak. Erdin mi
geri inmezsin korkma.
*Güzele eş olan
kurtuldu. Kara odun ateşe eş oldu aydınlık geldi. Ölmüş buğday
(ekmek) cana eş oldu hayat geldi.
*Hıristiyanların cehaletine bak ki; asıldı dedikleri İsa’dan
medet umarlar. Bizim İsa’mız diri.
*Haset, pusuya yatmış kurttur.
*Bedene hangi
huy galip ise hüküm onundur. Maden içinde altın fazla ise altın
sayılır, bakır fazla ise bakır sayılır. Sevabın fazla olsun ki;
mümin diye hüküm verilsin.
*Öküz nefsini öldür de gizli ruh dirilsin.
*Zina edenler
avret yerleri kokarak, şarap içenler ağızları kokarak
haşrolacaklar.
*Dost, altın gibidir, bela da ateşe benzer. Halis altın ateş içinde saf
hale gelir.
*Gaybı bilen
Allah’ın has kulları kalb casusudur. Has bilgi almak istersen o
casuslarla irtibata geç.
*Lokman
iyi bir köle idi. Efendisi onda bereket sezdi de her yemeği önce
ona verir sonra onun artığını yerdi. Bir gün karpuz aldı
efendisi ve lokmana yollamadı, onu huzuruna çağırdı. “Lokman al
karpuz ye” dedi bir dilim verdi. Lokman iştahla yedi. Bir daha
kesti onu da yedi. Derken son dilime gelindi. Efendi “Bunu da
ben yiyeyim “dedi. Isırması ile tükürmesi bir oldu. Efendi
“Lokman bu karpuz zehir, nasıl yedin, niye demedin bize ?” dedi.
Lokman “Efendim, bana bugüne değin öyle çok ihsan ettiniz ki, bu karpuz
acı diyemezdim. Bu edebe ters olur, size nankörlük olurdu” dedi.
Hak’tan gelen belaları acı karpuz bil. Sana ne nimetler verdi. Acı karpuz
verdi diye hemen kızacak mısın, yoksa Lokman olma niyetin var
mı?
*Sevgiden
acılar tatlı, bakır altın olur. Sevgiden ölü dirilir. Sevgi,
bilgi neticesidir. Noksan bilgi, aşk doğurmaz.
*Aklın özelliği sonu görmektir. Sonu görmeyen akıl ise
nefsindir.
*Bir yandan
korku, bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun.Tek kanatlı
uçulmaz zaten.
*Can İbrahim’i
olursa onu ateş yakar mı?
*Hile eden, hile bulur.
*Allah hükmeder
dilediğini yapar. Bazen derdin kendisi bile şifa olur.
*Tevbe de elde değildir. O nasip ederse tevbe edersin.
*Tevbe tohumunu
gözyaşı ile sulamazsan rahmet meyvesi nasıl beklersin
*Akılsız dost, düşman demektir.
*Musa, dağda
bir çobana uğradı. Çoban aklınca Allah’ı zikrediyordu. Şöyle
diyordu:
“Hey koca
Tanrı!.. Gel bana sakalını tarayayım, gel bitini ayıklayayım,
gel sana süt içireyim, gel de kulübemde dinlen”
Musa hiddetlendi:
“Behey sersem,
Allah’la nasıl konuşursun? Dua ederken kâfir oldun gitti, behey
akılsız”
Çoban bir
feryat etti ki, ağlayarak tası tarağı bıraktı çöllere düştü.
Allah Musa’ya vahyetti;
“Kulumla arama
girmeye utanmaz mısın? O ne güzel beni kendi aklı ve gönlünce
anardı. Ey Musa sen Allah’a yaklaştırmaya mı geldin
uzaklaştırmaya mı?”
Musa hatasını
anladı ve üzüldü de çobanın ardına düştü. Çoban çöllerde idi
artık. Musa “Hakkını helal et, sürünün başına dön” dedi. Çoban
“Sen beni azarlayana dek ben dünyada idim. Şimdi Rabbim beni
öyle bir nurla ateşledi ki durmam artık, perde açıldı ey Musa!”
dedi ve gözden kayboldu.
Can, sevgiden
nurdur. Allah can ehlinin diline bakmaz kalbine bakar. Kâbe’nin
içine girene “Kıbleye dön” demek ne kadar abestir.
*Âşıkların şeriatı da mezhebi de Allah’tır.
*Ölümün sırrı
haşrde, kanın sırrı bedende ortaya çıkar.
*Karalanmış
tahtaya yazı yazılmaz. Bil ki, Allah’ın bela vermesi ve seni
ağlatması rahmet yazısı yazmak için kalp tahtanı temizlemesi
demektir.
*Kim altına ve
gümüşe ermiş ise bil ki, kazanma zahmetine katlanmış demektir.
*Ay, ancak geceleyin
cilve eder. Sevgiliye gece git.
*“Akıllının düşmanlığı cahilin sevgisinden yeğdir” der Hak
Peygamber.
*Adamın biri ağaç altında uyurken ağzına yılan girdi. Bunu uzaktan gören
yiğit bir atlı koştu ve hemen uyuyan adamı uyandırıp
kırbaçlamaya başladı ve ona yerden çürük elmaları yemesini
emretti. Adam korkudan yedi. Sonra yiğit adamı kırbaçlayarak
koşturuyordu. Zavallı adam çöllerde saatlerce koştu. Kan ter
içinde kalmıştı. Nihayet yere diz çöktü ve başladı kusmaya.
Yılan çıkıverdi. Adam yiğite minnetle baktı ve “A yiğidim bunu
neden baştan demedin, sana düşman kesilmiştim şimdi minnettarım,
canım kurtuldu .” dedi.
Yiğit “Baştan desem ödün patlar yaşayamazdın. Kurtulman için kırbaç,
çürük elma ve koşma gerekiyordu” dedi.
İyi anla!
Yılan giren
adam sensin. Yiğit, Hak Nebi...Kırbaçlar dünyevi eza ve belalar.
Çürük elma fakirliktir. İçinden çıkan yılan ise nefsin. Onu
defetmeden kurtulamazsın.
*Kötü zan,
insana güçlü bir engeldir.
*Gönül aynan saf olmadıkça çirkini güzelden ayıramazsın.
*Gülsuyuna b.k böcekleri üşüşmüş ise, bil ki o su aslını
yitirmiştir.
*İblis Adem’e secde etmiş olsaydı; Adem, Adem olmazdı.
*Aptalın
sevgisi, ayı sevgisidir. Kini sevgidir, sevgisi de kin.
*İhsan etmek
kine merhemdir.
*Cemaate dost
ol. Kervan kalabalık ise eşkıyanın cesareti kırılır.
*Miractan
maksat, Dost’u görmek idi. Bu arada arş da görüldü melekler de.
*Gönül uykuda
penceredir. Uyanık rüya görenler ise ariflerdir.
*Ağrı, sızı
ve hastalık hazinedir. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.
*Akıl, başka
bir akılla kuvvet bulur.
*Dünyada üç tip
kadın vardır, ikisi zahmet ve mihnet, biri hazinedir:
1-Bakire olanı
alırsan, her şeyi ile senindir, hazinedir.
2-Dul olanı
alırsan yarısı senindir, yarısı eski kocasının.
3-Hem dul hem
çocuklu alırsan hiç senin olmaz, aklı hep çocuğun babasındadır.
*Anaları ağrı
tutmasa, çocuk doğmaz. Bu gönül gebedir, ağrısı bela. Nasihatler
de ananın ebesi.
*Allah’ın
feyzine geç mazhar oldu isen üzülme. Bil ki, O ihmal etmez,
imhal eder (mühlet verir, zamanı vardır.)
*Vuslat
muhabbeti duymak dilersen VEDDUHA suresini çok oku.
*Ateşe mensup
nefsi gül bahçesi yap. Vefa tohumunu ek de zikir ve tesbih
bülbülleri ötüşmeye başlasın.
*Kahırla lütuf
birbirine eştir. İkisinden rahmet doğar.
*Sevdiğin
şeyler, seni kör ve sağır eder.
*Gönül yalan
sözden ferah bulmaz. Yağa su karışırsa kandil güzel aydınlatır
mı?
*Halk, arzu ve
heva sarhoşudur.
*Kasıtsız olmak
bilgisizi âlim yapar, kasıt ve garez bilgiliyi zalim yapar.
*Avamın ibadeti
havâsın günahıdır.
*Dostlarla
olunca acı yemiş bile hoş olur.
*Yemin,
yalancıların siperidir. Doğrular buna ihtiyaç duymaz ki.
*Hak olmadıkça
batıl anlaşılmaz.
*Allah Kadir
gecesinde gizlidir.
*Korku, açlık,
mal azlığı ve hastalık can hazinesinin ortaya çıkması içindir.
*Söz manaya
yetmez. Söz hesaba benzer. Hesap güneşe bizi ne kadar
yaklaştırır ki? Allah’ı bilenin dili kapanır, gönlü manaya
açılır.
*Oltadaki et,
balığın canını almak içindir. Onu ihsan sanan helak oldu
*Başkasının
ayıbını söyleyen, onu mutlaka görecek demektir.
*İnsanın yarısı
ayıp, yarısı gaybtır.
*Allah merhamet
etti de bize Nuh ve Hud kavminin helâkini örnek yaptı. Biz ibret
alalım diye onları kahretti. Ya tersini yapsaydı?
*Ekmeğim yok
diye ağlayan! Mademki Allah merhametli diye inandın, korku niye?
*Yunus balık
karnında pişti.Yunus tesbihle karaya çıktı.
Sabretmek canın
tesbihidir. Sabır sırattır, geçerken sızlanma, nasıl olsa yolun
cennete çıkacak.
*Dünya hikmeti
zannı ve şüpheyi artırır, din hikmeti kişiyi arşa çıkarır.
*Ahir zamanın
adi ukalaları kendilerini evvelki alimlerden üstün görür.
*Fikir ona
derler ki; bir yol açsın. Yol ona derler ki; Allah’a varsın.
*Duygu
koyunlarını Allah yaylasında otlat ki, hakikât bahçesine
gidebilesin.
*Söz yuva
gibidir, Manâ kuş gibi. Cisim ırmaktır, ruh su gibi.
*Nefs
Nemruttur. Ateş yakar onu. İbrahim nefsi öldürdü ateş yakmadı.
*Kılavuz
yolcuya gerek, menzile varana kılavuz gerekmez.
*Her şey zıddı
ile anlaşılır.
*Karalanmış
kağıtta yazı okunmaz, beyaz kağıtta okunur. İçini arıt da nur
görülsün.
*İçsiz tohum
fidan olmaz, zevksiz ibadet fayda etmez.
*Güneş ışığı
pisliğe düşmekle değerini yitirmez.
*Kibir ve kinin
başlangıcı şehvettir.
*Büyüklenmek
zehirdir.
*Şehvet
yılanını hemen ez ki, büyüyüp başına ejderha kesilmesin.
*Yoldaşını çok
övme, ayrılık gelir.
*Anne yavrusuna
süt vermek için çocuğu çağırsa çocuk delil ister mi, güvenerek
hemen koşar. Peygamber anadır, hâlâ sözlerinde delil ve mantık
mı ararsın?
*Kıssa
ölçektir, mana içindeki buğday. Akıllı olan, taneyi alır ölçeği
almaz, ona takılmaz.
*Aralarında
sözden eser yok, ama Bülbülle Gülden ne maceralar dinlersin
ibret alırsın!.
*Gönlü açık
olanın, eli de açık olur.
*Sirkeyi
ısıtsan bal olmaz, balı ısıtsan sirke olmaz.
*Uzağa bakış
kör eder. Adam sarayda uyur, sarayı görmez. Yakına bak da gör
kendindekini. Gök gürlemesi, susuzun başını ağrıtır. Bilmez ki
rahmet gelecek.
Derleyen:
Mehmet DOĞRAMACI
İstanbul -
17.12.2002
sozeri2001@mynet.com
asitane1967@yahoo.com
http://sufizmveinsan.com
|