abası
Türk, annesi Harizm’li olan bu bilgin, yüksek zekâ
sahibi,hafız, zahid bir insandı. Hakkında birçok güzel menkıbe
anlatılır. Süfyan-ı Sevri’den Malik ibni Enes’ten fıkıhı
öğrenmiş, İmamı Malik’ten Muvatta’I rivayet etmiştir.
Yahya İbni Manin, Ahmen Bin Hanbel gibi büyük bilginler ondan
hadis rivayet etmişlerdir.Ticaretle meşgul olur, gelirini geniş
ölçüde fakirlere dağıtırdı. Bir yıl hacca, bir yıl
gazaya giderdi. Çok seyahat eder,halvete çekilip ibadet ve
taatle meşgul olurdu.
Çok ibadet etmesinin yanında
faydalı eserler de vermiştir. İbnu Hanbel: “ Zamanında İbnul
Mübarek’ten daha çok ilim arayan birini görmedim” demiştir.
Onun zühd ve irfanı, kendisine “İmamul Müslimin” ünvanını
kazandırmış, Fudal ibn İyad onun için “gözlerim İbnul Mübarek
gibisini görmedi”demiştir. Hocası durumunda olan süfyan-ı
Sevri de : “Bütün ömrümü ibnul Mübarek’in üç gününe
veririm” sözüyle ona karşı takdirini izhar etmiştir. İbnul
İmad, onun Sevri’den daha bilgili,ilimde, zekâda , yiğitlikte
, cihadda, cömertlikte baş olduğunu söylüyor.
Altmış üç yıl yaşayan
Abdullah İbn Mübarek, bir rivayette seyahatten, bir rivayete göre
de gazadan dönerken Irak şehirlerinden Hit’te ölmüştür.
Kabri orada ziyaret
edilir.
Tefsiri :
Abdullah İbn Mübarek
al- Vadıh fi Tefsiril Kur’an adlı iki ciltlik bir
tefsir yazmıştır. Bu tefsirin bir nüshası Süleymaniye’nin
Ayasofya kısmında mevcuttur. Birinci cilt Kehf Suresi ile sona
ermektedir. Bu nüsha 585 (1189) ‘da Hıdır İbn Muhammed
tarafından istinsah edilmiştir.
Tefsir, rivayet metoduyla yazılmış özet bir eserdir.
Tefsirden örnek:
“Allah’a ve
Peygamber’e itaat edenler; Allah’ın nimetine mazhar kıldığı
Peygamberler sıddıklar, şehidlerle beraberdir. Onlar ne güzel
arkadaştırlar” âyetine şu tefsiri yapmıştır.
“Bu âyet Allah Resulu (s.a.v) ‘in mevlası Sevban hakkında
nazil olmuştur. Sevban Resulullah’ı çok severdi, ondan ayrılmaya
dayanamazdı.
Allah’ın Resulu bir gün Sevban’ın rengini değişmiş gördü.(Sebebini
sorunca) Sevban dedi ki; “Ya Resulullah (ahirette senin
derecen yüksek olduğu için) seni göremeyeceğimden
korkuyorum” Bunun üzerine Allah onun kerametini anarak dedi
ki,
“Kim (farzlarda) Allah’a (sünnetlerde) Resule itaat ederse
işte onlar cennete Allah’ın nimetini mazhar kıldığı
Peygamberlerle,sıddıklarla,şehidlerle ve salihlerle
beraberdir. Onlarla arkadaş olmak ne güzel şeydir!”
Bu
tefsirle Allah korkusunun yavaş yavaş Allah sevgisine kaydığı
sezinlenmektedir.
İstanbul
- 01.02.2001
http://afyuksel.com
|