5.Bölüm

Mesnevi 5.Ciltten Notlar

*Ululara hased edene o hased, ebedi ölüm demektir.

*İbrahim (a.s) Allah’a “Ey Rabbim diriltme gücünü görmek isterim “dedi. Allah ona “Dört kuş al. Onları öldür ve etlerini bir havanda döv, sonra etlerinden birer avuç alıp dört  ayrı dağa koy. Ardından o kuşları kendine çağır. Sana uçarak gelecektir.” dedi. İbrahim yaptı ve Allah’ın diriltme gücünü apaçık gördü.

Sen bunu sadece kuş diriltme olarak anlarsın öyle mi? Hayır. O şu demekti: “Ey İbrahim bedeninde saklı olan ve senin gerçek âleme dirilişine engel olan dört kuşu öldür de sende başka bir âlem dirilsin. O dört kuş; Kaza benzeyen Hırsın, Horoza benzeyen Şehvetin, Tavusa benzeyen Makam tutkundu. Öldür onları da Rabbinin bedeninde neleri dirilttiğini apaçık gör!

*Yavaşlık Allah ışığıdır. Çabukluk Şeytanın dürtmesinden meydana gelir.

*Kâfirler Muhammed’e gelip misafir oldular. Dehşet yemek yediler. Hizmetçiler parmak ısırdı. Bir kişi, yedi kişilik yiyordu. Onlardan biri Muhammed’de geceledi. Hizmetçi kâfire kızıp kapısını kilitledi. Adam yemeğin tesiri ile gece ihtiyaç gidermek istedi. Kapıyı açamadı .Uyudu kaldı. Gece yatağına bilmeden yapmıştı. Peygamber o mahcup olmasın diye sabah görünmedi, adam çıkıp gitti. Peygamber o yatağı temizlemeye koyuldu. Hizmetçiler yapma dedilerse de dinlemedi Allah’ın Elçisi.

Aradan az zaman geçmişti ki, kâfir yanındaki minik putunu yatakta unuttuğunu anladı. Geri döndü. Bir de ne görsün? Kâinatın efendisi yatak temizliyor. Hemen şehadet getirdi. Diz çöktü mümin oldu. Peygamber hizmetçilere döndü: “Anladınız mı neden ben temizledim?” dedi. O  kâfirle birlikte kabilesi de Müslüman oldu.

*Nice düşmanlık var ki, sonu dostluğa çıkar. Nice  dostluk var ki sonu düşmanlığa çıkar.

*Bulut ağlamadıkça yeşillik güler mi, çocuk ağlamadıkça süt pınarları coşar mı? Çok ağlayınız ki Allah’ın rahmet pınarları coşsun. Nebi neden “Çok ağlayın” dedi anla artık.

*Alemin direği güneşin harareti ile bulutun ağlamasıdır.

*Akıl güneşini yak da gözünü buluta dönüştür.

*Aklı bir dostun aklına dost et de “Onların işi danışmaktır” ayetini oku, ona göre iş yap.

*Takdir kadısının önünde bela ve elest davalarının görülmesi için bulunuyoruz.

*Namaz, Oruç ve Cihad, imana tanıktırlar. Zekât ve sadaka da bu sırrı kendinden haber vermektir. İhsan etmek, doyurmak “Ey ulular biz sizinleyiz” demektir.

*Yağmur, pis şeyleri arıtmak için gökten yağar. Suda binlerce ilaç gizli. Ağaçlara gider meyve olur, içilir ilaç olur, deniz olur gemileri taşır. Yeryüzünün yetimlerini su besler.

*İş ve söz; İçin tanıklarıdır. Bu ikisine bak da kendi içini tanı.

*Şeytan dünyaya âşıktır. Kör ve sağırdır. Bir aşkı ancak başka aşk giderir. Karnına hırslı isen yemek ye, nefsin gelişir. Ama sen kalbine hırslı ol, kalp gıdaları al da ruhun gelişsin.

*Sofi saflığı dileyen kişidir. Sofilik sof elbise ile terzilikle ve yavaş yavaş yürümekle olmaz.

*Susuz ve acizin ağlaması, soğuk ve ruhsuz kişinin ağlamasından farklıdır. Yakub’un ağlayışı Yusuf’u kuyuya atan kardeşlerin ağlaması ile birdir diyebilir misin?

*Dua ederken Allah’a ezik biçimde el kaldır. Allah’ın merhameti ezik kişiye doğrudur.

*Kış olursan baharın gelişini, gece olursan gündüzün gelişini müşahede edersin.

*Düşman olmasa savaşa imkân yoktur. Şehvet olmasa ondan kaç denir mi? Şehvet, hırs olacak ki hak-batıl savaşının anlamı olsun.

*Sabretme cefasına uğramadıkça karşılığında bir şey elde edemezsin.

*La kılıcı ile Allah dışında her şeyi kes at. İlla’dan sonra zaten sadece Allah kalır.

*Kâmil aklı, aklına arkadaş et de aklın kötü huylardan vazgeçsin.

*İnsan kimi severse ona eştir.

*Tevbesiz ömür; baştan sona can çekişmedir.

*Kim bu âlemden bir ab-ı hayat elde ederse, ölüm ona başkalarından daha çabuk gelip çatar.

*Nerede vasıtalar artarsa hedefe ulaşmak orada zorlaşır.

*Peygamber “Üç kişiye acıyın; Cahiller arasında kalmış âlime, zenginken fakir düşene, kavmin ulusu iken aşağı hale düşene”dedi.

*Suçu olan tevbe eder, yolu kaybeden ah eder.

*Kimi zıddı ile bir araya koyarsan onu ölüm azabına atmış olursun. Ruh, doğan kuşudur, ten ise kuzgun. Kuzgun leşlere, doğan saraylara layıktır. Kuzgunla yaşamak, doğana eziyettir.

*Peygamber “Allah suretlerinize bakmaz kalbinize bakar, kalp işlerinizi düzene koyun” dedi.

*Şehvet soy üretmek için olmasaydı, Âdem utancından kendini hadım ederdi.

*Kişinin hekimi Allah Nuru olursa, ona ateş ve ihtiyarlık hastalığı zarar veremez.

*”Ölüden diri çıkarır” ayetini iyi düşün.Yokluk ibadet edenlerin ümididir. Ambarı boş olan ekinci, yoklukla neşelenir de dolma ümidi taşır. Yokluk, Allah sanatının hazinesidir.

*Zamanede üç yoldaş var: Biri vefakar, ikisi gaddardır. Biri dostların, öbürü malın mülkün... Bu ikisi vefasızdır. Üçüncüsü ise iyi işlerdir. Vefalı olan da budur. Ötekiler ölünce gelmezler peşinden.

*İnciyi sedefin içinde ara, sanatı sanat ehlinden iste.

*Can, yokluk bilgisini bir candan beller. Bu bilgi defterden ve dilden bellenmez.(Tasavvufta can ehli bir şeyhe tutun).

*Bütün dertlerini tek dert yap. Din derdini dert edinirsen Allah seni diğer dertlerden kurtarır.

*Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir, dikenlere su vermek. Adalet bir nimeti yerine koymak demektir, her su içen tohumu sulamak değil. Zulüm bir şeyi yerinde kullanmamak, layık olmadığı yere koymak demektir. Bu da ancak belaya vesile olur.

*Sürme göze çekilir bedene değil. Gönül işini bedenden istemek yanlıştır. Onu kalpten iste.

*Yolcu isen yol açarlar.Yok olursan sana varlıkla yönelirler.

*Mal mülk, bez gibidir. Hırs ise yara. Kimin hırsı fazla ise yarası fazladır.

*Aşk vefakâr adamı satın alır. Allah’a kulluk sözünü tut da aşk parlasın.

*İlminle gururlanma da ahdini tutmaya bak. İlim kabuktur, ahit iç.

*Mizaç ve tabiatı bozuk hasta; insanların iyileşmemesini ister.

*Sözün çoğu bizlik ve benlik davasıdır. Az konuş.

*İçteki şey dile dökülürse iç yok olur gider. Çok anlatma da için saklı kalsın yok olmasın.

*Az söyleyende derin bir iç vardır.

*İnsan adamakıllı çalışmaya kul olmalıdır. Çünki bir şeyi ancak çok arayan bulur.

*Hırs, çirkinleri güzel gösterir. Bu yolda afetlerin en kötüsü şehvettir. Şehvet nice iyi isimleri kötüye çıkardı, nice akıllılar onunla şaşkın ve aşağılık oldular.

*Şehvet yemekten olur, az ye. Yahut bir kadın nikâhlayarak kaç kötülükten.

*Hırs ve tamah seni azdıran bir düşmandır.

*Taneyi az ye.”Yiyiniz “emrini okudunsa “israf etmeyin”emrini de gör.

*Akıllı kişi dünyanın gamını yemez, nimetini yer. Bilgisizler ise pişmanlık içinde mahrum kalırlar.

*Dostun sana düşmanlık eder, haset ve kinini dışarı vurursa senden yüz çevirdi diye feryat etme. Kendini ahmak ve bilgisiz hale düşürme. Allah’a şükret, yoksullara ekmek ver ki onun çuvalında eskimedin yıpranmadın. Ebedi dostun Allah’tır.

*Melek; Allah merhametinin madenidir. Şeytan kahır madenidir.

*Allah’ım sen kimi dertle hasta etmek dilersen ona ağlayış kapısını kapatırsın. Kimi de beladan kurtarmak dilersen gönlüne sızlanma ve ağlayış verirsin.

*Allah üstünlük bakımından göz yaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu.

*Gizli lütuf kahırlar içindedir. Değer biçilmez akiğin pislik içinde oluşu gibi.

*Hiçbir ölü öldüğüne hayıflanmaz, sadece azığının azlığına hayıflanır. Ölen kuyudan ovaya çıkmış demektir.

*Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir.

*Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz. Yüzük olmak dileyen taş, ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır.

*Kötü zanda bulunan kişi çirkindir. Aslında o kendi içini vurur karşıya.

*Beden kuyunu kaz da suya ulaş.

*Kim zahmet çekerse defineyi elde eder.

*Secde ve rüku varlık tokmağını Allah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutlaka açılır kapı.

*Peygamber “Kim kendini bilirse Rabbini bilir” dedi.

*Allah’ın kahrı vebaya, lütfu da sabah yeline benzer. Biri demiri çeker öteki saman çöpünü. Allah, doğru kişileri doğru yola kadar çeker, batıl olanlar batılları çekerler. Mide helva severse helvayı çeker. Safraya mensupsa sirkeyi çeker.

*Madem ki rızkı taksim eden O’dur, o halde şikâyet küfürdür. Sabır gerekir. Sabır, genişliğe ulaşmanın anahtarıdır. Allah’tan başka herkes düşmandır. Sen asıl dostu düşmanlara şikâyet eder, halinden sızlanırsın öyle mi? Padişah köleye şikayet edilir mi?Akıllı ol.

*Kim sabrederse rızkı gelir ona. Aşırı hırsla çalışma ve çabalama sabırsızlıktır.

*Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten kimse ölmedi, hırsla da kimse padişah olmadı.

*Allah’a şükür, rızkı artırır.

*Münafığın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür dilindedir kalbinde değil.

*Kadınlarda hayvani sıfat fazladır. Çünkü kadın koku ve renge fazlaca meyleder.

*Sabır, demir kalkandır.

*Ten midesi insanı samanlığa çeker, gönül midesi reyhana çeker. Ot ve arpa yiyen kurban olur, Allah nuru ile nurlanan Kuran olur. Senin yarın pislik, yarın da misktir. Kuran’la miskini artır.

*Çalış çabala da nura ulaş. Pekmez içinde ne kaynatılırsa pekmez lezzeti alır. Havuç, elma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı alır. Bilgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiler bile bilgiden nur bulurlar.

*Tutalım ki Ali’den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar ki?

*Mideyi bırak da gönül tarafına salın. Salın da Allah’tan perdesiz selam alasın.

*Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu.

*Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir o.

*Yılan insanın sadece canını alır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder.

*İnsan dostunun huyunu alır.

*Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese  dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.

*Hırs insanı kör ve ahmak eder. Bilgisiz hale sokar da ölümü kolaylaştırır.

*Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.

*Açlık Allah hası adamların gıdasıdır.

*Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.

*Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah “demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?

*An be an sana gelen bu dertler, yaptıklarının cezasıdır.

*İyi olan her gidişin bir tehlikesi vardır.

*Vesvesenin ağzını ancak aşk bağlar.

*Ölüye karşı aşk ebedi olamaz. Kişi ölünce aşk biter. Sen ebedi diri olana âşık olmaya bak.

*İnanmış o kimsedir ki; her hususta kâfir bile onun imanına hased eder, özenir.

*Bebekler cansız oyuncaklarla oynar. Surete taparlar. Hıristiyanlar kilisede İsa resmine taparlar. Müminler Muhammed’in suretini hiç merak etmezler. Müslümanlık, suret değil özdür.

*Gönlüne belalar geldikçe gülerek karşıla. Şükrü ve sabrı öğreniyorsun, korkma rıza makamı yakın sana.

*Allah sırları meydana çıkarır. Mademki bir gün yerden bitecek, niye kötü tohum ekersin?

*Çektiğin zahmet, yaptığın suç sonucudur. Sana inen tokat, şehvetinin sonucudur.

*Hışmı, şehveti, hırsı terk etmek erliktir. Bu; Peygamberlik damarıdır.

*Zahid işin sonunu düşünür, Arif işin başından sonunu görür, onlar son kaygısından kurtulmuşlardır.

*Gaflet, küstahlıktan meydana gelir.

*Akıl, ecelden titrer durur. Aşk ise neşe içindedir.

*Kendi huyundan ayrılırsan, zehir küpünden dahi içsen sana bal olur.

*Halk eldeki hazır zevkini put edinmiştir. Özetle halk oyunu kaybetmiştir.

 

Mehmet DOĞRAMACI
İstanbul - 07.01.2003
asitane1967@yahoo.com
 http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail